logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Abbas Çelik ve diğerleri [2.B.], B. No: 2014/749, 7/3/2018, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ABBAS ÇELİK VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/749)

 

Karar Tarihi: 7/3/2018

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Engin YILDIRIM

Üyeler

:

Recep KÖMÜRCÜ

 

 

Celal Mümtaz AKINCI

 

 

Muammer TOPAL

 

 

Recai AKYEL

Raportör

:

Hüseyin TURAN

Başvurucular

:

1. Ahmet ZİREK

 

 

2. Pero DUNDAR

 

 

3. Senanik ÖNER

 

 

4. Abbas ÇELİK

 

 

5. Abdullah AFLATUN

 

 

6. Abdullah BOZKOYUN

 

 

7. Ahmet BİRSİN

 

 

8. Ahmet İLAN

 

 

9. Ahmet MAKAS

 

 

10. Alaattin AKTAŞ

 

 

11. Ali ŞİMŞEK

 

 

12. Alican ÖNLÜ

 

 

13. Atila KOCA

 

 

14. Aygül ARAT

 

 

15. Bayram ALTUN

 

 

16. Besime KONCA

 

 

17. Burhan KARAKOÇ

 

 

18. Celal YOLDAŞ

 

 

19. Çağlar DEMİREL

 

 

20. Çimen IŞIK

 

 

21. Dirayet TAŞDEMİR

 

 

22. Ebrü GÜNAY

 

 

23. Elif KAYA

 

 

24. Emrullah CİN

 

 

25. Engin KOTAY

 

 

26. Ercan AKYOL

 

 

27. Ercan SEZGİN

 

 

28. Erkan PİŞKİN

 

 

29. Esma GÜLER

 

 

30. Etem ŞAHİN

 

 

31. Fethi SUVARİ

 

 

32. Gülcihan ŞİMŞEK

 

 

33. Haci ERDEMİR

 

 

34. Hacire ÖZDEMİR

 

 

35. Hasan İNATÇİ

 

 

36. Hasan İRAZ

 

 

37. Hasan Hüseyin EBEM

 

 

38. Herdem KIZILKAYA

 

 

39. Hüsamettin ÇİÇEK

 

 

40. Hüseyin BAYRAK

 

 

41. Hüseyin YILMAZ

 

 

42. Kamuran YÜKSEK

 

 

43. Kerem DURUK

 

 

44. Kutbettin KURT

 

 

45. Leyla DENİZ

 

 

46. Leyla GÜVEN

 

 

47. Lütfi DAĞ

 

 

48. Mahmut OKKAN

 

 

49. Mazlum TEKDAĞ

 

 

50. Mehmet ABBASOĞLU

 

 

51. Mehmet AKIN

 

 

52. Mehmet ERMİŞ

 

 

53. Mehmet GÜZEL

 

 

54. Mehmet TARİ

 

 

55. Mehmet TAŞ

 

 

56. Mehmet Hatip DİCLE

 

 

57. Mehmet Nesip GÜLTEKİN

 

 

58. Mehmet Salih YILDIZ

 

 

59. Musa FARİSOĞULLARI

 

 

60. Mustafa OCAKLIK

 

 

61. Nadir YILDIRIM

 

 

62. Nihayet TAŞDEMİR

 

 

63. Olcay KANLIBAŞ

 

 

64. Osman OCAKLIK

 

 

65. Pelgüzar KAYĞISIZ

 

 

66. Pınar IŞIK

 

 

67. Ramazan DEBE

 

 

68. Resul ERKAPLAN

 

 

69. Salih AKDOĞAN

 

 

70. Sara AKTAŞ

 

 

71. Sebahattin DİNÇ

 

 

72. Serdest TAN

 

 

73. Sevi DEMİR

 

 

74. Siracettin IRMAK

 

 

75. Şeyhmus BAYHAN

 

 

76. Şinasi TUR

 

 

77. Tayip TEMEL

 

 

78. Temer TANRIKOLU

 

 

79. Tuncay KORKMAZ

 

 

80. Tuncay OK

 

 

81. Turan GENÇ

 

 

82. Ünal Ahmet ÇELEN

 

 

83. Zahide BESİ

 

 

84. Zeynel MAT

 

 

85. Zeynep BOĞA

 

 

86. Zöhre BOZACI

 

 

87. Zülküf KARATEKİN

 

 

88. Mükail KARAKUŞ

Vekilleri

:

Av. Cihan AYDIN

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru; tutukluluğun makul süreyi aşması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, tutukluluk nedeniyle de siyasi faaliyette bulunma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 20/1/2014 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüş bildirmemiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

8. Başvurucular, kamuoyunda KCK ana davası olarak bilinen soruşturma kapsamında yasa dışı silahlı örgüte (KCK) üye olma suçlamasıyla 18/4/2009 tarihi ve sonrasında farklı tarihlerde tutuklanmıştır.

9. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianameyle başvurucular ve diğer şüpheliler hakkında silahlı terör örgütü yöneticisi olma, bu örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, devletin ülke ve bütünlüğünü bozma, 6/10/1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet etme, iş ve çalışma hürriyetini engelleme, eğitim ve öğretimi engelleme suçlarından cezalandırılmaları istemiyle aynı yer Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davası açılmıştır.

10. Dava, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesine (CMK mülga 250. madde ile görevli) tevzi edilmiş ve E.2010/444 sayılı dosya üzerinden kovuşturma aşaması başlamıştır.

11. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesince 3/1/2014 tarihinde tutukluluğun devamına karar verilmiş, bu karara yapılan itiraz Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/1/2014 tarihli kararıyla reddedilmiştir.

12. Karar, başvurucular vekili tarafından 20/1/2014 tarihinde öğrenilmiştir.

13. Başvurucular 20/1/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır.

14.Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinin kanun değişikliğiyle kapatılması üzerine dosyanın 7/3/2014 tarihinde, yetkili ve görevli Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

15. Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi 3/2/2014, 12/4/2014, 14/4/2014, 6/6/2014, 19/6/2014, 20/6/2014, 23/6/2014, 28/6/2014, 1/7/2014, 11/7/2014 tarihlerinde başvurucuların tahliyesine karar vermiştir.

16. Dava, bireysel başvurunun incelendiği tarih itibarıyla istinaf aşamasında derdesttir.

IV. İLGİLİ HUKUK

A. Ulusal Hukuk

17. 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Tazminat istemi" kenar başlıklı 141. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ilgili bölümü şöyledir:

"Suç soruşturması veya kovuşturması sırasında;

...

d) Kanuna uygun olarak tutuklandığı hâlde makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılmayan ve bu süre içinde hakkında hüküm verilmeyen,

...

Kişiler, maddî ve manevî her türlü zararlarını, Devletten isteyebilirler."

18. 5271 sayılı Kanun'un "Tazminat isteminin koşulları" kenar başlıklı 142. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

"Karar veya hükümlerin kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her hâlde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminat isteminde bulunulabilir."

19. 5271 sayılı Kanun'un "Görev ve yargı çevresinin belirlenmesi" kenar başlıklı mülga 250. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ilgili bölümü şöyledir:

"Türk Ceza Kanununda yer alan;

...

c) İkinci Kitap Dördüncü Kısmın Dört, Beş, Altı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar (305, 318, 319, 323, 324, 325 ve 332 nci maddeler hariç),

Dolayısıyla açılan davalar; Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca yargı çevresi birden çok ili kapsayacak şekilde belirlenecek illerde görevlendirilecek ağır ceza mahkemelerinde görülür."

20. 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanun'un 105. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"Aşağıdaki hükümler yürürlükten kaldırılmıştır:

...

 6) 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 250, 251 ve 252 nci maddeleri,

..."

21. 6352 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesinin (21/2/2014 tarihli ve 6526 sayılı Kanun'un 19. maddesiyle yürürlükten kaldırılan) (4) numaralı fıkrası şöyledir:

"Ceza Muhakemesi Kanununun yürürlükten kaldırılan 250 nci maddesinin birinci fıkrasına göre görevlendirilen mahkemelerde açılmış olan davalara, kesin hükümle sonuçlandırılıncaya kadar bu mahkemelerce bakmaya devam olunur. Bu davalarda, yetkisizlik veya görevsizlik kararı verilemez. 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun l0 uncu maddesinin kovuşturmaya ilişkin hükümleri bu davalarda da uygulanır."

B. Uluslararası Hukuk

1. Sözleşme Hükümleri

22. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (Sözleşme) ek 1 No.lu Protokol'ün 3. maddesi şöyledir:

"Yüksek Sözleşmeci Taraflar, yasama organının seçilmesinde halkın kanaatlerinin özgürce açıklanmasını sağlayacak şartlar içinde, makul aralıklarla, gizli oyla serbest seçimler yapmayı taahhüt ederler."

2. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İçtihadı

23. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Sözleşme'ye ek 1 No.lu Protokol'ün 3. maddesindeki serbest seçim hakkını "yasama organı"nın seçimi ya da bu organın iki meclisi varsa en azından bir meclisin seçimi ile sınırlı olarak değerlendirmektedir (Gorizdra/Moldova (k.k.), B. No: 53180/99, 2/7/2002, hukuk kısmı, § 2; Cherepkov/Rusya (k.k.), B. No: 51501/99, 25/1/2000, hukuk kısmı, § 1).

24. AİHM; serbest seçim hakkının kapsamını yasama yetkisine sahip olmayan yerel yönetimlerin seçimlerini içerecek kadar genişletmemiş ve yerel seçimlerin ulusal yasaları yerel düzeyde uygulayarak parlamentonun desteklenmesi işlevine sahip olduğunu belirtmiştir. AİHM ayrıca belediye seçimlerinin (Cherepkov/Rusya), bölgesel seçimlerin (Malarde/France (k.k.), B. No: 46813/99, 5/9/2000), il genel meclisi seçimlerinin (Vito Sante Santoro/Italy, B. No: 36681/97, 16/1/2003), belediye, ilçe ve bölge meclisi seçimlerinin (Mółka/Poland (k.k.), B. No: 56550/00, 11/4/2006) Sözleşme'ye ek 1 No.lu Protokol'ün 3. maddesinde belirlenen serbest seçim hakkının kapsamında olmadığına karar vermiştir.

V. İNCELEME VE GEREKÇE

25. Mahkemenin 7/3/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucular Sevi Demir ve Mehmet Abbasoğlu Yönünden

26. Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru yolunda başvurucuların başvuru tarihinden sonra vefat etmeleri hâlinde başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir sebebin olmadığı kanaatine varılması hâlinde başvurunun düşmesine karar verilebilir. Anayasa'nın uygulanması, yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde ise başvurunun incelenmesine devam edilebilecektir (Asya Oktay ve diğerleri, B. No: 2014/3549, 22/3/2017, §§ 19, 20).

27. Başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir sebebin olmadığı kanaatine varıldığı durumlarda başvurucuların vefat etmesi hâlinde başvuruya devam edilmesinin sağlanması yönünden öncelikli yükümlülüğün başvuruya devam etme hakları olan şahıslarda bulunduğu kabul edilmelidir ( Asya Oktay ve diğerleri, § 21).

28. Somut olayda, başvurucular Sevi Demir ve Mehmet Abbasoğlu'nun başvuru tarihinden sonra sırasıyla 5/1/2016 ve 5/6/2015 tarihlerinde vefat ettiği tespit edilmiştir. Anılan tarihlerden itibaren makul bir süre içinde başvuruya mirasçı olarak devam edilmek istendiğine dair bir talepte bulunulmadığı gibi başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan başka herhangi bir nedenin varlığından da söz edilemeyeceği anlaşılmaktadır.

29. Açıklanan nedenlerle başvurucular Sevi Demir ve Mehmet Abbasoğlu yönünden başvurunun düşmesine karar verilmesi gerekir.

B. Diğer Başvurucular Yönünden

1. Seçme, Seçilme ve Siyasi Faaliyette Bulunma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

a. Başvurucuların İddiaları

30. Başvurucular Zülküf Karatekin, Ethem Şahin, Leyla Güven, Şeymus Bayhan, Ali Şimşek, Haci Erdemir, Mustafa Ocaklık, Sebahattin Dinç, Mükail Karakuş, Senanik Öner, Alican Önlü, Çağlar Demirel ve Gülcihan Şimşek belediye başkanı, belediye meclis üyesi, il genel meclis üyesi ve başkanı olduğunu belirterek tutuklanmaları nedeniyle siyasi faaliyette bulunma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

b. Değerlendirme

31. Anayasa'nın 67. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

"Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak, seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasî parti içinde siyasî faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir."

32. Başvurucuların bu bölümdeki iddialarının Anayasa'nın 67. maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir.

33. Anayasa'nın 148. maddesinin üçüncü fıkrasının birinci cümlesi şöyledir:

"Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir."

34. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuru hakkı" kenar başlıklı 45. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

"Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir."

35. Belirtilen hükümler uyarınca bir anayasal hak ihlali iddiasının Anayasa Mahkemesinin konu bakımından yetkisi dâhilinde olabilmesi için başvurucu tarafından dayanılan hakkın Anayasa'da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerden olması, Sözleşme ve buna ek Türkiye'nin taraf olduğu protokoller kapsamında yer alması gerekir. Anayasa ve Sözleşme'nin ortak koruma alanı dışında kalan bir hak ihlali iddiasını içeren başvurunun esasının incelenmesi mümkün değildir (Onurhan Solmaz, B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18; Mehmet Haberal, B. No: 2012/849, 4/12/2013, § 106).

36. Anayasa'nın 67. maddesinde; seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma hakkı güvence altına alınmıştır. Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı, demokrasinin en önemli ilkelerinden biri olarak kabul edilmelidir. Şüphesiz anılan haklar, hukukun üstünlüğüne dayanan etkili ve anlamlı bir demokrasinin temellerinin kurulması ve sürdürülmesi için hayati öneme sahiptir (Nejdet Atalay, B. No: 2014/184, 16/7/2014, § 59).

37. Bununla birlikte Anayasa Mahkemesine yapılan bir bireysel başvurunun esasının incelenebilmesi için kamu gücü tarafından müdahale edildiği iddia edilen hakkın Anayasa'da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Sözleşme ve Türkiye'nin taraf olduğu ek protokollerin kapsamına da girmesi gerekir.

38. AİHM; Sözleşme'ye ek 1 No.lu Protokol'ün 3. maddesinde düzenlenen serbest seçim hakkını "yasama organı"nın seçimi ya da bu organın iki meclisi varsa en azından bir meclisin seçimi ile sınırlı olarak değerlendirmekte, bu hakkın kapsamını yasama yetkisine sahip olmayan yerel yönetimlerin seçimlerini içerecek kadar genişletmemektedir (bkz. §§ 23, 24).

39. Somut olayda belediye başkanı, belediye meclis üyesi, il genel meclis üyesi ve başkanı olarak seçilen başvurucuların tutuklanmaları nedeniyle siyasi faaliyette bulunma haklarının ihlal edildiği iddiası; Sözleşme'nin uygulanmasına ilişkin AİHM içtihatları karşısında, Anayasa ve Sözleşme'nin ortak koruma alanı dışında kalmaktadır. Zira anılan iddianın temeli, yasama organına değil yerel yönetimlere ilişkindir (Nejdet Atalay, § 62; Nevzat Azak, B. No: 2014/973, 5/4/2017, § 35).

40. Açıklanan gerekçelerle başvurucuların tutukluluğu nedeniyle siyasi faaliyette bulunma haklarının ihlal edildiğine ilişkin iddialarının Anayasa ve Sözleşme'nin ortak koruma alanı dışında kaldığı anlaşıldığından başvurunun bu kısmının konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

2. Kişi Hürriyeti ve Güvenliği Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

a. Başvurucuların İddiaları

41. Başvurucular, tutukluluk süresinin makul olmadığını belirterek kişi hürriyeti veve güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

b. Değerlendirme

42. Anayasa'nın 148. maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesi şöyledir:

"Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır."

43. 6216 sayılı Kanun'un "Bireysel başvuru hakkı" kenar başlıklı 45. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:

"İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir."

44. Yukarıda belirtilen Anayasa ve Kanun hükümleri gereğince Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, iddia edilen hak ihlallerinin derece mahkemelerince düzeltilmemesi hâlinde başvurulabilecek ikincil nitelikte bir kanun yoludur. Bireysel başvuru yolunun ikincillik niteliği gereği Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmek için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur (Ayşe Zıraman ve Cennet Yeşilyurt, B. No: 2012/403, 26/3/2013, § 17).

45. Anayasa Mahkemesi, tutukluluğun kanunda öngörülen azami süreyi veya makul süreyi aştığı iddiasıyla yapılan bireysel başvurular bakımından bireysel başvurunun incelendiği tarih itibarıyla başvurucu tahliye edilmiş ise asıl dava sonuçlanmamış da olsa -ilgili Yargıtay içtihatlarına atıf yaparak- 5271 sayılı Kanun'un 141. maddesinde öngörülen tazminat davası açma imkânının tüketilmesi gereken etkili bir hukuk yolu olduğu sonucuna varmıştır (Erkam Abdurrahman Ak, B. No: 2014/8515, 28/9/2016, §§ 48-62; İrfan Gerçek, B. No: 2014/6500, 29/9/2016,§§ 33-45).

46. Somut olayda bireysel başvuruda bulunduktan sonra değişik tarihlerde (bkz. § 15) tahliyelerine karar verilen başvurucuların tutukluluğun makul süreyi aştığına ilişkin iddiaları, 5271 sayılı Kanun'un 141. maddesi kapsamında açılacak davada incelenebilir. Bu madde kapsamında açılacak dava sonucuna göre başvurucuların tutukluluğunun makul süreyi aştığının tespiti hâlinde görevli mahkemece başvurucular lehine tazminata da hükmedilebilecektir. Buna göre 5271 sayılı Kanun'un 141. maddesinde belirtilen dava yolu, başvurucuların durumuna uygun, telafi kabiliyetini haiz, etkili bir hukuk yoludur ve bu olağan başvuru yolu tüketilmeden yapılan bireysel başvurunun incelenmesi bireysel başvurunun "ikincillik niteliği" ile bağdaşmamaktadır.

47. Açıklanan gerekçelerle başvurucuların tutukluluğun makul süreyi aştığı iddiasına ilişkin olarak yargısal başvuru yolları tüketilmeden bireysel başvuru yapıldığı anlaşıldığından başvurunun bu kısmının başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurucular Sevi Demir ve Mehmet Abbasoğlu'nun ölümü nedeniyle bu başvurucular yönünden başvurunun DÜŞMESİNE,

B. 1. Diğer başvurucular yönünden seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZOLDUĞUNA,

2. Diğer başvurucular yönünden kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA 7/3/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Abbas Çelik ve diğerleri [2.B.], B. No: 2014/749, 7/3/2018, § …)
   
Başvuru Adı ABBAS ÇELİK VE DİĞERLERİ
Başvuru No 2014/749
Başvuru Tarihi 20/1/2014
Karar Tarihi 7/3/2018

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, tutukluluğun makul süreyi aşması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, tutukluluk nedeniyle de siyasi faaliyette bulunma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı Tutukluluk (süre) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
Düşme
Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma Konu Bakımından Yetkisizlik
Düşme

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu 141
142
250
6352 Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun 105
geçici 2
6526 Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 19
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi