TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
İBRAHİM HALİL TOPALAN BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/623)
Karar Tarihi: 26/12/2017
Başkan
:
Burhan ÜSTÜN
Üyeler
Hicabi DURSUN
Kadir ÖZKAYA
Rıdvan GÜLEÇ
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Raportör
Recep KAPLAN
Başvurucu
İbrahim Halil TOPALAN
Vekilleri
Av. Necdet BAYHAN
Av. Mehmet DEMİRKUL
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, delillerin eksik ve hatalı değerlendirilmesi sonucu işe iade davasının reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 14/1/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen başvuru hakkında görüş sunulmayacağını bildirmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucu 1968 doğumlu olup olaylar tarihinde Balıkesir İl Özel İdaresinde iş akdi çerçevesinde işçi olarak çalışmaktadır.
9. Başvurucu 1992 yılında Şanlıurfa ili Siverek ilçesinde işe başlamış olup 2004 yılında naklen atama suretiyle Balıkesir İl Özel İdaresine (İdare) gelmiştir.
10. Başvurucu, 2005 yılında sağlık sorunlarına rağmen çalıştığı İdare tarafından kendisine vizite kağıdı verilmemesinin yasal olmadığı ve usulsüz olduğu gerekçesiyle ilgili Valiliğe şikâyette bulunmuştur. Anılan şikâyetin usulsüz olduğu gerekçesiyle başvurucuya maaştan kesme cezası verilmiştir. Bu ceza daha sonra Balıkesir İş Mahkemesi ve Yargıtay kararlarıyla iptal edilmiştir.
11. Başvurucunun da çalıştığı birimde 2005 yılı yaz aylarında yaşanan bir münakaşa ile ilgili başvurucunun tanık olarak verdiği beyanların üst makamları aldatmak maksatlı olduğu gerekçesiyle başvurucu hakkında disiplin soruşturması açılarak iş akdi feshedilmiştir. Ancak daha sonra İdare Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla fesih işlemi iptal edilerek altı gündelik para cezası verilmiştir.
12. Başvurucu 16/12/2005 tarihinde Balıkesir merkezdeki görevinden alınarak Balıkesir ili Dursunbey ilçesinde İdareye bağlı bakımevinde akaryakıtçı olarak görevlendirilmiştir. Buradaki görevi esnasında izin istemede karışıklığa neden olduğu için başvurucuya uyarma cezası verilmiştir.
13. Dursunbey ilçesinde kısa bir süre çalışan başvurucu 24/3/2006 tarihinde tekrar Balıkesir merkeze alınmış ve dört yılı aşkın bir süre İdarede farklı birimlerde büro hizmetlerinde çalışmıştır.
14. Başvurucu 5/11/2010 tarihinde İdarenin Destek Hizmetleri Müdürlüğü saha amirliğinde, 27/12/2010 tarihinde ise Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü Laboratuvarında görevlendirilmiştir.
15. Başvurucu; sürekli yerinin değiştirildiği, kendisine iş verilmediği, diğer personelden ayrı tutulduğu, yalnızlaştırma ve bezdirme uygulamalarına maruz bırakıldığı şikâyetleriyle suç duyurusunda bulunmuştur. Yapılan soruşturmanın kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ile sonuçlanması üzerine başvurucuya disiplin cezası verilmiştir.
16. Başvurucu 7/2/2011 tarihinde İdare binasında bir kavgaya karışması üzerine uyarı cezası almıştır. Başvurucu, konuyla ilgili ceza yargılamasında beraat etmiştir.
17. Başvurucunun İdarede çalıştığı odasındaki İdareye ait bilgisayarlardan yerel bir gazeteye yapılan yorumlar nedeniyle diğer iki kişiyle birlikte başvurucuya da 28/10/2011 tarihinde maaştan kesme cezası verilmiştir. Başvurucu konuyla ilgili ceza yargılamasında inandırıcı kanıt elde edilemediğinden beraat etmiştir.
18. Takip eden süreçte başvurucunun çalıştığı birimler birkaç kez daha değiştirilmiştir.
19. Başvurucu 17/2/2012 tarihinde Balıkesir ili Balya ilçesi Özel İdare Müdürlüğünde kaloriferci olarak görevlendirilmiştir.
20. Başvurucu;İdareninkendisineyıllarcasistematikbiçimdepsikolojiktacizveyıldırmapolitikası uyguladığı, görev yerinisüreklideğiştirdiği ve ensonuyarmacezasıvererekBalyaİlçeÖzelİdareMüdürlüğündegörevlendirdiği gerekçeleriyle uyarmacezasınınveBalıkesirBalyaİlçeÖzelİdareMüdürlüğüneyapılanatamasınıniptali, ayrıcamobbinguygulanmasınedeniylemanevitazminat istemli olarak14/3/2012 tarihinde Balıkesir 1. İş Mahkemesinde dava açmıştır. Anılan dava 30/12/2013 tarihinde; işyerinindeğiştirilmesinin-koşullarıvarsa- işçiyeişeiadedavasıaçmaveyaişakdinihaklınedenlefeshetmeolanağıverdiği, dolayısıylamahkemeceatamanıniptaliyönündekararverilmesineolanakolmadığı, mobbinguygulandığı iddiasının da kesinveinandırıcıdelillerle kanıtlanamamış olduğu ve başvurucunun kenditanıklarının dahi bu iddiayıdoğrulamadığı gerekçeleriyle reddedilmiştir. Bu karar 15/9/2015 tarihinde Yargıtayca onanmıştır. Karara karşı yapılan 14/12/2015 tarihli bireysel başvuru, verilen kesin süre içinde bildirilen eksikliklerin tümünün giderilmediği gerekçesiyle 3/3/2016 tarihinde idari yönden reddedilmiştir.
21. Öte yandan anılan mobbing davası açıldıktan sonra yerel basında "Balıkesir'den Bir Mobbing Manzarası" ve "İl Özel İdaresine Mobing Davası" başlıklı haberler yapılmıştır. Bu haberler üzerine yerelbasına "işverentarafındankendisine psikolojiktacizveyıldırma(mobbing)uygulandığı, giyimyardımıaldığıhaldealmadığı, lojmanverildiğihaldeverilmediği gibi gerçeğe aykırı ve işvereni küçük düşürücü beyanlarda bulunduğu" iddiaları çerçevesinde başvurucu hakkında soruşturma başlatılmıştır. Anılan disiplin soruşturması sonucunda İdare Disiplin Kurulunun 16/4/2012 tarihli kararıyla başvurucunun iş akdi feshedilmiştir. Disiplin Kurulu Kararının gerekçesi şöyledir:
“ ...Daha önceden de görev yerinisüreklideğiştirdiklerigerekçesiyleÖzelİdareeskigenelsekretervekili... ileMaliHizmetler müdürü ...aleyhineC. Başsavcılığı'nayaptığışikayetinyerindegörülmeyerektakipsizlik kararıverilmesisonucu yersiz şikayettebulunmasınedeniyledavacıya4yevmiye kesim cezası verildiği , davacınınöncedendeçeşitlidisiplincezalarıaldığıveterfiedemediği , yerelbasında kendisinemobbinguygulandığı , giyimyardımıyapılmadığı , lojmantahsisedilmediğigibihaksızvedavalıidareyiküçükdüşürürbiçimdebeyanlardabulunduğugerekçesiyle , önceden de4yevmiyekesimcezasıalandavacınınaynıeylemiyenidenişlediğiiçinişakdininfeshine... "
22. Başvurucununbukararaleyhineyaptığıitirazİdare YüksekDisiplinKurulu'nun14/5/2012tarihli kararı ilereddedilmiştir. Başvurucu bunun üzerine 18/5/2012 tarihinde Balıkesir1. İşMahkemesindeişeiadedavasıaçmıştır. İlk derece mahkemesince kabul edilen bu dava, Yargıtayca reddedilmiştir. Yargıtayın gerekçesi şöyledir:
"...Davacı hakkında daha önceden genel sekreter hakkında küçük düşürücü yorumlar yapılması, görev yerinin değiştirilmesi sebebiyle şikayette bulunması, başka bir işçiyle kavga etmesi sebebiyle savunması alınarak disiplin cezaları verilmiştir. Davacı hemen her konuda bilgi edinme kanunu kapsamında dilekçe ile işverenden bilgi istemiştir. Fesih sebebi ise davacının kendisine mobbing uygulandığına dair yerel basında haber yapılmış olmasıdır. Davacının geçmişteki davranışları da dikkate alındığında iş sözleşmesinindevamı işveren için çekilmez bir hal almıştır..."
23. Anılan karar başvurucuya 16/12/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir.
24. Başvurucu 14/1/2014 tarihindebireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
25. Mahkemenin 26/12/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
1. Başvurucunun İddiaları
26. Başvurucu, işe iade davasının Kanun'da belirlenen sürelerde tamamlanmadığını belirterek makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
2. Değerlendirme
27. Anayasa'nın 36. ve 141. maddeleri bağlamında medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin uyuşmazlıkların makul sürede karara bağlanması gerektiğine dair temel ilkeler Anayasa Mahkemesince daha önce incelenmiş ve bu konuda kararlar verilmiştir (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013; Güher Ergun ve Tosun Tayfun Ergun, B. No: 2012/12, 17/9/2013). Başvuru konusu olayda bu ilkelerden ayrılmayı gerektiren bir husus bulumamaktadır.
28. Somut olayda 18/5/2012 tarihinde açılan davanın 19/9/2013 tarihindeki Yargıtay kararıyla kesinleştiği anlaşılmıştır.
29. Başvuruya konu yargılama süreci incelendiğinde davanın iki dereceli bir yargılama sisteminde toplam on altı ay sürdüğü, yargılama sürecinin bütünü dikkate alındığında başvurucunun haklarını ihlal edecek bir gecikme olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
30. Açıklanan nedenlerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Yargılamanın Sonucunun Adil Olmadığına İlişkin İddia
31. Başvurucu; davasının reddine ilişkin Yargıtay kararında anayasal şikâyet hakkı çerçevesinde yaptığı suç duyurusu üzerine verilen disiplin cezalarının, ceza davasında kendisi açısından beraatla sonuçlanan disiplin cezalarına konu eylemlerinin ve bilgi edinme hakkını kullanmasının gerekçe olarak kullanıldığını belirtmiştir. Başvurucuya göre Yargıtayın kararı hukuki ve maddi dayanaktan yoksun olup hukuka aykırıdır. Başvurucu bu nedenlerle çalışma hürriyeti, hak arama hürriyeti, bilgi edinme hakkı, sosyal güvenlik hakkı ve dilekçe hakkının ihlal edildiği iddialarını ileri sürmektedir.
32. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun iddialarının özü, delillerin yargılama makamlarınca eksik ve hatalı değerlendirilmesi sonucunda adil olmayan bir karar verildiğine ilişkindir. Bu nedenle anılan iddiaların adil yargılanma hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
33. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ileuyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun adil olup olmaması bireysel başvurukonusu olamaz. Ancak bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik içeren yorum, uygulama ve sonuçlar Anayasa Mahkemesinin denetim yetkisi kapsamındadır (Ahmet Sağlam, B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 42).
34. Somut olayda Yargıtay, başvurucu ile İdare arasında uzun yıllardır sıkıntılı bir biçimde devam ettiği açık olan iş ilişkisinde (bkz. §§ 11, 12, 15, 16, 17) geçmişte yaşanan ve başvurucunun disiplin cezaları almasına yol açan birtakım olayları bir bütün hâlinde değerlendirerek bir sonuca ulaşmıştır (bkz. § 22). Her ne kadar başvurucunun suç duyurusunun kovuşturmaya yer olmadığına dair kararla sonuçlanması sonrasında verilen disiplin cezasına ve bilgi edinme hakkının kullanılmasına dair iddialarının ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gereken meseleler olduğu düşünülebilirse de Yargıtayın davanın reddi yönündeki kanaatinin oluşmasında tek başına bu hususların etkili olmadığı, bir başka ifadeyle Yargıtayın karar gerekçesinde sadece anılan hususlara dayanmadığı, taraflar arasındaki iş ilişkisini çekilmez hale getiren tüm faktörleri bir bütün olarak değerlendirdiği anlaşılmıştır. Bu itibarla anılan hususlara karar gerekçeleri arasında yer verilmiş olmasının yargılamayı bir bütün olarak adil olmaktan çıkardığından ve dolayısıyla başvurucunun adil yargılanma hakkını ihlal ettiğinden söz edilemez.
35. Yargıtayın gerekçesi ve başvurucunun iddiaları incelendiğinde iddiaların özünün Yargıtay tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve yorumlanmasında isabet olmadığına ve esas itibarıyla yargılamanın sonucuna ilişkin olduğu görülmektedir.
36. Açıklanan nedenlerle kanun yolu şikâyeti niteliğinde olan başvurunun bu kısmının da diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 26/12/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.