logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Mehmet Aydın [1.B.], B. No: 2015/9267, 19/9/2018, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

MEHMET AYDIN BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2015/9267)

 

Karar Tarihi: 19/9/2018

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Burhan ÜSTÜN

Üyeler

:

Serdar ÖZGÜLDÜR

 

 

Serruh KALELİ

 

 

Hasan Tahsin GÖKCAN

 

 

Kadir ÖZKAYA

Raportör

:

Tuğçe TAKCI

Başvurucu

:

Mehmet AYDIN

Vekili

:

Av. Niyazi TOKMAK

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, karar sonucunu etkileyebilecek esaslı iddiaların gerekçede tartışılmaması ve yakın akrabalar arasında yapılan telefon görüşmelerinin delil olarak kullanılması nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 28/5/2015 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden ulaşılan bilgi ve belgelere göre ilgili olaylar özetle şöyledir:

6. Başvurucu ve diğer şüpheliler hakkında yapılan ihbar neticesinde soruşturmalar başlatılmış ve şüpheliler hakkında çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, üye olmak ve örgüt faaliyeti çerçevesinde suç işlemek isnatlarıyla iletişimin tespiti kararları temin edilmek suretiyle iletişimleri takip altına alınmıştır.

7. Soruşturma kapsamında başvurucunun evinde yapılan aramada yirmi yedi adet MKE yapımı 9 mm fişeğin ele geçirilmiştir.

8. Başvurucu ve diğer otuz yedi şüpheli hakkında farklı tarihlerde gerçekleştirdikleri havaya silahla ateş etmek suretiyle genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, silahla kasten yaralama, yaralamaya teşebbüs, yaralamaya azmettirme, hürriyeti tahdit, geceleyin zorla örgütün korkutucu gücünden yararlanarak birden fazla kişiye karşı konut dokunulmazlığını ihlal, silahla tehdit, gasp, örgütün korkutucu gücünden yararlanarak yağma, meskun mahalde ateş etme, mala zarar verme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, görevi kötüye kullanma, örgüte yardım etmek suretiyle uyuşturucu madde nakli yapmak şeklindeki otuzdan fazla eylemden Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının (CMK mülga 250. maddeyle yetkili) (Başsavcılık) on ayrı iddianamesiyle kamu davaları açılmıştır.

9. Başvurucu ve diğer yirmi üç şüpheli hakkında düzenlenen Başsavcılığın örgüt faaliyeti çerçevesinde işlendiği iddia edilen on dokuz ayrı suça dair eylemlerin ve iletişimin tespiti kayıtlarının değerlendirildiği 9/3/2007 tarihli iddianamesinin başvurucuyla ilgili kısımları şöyledir:

" ...

1- ŞÜPHELİ MEHMET AYDIN’ın [başvurucu] YUKARIDA BAHSİ GEÇEN SUÇ ÖRGÜTÜNÜN KURUCUSU, LİDERİ OLDUĞU VE ÖRGÜTÜ ABİSİ [C.A.] VE KARDEŞİ [Ş.E.A.] İLE BERABER YÖNETTİĞİ, ÖRGÜT ELEMANLARINA KENDİSİ İÇİN UYUŞTURUCU TEMİN ETTİRDİĞİ, ÖRGÜT ELEMANLARININ YAPMIŞ OLDUĞU OLAYLARDA ARABULUCULUK, AVUKAT TEMİNİNİ, MÜŞTEKİ VE SANIK İFADELERİNDE YÖNLENDİRME YAPARAK NÜFUZUNU KULLANMAK SURETİ İLE KORUYUCU, KOLLAYICI, YÖNLENDİRİCİ VE AZMETTİRİCİ OLDUĞU BU BAĞLAMDA;

a) 01.02.2006 TARİHİNDE [T.A.] İSİMLİ ŞAHSIN SİLAH İLE YARALANMASI OLAYINDA, OLAY SONRASI ŞÜPHELİ [A.Ç.] İSİMLİ ŞAHSIN SAKLANMASI VE YAKALANDIKTAN SONRA VERECEĞİ İFADE KONUSUNDA VE OLAY YERİNDEKİ BOŞ KOVANLARIN TOPLANMASI KONUSUNDA YÖNLENDİRİCİ VE TALİMATLANDIRICI OLDUĞU, (EK-2/A-18-19-20-21-22-23-24-25-26-27-28)

b) 06.03.2006 GÜNÜ [S.Ö.] İSİMLİ ŞAHSIN SİLAHLA YARALANMASI OLAYINDA YARALI ŞAHIS VE AKRABALARI İLE GÖRÜŞEREK OLAYIN ŞÜPHELİSİ [U.nun] [(U.S.)] ADININ VERİLMEMESİ VE ŞİKÂYETÇİ OLMAMALARI İLE İFADELERİN DEĞİŞTİRİLMESİ KONUSUNDA KORUYUCULUK YAPTIĞI, (EK-2/D-4-5-6-7-8-9-10-11-12-13-14-15-16-)

c) 21.03.2006 GÜNÜ [O.E.]NİN SİLAH İLE YARALANMASI OLAYINDA OLAY SONRASI SANIKLAR İLE AVUKAT ARASINDA İRTİBAT SAĞLADIĞI, ŞÜPHELİLERİ TESLİM OLMALARI VE VERECEKLERİ İFADE KONUSUNDA YÖNLENDİRİP KORUDUĞU, (EK-2/E-11-15-19-22-23-24-25-26)

d) 23.04.2006 GÜNÜ KONYA İLİNDE YAKALANAN UYUŞTURUCU ESRAR MADDESİ VE EXTACY HAPLARIN TEMİNİ VE GÖNDERİLMESİNDE ÖRGÜT ELEMANLARINATALİMATVERDİĞİ, (EK-2/H-1-10-11-12-13-14-15-16-17-18-19-20-21-22

-23-24)

e) 24.04.2006 GÜNÜ [İ.A.nın] DARP EDİLMESİ [M.H.A.nın] SİLAH İLE YARALANMASI OLAYINDA ŞAHISLARIN VURULMASI KONUSUNDA TALİMAT VERİP, SİLAHLA YARALAMA OLAYINDAN SONRA TARAFLARIN ADLİ SAFHADA

ŞİKÂYETLERİNDEN VAZGEÇMELERİ İÇİN ÇABA SARFETTİĞİ, GRUP ÜYELERİNİN DEŞİFRE OLARAK ADLİ SAFHADA ZARAR GÖRMEMELERİ AMAÇLI KARŞI ŞAHISLAR İLE GÖRÜŞTÜĞÜ VE KORUYUCULUK, ARABULUCULUK YAPTIĞI, (EK-2/I-21-22-23-24-25-H-21)

f) 29.09.2006 GÜNÜ MÜŞTEKİ [A.Ç.] İSİMLİ ŞAHSIN ATEŞLİ SİLAH İLE YARALANMASI OLAYINDA YARALANAN [A.Ç.ye] KENDİSİNİ YARALAYAN ŞAHSIN [A.A.] OLDUĞU KONUSUNDA İFADE VERMESİ VE [A.A.] HAKKINDA ŞİKÂYETÇİ OLMASI TALİMATINI VERDİĞİ, (EK-2/O-1-3-5-8-9-10-11-12-13-14,R-23-24)

g) 25.10.2006 GÜNÜ [L.] CAFE ([E.R.] CAFE) ADLI İŞ YERİNİN BASILMASI SİLAH İLE ATEŞ ETME, IZRAR VE DARP OLAYINDA OLAY YERİNDE OLDUĞU VE MÜŞTEKİLERİN SANIKLAR HAKKINDA ŞİKÂYETÇİ OLMAMALARI AMACI İLE MÜŞTEKİYİ OLAY YERİNDEN ARABASI İLE ALARAK KONUŞTUĞU VE GÖRÜŞTÜĞÜ, KENDİ HİMAYESİNDEKİ GURUP ELEMANLARINI KOLLADIĞI VE KORUYUCULUK YAPTIĞI, (EK-2/P-1-2-3-4-5-6-7-8-9-10)

h) PROJELİ ÇALIŞMAYA BAŞLANILMADAN ÖNCE 18.01.2006 GÜNÜ CEZMİ KARTAY CADDESİ [İ.] PAVYON İÇERİSİNDE [Y.S.] İSİMLİ ŞAHSIN SİLAH İLE ÖLDÜRÜLMESİ [T.Y.] İSİMLİ ŞAHSIN SİLAH İLE YARALANMASI OLAYINDAN SONRA ŞÜPHELİ [E.K.] VE [M.K.] İSİMLİ ŞAHISLARIN 27.01.2006 GÜNÜ SAVCILIĞA MEVCUTLU OLARAK ÇIKARTILIRKEN [İ.K., M.Y.] VE 6 ERKEK ŞAHIS İLE BİRLİKTE MAHKEMEYİ TAKİP ETTİĞİ, MAHKEME ÖNÜNE GELEN 38 ... 9 PLAKA SAYILI ARAÇ İÇERİSİNDEKİ [G.K.] VE [İ.K.] İLE GÖRÜŞTÜĞÜ, ŞÜPHELİ [E.K.] İLE CEZAEVİNDE BULUNDUĞU SIRADA İLLEGAL OLARAK İRTİBAT KURARAK MAHKEME SAFHASI VE TANIKLARIN İFADE DEĞİŞİKLİĞİ KONUSUNDA YARDIMCI OLDUĞU, TESPİT EDİLMİŞ VE GEREKLİ RAPOR TUTULMUŞTUR. (EK-1/3-EK-2/R-1-2-3-4-5-6-7)

ı) ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜNCE 22.06.2006 TARİHİNDE YAPILAN [P.] KOD ADLI PROJELİ ÇALIŞMA KAPSAMINDA TUTUKLANAN ÖRGÜT ÜYELERİ İLE ADLİ YARDIM KONUSUNDA İRTİBATLI OLDUĞU ,(EK-2/S-1-2-3-4-EK-1/3)

j) 05.09.2006 TARİHİNDE [A.A.] İSİMLİ ŞAHSI SİLAH İLE VURMAK AMAÇLI [C.A.nın] ARACILIĞI İLE [K.K.] VE [A.Ç.] İSİMLİ ÖRGÜT ÜYELERİNİ İKAMETİNİN YANINA ÇAĞIRDIĞI, (EK-2/R-23-24)

..."

10. Yargılamalar Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin (CMK mülga 250. maddeyle görevli) (Mahkeme) 2007/9 esasına kayıtlı dava dosyasında birleştirilerek görülmüştür.

11. Mahkemenin 16/5/2012 tarihli kararıyla başvurucunun ve kardeşleri C.A. ile Ş.E.A.nın örgüt kurma, yönetme suçundan neticeten ayrı ayrı 2 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmalarına karar verilmiştir. Ayrıca başvurucu hakkında; diğer sanıklarca işlenen silahla yaralama, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, hürriyeti tahdit, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme, birden fazla kişiyle örgütün korkutucu gücünden yararlanarak ve örgüte yarar sağlamak amacıyla yağma gibi on yedi ayrı suçtan farklı sürelerde hapis cezalarıyla cezalandırılmasına karar verilmiş; bu cezaların birçoğunda başvurucu örgüt yöneticisi olması nedeniyle diğer sanıklarca işlenen eylemlerden sorumlu tutulmuştur.

12. Başvurucunun çıkar amaçlı suç örgütü kurma ve yönetme suçuna ilişkin mahkûmiyet kararının gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:

" ... haksız çıkar sağlamak ve suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüt olduğu, örgütün hiyerarşik yapısı ve örgüt üyelerinin konumlarına ilişkin yapılan değerlendirmede:

1- Sanık Mehmet Aydın’ın [başvurucu] bahsi geçen suç örgütünün kurucusu, lideri olduğu ve örgütü abisi [C.A.] ve kardeşi [Ş.E.A.] ile beraber yönettiği, örgüt elemanlarına kendisi için uyuşturucu temin ettirdiği, örgüt elemanlarının yapmış olduğu olaylarda arabuluculuk, avukat teminini, müşteki ve sanık ifadelerinde yönlendirme yaparak nüfuzunu kullanmak sureti ile koruyucu, kollayıcı, yönlendirici ve azmettirici olduğu bu bağlamda;

a) 1/2/2006 tarihinde [T.A.] isimli şahsın silah ile yaralanması olayında, olay sonrası sanık [A.Ç.] isimli şahsın saklanması ve yakalandıktan sonra vereceği ifade konusunda ve olay yerindeki boş kovanların toplanması konusunda yönlendirici ve talimatlandırıcı olduğu, (Tapeler-2/a-18-19-20-21-22-23-24-25-26-27-28)

b) 6/3/2006 günü [S.Ö.] isimli şahsın silahla yaralanması olayında yaralı şahıs ve akrabaları ile görüşerek olayın sanığı [U.S.] nin adının verilmemesi ve şikâyetçi olmamaları ile ifadelerin değiştirilmesi konusunda koruyuculuk yaptığı, (Tapeler-2/d-4-5-6-7-8-9-10-11- 12-13-14-15-16)

c) 21/3/2006 günü [O.E.nin] silah ile yaralanması olayında olay sonrası sanıklar ile avukat arasında irtibat sağladığı, sanıkları teslim olmaları ve verecekleri ifade konusunda yönlendirip koruduğu, (Tapeler-2/e-11-15-19-22-23-24-25-26)

d) 23/4/2006 günü Konya ilinde yakalanan uyuşturucu esrar maddesi ve extacy hapların temini ve gönderilmesinde örgüt elemanlarına talimat verdiği, (Tapeler-2/h -1-10-11-12-13-14-15-16-17-18-19-20-21-22-23-24)

e) 24/4/2006 günü [İ.A.nın] darp edilmesi [M.H.A.nın] silah ile yaralanması olayında şahısların vurulması konusunda talimat verip, silahla yaralama olayından sonra tarafların adli safhada şikâyetlerinden vazgeçmeleri için çaba sarfettiği, grup üyelerinin deşifre olarak adli safhada zarar görmemeleri amaçlı karşı şahıslar ile görüştüğü ve koruyuculuk, arabuluculuk yaptığı, (Tapeler-2/ı-21-22-23-24-25-h-21)

f) 29/9/2006 günü müşteki [A.Ç.] isimli şahsın ateşli silah ile yaralanması olayında yaralanan [A.Ç.] ye kendisini yaralayan şahsın [A.A.] olduğu konusunda ifade vermesi ve Ali Aydın hakkında şikâyetçi olması talimatını verdiği, (Tapeler -2/o-1-3-5-8-9-10-11-12-13-14,r-23-24)... "

13. Bunun yanında Mahkemenin genel olarak çıkar amaçlı suç örgütü açısından yaptığı değerlendirmedeki gerekçenin ilgili kısmı ise şöyledir:

"... Dosyamıza konu örgüt ve eylemleri değerlendirildiğinde örgüt içinde örgütün en tepesinde planları yapan emirleri veren ve örgütü en üst düzeyde yöneten şahıs veya şahısların olduğu bir kısım eylemleri bizzat diğer üyelerle gerçekleştirdikleri, bir kısmının emrini verip süreci takip ettikleri , bir kısım eylemde ise olaydan sonra nasıl davranılacağına ilişkin yönlendirmelerde bulundukları, ceza evine giren örgüt üyeleri ile ilgilenip yardım ettikleri, defeatla uyuşturucu madde ticareti; adam yaralama, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması yağma ve 6136 sayılı yasaya muhalefet suçunu işledikleri anlaşılmıştır."

14. Başvurucunun diğer sanıkların eylemlerinden örgüt yöneticisi olmaktan dolayı sorumlu bulunarak cezalandırıldığı bazı suçlara ilişkin Mahkemenin kurduğu hükümlerden birkaçı ise şöyledir:

"... 4- 9/3/2007 tarihli ve 2007/31 Esas 2007/19 numaralı iddianamede 4. olaydan dolayı;

a- Sanık Mehmet Aydın [başvurucu] (örgüt yöneticileri olması nedeniyle) sanık [O.E.ye] isnat edilen [S.M.Ö.ye] yönelik silahla yaralama suçundan dolayı eyleminden dolayı (örgüt yöneticisi sıfatıyla) eylemine uyan TCK 220/5 delaletiyle 5237 sayılı TCK.nın 86/2 maddesi gereğince suçun işleniş biçimi kast yoğunluğu meydana gelen zarar dikkate alınarak takdirenve teşdiden 8 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA

...

5- 9/3/2007 tarih ve 2007/31 Esas 2007/19numaralı iddianamede5.olaydan dolayı;

a- Sanık Mehmet Aydın [başvurucu] (örgüt yöneticisi olması nedeniyle belirtilen sanık [K.K.nın] [H.H.K.ya] yönelik) subut bulan eylemine uyan 5237 sayılı TCK.nın 220/5 maddesi delaletiyle TCK.nın 149/1-a-c-f-g-hmaddesi gereğince suçun işleniş biçimi nazara alınarak takdiren ve teşdiden 12 YIL HAPİS CEZASI İLECEZALANDIRILMASINA

..."

15. Karar, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 29/4/2015 tarihli kararıyla başvurucu yönünden çıkar amaçlı suç örgütü kurma ve yönetme suçu açısından ilk derece mahkemesi kararındaki gerekçeye atıfla onanmıştır.

16. Başvurucu, onama kararını 29/4/2015 tarihinde tefhim etmiştir.

17. Başvurucu 28/5/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İLGİLİ HUKUK

18. 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 220. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları şöyledir:

"(1) Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması halinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak, örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerekir.

 (2) Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olanlar, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."

19. 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Tanıklıktan çekinme" kenar başlıklı 45. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ilgili kısımları şöyledir:

"(1) Aşağıdaki kimseler tanıklıktan çekinebilir:

d) Şüpheli veya sanığın üçüncü derece dahil kan veya ikinci derece dahil kayın hısımları.

…"

20. 5271 sayılı Kanun’un 135. maddesinin 25/5/2005 tarihli ve 5353 sayılı Kanun’un 17. maddesi ile değiştirilmeden önceki (1) ve (6) numaralı fıkralarının ilgili kısımları şöyledir:

"(1) Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturmalarda, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir ve kayda alınabilir...

 (6) Bu madde hükümleri ancak aşağıda sayılan suçlarla ilgili olarak uygulanabilir:

a) Türk Ceza Kanununda yer alan;

8. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, Madde 220),

…"

21. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19/2/2013 tarihli ve E.2011/5.MD-137, K.2013/58 sayılı kararı şöyledir:

"... Şüpheli ya da sanıkların, birlikte suç işleme şüphesi bulunmayan tanıklıktan çekinebilecek kişilerle yaptıkları görüşmelerin kanuni delil olmadığı konusunda herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır. Bu konuda sorun, akrabalık ilişkilerinin sağladığı kolaylıklardan yararlanarak şüpheli ya da sanıkların birlikte suç işleme kuşkusu altında bulunan kişilerle yaptıkları iletişimin dinlenmesi ve kayda alınmasında doğmaktadır.

... CMK'nun 135/2. maddesi hükmünün birlikte suç işleme şüphesi altında bulunan kişileri kapsamayacağı, tanıklıktan çekinme hakkına sahip kişinin suça katıldığı daha önceden başka delillerle belirlenmiş ise artık bu noktada CMK'nun 135/2. maddesi kapsamına giren bir dinleme ve kayıt yasağından söz edilemeyeceği, çünkü konuşması kayıt altına alınan kişinin, tanıklıktan çekinme hakkına sahip kişi sıfatını o kayıttan önce kaybettiği kabul edilmektedir…

Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu ele alındığında;

Sanık A.K. ile yeğeni olan sanık M.K. ve kardeşi olan sanık H.K. arasında yapılan ve mahkeme kararıyla dinlenilmesi ve kayda alınmasına karar verilen telefon konuşmaları, bu kişilerin suça katıldıklarının daha önceden başka delillerle belirlenmesi ve bunlar hakkında da mahkeme kararıyla iletişimin tespiti ve kayda alınmasına karar verilmiş olması nedeniyle kanuni delil olarak kullanılabileceğinin kabulü gerekmektedir. Aksi halde; tanıklıktan çekinme hakkına sahip kişilerin, aynı suçu birlikte işlemelerinin kanun koyucu tarafından himaye edildiği sonucuna ulaşılır ki bunun kabulü de mümkün değildir…"

V. İNCELEME VE GEREKÇE

22. Mahkemenin 19/9/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Gerekçeli Karar Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

23. Başvurucu; mahkûmiyetine dayanak yapılan birden çok örgütün ve bu örgütler arasındaki ilişkinin varlığına ilişkin somut olguların kararda belirtilmediğini, dolayısıyla hakkındaki çıkar amaçlı suç örgütü kurma ve yönetme suçundan verilen mahkûmiyetin yeterli gerekçesinin bulunmadığını belirterek gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

24. Anayasa'nın 36. maddesinin birinci fıkrasında herkesin adil yargılanma hakkına sahip olduğu belirtilmiş ancak gerekçeli karar hakkından açıkça söz edilmemiştir. Bununla birlikte Anayasa'nın 36. maddesine adil yargılanma ibaresinin eklenmesine ilişkin gerekçede, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerce de güvence altına alınan adil yargılanma hakkının madde metnine dâhil edildiği vurgulanmıştır. Nitekim Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (Sözleşme) 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasındaki hakkaniyete uygun yargılanma hakkının kapsamına gerekçeli karar hakkının da dâhil olduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin birçok kararında vurgulanmıştır. Dolayısıyla Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının gerekçeli karar hakkı güvencesini de kapsadığının kabul edilmesi gerekir (Abdullah Topçu, B. No: 2014/8868, 19/4/2017, § 75).

25. Anayasa'nın 141. maddesinin üçüncü fıkrasında da "Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır." denilerek mahkemelere kararlarını gerekçeli yazma yükümlülüğü yüklenmiştir. Anayasa’nın bütünlüğü ilkesi gereği anılan Anayasa kuralı da gerekçeli karar hakkının değerlendirilmesinde gözönünde bulundurulmalıdır (Abdullah Topçu, § 76).

26. Gerekçeli karar hakkı, yargılamada ileri sürülen tüm iddialara ayrıntılı şekilde yanıt verilmesi gerektiği şeklinde anlaşılamaz. Bu nedenle gerekçe gösterme zorunluluğunun kapsamı, kararın niteliğine göre değişebilir (Mehmet Yavuz, B. No: 2013/2995, 20/2/2014, § 51). Ancak ileri sürülen iddialardan biri kabul edildiğinde davanın sonucuna etkili olması hâlinde mahkeme bu hususa belirli ve açık bir yanıt vermek zorunda olabilir (Yasemin Ekşi, B. No: 2013/5486, 4/12/2013, § 56).

27. Somut olayda yapılan yargılama sonunda tarafların davanın sonucuna etkili olabilecek tüm iddia ve savunmaları ile dosya kapsamı dikkate alınarak verilen kararda hükme ulaşılması için yeterli gerekçe bulunduğu (bkz. §§ 12, 13) görüldüğünden gerekçeli karar hakkına yönelik bir ihlal olmadığının açık olduğu anlaşılmaktadır.

28. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Hakkaniyete Uygun Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

29. Başvurucu, tanıklıktan çekinme hakkı olan kardeşleri ile yaptığı telefon görüşmesinin kayda alınarak hukuka aykırı delile dayalı ve haksız olarak mahkûm edildiğini ileri sürmüştür.

30. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun adil olup olmaması bireysel başvuru konusu olamaz. Ancak bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik içeren yorum, uygulama ve sonuçlar Anayasa Mahkemesinin denetim yetkisi kapsamındadır (Ahmet Sağlam, B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 42).

31. Belirli bir davaya ilişkin olarak delilleri değerlendirme ve gösterilmek istenen delilin davayla ilgili olup olmadığına karar verme yetkisi esasen derece mahkemelerine aittir. Mevcut yargılamada sunulan delilin geçerli olup olmadığını ve delil sunma ve inceleme yöntemlerinin yasaya uygun olup olmadığını denetlemek Anayasa Mahkemesinin görevi kapsamında olmayıp Anayasa Mahkemesinin görevi başvuru konusu yargılamanın bütünlüğü içinde adil olup olmadığının değerlendirilmesidir (Muhittin Kaya ve Muhittin Kaya İnşaat Taahhüt Madencilik Gıda Turizm Pazarlama Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti., B. No: 2013/1213, 4/12/2013, § 27).

32. Mahkeme; suç örgütünün varlığı hususunda telefon görüşmelerine, fiziki takip raporlarına, bir kısım tanıkların beyanlarına, birçok olay tutanaklarına ve tüm dosya kapsamına dayanarak söz konusu kararı vermiştir. Anılan kararda tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller değerlendirilerek ilgili hukuk kuralları da yorumlanmak suretiyle bir sonuca ulaşılmıştır.

33. Başvurucunun hukuka aykırı delil olduğunu iddia ettiği telefon konuşmalarının dosyada sanık konumunda bulunan yakın akrabalar (başvurucu ve kardeşileri) arasında gerçekleşmesi ve Mahkeme kararıyla kayda alınması; dinlenilmesine karar verilen başvurucunun kardeşlerinin de dinleme yapılan suçtan mahkûm olması (bkz. § 11) karşısında başvurucunun bu iddiasının Yargıtay içtihadında da vurgulandığı üzere dayanaksız olduğu görülmektedir (Benzer yönde karar için bkz. Sedat Şahin, B. No: 2014/18044, 12/6/2018).

34. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının da diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 19/9/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Mehmet Aydın [1.B.], B. No: 2015/9267, 19/9/2018, § …)
   
Başvuru Adı MEHMET AYDIN
Başvuru No 2015/9267
Başvuru Tarihi 28/5/2015
Karar Tarihi 19/9/2018

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, karar sonucunu etkileyebilecek esaslı iddiaların gerekçede tartışılmaması ve yakın akrabalar arasında yapılan telefon görüşmelerinin delil olarak kullanılması nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Gerekçeli karar hakkı (ceza) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
Hakkaniyete uygun yargılanma hakkı (hukuka aykırı deliller, bariz takdir hatası vs.) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 5237 Türk Ceza Kanunu 220
5271 Ceza Muhakemesi Kanunu 45
135
5353 Ceza Muhakemesinde Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 17
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi