TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
HAZNİ DOĞAN VE YUNUS TARIN BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/19839)
|
|
Karar Tarihi: 8/3/2018
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
Üyeler
|
:
|
Serruh KALELİ
|
|
|
Nuri
NECİPOĞLU
|
|
|
Hasan Tahsin
GÖKCAN
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Gökçe
GÜLTEKİN YILMAZ
|
Başvurucular
|
:
|
1. Hazni DOĞAN
|
|
:
|
2. Yunus
TARIN
|
Vekili
|
:
|
Av. Mustafa
ERASLAN
|
|
|
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvurular 16/12/2014 ve 22/12/2014 tarihlerinde yapılmıştır.
3. Başvurular, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan
ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine
ilişkin iddia dışındaki iddialar yönünden kısmi kabul edilmezlik kararı
verilerek makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddia yönünden
başvuruların kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına
karar verilmiştir.
5. 2014/19842 numaralı bireysel başvuru dosyasının aralarındaki
hukuki bağlantı nedeniyle 2014/19839 numaralı bireysel başvuru dosyası ile
birleştirilmesine, incelemenin 2014/19839 başvuru numaralı bireysel başvuru
dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüş sunmamıştır.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
9. Başvurucu Hazni Doğan 21/10/2008
tarihinde, başvurucu Yunus Tarın ise 22/10/2008 tarihinde gözaltına alınmıştır.
10. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 18/11/2008 tarihli
iddianamesi ile başvurucu Hazni Doğan hakkında
silahlı terör örgütüne üye olma, 12/4/1991 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve
Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na aykırılık ve silahlı terör örgütünün
propagandasını yapma suçlarından kamu davası açılmıştır. İddianamede,
başvurucunun daha önce terör örgütü PKK'nın kırsal alanına eleman temin eden
grupla ve birçok terör örgütü mensubuyla irtibat içinde olduğu, terör örgütüne
eleman temin ettiğine dair telefon görüşmeleri ile toplanan tüm delillerden
başvurucunun PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün gençlik yapılanması olduğu
belirlenen Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketinin içinde aktif olarak görev
aldığı, bölgesel olarak gerçekleştirilen birçok eylemi organize ettiği ve
bunların bir kısmına bizzat katıldığı iddia edilmiştir.
11. Aynı iddianamede Başvurucu Yunus Tarın hakkında ise terör
örgütü propagandası yapma ve 2911 sayılı Kanun'a aykırılık suçlarından dava
açılmıştır. Başvurucunun yasa dışı düzenlenen gösteriye katıldığı, terör örgütü
lehine slogan atan grup içinde yer aldığı iddia edilmiştir. Ayrıca iddianamede
başvurucularla birlikte toplam yedi şüphelinin cezalandırılması talep edilmiştir.
12. (Kapatılan) İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin (CMK mülga
250. madde ile görevli) 29/12/2010 tarihli kararıyla başvurucu Hazni Doğan'ın terör örgütüne üye olma suçundan 6 yıl 3 ay
hapis, 2911 sayılı Kanun'a aykırılık ve terör örgütü propagandası yapma
suçlarından ise ayrı ayrı 10 ay hapis cezalarıyla cezalandırılmasına karar
verilmiştir. Aynı kararda başvurucu Yunus Tarın'ın
ise 2911 sayılı Kanun'a aykırılık ve terör örgütü propagandası yapma
suçlarından ayrı ayrı 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar
verilmiştir.
13. Mahkeme kararından sonra 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı
Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların
Ertelenmesi Hakkında Kanun, 5/7/2012 tarihli Resmî Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
14. 6352 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinin 1. fıkrasının (b)
bendinde, 31/12/2011 tarihine kadar basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce
ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenen ve temel şekli itibarıyla adli para
cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren
suçlardan dolayı kovuşturma evresinde kovuşturmanın ertelenmesine karar
verileceği düzenlenmiştir.
15. Temyiz üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 26/11/2012
tarihli kararıyla başvurucu Hazni Doğan hakkında
silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen hüküm onanmış ancak her ikibaşvurucu hakkında silahlı terör örgütünün
propagandasını yapma ve 2911 sayılı Kanun'a aykırılık suçlarından verilen
hükümler ise bozulmuştur. Bozma kararında; anılan suçların işlendiği tarihler,
işlenme yöntemi ve temel şekli itibarıyla gerektirdiği ceza süresine göre6352
sayılı Kanun'un geçici1. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında kaldığı,
başvurucuların durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
16. Bozma sonrasında İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin (CMK
mülga 250. madde ile görevli) kapatılması üzerineyargılamaya
Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edilmiş; Mahkemenin 21/11/2014 tarihli
kararıyla, başvurucular hakkında açılan kamu davasında eylemlerin 6352 sayılı
Kanun'un geçici 1.maddesinde belirtilen düşünce ve kanaat açıklama yöntemi ile
işlendiği gerekçesiyle anılan Kanun'un geçici 1. maddesinin (b) bendi uyarınca
kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmiştir.
17. Karar, başvurucuların müdafiine
tefhim edilmiştir. İtiraz yoluna gidilmemiş ve anılan karar kesinleşmiştir.
18. Başvurucular 16/12/2014 ve 22/12/2014 tarihlerinde bireysel
başvuruda bulunmuşlardır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
19. Mahkemenin 8/3/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
20. Başvurucular makul sürede yargılanma hakkının ihlal
edildiğini ileri sürmüşlerdir.
A. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
21. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Esas Yönünden
22. Ceza yargılaması süresinin tespitinde, kişiye suç işlediği
iddiasının yetkili makamlar tarafından bildirildiği veya isnattan ilk olarak
etkilendiği arama ve gözaltı gibi tedbirlerin uygulandığı tarih ile suç
isnadına ilişkin nihai karar tarihi (bireysel başvuruya konu devam eden
yargılamalar yönünden Anayasa Mahkemesinin inceleme tarihi) arasında geçen süre
esas alınır (B.E., B. No:
2012/625, 9/1/2014, § 34).
23. Ceza yargılamasının süresinin makul olup olmadığı
değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların
ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın
süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate
alınır (B.E., § 29).
24. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda yaklaşık 6 yıl 1 ay süren
yargılamanın süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
25. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un
50. Maddesi Yönünden
26. 6216 sayılı Kanun’un 50. maddesinin (1) numaralı fıkrası
şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının
ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi
hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere
hükmedilir…”
27. Başvurucular manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.
28. Somut olayda, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
sonucuna varılmıştır.
29. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığındabaşvuruculara ayrı ayrı net 6.750 TL manevi
tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
30. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harcın başvuruculara
ayrı ayrı, 1.980 TL vekâlet ücretinin müştereken ödenmesine karar verilmesi
gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul süre
yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvuruculara ayrı ayrı net 6.750 TL manevi tazminat
ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
D. 206,10 TL harcın BAŞVURUCULARA AYRI AYRI ve 1.980 TL vekâlet
ücretinin BAŞVURUCULARA MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
E. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede
gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin bilgi için Bakırköy 8. Ağır Ceza
Mahkemesine (E.2013/114, K.2013/359) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
8/3/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.