TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
HAYRETTİN ER VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/20011)
Karar Tarihi: 5/1/2017
Başkan
:
Burhan ÜSTÜN
Üyeler
Serruh KALELİ
Nuri NECİPOĞLU
Hasan Tahsin GÖKCAN
Rıdvan GÜLEÇ
Raportör Yrd.
Derya ATAKUL
Başvurucular
1. Hayrettin ER
2. Hayriye ER
3. Seyfettin ER
Vekili
Av. Songül ALKANDEMİR ŞİMŞEK
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 9/12/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilir olduğuna ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.
5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
7. Başvurucular Seyfettin Er ve Hayriye Er, çocukları başvurucu Hayrettin Er’in elektrik çarpması sonucu kalıcı şekilde yaralanması nedeniyle 11/10/2005 tarihinde kendi adlarına asaleten, çocukları adına velayeten maddi ve manevi tazminat davası açmışlardır. Nusaybin Asliye Hukuk Mahkemesinin E.2005/302 sayılı dosyasına kaydedilen davada Mahkemece 31/1/2006 tarihinde görevsizlik kararı verilmiştir. Karar, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 10/7/2006 tarihli ilamı ile bozulmuştur. Bozma üzerine Mahkemece 22/1/2008 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 23/6/2008 tarihli ilamı ile bozulmuştur. Bozmaya uyularak yapılan yargılamada Mahkemece 4/10/2012 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Anılan karar, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 17/12/2014 tarihli ilamı ile onanmıştır. Karar düzeltme talebinde bulunulmamıştır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
8. Mahkemenin 5/1/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
9. Başvurucular, makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
A. Esas Yönünden
10. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 50, 52).
11. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 41-45).
12. Anılan ilkeler doğrultusunda Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında somut başvuruda 9 yıl 2 aylık yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
13. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
B. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden
14. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir…”
15. Başvurucular, manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.
16. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
17. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında aile birliği de dikkate alınarak başvuruculara müştereken net 8.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
18. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin başvuruculara müştereken ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvuruculara müştereken net 8.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
D. 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin BAŞVURUCULARA MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Nusaybin Asliye Hukuk Mahkemesine (E.2008/139, K.2012/345) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 5/1/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.