TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
FEHMİ ARSLAN BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/621)
Karar Tarihi: 5/4/2018
Başkan
:
Burhan ÜSTÜN
Üyeler
Serruh KALELİ
Nuri NECİPOĞLU
Hicabi DURSUN
Hasan Tahsin GÖKCAN
Raportör Yrd.
Hikmet Murat AKKAYA
Fatih ALKAN
Başvurucu
Fehmi ARSLAN
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılan başvurucunun kendisini ziyarete gelen aile fertleriyle toplu şekilde görüştürülmemesi nedeniyle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 10/1/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü bildirmiştir.
6. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyleolaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucu, devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya çalışma suçundan dolayı (Kapatılan) İstanbul 6. Devlet Güvenlik Mahkemesinin 29/11/2002 tarihli kararı ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmıştır.
9. Başvurucu 3/9/2013 tarihinde İnfaz Hâkimliğine müracaat ederek ziyaretçileriyle toplu şekilde görüşmeyi talep etmiştir. Başvurucu dilekçesinde, 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 25. ve 83. maddelerinde ağırlaştırılmış müebbet cezasına hükümlü olanların ziyaretlerinde "Tek tek görüşme yapılır." şeklinde bir ibarenin bulunmadığı dayanak olarak gösterilmiştir.
10. Kocaeli İnfaz Hâkimliği (İnfaz Hâkimliği) 11/10/2013 tarihli kararıyla başvurucunun talebini reddetmiştir. Ret gerekçesi şu şekildedir:
"Konu hükümlü ve tutukluların ziyaret edilmeleri hakkındaki yönetmelikte düzenlenmiştir. Yönetmeliğin 11. maddesine göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükümlü olanlar, 15 günde 1ve günde 1 saati geçmemek suretiyle,ziyaretçiler teker teker içeri alınarak görüşebilirler. Bu yönetmelik 5275 sayılı yasa uyarınca düzenlenmiş bir yönetmeliktir.
Bu itibarla cezaevi idaresinin uygulaması uygun görülmüş ve talebin reddine karar verilmiştir."
11. Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/11/2013 tarihli kararıyla İnfaz Hâkimliği kararının gerekçesi yerinde görülerek anılan karara yapılan itiraz reddedilmiştir. Nihai karar 11/12/2013 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir.
12. Başvurucu, 10/1/2014 tarihinde bireysel başvuru yapmıştır.
13. Başvurucu, 6/3/2018 tarihinde Anayasa Mahkemesine sunduğu dilekçe ile bireysel başvurusundan feragat ettiğini beyan etmiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
14. Mahkemenin 5/4/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü
15. Başvurucu; ziyaretçileriyle tek tek görüştürüldüğünü, bu uygulama nedeniyle on beş günde bir yapılan bir saatlik görüşme süresini ziyaretçileri arasında bölmek zorunda kaldığını ifade etmektedir. Bu kapsamda özetle başvurucu uygulamanın kanuni dayanağının bulunmadığını, şikâyete konu uygulama sebebiyle diğer hükümlülere kıyasla ayrımcılığa maruz kaldığını, Anayasa'nın 12., 13. ve 124. maddelerinin ihlal edildiğini ileri sürmektedir. Başvurucu, tazminat isteminin olmadığını belirterek uygulamanın kaldırılmasını talep etmektedir. Ayrıca başvurucu, başvuru harç ve giderlerini ödeyecek gelirinin bulunmadığını belirterek adli yardımdan faydalandırılma talebinde bulunmuştur.
16. Bakanlık görüşünde, ihlal iddiasına dayanak olduğu ileri sürülen Yönetmelik hükümlerine karşı idari yargıda iptal davası açılabileceği, bu nedenle başvuru yollarının tüketilmediği belirtilmiştir. Bakanlık tarafından esasa ilişkin olarak sunulan görüşte ise başvurucunun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasından hükümlü olduğu hatırlatılmıştır. Görüşte, bunun bir sonucu olarak başvurucunun ziyaretçileri ile teker teker görüştürülmesinin demokratik toplumda gerekli ve ölçülü bir müdahale olduğu ifade edilmiştir.
B. Değerlendirme
1. Adli Yardım Talebi Yönünden
17. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Şerif Ay (B. No: 2012/1181, 17/9/2013) kararında belirtilen ilkeler dikkate alınarak geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun açıkça dayanaktan yoksun olmayan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
2. Kabul Edilebilirlik Yönünden
18. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi gereği başvurudan feragat edilmesi hâlinde düşme kararı verilmesi gerektiği öngörülmüştür. Ancak İçtüzük'ün 80. maddesinin (2) numaralı fıkrası gereği Anayasa'nın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde, feragat hâllerinde de başvurunun incelenmesine devam edilebilir (İrfan Akkaya, B. No: 2012/69, 12/2/2013, §§ 16-17).
19. Somut olayda başvurucunun sunduğu 6/3/2018 tarihli ek beyan dilekçesi ile bireysel başvurusundan feragat ettiği, başvurunun incelenmesine devam edilmesini gerektiren bir hususun da bulunmadığı anlaşılmaktadır.
20. Açıklanan nedenlerle başvurunun düşmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurucunun adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Başvurunun feragat nedeniyle DÜŞMESİNE,
C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyete neden olacağından başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 5/4/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.