logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(A.S. ve Ö.S. [1.B.], B. No: 2015/10100, 18/4/2018, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

A.S. VE Ö.S. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2015/10100)

 

Karar Tarihi: 18/4/2018

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

GİZLİLİK TALEBİ KABUL

 

Başkan

:

Burhan ÜSTÜN

Üyeler

:

Serruh KALELİ

 

 

Hasan Tahsin GÖKCAN

 

 

Kadir ÖZKAYA

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

Raportör

:

Akif YILDIRIM

Başvurucular

:

1. A.S.

 

 

2. Ö.S.

Vekili

:

Av. Bilge GİRGİN

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, iftira suçundan yürütülen soruşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi nedeniyle şeref ve itibarın korunması ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 17/6/2015 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonunca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

6. Şüpheli A., miras konusu mallar nedeniyle başvurucuların kendisini telefonla tehdit ettiklerini iddia ederek şikâyetçi olmuştur. Başvurucu A. S., şüpheli A.nın kardeşi, diğer başvurucunun ise annesidir.

7. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca başvurucular hakkında yürütülen soruşturma sonunda telefonla tehdit suçunun işlendiğine dair dosyada soyut iddiadan başka delil bulunmadığı gerekçesiyle 8/11/2013 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir.

8. Anılan karar üzerine bu kez başvurucular, şüpheli A.nın kendilerine iftirada bulunduğu iddiasıyla şikâyetçi olmuştur. Yürütülen soruşturma sonunda anayasal şikâyet hakkının kullandığı gerekçesiyle şüpheli A. hakkında 6/1/2014 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Söz konusu karara itiraz edilmiştir.

9. Manavgat 2. Ağır Ceza Mahkemesi, şüphelinin belirtilen tarihte başvurucular tarafından aranıp aranmadığının tespiti ile sonucuna göre iftira suçundan dolayı karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı 12/5/2014 tarihinde kaldırmıştır.

10. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı anılan eksikliğin giderilmesi bakımından şüphelinin telefonunun kimler tarafından arandığının tespiti için Mahkemeden talepte bulunmuştur.

11. Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesi, şüpheli ile başvurucuların yakın akraba olduklarını ve 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 135. maddesinin (3) numaralı fıkrasında “Şüpheli veya sanığın tanıklıktan çekinebilecek kişilerle arasındaki iletişim kayda alınmaz.ˮ denildiğini belirterek iletişimin tespiti talebinin reddine karar vermiştir. Bunun üzerine söz konusu şikâyetle ilgili olarak yeniden kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir.

12. Son olarak verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itiraz da Antalya 1. Sulh Ceza Hâkimliğince 6/3/2015 tarihinde reddedilmiştir. Başvurucular anılan karardan 20/5/2015 tarihinde haberdar olmuştur.

13. Başvurucular 17/6/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

14. Mahkemenin 18/4/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Şeref ve İtibarın Korunması Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

15. Başvurucular, iftira suçundan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi nedeniyle şeref ve itibarlarının korunması haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

16. Anayasa Mahkemesinin yerleşik hâle gelmiş içtihadına göre üçüncü kişilerce şeref ve itibara yapılan müdahaleler ile ilgili olarak yalnızca ceza muhakemesi yoluna başvurulmuş olması, bireysel başvuruda bulunabilmek için şart olan etkili tüm başvuru yollarının tüketilmesi koşulunun yerine getirildiği anlamına gelmemektedir. Başvurucunun şeref ve itibarına yönelik müdahalelerle ilgili olarak hukuk davası açmak suretiyle de şikâyetlerini derece mahkemeleri önünde ileri sürebilmesi ve giderim sağlayabilmesi mümkündür (Adnan Oktar (3), B. No: 2013/1123, 2/10/2013, §§ 32-45).

17. Somut olayda başvurucular, şeref ve itibarlarına yapıldığını iddia ettikleri müdahale nedeniyle yalnızca ceza soruşturması yapılması amacıyla suç duyurusunda bulunmuş ancak herhangi bir hukuk davası açmamıştır.

18. Açıklanan nedenlerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Adil Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

19. Başvurucular, yapılan ceza soruşturmasıyla bağlantılı olarak adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini de ileri sürmüştür.

20. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre bireysel başvurunun incelenebilmesi için kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddia edilen hakkın Anayasa’da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (Sözleşme) ve Türkiye’nin taraf olduğu Sözleşme'ye ek protokoller kapsamına da girmesi gerekir. Anayasa ve Sözleşme’nin ortak koruma alanı dışında kalan hak ihlali iddiasını içeren başvurular bireysel başvurunun kapsamında değildir (Onurhan Solmaz, B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18).

21. Sözleşme’nin 6. maddesinde, adil yargılanmaya ilişkin hak ve ilkelerin medeni hak ve yükümlülükler ile ilgili uyuşmazlıkların ve bir suç isnadının esasının karara bağlanması esnasında geçerli olduğu belirtilerek hakkın kapsamı bu konularla sınırlandırılmıştır (Onurhan Solmaz, § 23).

22. Suç işlediğini düşündüğü üçüncü kişilerin cezalandırılmasını talep eden mağdur; suçtan zarar gören, şikâyetçi veya katılan sıfatını haiz kişilerin adil yargılanma haklarının ihlal edildiği yönündeki şikâyetleri, Anayasa ve Sözleşme’de yer alan temel hak ve özgürlüklerin ortak koruma alanı dışında kalmaktadır (Onurhan Solmaz, §§ 23-27).

23. Somut olayda, suç isnadına ilişkin olmayan ve üçüncü kişinin cezalandırılmasına yönelik ihlal iddialarının adil yargılanma hakkının kapsamına girmediği anlaşılmaktadır.

24. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmın da diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Kamuya açık belgelerde başvurucunun kimliğinin gizli tutulması talebinin KABULÜNE,

B. 1. Şeref ve itibarın korunması hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA 18/4/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(A.S. ve Ö.S. [1.B.], B. No: 2015/10100, 18/4/2018, § …)
   
Başvuru Adı A.S. VE Ö.S.
Başvuru No 2015/10100
Başvuru Tarihi 17/6/2015
Karar Tarihi 18/4/2018

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, iftira suçundan yürütülen soruşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi nedeniyle şeref ve itibarın korunması ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Maddi ve manevi varlığın korunması hakkı Şeref ve İtibarın Korunması (İfade Özgürlüğü Hariç) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Kanun yolu şikâyeti Konu Bakımından Yetkisizlik
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi