TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
ABC ÇAĞDAŞ DERSANECİLİK EĞİTİM TURİZM TİCARET
LTD. ŞTİ. BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/4806)
|
|
Karar Tarihi: 16/6/2016
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Recep
KÖMÜRCÜ
|
|
|
Alparslan
ALTAN
|
|
|
Celal Mümtaz
AKINCI
|
|
|
Muammer
TOPAL
|
Raportör
|
:
|
Kamil KAYA
|
Başvurucu
|
:
|
Abc Çağdaş Dersanecilik
Eğitim Turizm Ticaret Ltd. Şti.
|
Vekili
|
:
|
Av. Reşat
ERGUVAN
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, ihtiyati haciz kararına konu alacağın dayanağı olan
idari işlemin idare mahkemesince iptal edildiği dikkate alınmadan ihtiyati
haczin kaldırılması talebinin reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının
ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 27/3/2014 tarihinde Kuşadası 1. Asliye Hukuk
Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. Başvuru formu ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil
edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. İkinci Bölüm Birinci Komisyonunca 24/12/2014 tarihinde,
başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar
verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Olaylar
4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal
Yargı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler
çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir:
1. Bireysel Başvuru
Öncesi Süreç
5. Başvurucu Şirkete ait Özel Yaşama Katılım Özel Eğitim ve
Rehabilitasyon Merkezinde (Rehabilitasyon Merkezi) eğitim gören özürlü
bireylerin eğitim giderleri için Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından
Rehabilitasyon Merkezine yapılacak ödemelerle ilgili olarak taraflar arasında
protokol imzalanmıştır.
6. Anılan protokolün “Ortak Hükümler” başlıklı kısmında “3797 sayılı Milli Eğitim
Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun çerçevesinde yapılan
ödemelerden, yanlış ve yersiz olduğu anlaşılan miktar, kuruma bir sonraki ay
ödenmesi gereken miktardan kesilmek suretiyle geri alınır. Kurumun genel
hükümlere göre takip hakkı saklıdır.” hükmü bulunmaktadır.
7. Şikâyet nedeniyle yapılan soruşturma sonucunda Rehabilitasyon
Merkezine haksız ödeme yapıldığının tespit edilmesi üzerine 80.135,72 TL
ödemenin geri istenmesine ve yapılan ödemelerden 4.742,96 TL kesinti
yapılmasına ilişkin olarak 10/7/2012 ve 3/8/2012 tarihlerinde idari işlemler
tesis edilmiştir.
8. Başvurucu Şirket, Kuşadası 1. Noterliğinin 10/8/2012 tarihli
ve 5104 yevmiye numaralı taahhütnamesiyle (taahhütname), bu idari işlemlere
konu bedelleri taksitler hâlinde ödeme taahhüdünde bulunmuş; aynı zamanda idari
işlemlerin iptali için Aydın 1. İdare Mahkemesinde dava açmıştır.
9. Başvurucu Şirketin ödeme taahhüdüne uymaması üzerine MEB'in
başvurusu üzerine Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesince 16/7/2013 tarihli ve
E.2013/120 Değişik İş, K.2013/120 sayılı karar ile taahhütnameye istinaden
başvurucu Şirket hakkında 26.404,64 TL borca karşılık ihtiyati haciz kararı
verilmiştir.
10. Kuşadası 1. İcra Müdürlüğünün E.2013/3619 sayılı dosyasında
MEB tarafından başvurucu Şirket hakkında taahhütnameye dayalı olarak 17/7/2013
tarihinde 50.917,36 TL alacak üzerinden genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi
başlatılmış; aynı takipte yukarıda anılan ihtiyati haciz kararı da uygulanmıştır.
Başvurucu Şirketin borca itirazı üzerine takip durdurulmuştur.
11. Öte yandan Aydın 1. İdare Mahkemesinin 20/6/2013 tarihli ve
E.2012/1603, K.2013/896 sayılı kararı ile başvurucu hakkında tesis edilen
10/7/2012 ve 3/8/2012 tarihli idari işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
12. Başvurucu 15/7/2013 tarihinde ihtiyati haciz kararına itiraz
etmiştir. Mahkemeye 5/8/2013 tarihindeverdiği ek
dilekçe ile ihtiyati haciz kararına konu alacağın dayanağı olan idari
işlemlerin Aydın 1. İdare Mahkemesince iptal edildiğini bildirerek ihtiyati
haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
13. Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 22/8/2013 tarihli ve
E.2013/120 Değişik İş, K.2013/120 Değişik İş sayılı ek kararı ile ihtiyati
hacze itirazın reddine karar vermiştir.Ek
kararın gerekçesi şöyledir:
“İtiraz eden borçlunun noter huzurunda verdiği
taahhütle belirtilen vade ve miktarlarda borcu ödemeyi kabul ettiği, borcun
para borcu olduğu, taahhüdüne göre kabul ettiği borcun bir kısmını ödediği,
vadesi gelmesine rağmen bir kısım taksitleri ödemediği, noterde verilen taahhüt
edilen borcun para borcu olduğu ve vadesinin geldiği, borcun rehinle temin
edilmediği, İdare Mahkemesi kararının henüz kesinleşmediği ve ihtiyati haciz
şartlarının gerçekleştiği bu nedenle verilen ihtiyati haciz kararının usul ve
yasaya uygun olduğu anlaşıldığından itirazın reddine karar [verilmiştir].”
14. Anılan karar, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 4/2/2014 tarihli
ve E.2013/19295, K.2014/1467 sayılı ilamı ile onanmıştır.
15. Yargıtay ilamı başvurucuya 25/2/2014 tarihinde tebliğ
edilmiş; başvurucu 27/3/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
2. Bireysel Başvuru
Sonrası Süreç
16. Kuşadası 1. İcra Müdürlüğünün E.2013/3619 sayılı dosyasında
başlatılan takibin durması nedeniyle başvurucu Şirket aleyhine MEB tarafından
itirazın kaldırılması davası açılmış; Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesince 9/1/2014
tarihli ve E.2013/301, K.2014/28 sayılı karar ile dava reddedilmiştir. Anılan
karar, temyiz ve karar düzeltme aşamalarından geçerek 6/11/2014 tarihinde
kesinleşmiştir.
17. Başvurucu Şirket 27/6/2014 tarihinde Kuşadası İcra Hukuk
Mahkemesine şikâyet başvurusunda bulunarak Kuşadası 1. İcra Müdürlüğünün
E.2013/3619 sayılı dosyasında hakkında başlatılan takibe yaptığı itirazın
kaldırılması için açılan davanın reddedildiğini, kararın kesinleşmesine rağmen
ihtiyati haczin devam etmekte olduğunu belirterek Kuşadası 1. Asliye Hukuk
Mahkemesinin 16/7/2013 tarihli ve E.2013/120 Değişik İş, K.2013/120 Değişik İş
sayılı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
18. Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesi 6/2/2015 tarihli ve
E.2014/235, K.2015/43 sayılı kararı ile başvurucu Şirketin şikâyetinin
kabulüne, Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/7/2013 tarihli ve E.2013/120
Değişik İş, K.2013/120 sayılı ihtiyati haciz kararının hükümsüz kaldığının
tespitine, kararın kesinleşmesine müteakip ihtiyati haciz kararının
kaldırılmasına karar vermiştir. Kararın gerekçesi ve hüküm kısmı şöyledir:
“Tüm dosya kapsamı birlikte
değerlendirildiğinde; Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/120 D.İş
sayılı ihtiyati haciz kararı gereğince başlatılan icra takibi sonucunda
mahkememiz dosyasının davacısı tarafından yapılan itiraz üzerine icra takibinin
durduğu, davalı tarafından Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/301 E. Sayılı
dosyası ile açılan itirazın kaldırılması talebinin mahkemece reddine karar
verildiği, ret kararının Yargıtay aşamasından onanarak geçtiği ve kesinleştiği,
alacaklı tarafından bu kararın kesinleşmesinden itibaren 7 gün içerisinde
alacak davası açılmadığı anlaşılmış olmakla, Kuşadası 1. Asliye Hukuk
Mahkemesinin 16/07/2013 tarih ve 2013/120 D.İş sayılı kararı ile verilen
ihtiyati haciz kararının İİK.nun 264/2.maddesinin son
cümlesi gereğince hükümsüz kaldığı dikkate alınarak, davanın kabulüne ilişkin
karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile Kuşadası 1.Asliye Hukuk
Mahkemesinin 16/07/2013 tarih ve 2013/120 D.İş sayılı
kararı kapsamındaki ihtiyati haciz kararının İİK.264/2 son cümle gereğince
hükümsüz kaldığının tespitine, ihtiyati haciz kararının kararın kesinleşmesine
MÜTEAKİP KALDIRILMASINA,
...”
19. Anılan karar, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 13/10/2015
tarihli ve E.2015/10862, K.2015/24295 sayılı ilamı ile onanmış; karar düzeltme
istemi aynı Daire tarafından 2/3/2016 tarihli ve E.2015/33566, K.2016/5950
sayılı ilamla reddedilerek aynı tarihte kesinleşmiştir.
20. Bu arada Aydın 1. İdare Mahkemesinin 20/6/2013 tarihli ve
E.2012/1603, K.2013/896 sayılı kararı, Danıştay 8. Dairesinin 25/6/2015 tarihli
ve E.2013/8280, K.2015/6472 sayılı ilamı ile bozulmuş; başvurucu Şirketin karar
düzeltme istemi aynı Daire tarafından 2/3/2016 tarihli ve E.2015/10945,
K.2016/1877 sayılı ilamla reddedilmiştir.
21. Kuşadası 1. İcra Müdürlüğünce bireysel başvuru dosyasına
gönderilen 3/5/2016 tarihli yazıda, Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesinin 6/2/2015
tarihli ve E.2014/235, K.2015/43 sayılı kesinleşen kararının 28/4/2016 tarihli
talep ekinde borçlu (başvurucu Şirket) vekili tarafından icra dosyasına
sunulması ve bu talepte banka hesap numarası bildirilmesi üzerine dosyadaki
ihtiyati haczin kaldırıldığı, ihtiyati haciz kararına istinaden haczedilen
26.404,64 TL'nin başvurucu Şirkete iade edildiği ve dosyanın kapatıldığı
bildirilmiştir.
B. İlgili Hukuk
22. 30/4/1992 tarihli ve 3797 sayılı mülga Millî Eğitim
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un ek 3. maddesi şöyledir:
“Özürlü sağlık kurulu raporu düzenlemeye
yetkili sağlık kurum veya kuruluşlarınca verilen sağlık kurulu raporuyla asgari
% 20 özürlü olduğu tespit edilen ve özel eğitim değerlendirme kurulları
tarafından da eğitsel değerlendirme ve tanılamaları yapılarak 8/2/2007 tarihli
ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında açılan özel eğitim
okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde verilen destek
eğitimini almaları uygun görülen; görme, işitme, dil-konuşma, spastik,
zihinsel, ortopedik veya ruhsal özürlü bireylerin; eğitim giderlerinin her yıl
Maliye Bakanlığınca belirlenen tutarı, Millî Eğitim Bakanlığı bütçesine bu amaçla
konulan ödenekten karşılanır. Bu özürlü bireylerin, özür grupları ve dereceleri
ile özür niteliğine göre eğitim programlarının kapsamı ve eğitim süreleri,
Özürlüler İdaresi Başkanlığının görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça
hazırlanacak ve bu Kanunun yayımını izleyen 6 ay içinde yürürlüğe konulacak
yönetmelikle belirlenir.
Söz konusu eğitim hizmetini sunan veya
yararlananların, gerçek dışı beyanda bulunmak suretiyle fazladan ödemeye
sebebiyet vermeleri durumunda bu tutarlar, iki katı ve kanuni faiziyle birlikte
ilgililerden müteselsilen geri tahsil edilir. Bu
fiillerin özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri
tarafından tekrarı hâlinde, ayrıca kurum açma izinleri iptal edilir.”
23. 25/8/2011 tarihli ve 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 43. maddesi
şöyledir:
“(1) Özürlü sağlık kurulu raporu düzenlemeye
yetkili sağlık kurum veya kuruluşlarınca verilen sağlık kurulu raporuyla asgarî
% 20 oranında özürlü olduğu tespit edilen ve özel eğitim değerlendirme
kurulları tarafından da eğitsel değerlendirme ve tanılamaları yapılarak 5580
sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında açılan özel eğitim okulları ile
özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde verilen destek eğitimini almaları
uygun görülen görme, işitme, dil-konuşma, spastik, zihinsel, ortopedik veya
ruhsal özürlü bireylerin eğitim giderlerinin her yıl Maliye Bakanlığınca
belirlenen tutarı, Bakanlık bütçesine bu amaçla konulan ödenekten karşılanır.
Bu özürlü bireylerin özür grupları ve dereceleri ile özür niteliğine göre
eğitim programlarının kapsamı ve eğitim süreleri, Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle yönetmelikle belirlenir.
(2) Birinci fıkrada belirtilen eğitim
hizmetini sunan veya yararlananların gerçek dışı beyanda bulunmak suretiyle
fazladan ödemeye sebebiyet vermeleri durumunda bu tutarlar, iki katı ve kanunî
faiziyle birlikte ilgililerden müteselsilen tahsil
edilir. Bu fiillerin özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon
merkezleri tarafından tekrarı hâlinde, ayrıca kurum açma izinleri iptal
edilir.”
24. 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun
257. maddesi şöyledir:
“Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir
para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve
taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını
ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız
aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1 - Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2 - Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle
mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya
da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç
yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”
25. 2004 sayılı Kanun’un 264. maddesi şöyledir:
“Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan
evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz
gıyabında yapılmışsa haciz zabıt varakasının kendisine tebliğinden itibaren
yedi gün içinde ya takip talebinde (Haciz veya iflas) bulunmaya veya dava
açmaya mecburdur.
İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz
ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden
itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye
veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması
talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren
yedi gün içinde dava açması lazımdır.
...
Alacaklı bu müddetleri geçirir veya davasından
yahut takip talebinden vazgeçerse veya takip talebi kanuni müddetlerin
geçmesiyle düşerse veya dava dosyası muameleden kaldırılıp da bir ay içinde
dava yenilenmezse veya davasında haksız çıkarsa ihtiyati haciz hükümsüz kalır
ve alakadarlar isterse lazım gelenlere bildirilir.
...”
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
26. Mahkemenin 16/6/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
27. Başvurucu, idari işlemle kendisinden talep edilen alacağı
taksitler hâlinde ödeme konusunda taahhütname imzaladığını, taksitlerin bir
kısmını ödeyememesi nedeniyle idarenin talebi üzerine hakkında ihtiyati haciz
kararı alınarak icra takibine başlandığını, bu arada ihtiyati hacze konu
alacağın dayanağı olan idari işlemlerin İdare Mahkemesince iptaline karar
verildiğini, söz konusu kararın uygulanması için kesinleşmesi gerekmediği hâlde
Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesince bu iptal kararı dikkate alınmadan
ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddedildiğini, bu şekilde İdare
Mahkemesinin iptal kararının uygulanamadığını belirterek Anayasa’nın 36.
maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı ile mahkeme kararlarının yerine
getirilmesi zorunluluğuna ilişkin Anayasa’nın 138. maddesinin ihlal edildiğini ileri
sürmüş; ihtiyati haciz kararının ve devam eden icra takibinin kaldırılmasına
karar verilmesi ve tazminat talebinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
28. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Bireysel başvuruların kabul edilebilirlik şartları ve incelemesi”
kenar başlıklı 48. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:
“Kabul edilebilirlik şartları ve incelemesinin
usul ve esasları ile ilgili diğer hususlar İçtüzükle düzenlenir.”
29. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) “Düşme kararı” başlıklı 80. maddesi
şöyledir:
“(1) Bölümler ya da komisyonlarca yargılamanın
her aşamasında aşağıdaki hallerde düşme kararı verilebilir:
…
ç) Bölümler ya da Komisyonlarca saptanan herhangi bir başka gerekçeden
ötürü, başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden
görülmemesi.
(2) Bölümler ya da Komisyonlar; yukarıdaki
fıkrada belirtilen nitelikteki bir başvuruyu, Anayasanın uygulanması ve
yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da
insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde incelemeye devam edebilir.”
30. Başvurucu Şirket Anayasa Mahkemesine yaptığı somut
başvurusunda, Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/7/2013 tarihli ve
E.2013/120 D.İş, K.2013/120 Değişik İş sayılı ihtiyati
haciz kararına yaptığı itirazın haksız reddedilmesiyle anayasal haklarının
ihlal edildiğinden şikâyet etmiştir. Başvurucu, söz konusu ihtiyati haciz
kararının ve devam eden icra takibinin kaldırılması talebinde bulunmuştur.
31. Bireysel başvuru incelemesi devam ederken ihtiyati haciz
kararına konu icra takibine başvurucu Şirketin yaptığı itirazın kaldırılması
için Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesinin E.2013/301 sayılı dosyasında açılan
davanın reddedildiği ve bu kararın temyiz ve karar düzeltme aşamalarından
geçerek kesinleştiği, bunun üzerine başvurucu Şirketin Kuşadası İcra Hukuk
Mahkemesine şikâyet başvurusunda bulunarak hakkındaki ihtiyati haciz kararının
kaldırılmasını talep ettiği, Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesince “itirazın kaldırılması talebinin reddine ilişkin
kararın kesinleşmesinden itibaren 7 gün içerisinde alacak davası açılmadığı”
gerekçesiyle bireysel başvuruya konu Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin
16/7/2013 tarihli ve E.2013/120 Değişik İş, K.2013/120 Değişik İş sayılı
ihtiyati haciz kararının hükümsüz kaldığının tespitine, kararın kesinleşmesini
müteakip ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
32. Anılan kararın da kesinleşmesi ve başvurucu Şirket vekilinin
28/4/2016 tarihinde bu kararı Kuşadası 1. İcra Müdürlüğüne sunması üzerine
takip dosyasındaki ihtiyati haczin kaldırıldığı, ihtiyati haciz kararına
istinaden haczedilen 26.404,64 TL'nin başvurucu Şirkete iade edildiği ve
dosyanın kapatıldığı tespit edilmiştir.
33. Böylece bireysel başvuruya konu Kuşadası 1. Asliye Hukuk
Mahkemesinin 16/7/2013 tarihli ve E.2013/120 Değişik İş, K.2013/120 Değişik İş
sayılı ihtiyati haciz kararının bireysel başvuru incelemesi devam ederken
hükümsüz kalarak kaldırıldığı ve bu karara istinaden haczedilen paranın
başvurucu Şirkete iade edildiği, takip dosyasının da kapatıldığı gözönünde bulundurulduğunda başvurunun incelenmesinin
sürdürülmesini haklı kılan bir neden kalmadığı anlaşılmıştır.
34. Öte yandan İçtüzük'ün 80.
maddesinin (2) numaralı fıkrasında öngörülen başvurunun incelenmesinin
devamında Anayasa'nın uygulanması veya temel hakların kapsamının ve
sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı
herhangi bir durumun da söz konusu olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
35. Açıklanan nedenlerle başvurunun incelenmesinin
sürdürülmesini haklı kılan bir nedenin kalmadığı anlaşıldığından İçtüzük’ün 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendi
gereğince başvurunun düşmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun incelenmesinin
sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmemesi nedeniyle
DÜŞMESİNE,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
16/6/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.