logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Serkan Koç [2.B.], B. No: 2015/10401, 18/7/2018, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

SERKAN KOÇ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2015/10401)

 

Karar Tarihi: 18/7/2018

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Engin YILDIRIM

Üyeler

:

Osman Alifeyyaz PAKSÜT

 

 

Recep KÖMÜRCÜ

 

 

M. Emin KUZ

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

Raportör

:

Akif YILDIRIM

Başvurucu

:

Serkan KOÇ

Vekili

:

Av. Halis YAŞAR

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, talep edilmemesine rağmen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkını ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 18/6/2015 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

6. Ağrı 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/3/2015 tarihli kararıyla başvurucunun taksirle öldürme suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.

7. Başvurucunun, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep ettiğine dair bir bilgi ya da belge bulunmamaktadır.

8. Başvurucunun, kabul etmediği hâlde hakkında anılan kararın verildiğini belirterek yaptığı itiraz, Ağrı Ağır Ceza Mahkemesinin 20/5/2015 tarihli ve 2015/263 Değişik İş sayılı kararıyla reddedilmiştir. Ret gerekçesinde bu hususta aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır:

"Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu sanık lehine kabul edilen kurumlardan olup hüküm açıklanmamakta, ceza infaz edilmemekte ve yasal süre geçtikten sonra da dava düşmektedir. Ancak yasa koyucu hükmün uygulanmasını istemeyen sanıklar için, 6008 sayılı Yasayla yaptığı değişiklikle hükmün uygulanmasını istememe olanağı tanımıştır. Maddede "sanığın kabul etmemesi halinde" denmektedir. Kural lehe hükmün sanık tarafından kabul edilmesi olup istisna, kabul edilmemesidir. Ceza yasalarını bilmeme mazeret olamayacağı gibi lehine sonuç doğuracak bir hususu istemeyen sanık veya onun adına müdafiinin bu konuda beyanda bulunması, iradesini açıklaması gerekmektedir. Nitekim kabule bağlı bulunan şikayetten vazgeçmeye karşı çıkılmaması, sessiz kalınması halinde lehe olan bu durumun kabul edildiği süreklilik gösteren içtihatlarla kabul edilmiştir. Bu itibarla lehe olan hükmün uygulanıp uygulanmayacağının sanığa sorulmasına gerek olmadığı gibi, böyle bir durum, hakimin görüşünü açıkladığı şeklinde yanlış anlamalara da neden olabilecektir." şeklindeki karar doğrultusunda sanıklar veya müdafilerinin HAGB hükümlerinin uygulanmasının kabul etmediklerine ilişkin bir beyanlarının olmadığı anlaşılmakla usul ve yasaya uygun görülen Ağrı 2. Asliye Ceza Mahkemesinin kararındaki gerekçede dikkate alınarak, sanıklar müdafilerinin itirazlarının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur."

9. Ret kararı 28/5/2015 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiş; başvurucu 18/6/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

10. Mahkemenin 18/7/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

11. Başvurucu, müfettiş raporundaki hatalı değerlendirmeler sonucunda kamu davası açıldığını, bu hatalı değerlendirmenin adli tıp raporlarını etkilediğini, hatalı bilirkişi raporlarına istinaden mahkûmiyetine karar verildiğini, talebi bulunmamasına rağmen hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verildiğini, bu nedenle aklanma hakkının ortadan kalktığını belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme

12. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki tavsifi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki nitelendirmesini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucu, açıklanması geri bırakılan mahkûmiyet hükmünün temyizde esas incelemesinin yapılmasını tercih ettiği hâlde ilk derece mahkemesinin bu konudaki iradesini dikkate almadığını belirtmektedir. Dolayısıyla başvurucunun ihlal iddiaları iki dereceli yargılanma hakkı kapsamında değerlendirilmiştir.

13. HAGB, sanığa yüklenen suça ilişkin yargılama sonunda cezaya hükmedilmesi hâlinde hükmün açıklanmasının belirli koşulların gerçekleşmesine bağlı olarak ertelenmesi anlamına gelmektedir. Kanunda belirtilen koşullar gerçekleşmesine karşın sanığın kabul etmemesi hâlinde HAGB'ye karar verilemeyeceği 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesinin (6) numaralı fıkrasının son cümlesinde ifade edilmektedir. Bu kapsamda yargılamanın hukuki kesinliği ifade eden bir hükümle sonuçlanması ya da cezaya hükmedilmesi durumunda sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını tercih etme imkânı bulunmaktadır (Ali Gürsoy, B. No: 2012/833, 26/3/2013, 19).

14.HAGB kararı, yargılamayı hükümle sonuçlandıran bir karar niteliğinde olmayıp ceza yargılamasını sona erdiren düşme nedenlerinden biridir. 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesinin (10) ve (11) numaralı fıkralarında belirtildiği üzere denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak davanın düşmesine, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması hâlinde de hükmün açıklanmasına karar verilir (Ali Gürsoy, § 21).

15. 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesinin (12) numaralı fıkrasında HAGB kararına karşı itiraz kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir. Bununla birlikte denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması hâlinde hükmün açıklanmasıyla ya da bu süre içinde kasıtlı bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde düşme kararıyla yargılama nihai olarak sona erdiğinde hüküm niteliği olan bu kararlara karşı kanun yoluna başvurulabilir ve esasa ilişkin itirazlar bu aşamada ileri sürülebilir (Ali Gürsoy, § 22).

16. 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesinin (6) numaralı fıkrasına göre sanık kabul etmediği takdirde HAGB kararı verilmez. Bu durumda ilk derece mahkemesinin kararı temyizi kabil hâle gelebilecektir. Başka bir deyişle haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesini kabul eden sanıklar, verilen kararın bölge adliye mahkemesinde/Yargıtayda yapılacak esas ve usul incelemesini talep etme hakkından vazgeçmiştir (Mahmut Çevik, B. No: 2013/2896, 10/6/2015, § 37). Somut olayda ise başvurucu, yargılama sonunda hakkında HAGB kararı verilmesine rıza göstermemiştir. Dolayısıyla başvurucu, hakkındaki kararın istinafta/temyizde esastan incelenmesini tercih etmiştir.

17. Ancak Anayasa Mahkemesine yapılan bir bireysel başvurunun esasının incelenebilmesi için kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddia edilen hakkın Anayasa’da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) ve Türkiye’nin taraf olduğu ek protokollerin kapsamına da girmesi gerekir. Bir başka ifadeyle Anayasa ve Sözleşme’nin ortak koruma alanı dışında kalan bir hak ihlali iddiasını içeren başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi mümkün değildir (Onurhan Solmaz, B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18).

18. Sözleşme’ye ek 7 No.lu Protokol’ün 2. maddesinde, cezai konularda iki dereceli yargılanma hakkı tanınmış ise de başvuruya konu ihlal iddiası tarihi itibarıyla anılan protokol yürürlüğe girmemiştir. Dolayısıyla ceza mahkemesi nezdinde iki dereceli yargılanma hakkının ihlal iddiası tarihi itibarıyla Sözleşme’nin ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokollerden herhangi birinin kapsamına girmemektedir (benzer yöndeki karar için bkz. Mahir Akarsu, B. No: 2012/1096, 20/2/2014, §§ 42-45).

19. Açıklanan gerekçelerle başvurunun, diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 18/7/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Serkan Koç [2.B.], B. No: 2015/10401, 18/7/2018, § …)
   
Başvuru Adı SERKAN KOÇ
Başvuru No 2015/10401
Başvuru Tarihi 18/6/2015
Karar Tarihi 18/7/2018

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, talep edilmemesine rağmen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkını ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Hükmün denetlenmesini talep etme hakkı Hükmün denetlenmesini talep Konu Bakımından Yetkisizlik
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi