logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(İmam Ergün [2. B.], B. No: 2014/2206, 17/11/2014, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

İMAM ERGÜN BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/2206)

 

Karar Tarihi: 17/11/2014

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Alparslan ALTAN

Üyeler

:

Serdar ÖZGÜLDÜR

 

 

Celal Mümtaz AKINCI

 

 

Muammer TOPAL

 

 

M. Emin KUZ

Raportör Yrd.

:

Derya ATAKUL

Başvurucu

:

İmam ERGÜN

Vekili

:

Av. Ali AYDEMİR

 

 

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvurucu, “4926 sayılı Kanun'a aykırılık” suçunu işlediği iddiasıyla yargılandığı davada makul sürede yargılama yapılmadığını belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş, manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru, 19/2/2014 tarihinde Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıştır. İdari yönden yapılan ön incelemede başvurunun Komisyona sunulmasına engel bir durumun bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. İkinci Bölüm Birinci Komisyonunca, 27/6/2014 tarihinde, kabul edilebilirlik incelemesi Bölüm tarafından yapılmak üzere, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.

4. Bölüm başkanı tarafından 18/7/2014 tarihinde, kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

5. Başvuru konusu olay ve olgular ile başvurunun bir örneği, görüş için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir. Adalet Bakanlığının 8/8/2014 tarihli yazısında, Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen, başvuru hakkında görüş sunulmayacağı bildirilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

A. Olaylar

6. Başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir:

7. Kızıltepe İlçe Jandarma Komutanlığının 19/9/2005 tarihinde Kızıltepe-Viranşehir karayolu üzerinde yaptığı yol kontrolünde, başvurucunun kamyonunda yapılan aramada kaçak olduğundan şüphelenilen eşyaya el konulmuştur.

8. Başvurucu hakkında, Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığının 25/2/2009 tarih ve E.2009/199 sayılı iddianamesi ile “4926 sayılı Kanun'a aykırılık” suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açılmıştır.

9. Kızıltepe 1. Asliye Ceza Mahkemesi, 8/4/2010 tarih ve E.2009/76, K.2010/198 sayılı kararı ile başvurucunun “4926 sayılı Kanun'a aykırılık” suçundan 1.938,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir.

10. Başvurucunun temyizi üzerine karar, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 13/3/2013 tarih ve E.2012/6783, K.2013/5796 sayılı ilâmı ile bozulmuş, bozma ilâmı sonrasında yargılamaya Kızıltepe 1. Asliye Ceza Mahkemesinin E.2013/87 sayılı dosyasında devam edilmiştir.

11. Başvurucu, 19/2/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

12. Bozma ilâmına uyularak yapılan yargılamada Kızıltepe 1. Asliye Ceza Mahkemesince, 1/7/2014 tarihli duruşmada başvurucunun yokluğunda, “5607 sayılı Kanun’a muhalefet” suçundan başvurucu hakkında 5 ay hapis ve 80,00 TL adli para cezasına hükmedilerek, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, gerekçeli kararın 17/10/2014 tarihinde yazıldığı ve henüz başvurucuya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.

B. İlgili Hukuk

13. 21/3/2007 tarih ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile 4/12/2004 tarih ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesinin (5), (6) ve (9) numaralı fıkraları.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

14. Mahkemenin 17/11/2014 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 19/2/2014 tarih ve 2014/2206 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

15. Başvurucu, 19/9/2005 tarihinde Kızıltepe-Viranşehir karayolu üzerinde kamyonunda yapılan aramada kaçak olduğundan şüphelenilen eşyaya el konulduğunu, “4926 sayılı Kanun'a aykırılık” suçunu işlediği iddiasıyla Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığınca 25/2/2009 tarihinde hakkında açılan kamu davasında makul sürede yargılama yapılmadığını belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme

1. Kabul Edilebilirlik Yönünden

16. Başvuru formu ile eklerinin incelenmesi sonucunda, açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

2. Esas Yönünden

17. Başvurucu, 19/9/2005 tarihinde kamyonunda yapılan aramada kaçak olduğundan şüphelenilen eşyaya el konulduğunu, Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığınca 25/2/2009 tarihinde hakkında açılan kamu davasında makul sürede yargılama yapılmadığını belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

18. Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) ortak koruma alanı dışında kalan bir hak ihlali iddiasını içeren başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi mümkün olmayıp (B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18), Sözleşme metni ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarından ortaya çıkan ve adil yargılanma hakkının somut görünümleri olan alt ilke ve haklar, Anayasa’nın 36. maddesinde yer verilen adil yargılanma hakkının da unsurlarıdır. Anayasa Mahkemesi de Anayasa’nın 36. maddesi uyarınca inceleme yaptığı birçok kararında, ilgili hükmü Sözleşme’nin 6. maddesi ve AİHM içtihadı ışığında yorumlamak suretiyle, Sözleşme’nin lafzi içeriğinde yer alan ve AİHM içtihadıyla adil yargılanma hakkının kapsamına dâhil edilen ilke ve haklara, Anayasa’nın 36. maddesi kapsamında yer vermektedir. Somut başvurunun dayanağını oluşturan makul sürede yargılanma hakkı da yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca adil yargılanma hakkının kapsamına dâhil olup, ayrıca davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının yargının görevi olduğunu belirten Anayasa’nın 141. maddesinin de Anayasa’nın bütünselliği ilkesi gereği, makul sürede yargılanma hakkının değerlendirilmesinde göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır (B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 38–39).

19. Davanın karmaşıklığı, yargılamanın kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun davanın hızla sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar, bir davanın süresinin makul olup olmadığının tespitinde göz önünde bulundurulması gereken kriterlerdir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 41–45).

20. Anayasa’nın 36. ve Sözleşme’nin 6. maddesi uyarınca kişilere, cezai alanda yöneltilen suçlamaların da (suç isnadı) makul sürede karara bağlanmasını isteme hakkı tanınmıştır. İsnat olunan fiil, ceza kanunlarında suç olarak nitelendirilmiş ve yargılama aşamasında ceza hukukunun kuralları uygulanmış ise ayrıca bir uygulanabilirlik incelemesi yapılmaksızın kendiliğinden adil yargılanma hakkının kapsamına girer (B. No: 2013/625, 9/1/2014, § 31). Başvuru konusu olayda, başvurucu hakkında, “4926 sayılı Kanun'a aykırılık” suçunu işlediği iddiasıyla soruşturma başlatılmıştır. Başvurucu hakkında isnat olunan suç 10/7/2003 tarih ve 4926 sayılı mülga Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 4. maddesinin (a) fıkrasının (2) numaralı bendinde adli para cezasını gerektirir şekilde tanımlanmıştır. Bu çerçevede başvurucu hakkındaki suç isnadına dayalı yargılamanın Anayasa’nın 36. maddesinin güvence kapsamına girdiği konusunda kuşku bulunmamaktadır (B. No: 2012/625, 9/1/2014, § 32).

21. Ceza muhakemesinde yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken sürenin başlangıcı, bir kişiye suç işlediği iddiasının yetkili makamlar tarafından bildirilmesi veya isnattan ilk olarak etkilendiği arama ve gözaltı gibi bir takım tedbirlerin uygulanması anıdır. Somut başvuru açısından bu tarih, başvurucunun kamyonunda yapılan aramada kaçak olduğundan şüphelenilen eşyaya el konulduğu 19/9/2005 tarihidir. Ceza yargılamasında sürenin sona erdiği tarih, suç isnadının nihai olarak karara bağlandığı, yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul süre şikâyetiyle ilgili kararını verdiği tarihtir (B. No: 2013/695, 9/1/2014, § 35).

22. Başvuruya konu yargılama sürecinin incelenmesinde, 19/9/2005 tarihinde başvurucunun kamyonunda yapılan aramada kaçak olduğundan şüphelenilen eşyaya el konulduğu, başvurucu hakkında, Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığının 25/2/2009 tarihli iddianamesi ile “4926 sayılı Kanun'a aykırılık” suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açıldığı tespit edilmiştir. Kızıltepe 1. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılamada başvurucunun savunmasının alındığı, suça konu eşyanın CİF değerinin bilirkişi raporu ile tespit edildiği, yine bu eşyanın gümrüklenmiş değerinin tespiti için Mardin Gümrük Müdürlüğüne, başvurucuya ön ödeme ihtaratında bulunmak üzere de Birecik Asliye Ceza Mahkemesine talimat yazıldığı belirlenmiştir. Mahkemece, 8/4/2010 tarihinde başvurucunun “4926 sayılı Kanun'a aykırılık” suçundan mahkûmiyetine karar verilmiş, başvurucunun temyizi üzerine hüküm, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 13/3/2013 tarihli ilâmı ile usulsüz ödeme önerisine dayanıldığı, ödeme önerisi yerine getirilmeden mahkûmiyet hükmü kurulduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma üzerine yapılan yargılamada Mahkemece başvurucunun sosyal ve ekonomik durumunun tespiti için Birecik İlçe Jandarma Komutanlığına, kurum zararının bildirilmesi için Mardin Gümrük Müdürlüğüne talimat yazıldığı ve 1/7/2014 tarihli dördüncü duruşmada başvurucu hakkında “5607 sayılı Kanun’a muhalefet” suçundan 5 ay hapis ve 80,00 TL adli para cezasına hükmedilerek, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, gerekçeli kararın 17/10/2014 tarihinde yazıldığı ve henüz başvurucuya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.

23. 5271 sayılı Kanun’un öngördüğü yargılama usullerine tabi mahkemeler nezdindeki yargılamaların makul sürede tamamlanmadığı yönündeki iddialar daha önce bireysel başvuru konusu yapılmış ve Anayasa Mahkemesi tarafından makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği yönünde kararlar verilmiştir (B. No: 2012/625, 9/1/2014, §§ 23-41; B. No: 2013/695, 9/1/2014, §§ 24-40).

24. Başvurunun değerlendirilmesi neticesinde, başvuruya konu ceza davası; hukuki meselenin çözümündeki güçlük, maddi olayların karmaşıklığı, delillerin toplanmasında karşılaşılan engeller, taraf sayısı gibi kriterler dikkate alındığında karmaşık olmaktan uzaktır. Başvurucunun tutum ve davranışlarıyla ve usuli haklarını kullanırken özensiz davranmasıyla yargılamanın uzamasına önemli ölçüde sebep olduğu da söylenemez. Anılan davaya bütün olarak bakıldığında, somut başvuru açısından farklı bir karar verilmesini gerektirecek bir yön bulunmadığı ve dokuz yılı aşkın süredir devam eden yargılama sürecinde makul olmayan bir gecikmenin olduğu sonucuna varılmıştır.

25. Açıklanan nedenlerle, başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

3. 6216 Sayılı Kanun’un 50. Maddesi Yönünden

26. Başvurucu, makul sürede yargılama yapılmadığı için 40.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

27. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un “Kararlar” kenar başlıklı 50. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:

 “Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.”

28. Başvurucunun tarafı olduğu uyuşmazlığa ilişkin dokuz yılı aşkın süredir devam eden yargılama süresi nazara alındığında, yargılama faaliyetinin uzunluğu sebebiyle, yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucuya net 6.650,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

29. Başvurucu tarafından yapılan ve dosyadaki belgeler uyarınca tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.500,00 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 1.706,10 TL yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.

30. Başvuruya konu yargılamanın dokuz yılı aşkın süredir devam ettiği ve bu hususun makul sürede yargılanma hakkını ihlal ettiği gözetilerek, anayasal bir hakkın ihlal edildiği açık olan bir yargılama dosyasında, hukuka, adalete ve mahkemeye güven ilkesinin gördüğü zararın devam etmesinin önlenmesi amacıyla, yargılamanın mümkün olan en kısa sürede sonuçlandırılmasını teminen, kararın bir örneğinin ilgili Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurucunun;

 1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği yönündeki iddiasının KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

 2. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

B. Başvurucuya net 6.650,00 TL manevi TAZMİNAT ÖDENMESİNE, başvurucunun tazminata ilişkin diğer taleplerinin REDDİNE,

C. Başvurucu tarafından yapılan 206,10 TL harç ve 1.500,00 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 1.706,10 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,

D. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına; ödemede gecikme olması halinde, bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına,

E. Kararın bir örneğinin Kızıltepe 1. Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesine,

17/11/2014 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(İmam Ergün [2. B.], B. No: 2014/2206, 17/11/2014, § …)
   
Başvuru Adı İMAM ERGÜN
Başvuru No 2014/2206
Başvuru Tarihi 19/2/2014
Karar Tarihi 17/11/2014

II. BAŞVURU KONUSU


Başvurucu, “4926 sayılı Kanun'a aykırılık” suçunu işlediği iddiasıyla yargılandığı davada makul sürede yargılama yapılmadığını belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş, manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Makul sürede yargılanma hakkı (ceza) İhlal Manevi tazminat

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 5607 Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu 3
5271 Ceza Muhakemesi Kanunu 231
  • pdf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi