TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
AYDIN ASLAN VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU (2)
|
(Başvuru Numarası: 2014/4644)
|
|
Karar Tarihi: 17/3/2016
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
|
|
Recep KÖMÜRCÜ
|
|
|
M. Emin KUZ
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Yusuf Enes KAYA
|
Başvurucular
|
:
|
1. Aydın ASLAN
|
|
|
2. Ziya ASLAN
|
|
|
3. Bedran ASLAN
|
|
|
4. Kadriye ASLAN
|
|
|
5. Necle ASLAN
|
|
|
6. Cemile EFE
|
|
|
7. Nesime ASLAN
|
|
|
8. Nejla ASLAN
|
|
|
9. Teybat ASLAN
|
|
|
10. Nura TÜRK
|
|
|
11. Hamdullah ASLAN
|
|
|
12. Ayşe ASLAN
|
|
|
13. Mehmet ASLAN
|
|
|
14. Rahime ASLAN
|
|
|
15. Cemal ASLAN
|
|
|
16. Emrah ASLAN
|
|
|
17. Farike KARA
|
|
|
18. Sevcan ASLAN
|
|
|
19. İlayda ASLAN
|
|
|
20. Alanur ASLAN
|
|
|
21. Sultani AYHAN
|
|
|
22. Şerife ASLAN
|
Vekilleri
|
:
|
Av. Murat DURGAN
|
|
|
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvurucular, 13/10/1958 tarihinde murisleri aleyhine
Kızıltepe Kadastro Mahkemesinde açılan kadastro tespitine itiraz davasının Mardin
Kadastro Mahkemesinde halen devam ettiğini, yargılamanın makul sürede
sonuçlandırılamadığını, bu sürede taşınmazlarını kullanamadıklarını ve
taşınmazlarının gelirlerinden yoksun bırakıldıklarını belirterek, mülkiyet ve
adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşler ve tazminat talep
etmişlerdir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru, 3/4/2014 tarihinde Anayasa Mahkemesine doğrudan
yapılmıştır. İdari yönden yapılan ön incelemede başvurunun Komisyona sunulmasına
engel bir durumunun bulunmadığı tespit edilmiştir
3. İkinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca, 18/9/2014 tarihinde,
kabul edilebilirlik incelemesi Bölüm tarafından yapılmak üzere, dosyanın Bölüme
gönderilmesine karar verilmiştir.
4. Bölüm Başkanı tarafından 13/2/2015
tarihinde, kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar
verilmiştir.
5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet
Bakanlığına gönderilmiştir. Adalet Bakanlığının 12/3/2015 tarihli yazısında,
Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine
atfen, başvuru hakkında görüş sunulmayacağı bildirilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
A. Olaylar
6. Başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama
dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir:
7. Mardin ili, Kızıltepe ilçesi, Karakulak köyünde yapılan
kadastro çalışmaları sonunda 14, 15 ve 16 parsel numaralı taşınmazlar
Abdurrahman Aslan adına tespit edilmiştir.
8. Abdurrrahman Aslan'ın vefatı ile kanuni
mirasçısı eşi Ali kızı Şeri Aslan'ın kaldığı, Şeri Aslan'ın da dava konusu her
üç parseli beş hisseye bölüp birer hissesini uhdesinde bırakarak, diğer
hisselerden birer hisseyi Halef oğulları Davut Aslan, Yusuf Aslan ve Mahmut Aslan
ile Şeyhmus oğlu İbrahim Aslan'a satışını yaptığı,
taşınmazın anılan kişiler adına tescilinin yapıldığı anlaşılmıştır.
9. S.D. tarafından, 13/10/1958 tarihinde başvurucuların
murisleri Yusuf Aslan ve Mahmut Aslan ile müştereklerine karşı açılan kadastro
tespitine itiraz davası, Kızıltepe Kadastro Mahkemesinin E.1958/151 sayılı
dosyasına kaydedilmiştir.
10. Kızıltepe Kadastro Mahkemesi, 22/6/2011 tarih ve
E.1958/151, K.2011/13 sayılı kararıyla davanın reddine karar vermiştir.
11. Anılan kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 16. Hukuk
Dairesi, 6/2/2013 tarih ve E.2012/3725, K.2013/618 sayılı ilâmı ile İlk Derece
Mahkemesinin kararını bozmuştur.
12. Kızıltepe Kadastro Mahkemesinin kapatılmasından sonra
Mardin Kadastro Mahkemesine devredilen dava, Mahkemenin E.2014/8 sayılı
dosyasında devam etmektedir.
13. Başvurucular, 3/4/2014 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuşlardır.
B. İlgili Hukuk
14. 12/1/2011 tarih ve 6100
sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 30. maddesi ile 21/6/1987 tarih ve 3402
sayılı Kadastro Kanunu’nun 25. maddesinin birinci fıkrası, 28. maddesinin
birinci fıkrası, 29. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları, 30.
maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 32. maddesinin birinci fıkrası ve 36.
maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi (bkz. B. No: 2012/12, 17/9/2013, §§
16-22).
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
15. Mahkemenin 17/3/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda,
başvurucuların 3/4/2014 tarih ve 2014/4644 numaralı bireysel başvuruları
incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucuların İddiaları
16. Başvurucular, 13/10/1958 tarihinde murisleri aleyhine
Kızıltepe Kadastro Mahkemesinde açılan kadastro tespitine itiraz davasının
Mardin Kadastro Mahkemesinde halen devam ettiğini, yargılamanın makul sürede
sonuçlandırılamadığını, bu sürede taşınmazlarını kullanamadıklarını ve
taşınmazlarının gelirlerinden yoksun bırakıldıklarını belirterek, mülkiyet ve
adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
B. Değerlendirme
1. Kabul Edilebilirlik Yönünden
17. Başvuru formu ve eklerinin incelenmesi sonucunda açıkça
dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini
gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul
edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
18. Başvurucular, 13/10/1958 tarihinde murisleri aleyhine
Kızıltepe Kadastro Mahkemesinde açılan kadastro tespitine itiraz davasının
Mardin Kadastro Mahkemesinde halen devam ettiğini, yargılamanın makul sürede
sonuçlandırılamadığını, bu sürede taşınmazlarını kullanamadıklarını ve
taşınmazlarının gelirlerinden yoksun bırakıldıklarını belirterek, mülkiyet ve
adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
19. Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme)
ortak koruma alanı dışında kalan bir hak ihlali iddiasını içeren başvurunun
kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi mümkün olmayıp (B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18), Sözleşme metni
ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarından ortaya çıkan ve adil
yargılanma hakkının somut görünümleri olan alt ilke ve haklar, Anayasa’nın 36.
maddesinde yer verilen adil yargılanma hakkının da unsurlarıdır. Anayasa
Mahkemesi de Anayasa’nın 36. maddesi uyarınca inceleme yaptığı birçok
kararında, ilgili hükmü Sözleşme’nin 6. maddesi ve AİHM içtihadı ışığında
yorumlamak suretiyle, Sözleşme’nin lâfzî içeriğinde yer alan ve AİHM
içtihadıyla adil yargılanma hakkının kapsamına dâhil edilen ilke ve haklara,
Anayasa’nın 36. maddesi kapsamında yer vermektedir. Somut başvurunun dayanağını oluşturan makul sürede yargılanma hakkı da
yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca adil yargılanma hakkının kapsamına dâhil
olup, ayrıca davaların en az giderle ve mümkün olan süratle
sonuçlandırılmasının yargının görevi olduğunu belirten Anayasa’nın 141.
maddesinin de Anayasa’nın bütünselliği ilkesi gereği, makul sürede yargılanma
hakkının değerlendirilmesinde göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır (B.
No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 38–39).
20. Davanın karmaşıklığı, yargılamanın kaç dereceli olduğu,
tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun
davanın hızla sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar, bir
davanın süresinin makul olup olmadığının tespitinde göz önünde bulundurulması
gereken kriterlerdir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 41–45).
21. Anayasa’nın 36. maddesi ve Sözleşme’nin
6. maddesi uyarınca, medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin uyuşmazlıkların makul
sürede karara bağlanması gerekmektedir. Başvuru konusu olayda taşınmaz
mülkiyeti hakkında Kızıltepe Kadastro Mahkemesinde açılan ve Mardin Kadastro
Mahkemesinde devam eden kadastro tespitine itiraz davasında, 3402 sayılı ve
6100 sayılı Kanunlarda yer alan usul hükümlerine göre yürütülen somut yargılama
faaliyetinin, medeni hak ve yükümlülükleri konu alan bir yargılama olduğunda
kuşku yoktur (B. No: 2012/13, 2/7/2013, § 49).
22. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara
ilişkin makul süre değerlendirmesinde, sürenin başlangıcı kural olarak,
uyuşmazlığı karara bağlayacak yargılama sürecinin işletilmeye başlandığı, başka
bir deyişle davanın ikame edildiği tarih olup, somut başvuru açısından bu tarih 13/10/1958 tarihidir.
23. Başvuruya konu dava, başvurucuların miras bırakanlarından
intikalle takip etmekte oldukları bir uyuşmazlık olup, bu yönüyle makul süre değerlendirmesi
bakımından dikkate alınacak sürenin başlangıç anı, mirasçıların yargılamaya
katıldıkları an değil, somut olayda muris açısından değerlendirmeye esas alınan
sürenin başlangıç anıdır (B. No: 2013/1115, 5/12/2013, § 51).
24. Sürenin bitiş tarihi ise, çoğu zaman icra aşamasını da
kapsayacak şekilde yargılamanın sona erme tarihidir. Ancak devam eden
yargılamalara ilişkin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasını
içeren başvuruların yargılama faaliyetinin devamı sırasında da yapılabilmesi
olanağı bulunduğundan, değerlendirmeye esas alınacak sürenin bitiş anı
başvurunun karara bağlandığı tarihtir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, § 52).
25. Başvuruya konu yargılama sürecinin incelenmesinden, Kızıltepe
ilçesi, Karakulak köyü 14, 15 ve 16 parsel numaralı taşınmazlara ilişkin olarak
başvurucuların murisleri Yusuf Aslan ve Mahmut Aslan ile müşterekleri aleyhine
açılan kadastro tespitine itiraz davası, Kızıltepe Kadastro Mahkemesinin
E.1958/151 sayılı dosyasına kaydedildiği, yapılan yargılama sonucunda davanın
reddine karar verildiği, bu kararın temyiz edilmesi üzerine İlk Derece
Mahkemesi kararının bozulduğu, Kızıltepe Kadastro Mahkemesinin kapatılması
üzerine dosyanın Mardin Kadastro Mahkemesine devredildiği ve yargılamanın
Mardin Kadastro Mahkemesinin E.2014/8 sayılı dosyasında devam ettiği
anlaşılmıştır.
26. İlgili yargılama evrakının incelenmesinden, başvuruya
konu yargılamanın Kadastro Mahkemesi önünde sürdüğü görülmekle, 3402 sayılı
Kanun’da yer alan özel usul hükümleri ile medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin
uyuşmazlıkları konu alan yargılama faaliyetleri için geçerli genel usuli hükümler içeren 6100 sayılı Kanun’a tabi bir
yargılama faaliyetinin söz konusu olduğu ve 3402 sayılı Kanun’da yer alan özel
usul hükümleri ile 6100 sayılı Kanun’un 30. maddesinin, uyuşmazlıkların makul
sürede çözümlenmesi gerekliliğini ortaya koyduğu anlaşılmaktadır (bkz. § 14).
27. Kadastro mahkemesi nezdindeki yargılamaların makul sürede
tamamlanmadığı yönündeki iddialar daha önce bireysel başvuru konusu yapılmış ve
Anayasa Mahkemesi tarafından, özellikle 3402 sayılı Kanun’da yer alan ve
yargılamada sürati temin etmeye hizmet eden özel usul hükümlerinin nazara
alınmadığı göz önünde bulundurularak makul sürede yargılanma hakkının ihlal
edildiği yönünde kararlar verilmiştir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 54-64; B.
No: 2012/12, 17/9/2013, §§ 53-62; B. No: 2013/1115, 5/12/2013, §§ 60-67;
2012/673, 19/12/2013, §§ 37-43).
28. Başvuruya konu davanın taraf sayısı ve mahiyeti nedeniyle
icrası gereken usul işlemlerinin niteliği başvuruya konu yargılamanın karmaşık
niteliğinin bulunduğunu ortaya koymakla birlikte, davaya bütün olarak
bakıldığında, 3402 sayılı Kanun’da yer alan usul hükümlerine tabi bir yargılama
sürecine ilişkin somut başvuru açısından farklı bir karar verilmesini
gerektirecek bir yön bulunmadığı ve yaklaşık elli yedi yıldır devam eden
yargılama sürecinde makul olmayan bir gecikmenin olduğu sonucuna varılmıştır.
29. Açıklanan nedenlerle, başvurucuların Anayasa’nın 36.
maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma haklarının ihlal
edildiğine karar verilmesi gerekir.
30. Başvurucular uzun süren yargılama nedeniyle
taşınmazlarını kullanamadıklarını belirterek, Anayasa’nın 35. maddesinde
tanımlanan mülkiyet haklarının ihlal edildiğini iddia etmiş olup,
başvurucuların makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiği yönünde
yukarıda yer verilen tespitler ışığında, mülkiyet haklarının ihlal edildiği
yönündeki iddialarının ayrıca değerlendirilmesine gerek görülmemiştir.
3. 6216 Sayılı Kanun’un 50. Maddesi Yönünden
31. Başvurucular, maruz kaldıkları zarar karşılığı olarak
ayrı ayrı 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmişlerdir.
32. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanun'un “Kararlar”
kenar başlıklı 50. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:
“Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa,
ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere
dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar
bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel
mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla
yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve
sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.”
33. Başvurucuların tarafı olduğu uyuşmazlığa ilişkin yaklaşık
elli yedi yıldır devam eden yargılama süresi nazara alındığında, yargılama
faaliyetinin uzunluğu sebebiyle, yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan
manevi zararları karşılığında başvurucu, Nura Türk’e talebi doğrultusunda net
10.450 TL; başvurucular, Şerife Aslan ve Sultani Ayhan’a net 4.170 TL;
başvurucular, Bedran Aslan, Kadriye Aslan, Nesime
Aslan, Necle Aslan, Aydın Aslan, Hamdullah Aslan, Nejla Aslan, Teybat Aslan, Cemile
Efe ve Ziya Aslan’ın her birine net 950 TL; başvurucular, Ayşe Aslan, Rahime
Aslan, Mehmet Aslan, Farike Kara, Cemal Aslan, Emrah
Aslan, Sevcan Aslan, İlayda Aslan ve Alanur Aslan’ın her birine net 500 TL manevi tazminat
ödenmesine karar verilmesi gerekir.
34. Başvurucular tarafından yapılan ve dosyadaki belgeler
uyarınca tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan
toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin başvuruculara müştereken ödenmesine
karar verilmesi gerekir.
35. Başvuruya konu yargılamanın yaklaşık elli yedi yıldır
devam ettiği ve bu hususun makul sürede yargılanma hakkını ihlal ettiği
gözetilerek, anayasal bir hakkın ihlal edildiği açık olan bir yargılama
dosyasında, hukuka, adalete ve mahkemeye güven ilkesinin gördüğü zararın devam
etmesinin önlenmesi amacıyla, yargılamanın mümkün olan en kısa sürede
sonuçlandırılmasını teminen, kararın bir örneğinin
ilgili Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan
gerekçelerle;
A. Başvurucuların,
1.
Makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiği yönündeki iddialarının KABUL
EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
2.
Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma
haklarının İHLAL EDİLDİĞİNE,
B. Başvurucu, Nura Türk’e net 10.450 TL;
başvurucular, Şerife Aslan ve Sultani Ayhan’a net 4.170 TL; başvurucular, Bedran Aslan, Kadriye Aslan, Nesime Aslan, Necle Aslan, Aydın Aslan, Hamdullah Aslan, Nejla Aslan, Teybat Aslan, Cemile
Efe ve Ziya Aslan’ın her birine net 950 TL; başvurucular; Ayşe Aslan, Rahime
Aslan, Mehmet Aslan, Farike Kara, Cemal Aslan, Emrah
Aslan, Sevcan Aslan, İlayda Aslan ve Alanur Aslan’ın her birine net 500 TL manevi TAZMİNAT
ÖDENMESİNE, başvurucuların tazminata ilişkin diğer taleplerinin REDDİNE,
C. Başvurucular tarafından yapılan 206,10 TL
harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama
giderinin BAŞVURUCULARA MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
D. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben
başvurucuların Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde
yapılmasına; ödemede gecikme olması halinde, bu sürenin sona erdiği tarihten
ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına,
E.
Kararın bir örneğinin Mardin Kadastro Mahkemesine gönderilmesine,
17/3/2016
tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.