TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
FAHAMETTİN ONUR SAÇAR BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/4081)
Karar Tarihi: 21/6/2017
Başkan
:
Engin YILDIRIM
Üyeler
Serdar ÖZGÜLDÜR
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Recep KÖMÜRCÜ
Recai AKYEL
Raportör
Abuzer YAZICIOĞLU
Başvurucu
Fahamettin Onur SAÇAR
Vekili
Av. Mehmet KÖKSAL
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru; bandrolsüz eser satmak suretiyle eser sahibinin mali haklarına müdahale etmek suçundan yürütülen yargılama sonucunda, katılan tarafın şikâyetten vazgeçme talebi dikkate alınmadan mahkûmiyet kararı verilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru, 14/3/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüş sunmamıştır.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. 1987 doğumlu olan başvurucu, olay tarihinde seyyar satıcılık yapmakta olup hâlen İstanbul’da esnaf olarak çalıştığını belirtmektedir.
9. Başvurucu hakkında başlatılan soruşturma sonunda Kartal Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinde (Mahkeme) E.2010/34 sayılı dosya ile başvurucu hakkında bandrolsüz eser satmak suretiyle eser sahibinin mali haklarına müdahale etmek suçundan dava açılmıştır.
10. Mahkemenin 5/7/2011 tarihli kararı ile sanığın üzerine atılı suçtan 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 71/1., 81/13. ve 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62. maddeleri gereğince 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
11. Sanığın temyiz talebi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin (Daire) 6/11/2013 tarihli kararı ile İlk Derece Mahkemesinin gerekçeleri tekrar edilip müsadereye ilişkin kısım düzeltilerek onama kararı verilmiştir. Karar, başvurucu tarafından 14/2/2014 tarihinde öğrenilmiştir.
12. Başvurucu 14/3/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
13.Bireysel başvuru süreci devam ederken başvurucunun 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 308. maddesi kapsamındaki 14/2/2014 tarihli talebini değerlendiren Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/3/2014 tarihli itirazı, ilgili Daireye sunulmuştur.
14. Dairenin 26/6/2014 tarihli kararı ile itirazın kabulü ve önceki onama ilamının şikâyete tabi suç ile ilgili olarak kaldırılması yönünde bozma kararı verilmiştir.
15. Bozma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılama sonucunda Mahkeme, 30/4/2015 tarihli kararı ile şikayet konusunu ve bozma ilamını dikkate alarak ortaya çıkan yeni durumla ilgili olarak; sanığın eyleminin, 5846 sayılı Kanun’un 81/4. maddesi kapsamında şikâyete tabi olmayan ve daha hafif bir cezayı öngören “bandrole tabi eseri bandrolsüz satışa arz etmek” suçuna uygun olduğu gerekçesiyle mahkumiyet ve devamında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı vermiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
16. Mahkemenin 21/6/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
17. Başvurucu, 5846 sayılı Kanun'un 75. maddesine göre soruşturması ve kovuşturması şikâyete bağlı bir suçtan yargılandığını, temyiz aşamasında devam eden kovuşturmada katılanın şikâyetten vazgeçme dilekçesi sunmasına rağmen bu hususta Yargıtayca olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadığını, hakkındaki cezanın hukuka aykırı olarak kesinleştiğini ve bu kesinleşmenin başka bir dosyadan aldığı şartla tahliye kararının geri alınmasına ve özgürlüğünün kısıtlanmasına yol açtığını belirterek adil yargılanma ve gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş; tazminat talebinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
18.30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca bireysel başvuru yoluna başvurabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması gerekir (Ayşe Zıraman ve Cennet Yeşilyurt, B. No: 2012/403, 26/3/2013, § 16).
19. Bir kanun yoluna başvurulmuş olması tek başına bu yolun tüketildiği anlamına gelmez. Bir kanun yolunun tüketildiğinden söz edilebilmesi için öncelikle yapılan başvurunun sonucunun beklenmesi ve inceleme süresince öngörülmüş olan yöntem, biçim, süre ve diğer koşullara uygun hareket edilmesi gerekir (Halit Abdullah, B. No: 2012/26, 26/3/2013, § 21).
20. Ceza yargılamasında tüketilmesi gereken son başvuru yolu temyiz aşaması olup temyiz incelemesinden geçen kararlara karşı itiraz yolu, 5271 sayılı Kanun'un 308. maddesi gereğince Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına tanınmıştır. Dolayısıyla başvurucunun itiraz yoluna gidilmesi istemi, sadece Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının takdirini harekete geçirmeye yönelik bir taleptir. Bu kapsamda yapılan başvurular bireysel başvuru öncesinde tüketilmesi gereken bir yol olarak kabul edilmediğinden bu yola gidilmesinin bireysel başvuru süresi üzerinde herhangi bir etkisi olmayacaktır (Mehmet Mercan, B. No: 2013/2001, 16/5/2013, § 18).
21. Fakat bireysel başvuru, yasal süresinde yapıldıktan sonra ya da başvuruyla birlikte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca itiraz başvuru yetkisi kullanılmış ise itirazı değerlendiren makamın talebi kabul etme ihtimali de görmezden gelinemez (Fuat Karaosmanoğlu, B. No: 2013/9044, 5/11/2014, § 46).
22. Bu bağlamda başvurucu, 14/2/2014 tarihinde Dairenin kararına karşı itiraz başvurusunda bulunmuş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı talebi yerinde bularak 27/3/2014 tarihinde ilgili Daireye itiraz dilekçesi göndermiştir. Bu durumda bireysel başvuru incelemelerinde etkin bir yol kabul edilmeyen 5271 sayılı Kanun’un 308. maddesi kapsamındaki itirazın somut olayda etkin hâle gelmiş bir yargı yolu olduğu kabul edilmelidir. Kaldı ki ilgili Daire 26/6/2014 tarihli kararıyla, itirazın kabulü ve başvurucu hakkındaki mahkûmiyet kararının onanmasına ilişkin kararın kaldırılması ve Mahkeme kararının bozulması yönünde karar vermiştir.
23. Bozma sonrası yargılama sürecinin tamamlandığına ilişkin dosyaya herhangi bir bilgi sunulmamıştır. Diğer taraftan olağanüstü kanun yolu incelemesi sonucunda ortaya çıkan durumun başvurucunun bireysel başvuruya konu mağduriyetini giderip gidermediği de başvurucu tarafından açıklanmamıştır. Mevcut hâliyle bireysel başvuru inceleme sürecinde etkili hâle gelmiş olan olağanüstü kanun yolunun sonucunun beklenmesi, bireysel başvurunun ikincilliği ilkesine daha uygundur.
24. Açıklanan nedenlerle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiası ile ilgili olarak başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 21/6/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.