TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
MEHMET GÜLMEZ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/4436)
|
|
Karar Tarihi: 8/9/2014
|
|
İKİNCİBÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Alparslan ALTAN
|
Üyeler
|
:
|
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Recep KÖMÜRCÜ
|
|
|
Engin YILDIRIM
|
|
|
M. Emin KUZ
|
Raportör
|
:
|
Murat AZAKLI
|
Başvurucu
|
:
|
Mehmet GÜLMEZ
|
Vekili
|
:
|
Av. Niyazi KALAY
|
|
|
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1.
Başvurucu, 1/8/2002 tarihinde açtığı tescil davasının makul sürede
sonuçlanmadığını belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri
sürmüş ve tazminat talep etmiştir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru, 27/3/2014 tarihinde
Elbistan Kadastro Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. İdari yönden yapılan ön
incelemede başvurunun Komisyona sunulmasına engel bir durumun bulunmadığı
tespit edilmiştir.
3. İkinci Bölüm İkinci Komisyonunca, kabul edilebilirlik incelemesi
Bölüm tarafından yapılmak üzere, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar
verilmiştir.
4.
Bölüm tarafından 15/5/2014 tarihinde, kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin
birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
5. Başvuru konusu olay ve
olgular ile başvurunun bir örneği, görüş için Adalet Bakanlığına
gönderilmiştir. Adalet Bakanlığının 16/6/2014 tarihli yazısında, Anayasa
Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen,
başvuru hakkında görüş sunulmayacağı bildirilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
A. Olaylar
6. Başvuru formu ve ekleri ile
başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar
özetle şöyledir:
7. Başvurucu, 1/8/2002
tarihinde Elbistan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde, Maliye Hazinesi ve Atmalıkaşanlı köyü tüzel kişiliği aleyhine açtığı tescil
davasında, uzun süredir kullandığı ve zilyedi olduğu taşınmazın adına tescilini
talep etmiştir.
8. Mahkemece, 20/10/2006 tarih ve E.2002/254, K.2006/423
sayılı kararla; taşınmazın bulunduğu yerde kadastro çalışmalarının başladığı ve
kadastro tutanağının düzenlendiği gerekçesiyle; 21/6/1987 tarih ve 3402 sayılı
Kadastro Kanunu’nun 27. maddesi gereği Mahkemenin görevsizliğine, dosyanın
Elbistan Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
9. Dava dosyası Elbistan Kadastro Mahkemesinin E.2007/174
sayılı dosyasına kaydedilmiş olup, yargılamaya halen devam edilmektedir.
B. İlgili
Hukuk
10. 12/1/2011 tarih ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanunu’nun 30. maddesi, 3402 sayılı Kanun’un 25., 27., 28., 29., 30., 32. ve
36. maddeleri.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
11. Mahkemenin 8/9/2014 tarihinde yapmış olduğu toplantıda,
başvurucunun 27/3/2014 tarih ve 2014/4436 numaralı bireysel başvurusu incelenip
gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
12. Başvurucu, 1/8/2002 tarihinde Elbistan 2. Asliye Hukuk
Mahkemesinde açtığı tescil davasında verilen görevsizlik kararı üzerine
Elbistan Kadastro Mahkemesine gönderilen dava dosyasında yargılamanın halen
devam ettiğini ve makul sürede sonuçlanmadığını belirterek, adil yargılanma
hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
1. Kabul
Edilebilirlik Yönünden
13. Başvuru formu ile eklerinin incelenmesi sonucunda, açıkça
dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini
gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul
edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
14. Başvurucu, kadastro tespitine itiraz davasının makul
sürede sonuçlanmadığını belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini
ileri sürmüştür.
15. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin metni ile Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi kararlarından ortaya çıkan ve adil yargılanma hakkının
somut görünümleri olan alt ilke ve haklar, Anayasa’nın 36. maddesinde yer
verilen adil yargılanma hakkının da unsurlarıdır. Anayasa Mahkemesi de
Anayasa’nın 36. maddesi uyarınca inceleme yaptığı bir çok kararında, ilgili
hükmü Sözleşme’nin 6. maddesi ve AİHM içtihadı ışığında yorumlamak suretiyle,
gerek Sözleşme’nin lafzi içeriğinde yer alan gerek AİHM içtihadıyla adil
yargılanma hakkının kapsamına dâhil edilen ilke ve haklara, Anayasa’nın 36.
maddesi kapsamında yer vermektedir (B.No:
2012/13, 2/7/2013, § 38).Bu doğrultuda, makul sürede yargılanma hakkı da adil
yargılanma hakkının kapsamında değerlendirilmektedir.
16. Anayasa’nın 36. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’nin 6. maddesi uyarınca, medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin
uyuşmazlıkların makul sürede karara bağlanması gerekmektedir. Başvuru konusu
olayda, asliye hukuk mahkemesi nezdinde açılan tescil davasının görevsizlik
kararı ile kadastro mahkemesine devredildiği görülmekle, 3402 ve 6100 sayılı Kanun’larda yer alan usul hükümlerine göre yürütülen somut
yargılama faaliyetinin, medeni hak ve yükümlülükleri konu alan bir yargılama
olduğunda kuşku yoktur (B. No: 2012/13, 2/7/2013, § 49).
17. Davanın karmaşıklığı, yargılamanın kaç dereceli olduğu,
tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun
davanın hızla sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar, bir
davanın süresinin makul olup olmadığının tespitinde gözönünde
bulundurulması gereken kriterlerdir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§41–45).
18. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara
ilişkin makul süre değerlendirmesinde, sürenin başlangıcı kural olarak, uyuşmazlığı
karara bağlayacak yargılama sürecinin işletilmeye başlandığı, başka bir deyişle
davanın ikame edildiği tarih olup, bu tarih somut başvuru açısından
1/8/2002tarihidir.
19. Sürenin bitiş tarihi ise, çoğu zaman icra aşamasını da
kapsayacak şekilde yargılamanın sona erme tarihidir. Ancak devam eden
yargılamalara ilişkin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasını
içeren başvuruların yargılama faaliyetinin devamı sırasında da yapılabilmesi
olanağı bulunduğundan, değerlendirmeye esas alınacak sürenin bitiş anı bireysel
başvurunun karara bağlandığı tarihtir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, § 52).
20. Başvuruya konu yargılama
sürecinin incelenmesinde, başvurucu, 1/8/2002 tarihinde Elbistan 2. Asliye
Hukuk Mahkemesinde, Maliye Hazinesi ve Atmalıkaşanlı
köyü tüzel kişiliği aleyhine açtığı davada, zilyetliğe dayalı olarak taşınmazın
adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece tarafların beyanları alınmış, keşif
yapılarak bilirkişi raporları alınmış, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde
kadastro çalışmalarının yapılması ve kadastro tutanağının düzenlenmesi üzerine,
20/10/2006 tarihinde Mahkemenin görevsizliğine, dava dosyasının Elbistan
Kadastro Mahkemesine gönderilmesine hükmedilmiştir. Anılan Mahkemece eski tapu
kayıtları istenmiş ve 30/5/2007 tarihinde keşif yapılmasına karar verilmiştir.
Keşif ara kararlarının farklı gerekçelerle yerine getirilmediği, keşif
kararlarından vazgeçilerek yeniden tapu kayıtlarının talep edildiği ve 2013
yılı sonlarında keşfin gerçekleştirilerek bilirkişi raporlarının alındığı
anlaşılmıştır. Yargılamaya, Elbistan Kadastro Mahkemesinde halen devam
edilmektedir.
21. Kadastro mahkemesi ve 6100
sayılı Kanun’un öngördüğü yargılama usullerine tabi mahkemeler nezdindeki
yargılamaların makul sürede tamamlanmadığı yönündeki iddialar daha önce
bireysel başvuru konusu yapılmış ve Anayasa Mahkemesi tarafından, özellikle
yargılamada sürati temin etmeye hizmet eden özel usul hükümlerinin nazara
alınmadığı göz önünde bulundurularak makul sürede yargılanma hakkının ihlal
edildiği yönünde kararlar verilmiştir (B. No:2012/12, 17/9/2013, §§ 38-62; B. No:2013/1115, 5/12/2013, §§ 39-67;2012/673, 19/12/2013, §§ 21-43).
22. Başvuruya konu davanın
mahiyeti nedeniyle icrası gereken usul işlemlerinin niteliği başvuruya konu
yargılamanın karmaşık olduğunu ortaya koymakla birlikte, davaya bütün olarak
bakıldığında, somut başvuru açısından farklı bir karar verilmesini gerektirecek
bir yön bulunmadığı ve söz konusu on iki yıllı aşkın yargılama sürecinde makul
olmayan bir gecikmenin olduğu sonucuna varılmıştır.
23. Açıklanan nedenlerle,
başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede
yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
3. 6216 Sayılı Kanun’un 50. Maddesi Yönünden
24. Başvurucu, yargılamanın
makul sürede sonuçlanmaması nedeniyle 20.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi
tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
25. 6216 sayılı Anayasa
Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un“Kararlar”
kenar başlıklı 50. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:
“Tespit edilen ihlal
bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak
için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden
yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine
tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu
gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa
Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan
kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.”
26. Başvurucunun tarafı olduğu
uyuşmazlığa ilişkin on iki yıllı aşkın yargılama süresi nazara alındığında,
yargılama faaliyetinin uzunluğu sebebiyle, yalnızca ihlal tespitiyle
giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucuya 14.950,00 TL
manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
27. Başvurucu tarafından maddi
tazminat talebinde bulunulmuş olmakla beraber, tespit edilen ihlal ile iddia edilen
maddi zarar arasında illiyet bağı bulunmadığı anlaşıldığından, başvurucunun
maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.
28. Başvurucu tarafından yapılan
ve dosyadaki belgeler uyarınca tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.500,00 TL
vekâlet ücretinden oluşan toplam 1.706,10 TL yargılama giderinin başvuruculara
ödenmesine karar verilmesi gerekir.
29. Başvuruya konu yargılamanın
on iki yıldır devam ettiği ve bu hususun makul sürede yargılanma hakkını ihlal
ettiği gözetilerek, anayasal bir hakkın ihlal edildiği açık olan bir yargılama
dosyasında, hukuka, adalete ve mahkemeye güven ilkesinin gördüğü zararın devam
etmesinin önlenmesi amacıyla, yargılamanın mümkün olan en kısa sürede
sonuçlandırılmasını teminen, kararın bir örneğinin
ilgili Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan
gerekçelerle;
A. Başvurucunun,
1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal
edildiği yönündeki iddiasının KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
2. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına
alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
B. Başvurucuya 14.950,00 TL manevi TAZMİNAT ÖDENMESİNE,
başvurucunun tazminata ilişkin diğer taleplerinin REDDİNE,
C. Başvurucu tarafından yapılan 206,10 TL harç ve 1.500,00 TL
vekâlet ücretinden oluşan toplam 1.706,10 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA
ÖDENMESİNE,
D. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına; ödemede
gecikme olması halinde, bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal faiz uygulanmasına,
E. Kararın bir örneğinin Elbistan Kadastro Mahkemesine
gönderilmesine,
8/9/2014
tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.