TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
ABDULLAH SEYREK BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/7206)
Karar Tarihi: 26/10/2017
Başkan
:
Engin YILDIRIM
Üyeler
Serdar ÖZGÜLDÜR
Celal Mümtaz AKINCI
Muammer TOPAL
M. Emin KUZ
Raportör
Heysem KOCAÇİNAR
Başvurucu
Abdullah SEYREK
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, kat malikleri genel kurulu kararının iptali istemiyle açılan davanın makul süre içinde tamamlanmaması ve hakkaniyete aykırı karar verilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 26/5/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafındanbaşvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüş bildirmemiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:
A. Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesindeki Yargılama Süreci
8. Başvurucu 14/2/2005 tarihli dilekçesiyle ikamet ettiği apartmanın 1994 ila 2001 yıllarına ait olağan genel kurul ile 2004 yılına ait olağanüstü kat malikleri genel kurul toplantılarının hukuka aykırı olduğu iddiasıyla Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesinde iptal davası açmıştır.
9. Başvurucu ayrıca 5/12/2005 tarihli dilekçesiyle 1994 yılı sonrasında yapılan genel kurul toplantılarının iptali istemiyle dava açmış olmasına rağmen bu genel kurul kararlarına apartman karar defterinde yer verildiğini belirterek bu kararların da iptali istemiyle Ankara 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır.
10. Açılan davalar aralarındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle birleştirilmiş ve Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 13/5/2008 tarihli kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
11. Karar temyiz edilmiş ve Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 26/3/2009 tarihli onama kararına karşı yapılan karar düzeltme isteğinin aynı daire tarafından 12/4/2010tarihinde reddiyle kesinleşmiştir.
B. Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesindeki Yargılama Süreci
12. Başvurucu 25/9/2009 tarihli dilekçesiyle 19/11/2006, 11/11/2007,16/11/2008 ve 12/9/2009 tarihlerinde yapılan kat malikleri genel kurulunun yönetici, denetçi seçimi ile aidat bedellerine ilişkinkararlarının iptali ve bu kararlardan kaynaklanan maddi ve manevi zararlarının tazmini talebiyle dava açmıştır.
13. Başvurucu, 20/11/2009 tarihli dilekçesiyle de 8/11/2009 tarihli genel kurulda onarım, bakım vb.işlemlere dair aidat alınması yönündeki kararın iptalini istemiştir.
14. Açılan davalar aralarındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle birleştirilmiş olup Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin8/3/2011 tarihli kararıyla davanın kısmen kabulüne, 12/9/2009 tarihli toplantıda alınan kararların iptaline ve diğer taleplerin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
15. Temyizedilen karar, Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 28/5/2012 tarihli kararı ile 14/11/2007 tarihinde yürürlüğe giren 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 5711 sayılı Kanun ile değişik 33. maddesi uyarınca bu tarihten önce yapılmış bulunan 2006 ve 2007 yıllarına ait genel kurul kararları yönünden delillerin toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği ve ayrıca tazminat talebi hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması nedeniyle bozulmuştur.
16. Ankara 1. Sulh Mahkemesi bozma ilamına uymuştur. Mahkeme yaptığı yargılama sonucunda 28/5/2013 tarihli ve E.2012/1490, K.2013/653 sayılı karar ile 2005 yılından itibaren yapılan genel kurullarda alınan kararlar uyarınca yapılan harcamaların doğalgaza geçme, çatı, teras izolasyonu gibi zorunlu ve gerekli tadilat ve tamirata ilişkin olduğu ve bu işlerin apartmanın işletme defterine işlendiği gerekçesiyle2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarına ait olağan genel kurul kararlarına yönelik iptal isteğinin reddine, ancak 12/9/2009 tarihli olağanüstü genel kurul usulüne göre toplanmadığından bu toplantıda alınan kararların iptaline karar vermiştir.
17. Temyiz edilen karar Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 30/10/2013 tarihli kararıyla onanmış ve aynı Dairenin 21/4/2014 tarihli ve E.2014/905, K.2014/7303 sayılı karar düzeltme isteğinin reddine dair kararı ile kesinleşmiştir.
18. Nihai karar başvurucuya 23/5/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
19. Mahkemenin 26/10/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesindeki Yargılama Sürecine İlişkin İddia
20. Başvurucu, 1994'ten beri alınan genel kurul kararlarının iptali için açtığı davalarda görev ve yetki dışına çıkılarak gerekli ve doğru inceleme yapılmadan aleyhine karar verildiğini ileri sürmüştür.
21. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un geçici 1. maddesinin (8) numaralı fıkrası uyarınca Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisinin başlangıcı 23/9/2012 tarihi olup bu tarihten sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılan bireysel başvurular incelenebilir (Zafer Öztürk, B. No: 2012/51, 25/12/2012, § 17).
22. Başvuru konusu olayda yargılama, başvurucunun karar düzeltme isteminin reddedildiği 12/4/2010 tarihi itibarıyla kesinleşmiştir. Dolayısıyla başvuruya konu davanın Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisinin başladığı 23/9/2012 tarihinden önce sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır.
23. Açıklanan nedenlerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin zaman bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesindeki Yargılama Sürecine İlişkin İddia
1. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
24. Başvurucu, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia etmektedir.
25. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği tarih, yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 50, 52).
26. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 41-45).
27. Somut olayda ilk davanın 25/9/2009, birleşen davanın ise 20/11/2011 tarihinde açıldığı, Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesi kararının Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 30/10/2013 tarihli kararıyla onandığı ve karar düzeltme isteğinin reddiyle 21/4/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
28. Başvuruya konu yargılama süreci incelendiğinde, dava iki dereceli bir yargılama sisteminde toplam 4 yıl 6 ay sürmüştür. Çok sayıda yıla ait genel kurul kararının iptali talebini içerir davada apartmana ait defter ve hesaplar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasının zorunluluğu, başvurucunun daha sonra açmış olduğu davanın mevcut dava ile birleşmesi ve temyiz aşamasında apartmana ait defterler üzerinde inceleme yapılmasına duyulan ihtiyaç nedeniyle defterlerin apartman yönetiminden istenmesinde geçen süre gözönünde tutulduğunda yargılama sürecinin bütünü içinde başvurucunun haklarını ihlal edecek bir gecikme olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
29. Açıklanan nedenlerle başvurunun bu kısmının, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Yargılamanın Sonucu İtibarıyla Adil Olmadığına İlişkin İddia
30. Başvurucu, 1994 yılından itibaren yapılan genel kurul toplantılarına ve bu toplantılarda alınan kararlara karşı iptal davası açtığını, Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin yaptığı yargılama sonucunda önceki mahkeme kararlarını dayanak kabul ederek araştırma ve inceleme yapmadan verdiği kararın usul ve esas yönünden kanuna, hukuka ve maddi gerçeğe aykırı olduğunu belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
31. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Bu kapsamda başvurucunun şikâyetlerinin özünün derece mahkemesi tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve yorumlanmasında isabet olmadığına ve esas itibarıyla yargılamanın sonucuna ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.Dolayısıyla başvurucunun, adil yargılanma hakkı kapsamında ileri sürdüğü iddiaların yargılamanın sonucunun adil olmadığı yönünden incelenmesi uygun görülmüştür.
32. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ileuyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun adil olup olmaması bireysel başvurukonusu olamaz. Ancak bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik içeren tespit ve sonuçlar bu kapsamda değildir (Ahmet Sağlam, B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 42).
33. Başvurucu tarafından ileri sürülen şikâyetlerin yukarıda belirtilen içtihat kapsamında kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
34. Açıklanan nedenlerle başvurunun bu kısmının da diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılamada makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılamanın sonucu itibarıyla adil olmadığına ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
3. Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılamaya ilişkin iddiaların zaman bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 26/10/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.