TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
NEDİM GÖZ VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/6070)
Karar Tarihi: 19/7/2017
Başkan
:
Burhan ÜSTÜN
Üyeler
Serruh KALELİ
Hicabi DURSUN
Kadir ÖZKAYA
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Raportör
Heysem KOCAÇİNAR
Başvurucular
1.Nedim GÖZ
2.Nizamettin ÇEPE
3.Selim İDE
Vekili
Av. Temel ÇOLAK
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, iş mahkemesinde açılan alacak davasında yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 2/5/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atıfta bulunarak başvuru hakkında görüş sunmayacağını bildirmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucular, 10/11/2003 tarihli dilekçe ile hizmet sözleşmesinin haklı feshi nedeniyle ücret alacağı, yıllık ücretli izin alacağı, kıdem tazminatı, kötüniyet tazminatı ile maddi ve manevi tazminat talebiyle dava açmışlardır.
9. Tekkeköy Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş mahkemesi sıfatıyla) 18/9/2008 tarihli kararı temyiz edilip Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından bozulduğundanbozma ilamına uyulmuşve Tekkeköy Asliye Hukuk Mahkemesinin Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulunun 15/6/2012 tarihli ve 347 sayılı aynı zamanda 22/6/2012 tarihli ve 383 sayılı kararları ile Samsun Adliyesi ile birleştirilmesi sonucunda dosya Samsun Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.
10. Samsun3. AsliyeHukuk Mahkemesi 12/07/2012 tarihli karar ile dosyanın görevli Samsun İş Mahkemesine devrine karar vermiş, Samsun 3. İş Mahkemesi 11/03/2014 tarihli ve E.2012/343, K.2014/92 sayılı karar ile davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
11. Hüküm temyiz edilmiş ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 20/5/2014 tarihli kararı ile onanmıştır.
12. Başvurucular 2/5/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
13. Mahkemenin 19/7/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
14. Başvurucular, 10/11/2003 tarihinde Tekkeköy Asliye Hukuk Mahkemesinde açılıp bu Mahkemenin kapanması üzerine Samsun İş Mahkemesine devredilen alacak davasının İlk Derece Mahkemesince kısmen kabul edilmiş olmasına rağmen hâlen temyiz aşamasında olup sonuçlanmadığını, uzun süren yargılama nedeniyle haklarına kavuşamadıkları gibi talebi aşan alacaklarının tahsili amacıyla yapmış oldukları takiplerin zamanaşımı nedeniyle durması sonucunda da maddi zarara uğradıklarını belirterek Anayasa'nın 17. ve 36. maddelerinde güvence altına alınan maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı ile adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
15. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucuların, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına yönelik şikâyetlerinin yargılamanın uzun sürmesinden kaynaklandığı ve icra takibine rağmen tahsil edilemeyen fazlaya dair alacak iddiasıbulunuyorsa da İlk Derece Mahkemesince bu yönden talep edilen miktarın tamamına karar verilmiş olduğu gözönünde tutulduğunda başvuruya konu iddialarının tamamının adil yargılanma hakkı kapsamındaki makul sürede yargılanma hakkına ilişkin olduğu değerlendirilmiştir.
A. Kabul Edilebilirlik Yönünden
16. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Esas Yönünden
17. Medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin olan iş mahkemeleri nezdinde açılan davalarda yargılama süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak uyuşmazlığı karara bağlayacak davanın açıldığı tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak yargılamanın sona erdiği (Nesrin Kılıç, B. No: 2013/772, 7/11/2013, § 69); yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Mehmet Salih Ayyıldız, B. No: 2012/397, 17/11/2014, § 25).
18. İş mahkemelerinde görülen davalarda yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Nesrin Kılıç, §§ 57, 58).
19. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda 10 yıl 6 aylık yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
20. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden
21. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir…”
22. Başvurucular, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.
23. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
24. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvuruculara ayrı ayrı net 15.600 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
25. Başvurucular tarafından maddi tazminat talebinde bulunulmuş olmakla beraber, tespit edilen ihlal ile iddia edilen maddi zarar arasında illiyet bağı bulunmadığı anlaşıldığından başvurucuların maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir.
26. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin başvuruculara müştereken ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurucuların kamuya açık belgelerde kimliklerinin gizli tutulması talebinin gerekçesi belirtilmediğinden REDDİNE,
B. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
C. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
D. Başvuruculara ayrı ayrı net 15.600 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
E. 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin BAŞVURUCULARA MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
F. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
G. Kararın bir örneğinin Samsun 3. İş Mahkemesine (E.2012/343, K.2014/92) GÖNDERİLMESİNE,
H. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 19/7/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.