TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
ABBAS ÇELİK VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/749)
|
|
Karar Tarihi: 7/3/2018
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Recep
KÖMÜRCÜ
|
|
|
Celal Mümtaz
AKINCI
|
|
|
Muammer
TOPAL
|
|
|
Recai AKYEL
|
Raportör
|
:
|
Hüseyin
TURAN
|
Başvurucular
|
:
|
1. Ahmet
ZİREK
|
|
|
2. Pero DUNDAR
|
|
|
3. Senanik ÖNER
|
|
|
4. Abbas
ÇELİK
|
|
|
5. Abdullah
AFLATUN
|
|
|
6. Abdullah
BOZKOYUN
|
|
|
7. Ahmet
BİRSİN
|
|
|
8. Ahmet
İLAN
|
|
|
9. Ahmet
MAKAS
|
|
|
10. Alaattin
AKTAŞ
|
|
|
11. Ali
ŞİMŞEK
|
|
|
12. Alican
ÖNLÜ
|
|
|
13. Atila
KOCA
|
|
|
14. Aygül
ARAT
|
|
|
15. Bayram
ALTUN
|
|
|
16. Besime
KONCA
|
|
|
17. Burhan
KARAKOÇ
|
|
|
18. Celal
YOLDAŞ
|
|
|
19. Çağlar
DEMİREL
|
|
|
20. Çimen
IŞIK
|
|
|
21. Dirayet
TAŞDEMİR
|
|
|
22. Ebrü GÜNAY
|
|
|
23. Elif
KAYA
|
|
|
24. Emrullah
CİN
|
|
|
25. Engin
KOTAY
|
|
|
26. Ercan
AKYOL
|
|
|
27. Ercan
SEZGİN
|
|
|
28. Erkan
PİŞKİN
|
|
|
29. Esma
GÜLER
|
|
|
30. Etem ŞAHİN
|
|
|
31. Fethi
SUVARİ
|
|
|
32. Gülcihan
ŞİMŞEK
|
|
|
33. Haci ERDEMİR
|
|
|
34. Hacire ÖZDEMİR
|
|
|
35. Hasan
İNATÇİ
|
|
|
36. Hasan
İRAZ
|
|
|
37. Hasan
Hüseyin EBEM
|
|
|
38. Herdem KIZILKAYA
|
|
|
39.
Hüsamettin ÇİÇEK
|
|
|
40. Hüseyin
BAYRAK
|
|
|
41. Hüseyin
YILMAZ
|
|
|
42. Kamuran
YÜKSEK
|
|
|
43. Kerem
DURUK
|
|
|
44.
Kutbettin KURT
|
|
|
45. Leyla
DENİZ
|
|
|
46. Leyla
GÜVEN
|
|
|
47. Lütfi
DAĞ
|
|
|
48. Mahmut
OKKAN
|
|
|
49. Mazlum
TEKDAĞ
|
|
|
50. Mehmet
ABBASOĞLU
|
|
|
51. Mehmet
AKIN
|
|
|
52. Mehmet
ERMİŞ
|
|
|
53. Mehmet
GÜZEL
|
|
|
54. Mehmet
TARİ
|
|
|
55. Mehmet
TAŞ
|
|
|
56. Mehmet
Hatip DİCLE
|
|
|
57. Mehmet Nesip GÜLTEKİN
|
|
|
58. Mehmet
Salih YILDIZ
|
|
|
59. Musa
FARİSOĞULLARI
|
|
|
60. Mustafa
OCAKLIK
|
|
|
61. Nadir
YILDIRIM
|
|
|
62. Nihayet
TAŞDEMİR
|
|
|
63. Olcay
KANLIBAŞ
|
|
|
64. Osman
OCAKLIK
|
|
|
65. Pelgüzar KAYĞISIZ
|
|
|
66. Pınar
IŞIK
|
|
|
67. Ramazan
DEBE
|
|
|
68. Resul
ERKAPLAN
|
|
|
69. Salih
AKDOĞAN
|
|
|
70. Sara
AKTAŞ
|
|
|
71.
Sebahattin DİNÇ
|
|
|
72. Serdest TAN
|
|
|
73. Sevi
DEMİR
|
|
|
74. Siracettin IRMAK
|
|
|
75. Şeyhmus BAYHAN
|
|
|
76. Şinasi
TUR
|
|
|
77. Tayip
TEMEL
|
|
|
78. Temer TANRIKOLU
|
|
|
79. Tuncay
KORKMAZ
|
|
|
80. Tuncay
OK
|
|
|
81. Turan GENÇ
|
|
|
82. Ünal
Ahmet ÇELEN
|
|
|
83. Zahide
BESİ
|
|
|
84. Zeynel
MAT
|
|
|
85. Zeynep
BOĞA
|
|
|
86. Zöhre BOZACI
|
|
|
87. Zülküf KARATEKİN
|
|
|
88. Mükail KARAKUŞ
|
Vekilleri
|
:
|
Av. Cihan
AYDIN
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru; tutukluluğun makul süreyi aşması nedeniyle kişi
hürriyeti ve güvenliği hakkının, tutukluluk nedeniyle de siyasi faaliyette
bulunma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 20/1/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüş bildirmemiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucular, kamuoyunda KCK ana davası olarak bilinen
soruşturma kapsamında yasa dışı silahlı örgüte (KCK) üye olma suçlamasıyla
18/4/2009 tarihi ve sonrasında farklı tarihlerde tutuklanmıştır.
9. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianameyle
başvurucular ve diğer şüpheliler hakkında silahlı terör örgütü yöneticisi olma,
bu örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, devletin ülke ve
bütünlüğünü bozma, 6/10/1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri
Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet etme, iş ve çalışma hürriyetini engelleme,
eğitim ve öğretimi engelleme suçlarından cezalandırılmaları istemiyle aynı yer
Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davası açılmıştır.
10. Dava, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesine (CMK mülga 250.
madde ile görevli) tevzi edilmiş ve E.2010/444 sayılı dosya üzerinden
kovuşturma aşaması başlamıştır.
11. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesince 3/1/2014 tarihinde
tutukluluğun devamına karar verilmiş, bu karara yapılan itiraz Diyarbakır 4.
Ağır Ceza Mahkemesinin 13/1/2014 tarihli kararıyla reddedilmiştir.
12. Karar, başvurucular vekili tarafından 20/1/2014 tarihinde
öğrenilmiştir.
13. Başvurucular 20/1/2014 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuşlardır.
14.Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinin kanun değişikliğiyle
kapatılması üzerine dosyanın 7/3/2014 tarihinde, yetkili ve görevli Diyarbakır
2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
15. Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi 3/2/2014, 12/4/2014, 14/4/2014, 6/6/2014, 19/6/2014,
20/6/2014, 23/6/2014, 28/6/2014, 1/7/2014, 11/7/2014 tarihlerinde
başvurucuların tahliyesine karar vermiştir.
16. Dava, bireysel başvurunun incelendiği tarih itibarıyla
istinaf aşamasında derdesttir.
IV. İLGİLİ HUKUK
A. Ulusal Hukuk
17. 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Tazminat istemi" kenar başlıklı
141. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ilgili bölümü şöyledir:
"Suç soruşturması veya kovuşturması
sırasında;
...
d) Kanuna uygun olarak tutuklandığı hâlde
makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılmayan ve bu süre içinde hakkında
hüküm verilmeyen,
...
Kişiler, maddî ve manevî her türlü
zararlarını, Devletten isteyebilirler."
18. 5271 sayılı Kanun'un "Tazminat
isteminin koşulları" kenar başlıklı 142. maddesinin (1)
numaralı fıkrası şöyledir:
"Karar veya hükümlerin kesinleştiğinin
ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her hâlde
karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminat
isteminde bulunulabilir."
19. 5271 sayılı Kanun'un
"Görev ve yargı çevresinin belirlenmesi" kenar başlıklı
mülga 250. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ilgili bölümü şöyledir:
"Türk Ceza Kanununda
yer alan;
...
c) İkinci Kitap Dördüncü Kısmın Dört, Beş,
Altı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar (305, 318, 319, 323, 324, 325 ve 332 nci maddeler hariç),
Dolayısıyla açılan davalar; Adalet
Bakanlığının teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca yargı
çevresi birden çok ili kapsayacak şekilde belirlenecek illerde
görevlendirilecek ağır ceza mahkemelerinde görülür."
20. 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanun'un 105. maddesinin
ilgili kısmı şöyledir:
"Aşağıdaki hükümler yürürlükten
kaldırılmıştır:
...
6)
4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 250, 251 ve 252 nci maddeleri,
..."
21. 6352 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesinin (21/2/2014 tarihli
ve 6526 sayılı Kanun'un 19. maddesiyle yürürlükten kaldırılan) (4) numaralı
fıkrası şöyledir:
"Ceza Muhakemesi Kanununun yürürlükten
kaldırılan 250 nci
maddesinin birinci fıkrasına göre görevlendirilen mahkemelerde açılmış olan
davalara, kesin hükümle sonuçlandırılıncaya kadar bu mahkemelerce bakmaya devam
olunur. Bu davalarda, yetkisizlik veya görevsizlik kararı verilemez. 12/4/1991
tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun l0
uncu maddesinin kovuşturmaya ilişkin hükümleri bu davalarda da uygulanır."
B. Uluslararası Hukuk
1. Sözleşme Hükümleri
22. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (Sözleşme) ek 1 No.lu
Protokol'ün 3. maddesi şöyledir:
"Yüksek Sözleşmeci Taraflar, yasama
organının seçilmesinde halkın kanaatlerinin özgürce açıklanmasını sağlayacak
şartlar içinde, makul aralıklarla, gizli oyla serbest seçimler yapmayı taahhüt
ederler."
2. Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi İçtihadı
23. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Sözleşme'ye
ek 1 No.lu Protokol'ün 3. maddesindeki serbest seçim hakkını "yasama organı"nın seçimi ya da bu organın iki meclisi varsa
en azından bir meclisin seçimi ile sınırlı olarak değerlendirmektedir (Gorizdra/Moldova (k.k.),
B. No: 53180/99, 2/7/2002, hukuk kısmı, § 2; Cherepkov/Rusya (k.k.), B. No: 51501/99,
25/1/2000, hukuk kısmı, § 1).
24. AİHM; serbest seçim hakkının kapsamını yasama yetkisine
sahip olmayan yerel yönetimlerin seçimlerini içerecek kadar genişletmemiş ve
yerel seçimlerin ulusal yasaları yerel düzeyde uygulayarak parlamentonun
desteklenmesi işlevine sahip olduğunu belirtmiştir. AİHM ayrıca belediye
seçimlerinin (Cherepkov/Rusya), bölgesel seçimlerin (Malarde/France (k.k.),
B. No: 46813/99, 5/9/2000), il genel meclisi seçimlerinin (Vito Sante Santoro/Italy, B. No: 36681/97, 16/1/2003), belediye,
ilçe ve bölge meclisi seçimlerinin (Mółka/Poland (k.k.),
B. No: 56550/00, 11/4/2006) Sözleşme'ye ek 1 No.lu
Protokol'ün 3. maddesinde belirlenen serbest seçim hakkının kapsamında
olmadığına karar vermiştir.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
25. Mahkemenin 7/3/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucular Sevi Demir ve Mehmet Abbasoğlu
Yönünden
26. Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru yolunda başvurucuların
başvuru tarihinden sonra vefat etmeleri hâlinde başvurunun incelenmesinin
sürdürülmesini haklı kılan bir sebebin olmadığı kanaatine varılması hâlinde
başvurunun düşmesine karar verilebilir. Anayasa'nın uygulanması, yorumlanması
veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan
haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde ise başvurunun incelenmesine devam
edilebilecektir (Asya Oktay ve diğerleri, B.
No: 2014/3549, 22/3/2017, §§ 19, 20).
27. Başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir
sebebin olmadığı kanaatine varıldığı durumlarda başvurucuların vefat etmesi
hâlinde başvuruya devam edilmesinin sağlanması yönünden öncelikli yükümlülüğün
başvuruya devam etme hakları olan şahıslarda bulunduğu kabul edilmelidir ( Asya Oktay ve diğerleri, § 21).
28. Somut olayda, başvurucular Sevi Demir ve Mehmet Abbasoğlu'nun
başvuru tarihinden sonra sırasıyla 5/1/2016 ve 5/6/2015 tarihlerinde vefat
ettiği tespit edilmiştir. Anılan tarihlerden itibaren makul bir süre içinde
başvuruya mirasçı olarak devam edilmek istendiğine dair bir talepte
bulunulmadığı gibi başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan başka
herhangi bir nedenin varlığından da söz edilemeyeceği anlaşılmaktadır.
29. Açıklanan nedenlerle başvurucular Sevi Demir ve Mehmet
Abbasoğlu yönünden başvurunun düşmesine karar
verilmesi gerekir.
B. Diğer Başvurucular
Yönünden
1. Seçme, Seçilme ve
Siyasi Faaliyette Bulunma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
a. Başvurucuların
İddiaları
30. Başvurucular Zülküf Karatekin,
Ethem Şahin, Leyla Güven, Şeymus Bayhan, Ali Şimşek, Haci Erdemir, Mustafa Ocaklık, Sebahattin Dinç, Mükail Karakuş, Senanik Öner,
Alican Önlü, Çağlar Demirel ve Gülcihan Şimşek belediye başkanı, belediye
meclis üyesi, il genel meclis üyesi ve başkanı olduğunu belirterek
tutuklanmaları nedeniyle siyasi faaliyette bulunma haklarının ihlal edildiğini
ileri sürmüştür.
b. Değerlendirme
31. Anayasa'nın 67. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
"Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara
uygun olarak, seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasî parti içinde
siyasî faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir."
32. Başvurucuların bu bölümdeki iddialarının Anayasa'nın 67.
maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir.
33. Anayasa'nın 148. maddesinin üçüncü fıkrasının birinci
cümlesi şöyledir:
"Herkes, Anayasada güvence altına alınmış
temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki
herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa
Mahkemesine başvurabilir."
34. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuru hakkı" kenar başlıklı 45.
maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
"Herkes, Anayasada güvence altına alınmış
temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek
Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü
tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir."
35. Belirtilen hükümler uyarınca bir anayasal hak ihlali
iddiasının Anayasa Mahkemesinin konu bakımından yetkisi dâhilinde olabilmesi
için başvurucu tarafından dayanılan hakkın Anayasa'da güvence altına alınmış
temel hak ve özgürlüklerden olması, Sözleşme ve buna ek Türkiye'nin taraf
olduğu protokoller kapsamında yer alması gerekir. Anayasa ve Sözleşme'nin ortak
koruma alanı dışında kalan bir hak ihlali iddiasını içeren başvurunun esasının
incelenmesi mümkün değildir (Onurhan Solmaz, B.
No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18; Mehmet
Haberal, B. No: 2012/849, 4/12/2013, § 106).
36. Anayasa'nın 67. maddesinde; seçme, seçilme ve bağımsız
olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma hakkı güvence
altına alınmıştır. Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı,
demokrasinin en önemli ilkelerinden biri olarak kabul edilmelidir. Şüphesiz anılan
haklar, hukukun üstünlüğüne dayanan etkili ve anlamlı bir demokrasinin
temellerinin kurulması ve sürdürülmesi için hayati öneme sahiptir (Nejdet Atalay, B. No: 2014/184, 16/7/2014, §
59).
37. Bununla birlikte Anayasa Mahkemesine yapılan bir bireysel başvurunun
esasının incelenebilmesi için kamu gücü tarafından müdahale edildiği iddia
edilen hakkın Anayasa'da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Sözleşme ve
Türkiye'nin taraf olduğu ek protokollerin kapsamına da girmesi gerekir.
38. AİHM; Sözleşme'ye ek 1 No.lu
Protokol'ün 3. maddesinde düzenlenen serbest seçim hakkını "yasama organı"nın seçimi ya da bu organın iki meclisi varsa
en azından bir meclisin seçimi ile sınırlı olarak değerlendirmekte, bu hakkın
kapsamını yasama yetkisine sahip olmayan yerel yönetimlerin seçimlerini
içerecek kadar genişletmemektedir (bkz. §§ 23, 24).
39. Somut olayda belediye başkanı, belediye meclis üyesi, il
genel meclis üyesi ve başkanı olarak seçilen başvurucuların tutuklanmaları
nedeniyle siyasi faaliyette bulunma haklarının ihlal edildiği iddiası;
Sözleşme'nin uygulanmasına ilişkin AİHM içtihatları karşısında, Anayasa ve
Sözleşme'nin ortak koruma alanı dışında kalmaktadır. Zira anılan iddianın
temeli, yasama organına değil yerel yönetimlere ilişkindir (Nejdet Atalay, § 62; Nevzat
Azak, B. No: 2014/973, 5/4/2017, § 35).
40. Açıklanan gerekçelerle başvurucuların tutukluluğu nedeniyle
siyasi faaliyette bulunma haklarının ihlal edildiğine ilişkin iddialarının
Anayasa ve Sözleşme'nin ortak koruma alanı dışında kaldığı anlaşıldığından
başvurunun bu kısmının konu bakımından
yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi
gerekir.
2. Kişi Hürriyeti ve
Güvenliği Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
a. Başvurucuların
İddiaları
41. Başvurucular, tutukluluk süresinin makul olmadığını
belirterek kişi hürriyeti veve güvenliği hakkının
ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
b. Değerlendirme
42. Anayasa'nın 148. maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesi
şöyledir:
"Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun
yollarının tüketilmiş olması şarttır."
43. 6216 sayılı Kanun'un "Bireysel
başvuru hakkı" kenar başlıklı 45. maddesinin (2) numaralı
fıkrası şöyledir:
"İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem,
eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının
tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir."
44. Yukarıda belirtilen Anayasa ve Kanun hükümleri gereğince
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, iddia edilen hak ihlallerinin derece
mahkemelerince düzeltilmemesi hâlinde başvurulabilecek ikincil nitelikte bir
kanun yoludur. Bireysel başvuru yolunun ikincillik niteliği gereği Anayasa
Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmek için öncelikle olağan kanun
yollarının tüketilmesi zorunludur (Ayşe Zıraman ve Cennet Yeşilyurt, B. No: 2012/403,
26/3/2013, § 17).
45. Anayasa Mahkemesi, tutukluluğun kanunda öngörülen azami
süreyi veya makul süreyi aştığı iddiasıyla yapılan bireysel başvurular
bakımından bireysel başvurunun incelendiği tarih itibarıyla başvurucu tahliye
edilmiş ise asıl dava sonuçlanmamış da olsa -ilgili Yargıtay içtihatlarına atıf
yaparak- 5271 sayılı Kanun'un 141. maddesinde öngörülen tazminat davası açma
imkânının tüketilmesi gereken etkili bir hukuk yolu olduğu sonucuna varmıştır (Erkam Abdurrahman Ak, B. No: 2014/8515,
28/9/2016, §§ 48-62; İrfan Gerçek,
B. No: 2014/6500, 29/9/2016,§§ 33-45).
46. Somut olayda bireysel başvuruda bulunduktan sonra değişik
tarihlerde (bkz. § 15) tahliyelerine karar verilen başvurucuların tutukluluğun
makul süreyi aştığına ilişkin iddiaları, 5271 sayılı Kanun'un 141. maddesi
kapsamında açılacak davada incelenebilir. Bu madde kapsamında açılacak dava
sonucuna göre başvurucuların tutukluluğunun makul süreyi aştığının tespiti
hâlinde görevli mahkemece başvurucular lehine tazminata da hükmedilebilecektir.
Buna göre 5271 sayılı Kanun'un 141. maddesinde belirtilen dava yolu,
başvurucuların durumuna uygun, telafi kabiliyetini haiz, etkili bir hukuk
yoludur ve bu olağan başvuru yolu tüketilmeden yapılan bireysel başvurunun
incelenmesi bireysel başvurunun "ikincillik niteliği" ile
bağdaşmamaktadır.
47. Açıklanan gerekçelerle başvurucuların tutukluluğun makul
süreyi aştığı iddiasına ilişkin olarak yargısal başvuru yolları tüketilmeden
bireysel başvuru yapıldığı anlaşıldığından başvurunun bu kısmının başvuru yollarının tüketilmemiş olması
nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurucular Sevi Demir ve Mehmet Abbasoğlu'nun ölümü
nedeniyle bu başvurucular yönünden başvurunun DÜŞMESİNE,
B. 1. Diğer başvurucular yönünden seçme, seçilme ve siyasi
faaliyette bulunma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle
KABUL EDİLEMEZOLDUĞUNA,
2. Diğer başvurucular yönünden kişi hürriyeti ve güvenliği
hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru
yollarının tüketilmemiş olması
nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA
7/3/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.