TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
VECİDE AYYILDIZ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/5841)
Karar Tarihi: 5/4/2018
Başkan
:
Burhan ÜSTÜN
Üyeler
Serruh KALELİ
Nuri NECİPOĞLU
Hicabi DURSUN
Hasan Tahsin GÖKCAN
Raportör
Özgür DUMAN
Başvurucu
Vecide AYYILDIZ
Vekili
Av. Faruk YILDIRIM
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, resmî evlenme akdi olmayan başvurucunun dul aylığından yararlandırılmaması nedeniyle sosyal güvenlik hakkının; bu sürece ilişkin yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 29/4/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen başvuru hakkında görüş sunulmayacağını bildirmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucu 1937 Siirt doğumlu olup Diyarbakır'ın Kayapınar ilçesinde ikamet etmektedir. Başvurucu, H.G. ile -başvuru formu ve eklerinde belirtilmeyen bir tarihte- resmî bir evlenme akdi olmaksızın dinî nikâh yapmıştır. Başvurucu ile H.G.nin ortak çocukları E.A. 28/4/1975 tarihinde doğmuştur.
9. H.G., Türk Silahlı Kuvvetleri Kara Kuvvetleri Komutanlığında Topçu Yarbay olarak görev yapmakta iken 22/8/1960 tarihinde emekliye ayrılmıştır. Bu tarihten sonra emekli aylığı almakta olan H.G. 22/4/1992 tarihinde vefat etmiştir.
10. Başvurucu 11/9/2007 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) başvurarak emekli aylığı alan H.G.nin ölümü nedeniyle kendisine dul aylığı bağlanmasını talep etmiştir. Başvurucunun bu talebine SGK tarafından bir cevap verilmemiştir. Başvurucu, bunun üzerine zımni ret kararının iptali istemiyle SGK aleyhine 9/1/2008 tarihinde Diyarbakır 1. İdare Mahkemesinde dava açmıştır. Bu davada 29/1/2008 tarihinde yetkisizlik kararı verilmesi üzerine yargılamaya Ankara 6. İdare Mahkemesinde (Mahkeme) devam edilmiştir.
11. Mahkeme 5/2/2010 tarihinde davanın reddine karar vermiştir. Kararın gerekçesinde 17/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun mülga 67. maddesine değinilmiştir. Mahkemeye göre bu maddede yer alan "eş" kavramından resmî nikâh ile evlenen kişilerin anlaşılması gerekir. Mahkeme, Medeni Kanun'un kabulünden sonra bu Kanun hükümlerine aykırı şekilde teşkil olunan birlikteliğin evlilik olarak kabulünün hukuken mümkün olmadığını vurgulamıştır. Mahkeme, bu sebeple başvurucunun H.G.nin ölümü nedeniyle dul aylığına hak kazanmadığı gerekçesiyle tesis olunan dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna varmıştır.
12. Başvurucunun temyiz ettiği karar, Danıştay Onbirinci Dairesinin 27/12/2013 tarihli ilamıyla onanmıştır.
13. Nihai karar, başvurucu vekiline 7/4/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.
14. Başvurucu 29/4/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
15. Mahkemenin 5/4/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
16. Başvurucu, dinî nikâha dayalı olarak birlikte yaşadığı sigortalının ölümü sonrası dul aylığından yararlandırılması talebinin reddedilmesi nedeniyle sosyal güvenlik hakkının ve ayrıca makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
17. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendine göre başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir sebebin olmadığı kanaatine varılması hâlinde başvurunun düşmesine karar verilebilir. Bununla birlikte İçtüzük'ün 80. maddesinin (2) numaralı fıkrası gereği Anayasa'nın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde başvurunun incelenmesine devam edilebileceği öngörülmüştür.
18. Başvuru tarihinden sonra ölen başvurucuların mirasçılarının makul bir süre içinde başvuruyu devam ettirme yönünde iradelerini Anayasa Mahkemesine bildirmemeleri hâlinde anılan İçtüzük hükümleri uyarınca başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir sebebin olmadığı kanaatine varılabilir (İskender Kaya ve diğerleri, B. No: 2014/7674, 23/3/2017, §§ 18-21). Somut olayda başvurucu, başvuru tarihinden sonra 12/11/2017 tarihinde vefat etmiş ancak mirasçıları makul bir süre içinde başvuruya devam etme yönünde iradelerini bildirmemişlerdir. Anılan başvurucu yönünden başvurunun incelenmesine devam etmeyi gerekli kılan ve İçtüzük'ün 80. maddesinin (2) numaralı fıkrasında öngörülen nedenlerden biri de bulunmamaktadır.
19. Açıklanan gerekçelerle başvurunun düşmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun DÜŞMESİNE,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 5/4/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.