TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
MEHMET AYDIN BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/9803)
|
|
Karar Tarihi: 10/3/2015
|
R.G. Tarih- Sayı: 9/6/2015-29381
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
Başkan
|
:
|
Alparslan ALTAN
|
Üyeler
|
:
|
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
|
|
Recep KÖMÜRCÜ
|
|
|
Engin YILDIRIM
|
|
|
Celal Mümtaz AKINCI
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Derya ATAKUL
|
Başvurucu
|
:
|
Mehmet AYDIN
|
Vekili
|
:
|
Av. Bedrettin AKGÜL
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvurucu,
“bilişim sistemlerinin kullanılması
suretiyle hırsızlık” suçunu işlediği iddiasıyla hakkında açılan kamu
davasında makul sürede yargılama yapılmadığını belirterek, adil yargılanma
hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş ve tazminat talep etmiştir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru,
16/6/2014 tarihinde Kızıltepe 1. Asliye Hukuk Mahkemesi vasıtasıyla
yapılmıştır. İdari yönden yapılan ön incelemede başvurunun Komisyona
sunulmasına engel bir durumun bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. İkinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca, 30/9/2014 tarihinde, kabul
edilebilirlik incelemesi Bölüm tarafından yapılmak üzere, dosyanın Bölüme
gönderilmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
A. Olaylar
4. Başvuru
formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve UYAP aracılığıyla erişilen bilgi
ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir:
5. 30/6/2006 tarihinde Denizli Cumhuriyet Başsavcılığına
yapılan şikâyet üzerine başvurucu hakkında “bilişim
sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık” suçundan soruşturma
başlatılmıştır.
6. Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı, 11/6/2008 tarih ve
2006/12812 Soruşturma sayılı kararı ile Başsavcılığın yetkisizliğine ve
dosyanın Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar vermiştir.
7. Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığı, 30/7/2008 tarih ve
2008/2042 Soruşturma sayılı kararı ile Başsavcılığın yetkisizliğine ve dosyanın
Denizli Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar vermiştir.
8. Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı, 10/9/2008 tarih ve
2008/18128 Soruşturma sayılı kararı ile Başsavcılığın yetkisizliğine ve
dosyanın yeniden Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar
vermiştir.
9. Başvurucu hakkında, Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığı,
18/11/2008 tarih ve E.2008/1063 sayılı iddianamesi ile “bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle
hırsızlık” suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açılmıştır.
10. Kızıltepe 1. Asliye Ceza Mahkemesi, 20/3/2014 tarihinde,
başvurucu müdafiinin bulunduğu duruşmada, E.2008/504,
K.2014/184 sayılı karar ile başvurucunun beraatine
karar vermiştir.
11. Temyiz edilmeyen karar, Mahkemece 15/5/2014 tarihinde
kesinleştirilmiştir.
12. Başvurucu, 16/6/2014 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
B. İlgili
Hukuk
13. 26/9/2004 tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142.
maddesinin (2) numaralı fıkrasının (e) bendi, 4/12/2004 tarih ve 5271 sayılı
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223. maddesinin (2) numaralı fıkrasının (e) bendi.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
14. Mahkemenin 10/3/2015 tarihinde yapmış olduğu toplantıda,
başvurucunun 16/6/2014 tarih ve 2014/9803 numaralı başvurusu incelenip gereği
düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
15. Başvurucu, “bilişim
sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık” suçunu işlediği iddiasıyla
hakkında açılan kamu davasında makul sürede yargılama yapılmadığını belirterek,
adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
16. 30/3/2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve
Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Bireysel
başvuru usulü” kenar başlıklı 47. maddesinin (5) numaralı
fıkrası şöyledir:
“Bireysel başvurunun,
başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin
öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.”
17. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün
“Başvuru süresi ve mazeret”
başlıklı 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
“Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği
tarihten, başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren
otuz gün içinde yapılması gerekir.”
18. Bireysel başvurunun ön şartlarından
birisi de başvuru süresidir. Süre, başvurunun her aşamasında dikkate alınması
gereken bir usul hükmüdür.
19. Bireysel başvuruların, 6216 sayılı
Kanun'un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile İçtüzük'ün
64. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca, başvuru yollarının tüketildiği
tarihten, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren
otuz gün içinde Anayasa Mahkemesine doğrudan veya diğer mahkemeler yahut yurt
dışı temsilcilikler vasıtasıyla yapılması gerekmektedir (B. No: 2012/1075,
12/2/2013, §§ 18-19).
20. Başvuru konusu olayda başvurucu, “bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle
hırsızlık” suçunu işlediği iddiasıyla hakkında açılan kamu davasında
makul sürede yargılama yapılmadığını belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal
edildiğini ileri sürmüştür.
21. Başvurucu hakkında Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca
30/6/2006 tarihinde “bilişim sistemlerinin
kullanılması suretiyle hırsızlık” suçundan soruşturma
başlatılmıştır. Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca yetkisizlik kararı verilerek
soruşturma dosyasının Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesinden
sonra soruşturmaya devam eden Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığınca, 18/11/2008
tarihinde, başvurucu hakkında kamu davası açılmıştır. Kızıltepe 1. Asliye Ceza
Mahkemesince yapılan yargılama sonunda 20/3/2014 tarihinde, başvurucu müdafiinin bulunduğu duruşmada başvurucunun beraatine karar verilmiştir. Karar temyiz edilmeksizin
kesinleşmiştir.
22. 6216 sayılı Kanun'un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası
ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 64. maddesinin (1)
numaralı fıkrasına göre, bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği
ve başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği
tarihten itibaren
otuz gün içinde yapılması gerekir.
23. Temyiz yolu açık olan bir hükme yönelik olarak, etkili
görmedikleri veya hukuki yararları olmadığı için bu yola başvurmayan
başvurucular, Mahkemece verilen kararı öğrendikleri tarihte ihlale neden
olduğunu ileri sürdükleri kararı öğrenmiş olup, temyiz yoluna başvurmayarak,
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkını kullanmışlarsa, buna ilişkin
süreye riayet etmeleri beklenir. Her ne kadar derece mahkemesi kararı, temyiz
başvuru süresi sonunda kesinleşmekte ise de başvurucular bu yola
başvurmadığında, Mahkemece verilen kararın tefhimi veya tebliği ile ihlale
neden olduğunu ileri sürdükleri kararı öğrendiklerine göre, bu tarihten
itibaren otuz gün içinde bireysel başvuruda bulunmaları gerekir. Temyiz yolunu
etkili bir yol olarak görmeyen veya hukuki yararları olmadığı için bu yola
başvurmayan başvurucular bireysel başvuruda bulunma yolunu tercih etmişlerse
bireysel başvuruya ilişkin süreye riayet etmelidirler (B. No: 2013/1936,
17/9/2013, § 23).
24. Başvurucunun, Kızıltepe 1.
Asliye Ceza Mahkemesince verilen beraat kararını 20/3/2014 tarihinde öğrendiği,
zira anılan tarihte yapılan duruşmada başvurucu müdafiinin
hazır olduğu, başvurunun ise 16/6/2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır.
Dolayısıyla 20/3/2014 tarihinden itibaren otuz günlük sürede bireysel başvuruda
bulunulması gerekirken bu sürenin geçmesinden sonra 16/6/2014 tarihinde başvuruda bulunulduğu belirlenmiştir. Bu
itibarla başvuruda süre aşımı bulunduğu sonucuna varılmaktadır.
25. Açıklanan nedenlerle, ihlale
neden olduğu iddia edilen karara ilişkin olarak otuz gün geçtikten sonra
yapılan başvurunun, diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin “süre aşımı” nedeniyle kabul edilemez
olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan
gerekçelerle;
A. Başvurunun “süre aşımı” nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına,
10/3/2015 tarihinde OY
BİRLİĞİYLE karar verildi.