TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
MEHMET ÇELEBİ ÇALAN BAŞVURUSU (3)
|
(Başvuru Numarası: 2014/4163)
|
|
Karar Tarihi: 19/12/2017
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
|
|
|
Recep KÖMÜRCÜ
|
|
|
M. Emin KUZ
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Ceren Sedef EREN
|
Başvurucu
|
:
|
Mehmet Çelebi ÇALAN
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, ceza infaz kurumunda hükümlü olarak bulunan başvurucuya
gönderilen bir dokümanın ceza infaz kurumu idaresi tarafından başvurucuya
verilmemesi nedeniyle ifade özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru, 13/3/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü bildirmiştir.
7. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
9. Başvurucu başvuru tarihinde, devletin egemenliği altında
bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya çalışmak suçundan
Ankara 2 No.lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü
olarak bulunmaktadır.
10. Ceza İnfaz Kurumu Eğitim Kurulu (Eğitim Kurulu) 6/1/2014
tarihli kararında, başvurucuya gelen "Demokratik Modernite"
adlı derginin 8/2013-2014 sayısı 6 ila 12. sayfalarının çıkarılarak talebi
hâlinde geri kalan kısmın başvurucuya verilmesine karar vermiştir. Eğitim
Kurulu adı geçen dokümanın ilgili sayfalarında, hakkında toplatma ve el koyma
kararı bulunan "Demokratik Toplum Manifestosu Ortadoğuda
Uygarlık Krizi ve Demokratik Uygarlık Çözümü (dördüncü kitap)" isimli
kitaptan birebir alıntılara yer verildiğini tespit etmiştir.
11. Eğitim Kurulu kararına karşı başvurucunun Sincan İnfaz
Hâkimliğine yaptığı şikâyet, Hâkimliğin 17/1/2014 tarihli kararı ile
reddedilmiştir. Kararın ilgili kısımları şöyledir:
"...Eğitim Kurulu kararına konu yazının
da yasaklanmış bir kitaptan alındığı anlaşılmış olup Kanundaki düzenleme
gözetildiğinde Eğitim Kurulu'nun kararında hukuka aykırılık söz konusu
değildir. Bu nedenle şikayetin reddine karar vermek
gerekmiştir."
12. Başvurucu, Hâkimliğin ret kararına karşı itiraz yoluna
başvurmuştur. İtirazı inceleyen Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesi, İnfaz
Hâkimliğinin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle 18/2/2014 tarihinde
başvurucunun itirazının reddine karar vermiştir.
13.Başvurucu 13/3/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
A. Ulusal Hukuk
14.13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik
Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un “Süreli
veya süresiz yayınlardan yararlanma hakkı” kenar başlıklı 62.
maddesinin ilgili kısımları şöyledir:
“(1) Hükümlü, mahkemelerce yasaklanmamış
olması koşuluyla süreli ve süresiz yayınlardan bedelini ödeyerek yararlanma
hakkına sahiptir.
...
(3) Kurum güvenliğini tehlikeye düşüren ... hiçbir yayın hükümlüye
verilmez.”
15. 12/7/2005 tarihli Adalet Bakanı oluru ile yürürlüğe giren
Ceza İnfaz Kurumları Kütüphane ve Kitaplık Yönergesi’nin
“Kuruma kabul edilmeyecek yayınlar”
kenar başlıklı 11. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
a) Mahkemelerce yasaklanmış olan ...
hiçbir yayın kuruma kabul edilmez."
B. Uluslararası Hukuk
16. Mevcut başvurunun değerlendirilmesi sırasında gözönünde bulundurulan uluslararası hukuk kaynakları için
bkz. Ahmet Temiz (6), B. No:
2014/10213, 1/2/2017, §§ 17-18.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
17. Mahkemenin 19/12/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
ve Bakanlık Görüşü
18. Başvurucu, başvuruya konu dokümanın kendisine verilmemesinin
keyfî olduğunu, nitekim söz konusu dergi hakkında mahkemeler tarafından
verilmiş herhangi bir yasaklama kararı bulunmadığını ileri sürmüştür.
Başvurucu, Anayasa'nın 26. maddesininihlal edildiğini
belirterek ihlalin tespit edilmesi talebinde bulunmuştur.
19. Bakanlık görüşünde, başvuruya konu dokümanda yer alan
yazıların, hakkında toplatma ve el koyma kararı bulunan bir kitaptan birebir
alıntı içermesi nedeniyle başvurucuya verilmediği, bu noktada Eğitim Kurulunun
söz konusu yazıların içeriği konusunda bir takdir yetkisinin olamayacağı ileri
sürülmüştür. Bakanlık, cezaevine kapatılmış kişilerin bilgi ve kanaatlere
ulaşma özgürlüklerinin bulunduğunun tartışmasız olduğunu, bununla birlikte
cezaevlerinde suçun önlenmesi, güvenliğin ve disiplinin sağlanması amacıyla bu
kişilerin bazı kısıtlamalara tabi tutulabileceklerini ifade etmiştir.
Dolayısıyla Bakanlık, somut başvuruya ilişkin kısıtlamanın demokratik toplum
düzeninin gereklerine uygun ve hedeflenen meşru amaçlarla orantılı olduğunu
belirtmiştir.
B. Değerlendirme
20. Anayasa’nın 26. maddesi şöyledir:
“Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı,
resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma
hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya
fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar...
Bu hürriyetlerin kullanılması, ... kamu
düzeni, kamu güvenliği, ... suçların önlenmesi, ... gereğine uygun olarak
yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir...
Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin
kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunla düzenlenir.”
1. Adli Yardım Talebi
Yönünden
21. Anayasa Mahkemesinin Mehmet
Şerif Ay (B. No: 2012/1181, 17/9/2013) kararında belirtilen ilkeler
dikkate alınarak geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin yargılama
giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun açıkça
dayanaktan yoksun olmayan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi
gerekir.
2. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
22. Anayasa'nın 26. maddesinin birinci fıkrasında ifade
özgürlüğüne herkesin sahip olduğu belirtilmiş, bunun sonucu olarak da Anayasa
Mahkemesi pek çok kararında hükümlü ve tutukluların ifade özgürlüğünün de
Anayasa'nın koruması altında olduğunu vurgulamıştır. Mahkeme, hükümlü ve
tutukluların süreli veya süresiz yayınlara ulaşabilmesinin bilgi ve kanaatlere
ulaşma özgürlüğünün somut yansıması olarak ifade özgürlüğünün koruması altında
bulunduğuna karar vermiştir (Kamuran Reşit
Bekir [GK], B. No: 2013/3614, 8/4/2015, § 43; Hüseyin Sürensoy,
B. No:2013/749, 6/10/2015, § 44; İbrahim
Bilmez, B. No: 2013/434, 26/2/2015, § 74; Ahmet Temiz (6), § 34).
23. Öte yandan ifade özgürlüğü, Anayasa'da sayılan meşru amaçlar
uyarınca sınırlanabilir. Özellikle başvuru konusu olaydaki gibi terörle
mücadelenin söz konusu olduğu durumlarda, kişinin temel ifade özgürlüğü ile
demokratik toplumun terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı kendisini korumaya
ilişkin meşru hakkı arasında bir denge kurulması ihtiyacı ortaya çıkmaktadır (Halil Bayık [GK], B. No: 2014/20002,
30/11/2017, § 32).
24. Başvurucunun şikâyeti, söz konusu derginin, hakkında
toplatma kararı bulunan kitaptan alıntılar içeren sayfalarının kendisine
verilmemesidir. Başvurucu, sayfaların kendisine verilmemesine gerekçe olarak
gösterilen toplatma kararına karşı herhangi bir hukuk yoluna başvurmamıştır. Bu
doğrultuda Anayasa Mahkemesinin önündeki mesele, ilgili sayfaların
verilmemesine gerekçe olarak gösterilen toplatma ve el koyma kararının
Anayasa'ya uygun olup olmadığı değil, hakkında toplatma ve el koyma kararı bulunan
kitaptan alıntılar içeren sayfaların başvurucuya verilmemesine ilişkindir ( bkz. Sinan İyit [GK], B. No: 2013/1495, 30/11/2017, § 50).
25. Anayasa Mahkemesi Sinan İyit kararında, hakkında toplatma kararı bulunan
yayınların ya da bu yayınlardan alıntı içeren dokümanların hükümlü ya da
tutuklulara verilmemesi şeklindeki müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli
olduğu sonucuna varmıştır. Anılan kararda, bireylerin ifade özgürlüğüne
toplatma ve el koyma kararlarıyla müdahalede bulunulduğu hallerde mevcut olan
zorunlu toplumsal ihtiyacın, özellikle terörle mücadelenin söz konusu olduğu
durumlarda hükümlü ve tutuklular yönünden de mevcut olduğunda şüphe bulunmadığı
belirtilmiştir. Bu doğrultuda hakkında toplatma kararı bulunan yayınlar ya da
bu yayınlardan alıntı içeren dokümanların hükümlü ve tutuklulara verilmemesi
şeklindeki müdahalenin ceza infaz kurumunun güvenliği, düzeni, disiplininin
sağlanması ve mahkûmun ıslahı amaçlarının gerçekleştirilmesi için gerekli
olmadığından bahsedilemeyeceği ifade edilmiştir (Sinan İyit, §§ 51-52).
26. Bu bağlamda terör suçundan mahkûm olan başvurucuya, hakkında
toplatma ve el koyma kararı bulunan bir kitaptan alıntılar içerdiği
gerekçesiyle yalnızca alıntı bulunan sayfaların verilmemesi şeklindeki
müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli olduğu ve müdahalede açık bir
dengesizlik bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
27. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 48. maddesinin (2) numaralı
fıkrasında açıkça dayanaktan yoksun başvuruların Mahkemece kabul edilemezliğine
karar verilebileceği belirtilmiştir. Başvurucunun ihlal iddialarını
kanıtlayamadığı, temel haklara yönelik bir müdahalenin olmadığı veya
müdahalenin meşru olduğu açık olan başvurular ile karmaşık veya zorlama
şikâyetlerden ibaret başvurular açıkça dayanaktan yoksun kabul edilebilir (Hikmet Balabanoğlu,
B. No: 2012/1334, 17/9/2013, § 24).
28. Açıklanan nedenlerle, ifade özgürlüğüne yönelik bir ihlal
olmadığının açık olduğu anlaşıldığından başvurunun, diğer kabul edilebilirlik
koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar
verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Başvurunun açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca, tahsil edilmesi
mağduriyetine neden olacağından başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten
TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 19/12/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.