|
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
|
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
SEDAT BOLEL VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
|
|
(Başvuru Numarası: 2014/70)
|
Karar Tarihi: 10/3/2015
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
Başkan
|
:
|
Alparslan ALTAN
|
Üyeler
|
:
|
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
|
|
Recep KÖMÜRCÜ
|
|
|
Engin YILDIRIM
|
|
|
Celal Mümtaz AKINCI
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Gökçe GÜLTEKİN
|
Başvurucular
|
:
|
Sedat BOLEL
|
|
|
Sevim ŞAHİN
|
|
|
Sevgi NARCI
|
|
|
Perihan KOÇAK
|
|
|
Nermin SEVGİL
|
|
|
Hüsniye KURT
|
|
|
Ali KURT
|
|
|
Gülser
KURT
|
|
|
Yaşar KURT
|
|
|
Uğur SEVGİL
|
|
|
Mehmet Ali KURT
|
|
|
Mehmet BOLEL
|
Vekilleri
|
:
|
Av. Emel ARICAN
|
Başvurucular
|
:
|
Ebru ZAĞPUSAT
|
|
|
Ertunç ARAL
|
|
|
Nevin Sezer AVCI
|
Vekilleri
|
:
|
Av. Murat NAS
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvurucular, Orman İşletme
Müdürlüğü tarafından Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde aleyhlerine açılan
tapu iptali ve tescil davasında görevsizlik kararı verilerek dava dosyasının
Kadastro Mahkemesine gönderildiğini, yargılamanın halen devam ettiğini ve makul sürede sonuçlandırılamadığını belirterek, adil
yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşler ve tazminat ödenmesini
talep etmişlerdir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvurular, 31/12/2013
tarihinde Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, 6/2/2014 tarihinde Fethiye 2.
Asliye Hukuk Mahkemesi, 10/4/2014 tarihinde Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi,
30/5/2014 tarihinde Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, 27/12/2013 tarihinde
Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, 17/1/2014 tarihinde Bakırköy 2. Asliye Hukuk
Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. İdari yönden yapılan ön incelemede
başvuruların Komisyona sunulmasına engel bir durumun bulunmadığı tespit
edilmiştir.
3. Komisyon tarafından, kabul edilebilirlik
incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine
karar verilmiştir.
4. Bölüm Başkanı tarafından
16/10/2014 tarihinde, kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte
yapılmasına karar verilmiştir.
5. Başvurucu Sedat Bolel tarafından yapılan 2014/70 sayılı bireysel başvuru
dosyası ile Ebru Zağpusat tarafından yapılan 2014/881
sayılı bireysel başvuru dosyası, Nevin Sezer Avcı tarafından yapılan 2014/882
sayılı bireysel başvuru dosyası, Ertunç Aral tarafından yapılan 2014/887 sayılı
bireysel başvuru dosyası, Sevim Şahin tarafından yapılan 2014/1769 sayılı
bireysel başvuru dosyası, Sevgi Narcı tarafından yapılan 2014/1771 sayılı
bireysel başvuru dosyası, Perihan Koçak tarafından yapılan 2014/5284 sayılı bireysel
başvuru dosyası, Nermin Sevgil tarafından yapılan
2014/5286 sayılı bireysel başvuru dosyası, Hüsniye Kurt tarafından yapılan
2014/5287 sayılı bireysel başvuru dosyası, Ali Kurt tarafından yapılan
2014/5290 sayılı bireysel başvuru dosyası, Gülser Kurt
tarafından yapılan 2014/5291 sayılı bireysel başvuru dosyası, Yaşar Kurt
tarafından yapılan 2014/5294 sayılı bireysel başvuru dosyası, Uğur Sevgil tarafından yapılan 2014/5295 sayılı bireysel başvuru
dosyası, Mehmet Ali Kurt tarafından yapılan 2014/7965 sayılı bireysel başvuru
dosyası ve Mehmet Bolel tarafından yapılan 2013/9886
sayılı bireysel başvuru dosyası aralarındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle
birleştirilmiş, incelemeye 2014/70 sayılı bireysel başvuru dosyası üzerinden
devam edilmiştir.
6. Başvuru konusu olay ve
olgular ile başvurunun bir örneği görüş için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.
Adalet Bakanlığının 12/8/2014 tarihli yazısında, Anayasa Mahkemesinin önceki
kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen, başvuru hakkında görüş
sunulmayacağı bildirilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
A. Olaylar
7. Başvuru formu ve eklerinde
ifade edildiği şekliyle ve UYAP aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler
çerçevesinde olaylar özetle şöyledir:
8. Muğla ili Fethiye ilçesi
Kaya köyü Tunçpınarı mevkiinde kain 1330 parsel
sayılı taşınmazın tapulama tespiti sırasında yarı hissesinin başvuruculardan
Nevin Sezer Avcı, Ebru Zağpusat, Ertunç Aral, Sedat Bolel, Sevgi Narcı, Sevim Şahin ve Mehmet Bolel murisi Aziz Bolel adına,
diğer yarı hissesinin ise başvuruculardan Mehmet Ali Kurt, Perihan Koçak,
Nermin Sevgil, Ali Kurt, Yaşar Kurt, Gülser Kurt, Uğur Sevgil ve
Hüsniye Kurt murisi Mehmet Kurt adına tespitine karar verilmiştir.
9. Orman Genel Müdürlüğüne
izafeten Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü tarafından taşınmazın tespit malikleri
aleyhine Fethiye Tapulama Mahkemesinin E.1957/466 sayılı dosyasında tespite
itiraz davası açılmıştır.
10. Fethiye Tapulama
Mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde Mahkemenin E.1957/466, K.1971/3
sayılı kararı ile taşınmazın tespit gibi, sunulan veraset ilamları uyarınca
tespit maliklerinin mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
11. Fethiye Orman İşletme
Müdürlüğü, 26/3/2002 tarihinde Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde, taşınmaz
maliklerinden Mehmet Kurt’un mirasçıları aleyhine açtığı davada; 1330 parsel
numaralı taşınmazın kısmen orman sınırları içinde kaldığını, davalılar adına
olan tapu kaydının geçersiz olduğunu ileri sürerek, anılan kısmın orman vasfı
ile Maliye Hazinesi adına tapuya tescilini talep etmiş, dava dosyası Mahkemenin
E.2002/175 sayılı dosyasına kaydedilmiştir.
12. Yine Fethiye Orman İşletme
Müdürlüğü, 27/11/2002 tarihinde Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde, Aziz Bolel mirasçıları aleyhine aleyhine
açtığı davada; 1330 parsel numaralı taşınmazın kısmen orman sınırları içinde
kaldığını, davalılar adına olan tapu kaydının geçersiz olduğunu ileri sürerek,
anılan kısmın orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına tapuya tescilini talep
etmiş, dava dosyası Mahkemenin E.2002/699 sayılı dosyasına kaydedilmiştir.
13. Mahkemece, 11/3/2003 tarih
ve E.2002/699, K.2003/181 sayılı kararla; her iki dava dosyasının taraflarının
ve konularının aynı olduğu gerekçesiyle birleştirilmesine, yargılamaya
E.2002/175 sayılı dava dosyası üzerinden devam edilmesine karar verilmiştir.
14. Mahkemece yapılan yargılama
sonunda, 29/5/2012 tarih ve E.2002/175, K.2012/295 sayılı kararla; taşınmazın
bulunduğu yerde kadastro uygulama çalışması yapıldığı, uygulama tutanaklarında
taşınmazın davalı olarak gösterildiği, kadastro uygulama çalışmasından sonra
görevsizlik kararı verilerek dosyanın kadastro mahkemesine gönderilmesi
gerektiği belirtilerek, 12/1/2011 tarih ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanunu'nun 1. ve 21/6/1987 tarih ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27.
maddeleri gereği Mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleşmesinden sonra
dosyanın Fethiye Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
15. Görevsizlik kararı temyiz
edilmeksizin kesinleşmiştir.
16. Yargılamaya devam eden
Fethiye Kadastro Mahkemesinin, 20/2/2014 tarih ve E.2014/13, K.2014/39 sayılı
kararıyla; devredilen davanın taşınmaz sınır ve yüz ölçümüne ilişkin olmadığı,
orman tahdidine dayanan tapu iptali ve tescil davalarının kadastro mahkemesinin
görevine girmediği gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine ve merci tayini için
dosyanın Yargıtaya gönderilmesine karar verilmiştir.
17. Yargıtay 17. Hukuk
Dairesinin 6/11/2014 tarih ve E.2014/10604, K.2014/15281 sayılı ilâmıyla her ne
kadar dava konusu taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kanun’un 22. maddesi gereğince
uygulama tutanağı düzenlenmiş ise de, davanın esasının
mülkiyete ilişkin tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın
Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği belirtilerek,
Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar
verilmiştir.
18. Fethiye Kadastro
Mahkemesinin 19/12/2014 tarihli yazısı ile dosya Fethiye 1. Asliye Hukuk
Mahkemesine gönderilmiş olup, Mahkemenin E.2014/701 sayılı dosyasında yargılama
halen devam etmektedir.
19. Başvurucular, 27/12/2013,
17/1/2014, 6/2/2014, 10/4/2014, 30/5/2014 tarihlerinde bireysel başvuruda
bulunmuşlardır.
B. İlgili
Hukuk
20. 12/1/2011 tarih ve 6100
sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 30. maddesi ile 21/6/1987 tarih ve 3402
sayılı Kadastro Kanunu’nun 25. maddesinin birinci fıkrası, 28. maddesinin
birinci fıkrası, 29. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları, 30.
maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 32. maddesinin birinci fıkrası ve 36.
maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi (Bkz. B. No: 2012/12, 17/9/2013, §§
16-22).
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
21. Mahkemenin 10/3/2015 tarihinde
yapmış olduğu toplantıda, başvurucuların 31/12/2013 tarih ve 2014/70 numaralı
bireysel başvuruları, incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucuların
İddiaları
22. Başvurucular, Muğla ili
Fethiye ilçesinde bulunan 1330 parsel numaralı taşınmazın yarı hissesinin
murisleri adına tespit ve tapuya tescil edildiğini, Orman İşletme Müdürlüğü
tarafından taşınmazın orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına tapuya tescili
istemiyle Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin E.2002/175 ve E.2002/699 sayılı
dosyalarında tapu iptali ve tescil davaları açıldığını, Mahkemece her iki dava
dosyasının birleştirildiğini, taşınmazın bulunduğu yerde kadastro uygulama
çalışmaları yapılması üzerine Mahkemece görevsizlik kararı verilerek dava
dosyasının Kadastro Mahkemesine gönderilmesine hükmedildiğini, anılan Mahkemece
de karşı görevsizlik kararı verildiğini, yargılamanın halen devam ettiğini,
makul sürede yargılama yapılmadığını belirterek, adil yargılanma haklarının
ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
B. Değerlendirme
1. Kabul
Edilebilirlik Yönünden
23. Başvuru formu ile eklerinin
incelenmesi sonucunda, açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul
edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı
anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
24. Başvurucular, murisinden
intikal eden taşınmaza ilişkin olarak Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde
aleyhlerine açılan tapu iptali ve tescil davasında yargılamanın makul sürede
tamamlanmadığını belirterek, Anayasa’nın 36. maddesinde tanımlanan adil
yargılanma haklarının ihlal edildiğini iddia etmişlerdir.
25. Anayasa ve Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) ortak koruma alanı dışında kalan bir hak
ihlali iddiasını içeren başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi
mümkün olmayıp (B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18), Sözleşme metni ile Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarından ortaya çıkan ve adil yargılanma
hakkının somut görünümleri olan alt ilke ve haklar, Anayasa’nın 36. maddesinde
yer verilen adil yargılanma hakkının da unsurlarıdır. Anayasa Mahkemesi de
Anayasa’nın 36. maddesi uyarınca inceleme yaptığı birçok kararında, ilgili
hükmü Sözleşme’nin 6. maddesi ve AİHM içtihadı ışığında yorumlamak suretiyle,
Sözleşme’nin lafzı içeriğinde yer alan ve AİHM içtihadıyla adil yargılanma
hakkının kapsamına dâhil edilen ilke ve haklara, Anayasa’nın 36. maddesi
kapsamında yer vermektedir. Somut başvurunun dayanağını oluşturan makul sürede
yargılanma hakkı da yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca adil yargılanma
hakkının kapsamına dâhil olup, ayrıca davaların en az giderle ve mümkün olan
süratle sonuçlandırılmasının yargının görevi olduğunu belirten Anayasa’nın 141.
maddesinin de Anayasa’nın bütünselliği ilkesi gereği, makul sürede yargılanma
hakkının değerlendirilmesinde göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır (B.
No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 38–39).
26. Davanın karmaşıklığı,
yargılamanın kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama
sürecindeki tutumu ve başvurucunun davanın hızla sonuçlandırılmasındaki
menfaatinin niteliği gibi hususlar, bir davanın süresinin makul olup
olmadığının tespitinde göz önünde bulundurulması gereken kriterlerdir (B. No:
2012/13, 2/7/2013, §§ 41–45).
27. Anayasa’nın 36. maddesi ve
Sözleşme’nin 6. maddesi uyarınca, medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin
uyuşmazlıkların makul sürede karara bağlanması gerekmektedir. Başvuru konusu
olayda, Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde açılan tapu iptali ve tescil davasının
söz konusu olduğu görülmekle, 3402 sayılı Kanun ve 6100 sayılı Kanun'da yer
alan usul hükümlerine göre yürütülen somut yargılama faaliyetinin, medeni hak
ve yükümlülükleri konu alan bir yargılama olduğunda kuşku yoktur (B. No:
2012/13, 2/7/2013, § 49).
28. Medeni hak ve
yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin makul süre değerlendirmesinde,
sürenin başlangıcı kural olarak, uyuşmazlığı karara bağlayacak yargılama
sürecinin işletilmeye başlandığı, başka bir deyişle davanın ikame edildiği
tarih olup, somut başvuru açısından bu tarih başvuruculardan Mehmet Ali Kurt,
Perihan Koçak, Nermin Sevgil, Ali Kurt, Yaşar Kurt, Gülser Kurt, Uğur Sevgil ve
Hüsniye Kurt bakımından 26/3/2002 tarihidir. Zira başvurucuların, murisleri
Mehmet Kurt adına kayıtlı taşınmaz hakkında 26/3/2002 tarihinde açılan, Fethiye
1. Asliye Hukuk Mahkemesinin E.2002/175 sayılı dosyasına kaydedilen ve bilahare
Mahkemenin E.2002/699 sayılı dosyası ile birleştirilen davanın davalıları
hanesinde yer aldıkları anlaşılmaktadır.
29. Başvuruculardan Nevin Sezer
Avcı, Ebru Zağpusat, Ertunç Aral, Sedat Bolel, Sevgi Narcı, Sevim Şahin ve Mehmet Bolel bakımından ise makul süre değerlendirmesinde, sürenin
başlangıcı 27/11/2002 tarihidir. Başvurucuların, murisleri Aziz Bolel adına kayıtlı taşınmaz hakkında 27/11/2002 tarihinde
açılan, Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin E.2002/699 sırasına kaydedilen ve
bilahare Mahkemenin E.2002/175 sayılı dosyası ile birleştirilen davanın
davalıları hanesinde yer aldıkları anlaşılmaktadır.
30. Başvuruya konu dava,
başvurucuların bir kısmının miras bırakanlarından intikalle takip etmekte
oldukları bir uyuşmazlık olup, bu yönüyle makul süre değerlendirmesi bakımından
dikkate alınacak sürenin başlangıç anı, mirasçıların yargılamaya katıldıkları
an değil, somut olayda muris açısından değerlendirmeye esas alınan sürenin
başlangıç anıdır (B. No: 2013/1115, 5/12/2013, § 51).
31. Sürenin bitiş tarihi ise,
çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde yargılamanın sona erme
tarihidir. Ancak devam eden yargılamalara ilişkin makul sürede yargılanma
hakkının ihlal edildiği iddiasını içeren başvuruların yargılama faaliyetinin
devamı sırasında da yapılabilmesi olanağı bulunduğundan, değerlendirmeye esas
alınacak sürenin bitiş anı başvurunun karara bağlandığı tarihtir (B. No:
2012/13, 2/7/2013, § 52).
32. Başvuruya konu yargılama
sürecinin incelenmesinde, yargılamanın konusunun, başvurucular adına tapuya
tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile Orman Genel Müdürlüğü adına
tescili istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
33. Orman Genel Müdürlüğü
tarafından, 26/3/2002 tarihinde başvurucular ve arkadaşları aleyhine Fethiye 1.
Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada, 1330 parsel numaralı taşınmazın tapu
kaydının iptali ile davacı adına tapuya tescili talep edilmiş, yargılama
Mahkemenin E.2002/175 sayılı dosyasında başlamıştır.
34. Yine Orman Genel Müdürlüğü
tarafından 27/11/2002 tarihinde başvurucular ve arkadaşları aleyhine Fethiye 1.
Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada 1330 parsel numaralı taşınmazın tapu
kaydının iptali ile davacı adına tapuya tescili talep edilmiş, yargılama
Mahkemenin E.2002/699 sayılı dosyasında başlamıştır. Mahkemece 11/3/2003
tarihinde davanın konusunun ve taraflarının aynı olduğu gerekçesiyle dava
dosyalarının birleştirilmesine, yargılamanın E.2002/175 sayılı dava dosyası
üzerinden devamına karar verilmiştir.
35. Mahkemece, tapu kayıtları
getirtilmiş, taraflara tebligat yapılmış, adresi tespit edilemeyen davalıların
adresleri araştırılmış, davacı vekiline, ölmüş olan davalılara ait veraset
ilamlarını sunmaları için süre verilmiştir. Veraset ilamlarının
tamamlanmasından ve taraf teşkilinin sağlanmasından sonra, 13/9/2007 tarihinde
taşınmazın bulunduğu yerde keşif yapılmasına karar verilmiştir. Keşiflerin
defalarca ertelenmesinden sonra 28/11/2008 tarihinde keşif yapılmış, bilirkişi
raporu alınmıştır.
36. Mahkemece, 29/5/2012 tarihli
duruşmada, taşınmazın bulunduğu yerde kadastro uygulama çalışmalarının
yapılması nedeniyle Mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın Fethiye Kadastro
Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Görevsizlik kararı tüm davalılara
tebliğ edildikten sonra, temyiz edilmeksizin 30/1/2014 tarihinde kesinleşmiştir.
Görevsizlik kararı üzerine yargılamaya devam eden Fethiye Kadastro Mahkemesince
karşı görevsizlik kararı verilmiş, dosya merci tayini amacıyla Yargıtaya gönderilmiş, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin
6/11/2014 tarihli ilâmıyla Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri
olarak belirlenmesine karar verilmiş olup Mahkemenin E.2014/701 sayılı
dosyasında yargılama halen devam etmektedir.
37. Mahkemece, davanın tensip
zaptının tanzimi sonrasında, yargılama sürecinde birçok duruşma yapılmış olup,
belirtilen celseler arasında genellikle üç aylık sürelerin bulunduğu, davanın
esasına yönelik uyuşmazlığın sona ermediği anlaşılmıştır.
38. Başvurunun değerlendirilmesi
neticesinde, başvuruya konu yargılamanın gerek taşınmazın büyüklüğü ve taraf
sayısı, gerekse keşif ve bilirkişi incelemesi gibi usul işlemlerini
gerektirmesine bağlı olarak karmaşık bir niteliğe sahip olduğu, ancak yargılama
sürecindeki gecikmeler ayrı ayrı değerlendirildiğinde yazılı yargılama usulünde
tatbiki gereken yargılamayı hızlandırıcı niteliğe sahip özel usul hükümlerine
riayet edilmediği, celse harcı tayini gibi usuli
imkânların yargılama makamlarınca kullanılmadığı, yapılması gereken işlemlerin
uzun sürelerle yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.
39. Başvuru konusu yargılamada
söz konusu olduğu gibi, verilen birleştirme kararlarının adaletin daha iyi
gerçekleştirilebilmesi için makul olduğu değerlendirilebilirse de, bu tür kararların yargılamayı uzatacağı göz önünde
bulundurularak, yargılamanın diğer aşamalarında sürecin hızlandırılması
hususunda daha fazla gayret ve özen gösterilmesi gerektiği açıktır.
40. Yargılama sürecinde davanın
taraflarının yargılamayı geciktirici yöndeki işlem ve davranışları kural
olarak, yargılamanın uzamasında taraf kusuru olarak kabul edilmekte ise de
yargılama makamlarının ilgili usuli imkânları
kullanmak suretiyle bu girişimleri engelleme sorumluluğu bulunmaktadır. Bu
kapsamda, davacı vekilince muhtelif celselerde ve keşif günlerinde mazeret
dilekçeleri sunulduğu görülmekle birlikte, başvurucuların tutumunun
yargılamanın uzamasına özellikle bir etkisi olduğu tespit edilememiştir.
41. Başvurunun konusu olan tapu
iptali ve tescil davasında yer alan kişi sayısı ve davanın mahiyeti nedeniyle
icrası gereken usul işlemlerinin niteliği, başvuruya konu yargılamanın karmaşık
olduğunu ortaya koymakla birlikte, davaya bütün olarak bakıldığında yaklaşık on
üç yıldır devam eden ve henüz uyuşmazlığın esastan çözüme kavuşturulmadığı
yargılama sürecinin makul olmadığı sonucuna varılmıştır.
42. Açıklanan nedenlerle,
başvurucuların Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede
yargılanma haklarının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
3. 6216 Sayılı Kanun’un 50. Maddesi Yönünden
43. Başvurucular, makul sürede
yargılanma haklarının ihlali nedeniyle maddi ve manevi tazminata karar
verilmesini talep etmişlerdir.
44. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un “Kararlar” kenar başlıklı 50.
maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:
“Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından
kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama
yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında
hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya
genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama
yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı
ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar
verir.”
45. Başvurucular Mehmet Ali
Kurt, Perihan Koçak, Nermin Sevgil, Ali Kurt, Yaşar
Kurt, Gülser Kurt, Uğur Sevgil
ve Hüsniye Kurt hakkında tarafı oldukları uyuşmazlığa ilişkin yaklaşık on üç
yıldır devam eden yargılama süresi nazara alındığında, başvurucuların yargılama
faaliyetinin uzunluğu sebebiyle, yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan
manevi zararları karşılığında başvurucu Mehmet Ali Kurt’a net 4.450,00 TL,
diğer başvuruculara ayrı ayrı net 13.300,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar
verilmesi gerekir.
46. Başvurucular Ebru Zağpusat, Ertunç Aral, Nevin Sezer Avcı, Sedat Bolel, Sevgi Narcı, Sevim Şahin ve Mehmet Bolel hakkında tarafı oldukları uyuşmazlığa ilişkin
yaklaşık on iki yıldır devam eden yargılama süresi nazara alındığında,
başvurucuların yargılama faaliyetinin uzunluğu sebebiyle, yalnızca ihlal
tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucular Ebru
Zağpusat ve Ertunç Aral’a ayrı ayrı net 3.900,00 TL,
diğer başvuruculara ayrı ayrı net 11.650,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar
verilmesi gerekir.
47. Başvurucular Sedat Bolel ve Mehmet Bolel tarafından
ayrı ayrı yapılan 198,35 TL harçtan oluşan, başvurucular Sevim Şahin, Sevgi
Narcı, Perihan Koçak, Nermin Sevgil, Hüsniye Kurt,
Ali Kurt, Gülser Kurt, Yaşar Kurt, Uğur Sevgil ve Mehmet Ali Kurt tarafından ayrı ayrı yapılan
206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin ayrı ayrı başvuruculara ödenmesine
ve belirtilen başvuruculara 1.500,00 TL vekâlet ücretinin müştereken
ödenmesine, başvurucular Ebru Zağpusat, Ertunç Aral
ve Nevin Sezer Avcı tarafından ayrı ayrı yapılan 206,10 TL harçtan oluşan
yargılama giderinin ayrı ayrı başvuruculara ödenmesine ve belirtilen
başvuruculara 1.500,00 TL vekâlet ücretinin müştereken ödenmesine karar
verilmesi gerekir.
48. Başvurucular tarafından
maddi tazminat talebinde bulunulmuş olmakla beraber, tespit edilen ihlal ile
iddia edilen maddi zarar arasında illiyet bağı bulunmadığı anlaşıldığından,
başvurucuların maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir.
49. Başvuruya konu yargılamanın
uzun süredir devam ettiği, uyuşmazlığın esasının henüz çözüme kavuşturulmadığı
ve bu hususun makul sürede yargılanma hakkını ihlal ettiği gözetilerek,
anayasal bir hakkın ihlal edildiği açık olan bir yargılama dosyasında, hukuka,
adalete ve mahkemeye güven ilkesinin gördüğü zararın devam etmesinin önlenmesi
amacıyla, yargılamanın konusu uyuşmazlığın esasının mümkün olan en kısa sürede
sonuçlandırılmasını teminen, kararın bir örneğinin
ilgili Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan
gerekçelerle;
A. Başvurucuların,
1. Makul sürede yargılanma haklarının ihlal
edildiği yönündeki iddialarının KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
2. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına
alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
B. Başvurucular Perihan Koçak, Nermin Sevgil,
Ali Kurt, Yaşar Kurt, Gülser Kurt, Uğur Sevgil ve Hüsniye Kurt’a ayrı ayrı net 13.300,00 TL,
başvurucu Mehmet Ali Kurt’a net 4.450,00 TL manevi TAZMİNAT ÖDENMESİNE,
başvurucuların tazminata ilişkin diğer taleplerinin REDDİNE,
C. Başvurucular Nevin Sezer Avcı, Sedat Bolel,
Sevgi Narcı, Sevim Şahin ve Mehmet Bolel’ e ayrı ayrı
net net 11.650,00 TL, başvurucular Ebru Zağpusat ve
Ertunç Aral’a ayrı ayrı net 3.900,00 TL manevi TAZMİNAT ÖDENMESİNE,
başvurucuların tazminata ilişkin diğer taleplerinin REDDİNE,
D. Başvurucular Sedat Bolel ve Mehmet Bolel tarafından ayrı ayrı yapılan 198,35 TL harçtan
oluşan, başvurucular Sevim Şahin, Sevgi Narcı, Perihan Koçak, Nermin Sevgil, Hüsniye Kurt, Ali Kurt, Gülser
Kurt, Yaşar Kurt, Uğur Sevgil, Mehmet Ali Kurt
tarafından ayrı ayrı yapılan 206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin ayrı
ayrı BAŞVURUCULARA ÖDENMESİNE ve belirtilen başvuruculara 1.500,00 TL vekâlet
ücretinin müştereken ödenmesine,
E. Başvurucular Ebru Zağpusat, Ertunç Aral,
Nevin Sezer Avcı tarafından ayrı ayrı yapılan 206,10 TL harçtan oluşan
yargılama giderinin ayrı ayrı BAŞVURUCULARA ÖDENMESİNE ve belirtilen
başvuruculara 1.500,00 TL vekâlet ücretinin müştereken ödenmesine,
F. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına; ödemede
gecikme olması halinde, bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal faiz uygulanmasına,
G. Kararın bir örneğinin Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesine
gönderilmesine,
10/3/2015
tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar
verildi.