TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
ABC ÇAĞDAŞ DERSANECİLİK EĞİTİM TURİZM TİCARET LTD. ŞTİ. BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/4806)
Karar Tarihi: 16/6/2016
Başkan
:
Engin YILDIRIM
Üyeler
Recep KÖMÜRCÜ
Alparslan ALTAN
Celal Mümtaz AKINCI
Muammer TOPAL
Raportör
Kamil KAYA
Başvurucu
Abc Çağdaş Dersanecilik Eğitim Turizm Ticaret Ltd. Şti.
Vekili
Av. Reşat ERGUVAN
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, ihtiyati haciz kararına konu alacağın dayanağı olan idari işlemin idare mahkemesince iptal edildiği dikkate alınmadan ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 27/3/2014 tarihinde Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. Başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. İkinci Bölüm Birinci Komisyonunca 24/12/2014 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Olaylar
4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir:
1. Bireysel Başvuru Öncesi Süreç
5. Başvurucu Şirkete ait Özel Yaşama Katılım Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinde (Rehabilitasyon Merkezi) eğitim gören özürlü bireylerin eğitim giderleri için Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından Rehabilitasyon Merkezine yapılacak ödemelerle ilgili olarak taraflar arasında protokol imzalanmıştır.
6. Anılan protokolün “Ortak Hükümler” başlıklı kısmında “3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun çerçevesinde yapılan ödemelerden, yanlış ve yersiz olduğu anlaşılan miktar, kuruma bir sonraki ay ödenmesi gereken miktardan kesilmek suretiyle geri alınır. Kurumun genel hükümlere göre takip hakkı saklıdır.” hükmü bulunmaktadır.
7. Şikâyet nedeniyle yapılan soruşturma sonucunda Rehabilitasyon Merkezine haksız ödeme yapıldığının tespit edilmesi üzerine 80.135,72 TL ödemenin geri istenmesine ve yapılan ödemelerden 4.742,96 TL kesinti yapılmasına ilişkin olarak 10/7/2012 ve 3/8/2012 tarihlerinde idari işlemler tesis edilmiştir.
8. Başvurucu Şirket, Kuşadası 1. Noterliğinin 10/8/2012 tarihli ve 5104 yevmiye numaralı taahhütnamesiyle (taahhütname), bu idari işlemlere konu bedelleri taksitler hâlinde ödeme taahhüdünde bulunmuş; aynı zamanda idari işlemlerin iptali için Aydın 1. İdare Mahkemesinde dava açmıştır.
9. Başvurucu Şirketin ödeme taahhüdüne uymaması üzerine MEB'in başvurusu üzerine Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesince 16/7/2013 tarihli ve E.2013/120 Değişik İş, K.2013/120 sayılı karar ile taahhütnameye istinaden başvurucu Şirket hakkında 26.404,64 TL borca karşılık ihtiyati haciz kararı verilmiştir.
10. Kuşadası 1. İcra Müdürlüğünün E.2013/3619 sayılı dosyasında MEB tarafından başvurucu Şirket hakkında taahhütnameye dayalı olarak 17/7/2013 tarihinde 50.917,36 TL alacak üzerinden genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatılmış; aynı takipte yukarıda anılan ihtiyati haciz kararı da uygulanmıştır. Başvurucu Şirketin borca itirazı üzerine takip durdurulmuştur.
11. Öte yandan Aydın 1. İdare Mahkemesinin 20/6/2013 tarihli ve E.2012/1603, K.2013/896 sayılı kararı ile başvurucu hakkında tesis edilen 10/7/2012 ve 3/8/2012 tarihli idari işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
12. Başvurucu 15/7/2013 tarihinde ihtiyati haciz kararına itiraz etmiştir. Mahkemeye 5/8/2013 tarihindeverdiği ek dilekçe ile ihtiyati haciz kararına konu alacağın dayanağı olan idari işlemlerin Aydın 1. İdare Mahkemesince iptal edildiğini bildirerek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
13. Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 22/8/2013 tarihli ve E.2013/120 Değişik İş, K.2013/120 Değişik İş sayılı ek kararı ile ihtiyati hacze itirazın reddine karar vermiştir.Ek kararın gerekçesi şöyledir:
“İtiraz eden borçlunun noter huzurunda verdiği taahhütle belirtilen vade ve miktarlarda borcu ödemeyi kabul ettiği, borcun para borcu olduğu, taahhüdüne göre kabul ettiği borcun bir kısmını ödediği, vadesi gelmesine rağmen bir kısım taksitleri ödemediği, noterde verilen taahhüt edilen borcun para borcu olduğu ve vadesinin geldiği, borcun rehinle temin edilmediği, İdare Mahkemesi kararının henüz kesinleşmediği ve ihtiyati haciz şartlarının gerçekleştiği bu nedenle verilen ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından itirazın reddine karar [verilmiştir].”
14. Anılan karar, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 4/2/2014 tarihli ve E.2013/19295, K.2014/1467 sayılı ilamı ile onanmıştır.
15. Yargıtay ilamı başvurucuya 25/2/2014 tarihinde tebliğ edilmiş; başvurucu 27/3/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
2. Bireysel Başvuru Sonrası Süreç
16. Kuşadası 1. İcra Müdürlüğünün E.2013/3619 sayılı dosyasında başlatılan takibin durması nedeniyle başvurucu Şirket aleyhine MEB tarafından itirazın kaldırılması davası açılmış; Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesince 9/1/2014 tarihli ve E.2013/301, K.2014/28 sayılı karar ile dava reddedilmiştir. Anılan karar, temyiz ve karar düzeltme aşamalarından geçerek 6/11/2014 tarihinde kesinleşmiştir.
17. Başvurucu Şirket 27/6/2014 tarihinde Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesine şikâyet başvurusunda bulunarak Kuşadası 1. İcra Müdürlüğünün E.2013/3619 sayılı dosyasında hakkında başlatılan takibe yaptığı itirazın kaldırılması için açılan davanın reddedildiğini, kararın kesinleşmesine rağmen ihtiyati haczin devam etmekte olduğunu belirterek Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/7/2013 tarihli ve E.2013/120 Değişik İş, K.2013/120 Değişik İş sayılı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
18. Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesi 6/2/2015 tarihli ve E.2014/235, K.2015/43 sayılı kararı ile başvurucu Şirketin şikâyetinin kabulüne, Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/7/2013 tarihli ve E.2013/120 Değişik İş, K.2013/120 sayılı ihtiyati haciz kararının hükümsüz kaldığının tespitine, kararın kesinleşmesine müteakip ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar vermiştir. Kararın gerekçesi ve hüküm kısmı şöyledir:
“Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/120 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararı gereğince başlatılan icra takibi sonucunda mahkememiz dosyasının davacısı tarafından yapılan itiraz üzerine icra takibinin durduğu, davalı tarafından Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/301 E. Sayılı dosyası ile açılan itirazın kaldırılması talebinin mahkemece reddine karar verildiği, ret kararının Yargıtay aşamasından onanarak geçtiği ve kesinleştiği, alacaklı tarafından bu kararın kesinleşmesinden itibaren 7 gün içerisinde alacak davası açılmadığı anlaşılmış olmakla, Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/07/2013 tarih ve 2013/120 D.İş sayılı kararı ile verilen ihtiyati haciz kararının İİK.nun 264/2.maddesinin son cümlesi gereğince hükümsüz kaldığı dikkate alınarak, davanın kabulüne ilişkin karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile Kuşadası 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/07/2013 tarih ve 2013/120 D.İş sayılı kararı kapsamındaki ihtiyati haciz kararının İİK.264/2 son cümle gereğince hükümsüz kaldığının tespitine, ihtiyati haciz kararının kararın kesinleşmesine MÜTEAKİP KALDIRILMASINA,
...”
19. Anılan karar, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 13/10/2015 tarihli ve E.2015/10862, K.2015/24295 sayılı ilamı ile onanmış; karar düzeltme istemi aynı Daire tarafından 2/3/2016 tarihli ve E.2015/33566, K.2016/5950 sayılı ilamla reddedilerek aynı tarihte kesinleşmiştir.
20. Bu arada Aydın 1. İdare Mahkemesinin 20/6/2013 tarihli ve E.2012/1603, K.2013/896 sayılı kararı, Danıştay 8. Dairesinin 25/6/2015 tarihli ve E.2013/8280, K.2015/6472 sayılı ilamı ile bozulmuş; başvurucu Şirketin karar düzeltme istemi aynı Daire tarafından 2/3/2016 tarihli ve E.2015/10945, K.2016/1877 sayılı ilamla reddedilmiştir.
21. Kuşadası 1. İcra Müdürlüğünce bireysel başvuru dosyasına gönderilen 3/5/2016 tarihli yazıda, Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesinin 6/2/2015 tarihli ve E.2014/235, K.2015/43 sayılı kesinleşen kararının 28/4/2016 tarihli talep ekinde borçlu (başvurucu Şirket) vekili tarafından icra dosyasına sunulması ve bu talepte banka hesap numarası bildirilmesi üzerine dosyadaki ihtiyati haczin kaldırıldığı, ihtiyati haciz kararına istinaden haczedilen 26.404,64 TL'nin başvurucu Şirkete iade edildiği ve dosyanın kapatıldığı bildirilmiştir.
B. İlgili Hukuk
22. 30/4/1992 tarihli ve 3797 sayılı mülga Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un ek 3. maddesi şöyledir:
“Özürlü sağlık kurulu raporu düzenlemeye yetkili sağlık kurum veya kuruluşlarınca verilen sağlık kurulu raporuyla asgari % 20 özürlü olduğu tespit edilen ve özel eğitim değerlendirme kurulları tarafından da eğitsel değerlendirme ve tanılamaları yapılarak 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında açılan özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde verilen destek eğitimini almaları uygun görülen; görme, işitme, dil-konuşma, spastik, zihinsel, ortopedik veya ruhsal özürlü bireylerin; eğitim giderlerinin her yıl Maliye Bakanlığınca belirlenen tutarı, Millî Eğitim Bakanlığı bütçesine bu amaçla konulan ödenekten karşılanır. Bu özürlü bireylerin, özür grupları ve dereceleri ile özür niteliğine göre eğitim programlarının kapsamı ve eğitim süreleri, Özürlüler İdaresi Başkanlığının görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça hazırlanacak ve bu Kanunun yayımını izleyen 6 ay içinde yürürlüğe konulacak yönetmelikle belirlenir.
Söz konusu eğitim hizmetini sunan veya yararlananların, gerçek dışı beyanda bulunmak suretiyle fazladan ödemeye sebebiyet vermeleri durumunda bu tutarlar, iki katı ve kanuni faiziyle birlikte ilgililerden müteselsilen geri tahsil edilir. Bu fiillerin özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri tarafından tekrarı hâlinde, ayrıca kurum açma izinleri iptal edilir.”
23. 25/8/2011 tarihli ve 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 43. maddesi şöyledir:
“(1) Özürlü sağlık kurulu raporu düzenlemeye yetkili sağlık kurum veya kuruluşlarınca verilen sağlık kurulu raporuyla asgarî % 20 oranında özürlü olduğu tespit edilen ve özel eğitim değerlendirme kurulları tarafından da eğitsel değerlendirme ve tanılamaları yapılarak 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında açılan özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde verilen destek eğitimini almaları uygun görülen görme, işitme, dil-konuşma, spastik, zihinsel, ortopedik veya ruhsal özürlü bireylerin eğitim giderlerinin her yıl Maliye Bakanlığınca belirlenen tutarı, Bakanlık bütçesine bu amaçla konulan ödenekten karşılanır. Bu özürlü bireylerin özür grupları ve dereceleri ile özür niteliğine göre eğitim programlarının kapsamı ve eğitim süreleri, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle yönetmelikle belirlenir.
(2) Birinci fıkrada belirtilen eğitim hizmetini sunan veya yararlananların gerçek dışı beyanda bulunmak suretiyle fazladan ödemeye sebebiyet vermeleri durumunda bu tutarlar, iki katı ve kanunî faiziyle birlikte ilgililerden müteselsilen tahsil edilir. Bu fiillerin özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri tarafından tekrarı hâlinde, ayrıca kurum açma izinleri iptal edilir.”
24. 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 257. maddesi şöyledir:
“Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1 - Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2 - Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”
25. 2004 sayılı Kanun’un 264. maddesi şöyledir:
“Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz zabıt varakasının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde (Haciz veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur.
İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır.
...
Alacaklı bu müddetleri geçirir veya davasından yahut takip talebinden vazgeçerse veya takip talebi kanuni müddetlerin geçmesiyle düşerse veya dava dosyası muameleden kaldırılıp da bir ay içinde dava yenilenmezse veya davasında haksız çıkarsa ihtiyati haciz hükümsüz kalır ve alakadarlar isterse lazım gelenlere bildirilir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
26. Mahkemenin 16/6/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
27. Başvurucu, idari işlemle kendisinden talep edilen alacağı taksitler hâlinde ödeme konusunda taahhütname imzaladığını, taksitlerin bir kısmını ödeyememesi nedeniyle idarenin talebi üzerine hakkında ihtiyati haciz kararı alınarak icra takibine başlandığını, bu arada ihtiyati hacze konu alacağın dayanağı olan idari işlemlerin İdare Mahkemesince iptaline karar verildiğini, söz konusu kararın uygulanması için kesinleşmesi gerekmediği hâlde Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesince bu iptal kararı dikkate alınmadan ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddedildiğini, bu şekilde İdare Mahkemesinin iptal kararının uygulanamadığını belirterek Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı ile mahkeme kararlarının yerine getirilmesi zorunluluğuna ilişkin Anayasa’nın 138. maddesinin ihlal edildiğini ileri sürmüş; ihtiyati haciz kararının ve devam eden icra takibinin kaldırılmasına karar verilmesi ve tazminat talebinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
28. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Bireysel başvuruların kabul edilebilirlik şartları ve incelemesi” kenar başlıklı 48. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:
“Kabul edilebilirlik şartları ve incelemesinin usul ve esasları ile ilgili diğer hususlar İçtüzükle düzenlenir.”
29. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) “Düşme kararı” başlıklı 80. maddesi şöyledir:
“(1) Bölümler ya da komisyonlarca yargılamanın her aşamasında aşağıdaki hallerde düşme kararı verilebilir:
…
ç) Bölümler ya da Komisyonlarca saptanan herhangi bir başka gerekçeden ötürü, başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmemesi.
(2) Bölümler ya da Komisyonlar; yukarıdaki fıkrada belirtilen nitelikteki bir başvuruyu, Anayasanın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde incelemeye devam edebilir.”
30. Başvurucu Şirket Anayasa Mahkemesine yaptığı somut başvurusunda, Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/7/2013 tarihli ve E.2013/120 D.İş, K.2013/120 Değişik İş sayılı ihtiyati haciz kararına yaptığı itirazın haksız reddedilmesiyle anayasal haklarının ihlal edildiğinden şikâyet etmiştir. Başvurucu, söz konusu ihtiyati haciz kararının ve devam eden icra takibinin kaldırılması talebinde bulunmuştur.
31. Bireysel başvuru incelemesi devam ederken ihtiyati haciz kararına konu icra takibine başvurucu Şirketin yaptığı itirazın kaldırılması için Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesinin E.2013/301 sayılı dosyasında açılan davanın reddedildiği ve bu kararın temyiz ve karar düzeltme aşamalarından geçerek kesinleştiği, bunun üzerine başvurucu Şirketin Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesine şikâyet başvurusunda bulunarak hakkındaki ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep ettiği, Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesince “itirazın kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren 7 gün içerisinde alacak davası açılmadığı” gerekçesiyle bireysel başvuruya konu Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/7/2013 tarihli ve E.2013/120 Değişik İş, K.2013/120 Değişik İş sayılı ihtiyati haciz kararının hükümsüz kaldığının tespitine, kararın kesinleşmesini müteakip ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
32. Anılan kararın da kesinleşmesi ve başvurucu Şirket vekilinin 28/4/2016 tarihinde bu kararı Kuşadası 1. İcra Müdürlüğüne sunması üzerine takip dosyasındaki ihtiyati haczin kaldırıldığı, ihtiyati haciz kararına istinaden haczedilen 26.404,64 TL'nin başvurucu Şirkete iade edildiği ve dosyanın kapatıldığı tespit edilmiştir.
33. Böylece bireysel başvuruya konu Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/7/2013 tarihli ve E.2013/120 Değişik İş, K.2013/120 Değişik İş sayılı ihtiyati haciz kararının bireysel başvuru incelemesi devam ederken hükümsüz kalarak kaldırıldığı ve bu karara istinaden haczedilen paranın başvurucu Şirkete iade edildiği, takip dosyasının da kapatıldığı gözönünde bulundurulduğunda başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden kalmadığı anlaşılmıştır.
34. Öte yandan İçtüzük'ün 80. maddesinin (2) numaralı fıkrasında öngörülen başvurunun incelenmesinin devamında Anayasa'nın uygulanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı herhangi bir durumun da söz konusu olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
35. Açıklanan nedenlerle başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir nedenin kalmadığı anlaşıldığından İçtüzük’ün 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendi gereğince başvurunun düşmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmemesi nedeniyle DÜŞMESİNE,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
16/6/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.