TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
HİDAYET METİN BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/7329)
|
|
Karar Tarihi: 6/4/2017
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
Üyeler
|
:
|
Nuri
NECİPOĞLU
|
|
|
Hasan Tahsin
GÖKCAN
|
|
|
Kadir ÖZKAYA
|
|
|
Yusuf Şevki
HAKYEMEZ
|
Raportör
|
:
|
Ayhan KILIÇ
|
Başvurucu
|
:
|
Hidayet
METİN
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, futbol müsabakaları müşterek bahis oyunları (Spor
Toto) bayiliği ruhsatının iptali nedeniyle mülkiyet hakkının; iptal işlemine
karşı açılan davadaki yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle makul sürede
yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 27/5/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi
neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir
eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüş sunmamıştır.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucu 1977 doğumlu olup İstanbul'da ikamet etmektedir.
9.Başvurucu 31/5/2006 tarihli Bayilik Sözleşmesi'yle Gençlik ve
Spor Genel Müdürlüğü (Genel Müdürlük) Spor Toto Teşkilat Başkanlığından
(Teşkilat Başkanlığı) Spor Toto bayiliği ruhsatı almıştır.
10. Teşkilat Başkanlığının 13/6/2007 tarihli işlemiyle başvurucunun
Spor Toto bayiliği ruhsatı, bayiliğin üçüncü kişilere devredildiği gerekçesiyle
iptal edilmiştir. İlgili işlemde 14/8/2002 tarihli ve 24842 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Futbolda Müşterek
Bahis Oyunları Uygulama Yönetmeliği'nin (Yönetmelik) 21. ve 22. maddeleri ile
Bayilik Sözleşmesi'nin 2. ve 8. maddelerine dayanıldığı açıklanmıştır.
11.Başvurucu tarafından 13/6/2007 tarihli dilekçe ile işlemin
kaldırılması istemiyle Teşkilat Başkanlığına yapılan başvuru, aynı hükümlere
atıfta bulunularak reddedilmiştir.
12. Başvurucu 29/8/2008 tarihinde Ankara 4. Sulh Hukuk
Mahkemesinde Genel Müdürlük ile bayiliğin devredildiği iddia edilen H. M. ve İ.
D. isimli şahıslar ile bunların vekili sıfatıyla hareket eden B. Ç. isimli
şahıs aleyhine dava açmıştır. Anılan davada, Bayilik Devir Sözleşmesi'nin H. M.
ve İ. D. tarafından zor ve tehditle imzalatıldığı savunularak haksız feshedilen
bayiliğin iadesi ve bu sebeple uğranılan zararın tazmini isteminde
bulunulmuştur. Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesince 1/9/2008 tarihli kararla
Ankara Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı
verilmiştir.
13. Dosyanın gönderildiği Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi
16/2/2010 tarihli duruşmada Genel Müdürlüğe yönelik davanın tefrikine karar
vermiştir. Yeni bir esasa kaydedilen bu davada Mahkeme 27/5/2010 tarihli
kararla davanın idari yargının görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı
vermiştir. Ancak anılan karar, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 18/4/2011 tarihli
kararıyla bozulmuştur. Daire, Bayilik Sözleşmesi'nin hizmet sözleşmesi değil
bir özel hukuk sözleşmesi olduğunu ve Bayilik Sözleşmesi'nin feshinden doğan
uyuşmazlığın çözümlenmesinin adli yargının görevine girdiğini belirtmiştir.
14. Dairenin bozma kararına uyan Mahkeme 15/12/2011 tarihli
kararla Genel Müdürlüğe ilişkin bu davayı tekrar H. M., İ. D. ve B. Ç. isimli
şahıslar aleyhine açılan dava ile birleştirmiş ve her iki davayı tek esas
üzerinden birlikte görmüştür.
15. Mahkeme 13/11/2012 tarihli kararla davayı B. Ç. yönünden feragat
nedeniyle, Genel Müdürlük ile diğer iki davalı yönünden ise esastan
reddetmiştir. Kararın gerekçesinde, ortaklık sözleşmesinin (Bayilik Devir
Sözleşmesi) başvurucu tarafından düzenlendiği ve imzalandığı hususunun sabit
olduğu ve başvurucunun bu imzayı zor ve tehdit altında imzaladığı iddiasını
ispatlayamadığı ifade edilmiştir. Kararda, tehdit ve dolandırıcılık
suçlamasıyla Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan şikâyetler üzerine
yapılan soruşturmada 5/6/2009 ve 9/6/2008 tarihlerinde kovuşturmaya yer
olmadığına kararlar verildiğine işaret edilmiştir. Sözü edilen kovuşturmaya yer
olmadığı kararları karşısında ortaklık sözleşmesinin zor ve tehditle
imzalandığının kabulünün mümkün olmadığı ifade edilen gerekçede, bilirkişi
raporuna da atıfla başvurucunun davalılardan talep edebileceği bir bedelin
bulunmadığı açıklanmıştır. Ancak kararda, davanın Genel Müdürlüğe yönelik
olduğu anlaşılan, bayiliğin iadesi istemine ilişkin kısmının neden
reddedildiğine dair herhangi bir gerekçeye yer verilmemiştir.
16. Mahkeme kararı, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 30/10/2013
tarihli kararıyla onanmış, karar düzeltme istemi de aynı Dairenin 25/3/2014
tarihli kararıyla reddedilmiş ve hüküm bu şekilde kesinleşmiştir.
17. Kararın düzeltilmesi isteminin reddine ilişkin karar
28/4/2014 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir.
18.Başvurucu 27/5/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. OLAY VE OLGULAR
A. Ulusal Hukuk
19. 29/4/1959 tarihli ve 7258 sayılı Futbol ve Diğer Spor
Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un 1.
maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
“Yurtiçinde ve yurtdışında spor müsabakaları üzerine sabit ihtimalli ve
müşterek bahis oyunlarını oynatmak üzere, Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı,
tüzel kişiliği haiz Spor Toto Teşkilat Başkanlığı kurulmuştur. ...”
20. 7258 sayılı Kanun'un 2. maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
“Teşkilat Başkanlığı söz konusu yetkisini bizzat kullanabileceği gibi
kısmen veya tamamen özel hukuk tüzel kişilerine devredebilir veya mal ve hizmet
satın alma yoluna gidebilir.
...
1) Teşkilat Başkanlığının görev ve yetkileri
şunlardır:
a) Yurt içinde ve yurt dışında yapılan her
türlü spor müsabakası üzerine yurt içinde ve yurt dışında spora dayalı bahis ve
şans oyunları düzenlemek, denetim ve gözetimi altında düzenletmek, bunlara
ilişkin her türlü izni vermek ve sözleşmeyi yapmak.
...
e) İzinsiz olarak spora dayalı bahis ve şans
oyunları düzenleyen, başbayilik veya bayilik faaliyetinde bulunan veya
kurallara aykırı hareket eden gerçek ve tüzel kişilere uygulanacak yaptırımlara
ilişkin esasları belirlemek ve bunlar hakkında gerekli yasal işlemleri yapmak.
...
Teşkilat Başkanlığı spora dayalı bahis ve şans
oyunlarının düzenlenmesi ve düzenletilmesinde tek yetkilidir. Gençlik ve Spor
Bakanlığının izin veya onayıyla spora dayalı bahis ve şans oyunlarının
düzenlenmesi, denetim ve gözetimi altında düzenletilmesi, oynatılması, gerekli
altyapı ve organizasyonun sağlanması ve yürütülmesi için gerçek ve tüzel
kişilerle sözleşme yapabilir.
...
5) Bayilik Şube Müdürlüğünün görevleri
şunlardır:
a) Bayi müracaatlarını değerlendirerek uygun
görülen kişilerle sözleşme işlemlerini yapmak ve ruhsatlarını düzenlemek, bayi
listelerini sürekli izleyerek bayi sayılarındaki değişiklikleri takip ve tespit
etmek.
...”
21. Yönetmelik'in 15. maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
“Teşkilat tarafından bayilik ruhsatı verilen gerçek veya tüzel kişiler
ile Teşkilat arasında bayilik sözleşmesi düzenlenir. Bayilik sözleşmesi,
ruhsatın iptali halinde başkaca bir işleme gerek olmaksızın kendiliğinden fesh edilir. Bayilik ruhsatı verilecek gerçek kişilerin
aşağıda belirtilen şartları haiz olmaları gerekir;
...”
22. Yönetmelik'in 21. maddesi şöyledir:
“Bayilik ruhsatı hiçbir şekilde başkalarına devredilemez. Ancak bayinin
ölümü veya bayilik faaliyetini yürütemeyecek derecede hastalanması veya
yaşlanması halinde, bayinin ruhsatı iptal edilerek bayi olabilme şartlarını
taşıyan eşi veya çocuklarından birine aynı işyerine mahsus olmak üzere bayilik
ruhsatı öncelikle verilebilir.”
23. Yönetmelik'in 22. maddesi şöyledir:
“Bayilerin; bu Yönetmeliğin 38 ve 39 uncu maddelerinde sayılmayan fakat
bayilik ruhsatının iptalini gerektiren fiil ve hareketleri tespit edildiği
takdirde, Teşkilat takdir hakkını kullanarak iptal kararı verebilir.”
24. Yönetmelik'in 38. maddesi şöyledir:
“Madde 38 — Aşağıda belirtilen hallerde bayilik ruhsatı, Teşkilat
tarafından tek taraflı olarak ve herhangi bildirim süresine uyulmaksızın iptal
edilir;
a) Bayinin ruhsatının iptalini talep etmesi,
b) İzinli süreler ve mücbir sebepler dışında
her ne sebeple olursa olsun bir takvim yılı içinde toplam on gün oyun
oynatmaması,
c) Oyunu Teşkilat tarafından belirlenen
değerinden fazla bedelle oynatması,
d) Sanal ortam bayi olabilme şartlarından
herhangi birini yitirmesi veya ruhsat verildikten sonra bu şartlardan herhangi
birine sahip olmadığının anlaşılması,
e) Teşkilatın itibarını zedeleyecek veya
Teşkilata olan güvenin sarsılmasına neden olacak davranış, yayın veya
faaliyetlerde bulunması, verilen talimat ve kurallara riayet etmemesi, uyumlu
çalışmayı bozması,
f) Teşkilatın yetkili personellerine fiili
saldırı yada kötü muamelede bulunulması,
g) Teşkilat malları aleyhine suç işlemesi,
h) 18 yaşından küçüklere oyun oynatması,
ı) Bayinin ölümü hali.
Yukarıda belirtilen hallerin tespiti halinde
bayilik ruhsatı süresiz iptal edilerek, durum yazılı olarak bayiye bildirilir.”
25. Yönetmelik'in 40. maddesi şöyledir:
“Bayilik ruhsatının iptalini gerektiren haller dışında Yönetmelik
hükümlerine veya Teşkilat tarafından konulan kurallara aykırı davranışlarda
bulunan bayilerin, kusurlu veya hatalı davranış veya işlemlerinin tespiti
halinde Teşkilat tarafından 10 güne kadar bayilik faaliyeti geçici olarak
durdurulur, bu husus bayiye yazılı olarak bildirilir ve kamuoyuna duyurulur.”
26. Yönetmelik'in 41. maddesi şöyledir:
“Bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlere göre hareket
edilir.”
B. Uluslararası Hukuk
27. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), alkollü içki servisi
ruhsatının iptalinin (1) No.lu Protokol'ün 1. maddesinin ikinci fıkrası
kapsamında düşünülebilecek mülkün kullanımının kontrolüne ilişkin bir önlem
teşkil ettiği tespitini yapmıştır (Tre Traktörer Aktiebolag/İsveç, B.
No: 10873/84, 7/7/1989, § 55). AİHM, bir işletmeyi yürütmek için geçerli
izinlerin kaldırılmasının (1) No.lu Protokol'ün 1. maddesinin ikinci fıkrası
kapsamında değerlendirilebilecek bir önlem oluşturduğu sonucuna ulaşmıştır (Rosenzweig And Bonded
Warehouses Ltd./Polonya, B. No: 51728/99,
28/7/2005, § 49). AİHM, bankacılık lisansının iptal edilmesi kararının ülkedeki
bankacılık sektörünü kontrol etmek için bir önlem olduğunubelirterek
lisans iptaline ilişkin başvuruda (1) No.lu Protokol'ün 1. maddesinin ikinci
fıkrasının uygulanması gerektiğine karar vermiştir (Capital Bank AD/Bulgaristan, B. No: 49429/99, 24/11/2005, §§ 130,
131).
28. AİHM, başvuran şirketin gümrüksüz satış mağazası ve barını
çalıştırma lisansının iptal edilmesinin şikâyet konusu edildiği başvuruyu, (1)
No.lu Protokol'ün 1. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen mülkün kontrolü
kapsamında incelemiştir (Bimer S.A./Moldova, B. No: 15084/03, 10/7/2007,
§§ 49, 50, 51). AİHM aynı şekilde, başvurucu şirketin İnternet ve sabit telefon
hizmetleri sağlama lisansının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne ek (1) No.lu
Protokol'ün 1. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi bağlamında
mülkiyetten yoksunluk olarak değil maddenin ikinci fıkrası bağlamında
incelenecek mülkiyetin kontrolüne ilişkin bir önlem olarak görülmesi
gerektiğini ifade etmiştir (Megadat.com
SRL/Moldova, B. No: 21151/04, 8/4/2008, §§ 62, 63, 64 ve 65).
V. İNCELEME VE GEREKÇE
29. Mahkemenin 6/4/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Mülkiyet Hakkının İhlal Edildiği İddiası
1.Başvurucunun İddiaları
30. Başvurucu, Spor Toto bayiliği ruhsatının Yönetmelik'te
belirtilen hiçbir bildirim süresine uyulmaksızın süresiz olarak iptali
nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Başvurucu,
davanın Spor Toto bayiliği ruhsatının iptal edilmesiyle ilgili kısmının hangi
gerekçeyle reddedildiğine ilişkin hiçbir açıklama yapılmaması ve ret sonucuna
ulaşılmasının yasal dayanağının gösterilmemesi nedenleriyle adil yargılanma
hakkının ihlal edildiğini belirtmiştir.
2. Değerlendirme
31.Anayasa'nın "Mülkiyet
hakkı" kenar başlıklı 35. maddesi şöyledir:
"Herkes, mülkiyet ve miras haklarına
sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla
sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına
aykırı olamaz."
32. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan
hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini
kendisi takdir eder (Tahir Canan,
B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun, davanın Spor Toto bayiliği
ruhsatının iptal edilmesiyle ilgili kısmının hangi gerekçeyle reddedildiğine
ilişkin hiçbir açıklama yapılmamasına ve ret sonucuna ulaşılmasının yasal
dayanağının gösterilmemesine ilişkin şikâyeti mülkiyet hakkına yapılan
müdahalenin ölçülülüğüne ilişkin görüldüğünden mülkiyet hakkı kapsamında
incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
33. Öte yandan, başvurucunun davanın tamamen özel kişiler
arasındaki bir ihtilaf niteliğinde olan ve H. M. ve İ. D. ile aktedilen Bayilik Devir Sözleşmesi'nin cebir ve tehdit
altında imzalandığının ispatlanamadığı yargısına ulaşılan kısmına yönelik
herhangi bir şikâyeti bulunmamaktadır. Bu nedenle Ortaklık Sözleşmesi'nin cebir
ve tehdit altında imzalandığının ispatlanamadığı yolunda Mahkemece ulaşılan
kanaate ilişkin herhangi bir inceleme yapılmayacaktır. İnceleme, davanın Spor
Toto bayiliği ruhsatının iptaline ilişkin kısmı ile sınırlı tutulacaktır.
34. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 48. maddesinin (2) numaralı
fıkrasında açıkça dayanaktan yoksun başvuruların Mahkemece kabul edilemezliğine
karar verilebileceği belirtilmiştir. Bu bağlamda başvurucunun ihlal iddialarını
kanıtlayamadığı, temel haklara yönelik bir müdahalenin olmadığı veya
müdahalenin meşru olduğu açık olan başvurular ile karmaşık veya zorlama
şikâyetlerden ibaret başvurular açıkça dayanaktan yoksun kabul edilebilir (Hikmet Balabanoğlu,
B. No: 2012/1334, 17/9/2013, § 24).
35. Anayasa'nın 35. maddesinin birinci fıkrasında "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir."
denilerek mülkiyet hakkı güvenceye bağlanmıştır. Anayasa'nın anılan maddesiyle
güvenceye bağlanan mülkiyet hakkı, ekonomik değer ifade eden ve parayla
değerlendirilebilen her türlü mal varlığı hakkını kapsamaktadır (AYM,
E.2015/39, K.2015/62, 1/7/2015, § 20).
36.Somut olayda, başvurucunun Spor Toto Bayiliği Sözleşmesi
iptal edilmiştir. Spor Toto Bayiliği Sözleşmesi'nin iptalinin mülkiyet hakkı
kapsamında incelenebilmesi için öncelikle Spor Toto bayiliğinin hukuki
mahiyetinin ortaya konulması gerekmektedir.
37. 7258 sayılı Kanun'un 1. maddesiyle, yurt içinde ve yurt
dışında spor müsabakaları üzerine sabit ihtimalli ve müşterek bahis oyunlarını
oynatmak üzere Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı, tüzel kişiliği haiz Spor Toto
Teşkilat Başkanlığı kurulmuştur. Anılan Kanun'un 2. maddesinin dördüncü
fıkrasında Teşkilat Başkanlığının spora dayalı bahis ve şans oyunlarının
düzenlenmesi ve düzenlenmesinin sağlanmasında tek yetkili olduğu belirtilmek
suretiyle spora dayalı bahis ve şans oyunlarının düzenlenmesi hususu Teşkilat
Başkanlığının tekeline bırakılmıştır. Dolayısıyla spora dayalı bahis ve şans
oyunlarının bir kamu hizmeti olarak öngörüldüğü ve bu hizmetin Teşkilat
Başkanlığının görev alanına dâhil edildiği anlaşılmaktadır.
38. Değinilen Kanun'un 2. maddesinin birinci fıkrasına göre
Teşkilat Başkanlığı söz konusu yetkisini (spora dayalı bahis ve şans oyunlarını
düzenleme yetkisini) bizzat kullanabileceği gibi kısmen veya tamamen özel hukuk
tüzel kişilerine devredebilir veya mal ve hizmet satın alma yoluna gidebilir.
Teşkilat Başkanlığının bu görevlerini özel hukuk tüzel kişilerine
devredebilmesi ile mal ve hizmet satın alma yoluna gidebilmesi, bunun kanunda
bir kamu hizmeti olarak düzenlendiği gerçeğini değiştirmemektedir. Kamu
hizmetinin özel kişilere devri veya hizmet satın alınması yoluyla gördürülmesi
hususu diğer kamu hizmetlerinde de yaygın olarak karşılaşılan bir durum olup
hizmetin "kamusallık" mahiyetini etkilememektedir.
39. Genel Müdürlük tarafından çıkarılan Yönetmelik'le spora
dayalı bahis ve şans oyunlarını düzenleme yetkisinin özel kişilere devrinde
ruhsat usulünün uygulanması benimsenmiştir. Ruhsat, özel kişilerin belli ticari
ve iktisadi faaliyette bulunabilmek için idareden aldıkları özel izni ifade
etmektedir. Spor Toto bayiliği ruhsatının alınması da spora dayalı bahis ve
şans oyunlarını düzenlenmesi hususunda Teşkilat Başkanlığı tarafından
yetkilendirilmiş olunması anlamına gelmektedir. Anılan Yönetmelik uyarınca Spor
Toto bayiliği ruhsatı verilmesi, bayi adayı ile Teşkilat Başkanlığı arasında
akdedilecek bir sözleşmeyle söz konusu olmaktadır. Diğer bir ifadeyle bayi
adayı ile Teşkilat Başkanlığı arasında akdedilecek sözleşme, tarafların
müzakere etmek suretiyle koşullarını belirlediği bir borçlar hukuku
sözleşmesinden öte, ruhsatın koşullarını belirleyen idari bir işlem niteliği
taşımaktadır. Bu nedenle bu sözleşmenin feshi, hukuki niteliği itibarıyla
ruhsatın iptali mahiyetindedir.
40. Sonuç olarak idare tarafından Bayilik Sözleşmesi akdedilmek
suretiyle verilen bir ruhsata dayalı olarak yürütülen ve bahis ve şans oyunları
oynatılmasını içeren Spor Toto bayiliğinin, bayi yönünden ekonomik bir değer
ifade ettiği ve dolayısıyla mülkiyet hakkı kapsamında olduğu açıktır (Çalışma
ruhsatlarının mülk teşkil ettiğini ilişkin bkz. Ak Demirtaş Madencilik Nakliyat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.,
B. No: 2014/1989, 15/6/2016, § 35). Dolayısıyla başvurucunun Anayasa'nın 35.
maddesi kapsamında ekonomik bir değer teşkil eden mülkünün var olduğu
anlaşılmaktadır.
41. Başvurucunun Spor Toto bayiliği ruhsatının, Bayilik
Sözleşmesi'nin feshi yoluyla iptal edilmesi mülkiyet hakkına kamu
otoritelerince yapılan bir müdahale niteliği taşımaktadır. Bir ekonomik
faaliyetin ruhsata bağlanması, ilgili ekonomik alanın devlet tarafından
düzenlemesi ve kontrol edilmesi amacına yöneliktir. Dolayısıyla Spor Toto
bayiliği ruhsatı verilmesi ve bu ruhsatın iptali de mülkiyetin kontrolü
kapsamında yapılan bir işlem olup somut davadaki iddianın mülkiyetin kontrolü
biçimindeki üçüncü kural kapsamında incelenmesi gerektiği sonucuna
ulaşılmaktadır.
42. Anayasa’nın 13. ve 35. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkına
yönelik müdahalenin Anayasa'ya uygun düşebilmesi için kanuna dayanması, kamu
yararı amacı taşıması ve ayrıca ölçülülük ilkesi gözetilerek yapılması
gerekmektedir.
43. Somut olayda başvurucunun Spor Toto bayiliği 7258 sayılı
Kanun hükümlerine dayanılarak iptal edildiğinden müdahalenin kanuni dayanağının
bulunduğu kanaatine varılmaktadır. Başvurucunun Spor Toto bayiliğinin iptali,
Bayilik Sözleşmesi hükümlerine aykırı olarak bayiliğini üçüncü kişilere
devretmiş olması gerekçesine dayandırılmıştır. Bayilik Sözleşmesi hükümlerine
aykırı davranmak sebebiyle Spor Toto ruhsatının iptal edilmesinde kamu
yararının bulunmadığı söylenemez.
44. Ölçülülük ilkesi “elverişlilik”, “gereklilik” ve
“orantılılık” olmak üzere üç alt ilkeden oluşmaktadır. “Elverişlilik” öngörülen
müdahalenin ulaşılmak istenen amacı gerçekleştirmeye elverişli olmasını,
“gereklilik” ulaşılmak istenen amaç bakımından müdahalenin zorunlu olmasını
yani aynı amaca daha hafif bir müdahale ile ulaşılmasının mümkün olmamasını,
“orantılılık” ise bireyin hakkına yapılan müdahale ile ulaşılmak istenen amaç
arasında makul bir dengenin gözetilmesi gerekliliğini ifade etmektedir (AYM,
E.2011/111, K.2012/56, 11/4/2012; E. 2012/102, K.2012/207, 27/12/2012;
E.2012/149, K.2013/63, 22/5/2013; E.2013/32, K.2013/112, 10/10/2013; E.2013/15,
K.2013/131, 14/11/2013; E.2013/158, K.2014/68, 27/3/2014; E.2013/66, K.2014/19,
29/1/2014; E.2014/176, K.2015/53, 27/5/2015; E.2015/43, K.2015/101, 12/11/2015;
E.2016/16, K.2016/37, 5/5/2016; E.2016/13, K.2016/127, 22/6/2016; Mehmet Akdoğan ve diğerleri, B.No: 2013/817, 19/12/2013, § 38).
45. Başvurucunun spor toto bayiliği ruhsatının iptal edilmesinin
sebebi, bayiliği üçüncü kişilere devretmiş olmasıdır. Başvurucu, ortaklık
sözleşmesinin (Bayilik Devir Sözleşmesinin) zor ve tehditle imzalatıldığını
ileri sürerek açtığı davada Mahkemece, ortaklık sözleşmesinin zor ve tehditle
değil, başvurucunun serbest iradesiyle imzalandığı kanaatine ulaşılmıştır.
Başvurucunun, Mahkemenin bu kanaatine yönelik bir şikayeti
bulunmamaktadır.
46. Spor toto bayiliği ruhsatı, spora dayalı bahis ve şans
oyunlarını düzenlenme yetkisi veren bir izin mahiyetindedir. Ruhsat, bayi
adayının kişisel durumu dikkate alınarak verildiğinden ruhsata konu faaliyetin
ruhsat sahibi tarafından yürütülmesi büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle
idareden aldığı spor toto bayiliği ruhsatını üçüncü kişilere devrettiği sübuta
eren başvurucunun bu ruhsatının iptal edilmesinin, başvurucuya aşırı ve
olağanın ötesinde bir külfet yüklemediği ve ölçülü olduğu sonucuna
ulaşılmaktadır. Sonuç olarak mülkiyet hakkına yönelik açık bir ihlalin
bulunmadığı kanaatine varılmaktadır.
47. Açıklanan nedenlerle başvurunun, diğer kabul edilebilirlik
koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar
verilmesi gerekir.
B. Makul Sürede Yargılanma Hakkı Yönünden
48. Başvurucu, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle makul sürede
yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia etmektedir.
1. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
49. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
50. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın
ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra
aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği tarih, yargılaması
devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma
hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas
alınır (Güher Ergun ve diğerleri,
B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 50, 52).
51. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın
karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama
sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki
menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 41-45).
52. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda yaklaşık beş yıl yedi ay
süren yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
53. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un
50. Maddesi Yönünden
54. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (1) numaralı
fıkrası şöyledir:
“(1) Esas inceleme sonunda, başvurucunun
hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı
verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması
gerekenlere hükmedilir. …
(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından
kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama
yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında
hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya
genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama
yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı
ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar
verir.”
55. Başvurucu Spor Toto bayiliği ruhsatının iptali nedeniyle
uğradığı maddi zararların tazmini talebinde bulunmuştur. Başvurucu, diğer
haklarının ihlali nedeniyle ayrıca tazminata hükmedilmesi isteminde
bulunmuştur.
56. Başvurucunun mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
kabul edilemez olduğu sonucuna varıldığından buna ilişkin tazminat isteminin
reddi gerekir.
57. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
sonucuna varılmıştır.
58. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları
karşılığında başvurucuya net 6.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar
verilmesi gerekir.
59. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harçtan oluşan
yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Makul sürede
yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR
OLDUĞUNA,
B. Anayasa'nın 36. maddesinde güvenceye bağlanan makul sürede
yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvurucuya net 6.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE,
tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE
D. 206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin BAŞVURUCUYA
ÖDENMESİNE,
E. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede
gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
6/4/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.