TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
HALİM TATLITÜRK BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2015/10670)
|
|
Karar Tarihi: 6/2/2019
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Recep
KÖMÜRCÜ
|
|
|
M.Emin KUZ
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
|
|
Recai AKYEL
|
Raportör
|
:
|
Tuğçe TAKCI
|
Başvurucu
|
:
|
Halim
TATLITÜRK
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, ölümde sorumluluğu bulunduğu iddia edilen kamu görevlileri
hakkında etkili soruşturma yürütülmemesi nedeniyle yaşam hakkının ihlal
edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 22/6/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden
sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve ekleri ile Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi
(UYAP) aracılığıyla erişilen belgelere göre ilgili olaylar özetle şöyledir:
6. Başvurucunun vefat eden oğlu R.T. 1993 yılında doğmuş olup
olay tarihinde Rize'nin İyidere ilçesinde bulunan D.A.E. Güreş Eğitim
Merkezinde (Eğitim Merkezi) yatılı güreş eğitimi öğrencisidir.
7. R.T. 25/2/2008 tarihinde saat 20.00 sıralarında şiddetli baş
ağrısı ve mide bulantısı şikâyeti ile Eğitim Merkezinde görevli olan H.A. ve
A.D. tarafından Rize 82. Yıl Devlet Hastanesi Acil Servisine (Hastane)
getirilmiştir.
8. Acil Serviste görevli Doktor E.İ.A. tarafından muayenesi
yapılan R.T.ye gribal enfeksiyon teşhisi konularak serum verilmiş, dört saat
müşahede altında tutulan R.T. Eğitim Merkezine geri gönderilmiştir.
9. Ertesi gün aynı şikâyetlerin devam etmesi üzerine saat 05.00
civarında bilinci kapalı olarak Hastaneye yeniden getirilen R.T.nin
çekilen beyin tomografisinde beyin kanaması geçirdiği anlaşılmış ve R.T. acil
ameliyata alınmıştır.
10. Ameliyat sonrası Hastanede yoğun bakım servisi
bulunmadığından Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Devlet Hastanesine sevk
edilen R.T. 6/4/2008 tarihinde vefat etmiştir.
11. Olayla ilgili olarak Rize Cumhuriyet Başsavcılığınca
yürütülen soruşturma neticesinde 19/9/2008 tarihli iddianameyle Hastanede
doktor olarak görev yapan E.İ.A. hakkında hastaya başta gerekli teşhisi
koymakta dikkatsiz davranıp gribal enfeksiyon tedavisi uygulaması nedeniyle
olayda kusuru olduğu isnadıyla taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan kamu
davası açılmıştır.
12. Diğer yandan İyidere Cumhuriyet Başsavcılığının 27/2/2012
tarihli iddianamesiyle de olay tarihinde Eğitim Merkezi müdürü olarak görev
yapan Y.Ç.nin Eğitim Merkezindeki tüm işleyiş, düzen,
güvenlik ile çocukların okul içi ve dışındaki yaşam koşullarından sorumlu
olduğu, fakat müteveffa üzerindeki dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı
davrandığı isnadıyla taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan kamu davası
açılmıştır.
13. Davaların birleştirilerek görüldüğü Rize 1. Asliye Ceza
Mahkemesi (Mahkeme) 5/9/2013 tarihli kararıyla sanıkların müsnet
suçtan beraatlerine karar vermiştir. Karar
gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:
"Mahkememizce ölüm nedeninin tespiti
açısından öncelikli olarak fetih-kabir yapılarak [A]dli [T]ıp
[K]urumu başkanlığından rapor aldırılması
yoluna gidilmiştir. Raporda maktülün ölüm nedeninin
kafa travmasına bağlı epidural kanama ve gelişen
komplikasyonlardan ileri geldiği epidural kanamaların
zaman içinde belirti vereceği, kişinin başvurduğu hastanelerde ifadelerde
hekime travma yönnüden bir bilgi verilmediği ve
muayene bulgularından nörolojik bir patoloji bulgu olmadığı da birlikte
değerlendirildiğinde hastayı muayene eden sanık [E.İ.A.nın]
uygulamaların tıp kurallarına uygun olduğu oy birliği ile belirtilmiştir.
Mahkememizce ayrıca [Y]üksek [S]ağlık
[Ş]urasında görüş sorulması yoluna gidilmiştir. Yüksek Sağlık
Şurasına ait 08-09/11/2012 tarihli toplantlarına ait
raporda kişinin başvurduğu hastanede hekime travma yönünde bir bilgi
verilmediği ve muayene bulgularında nörolojik bir patoloji düşündürecek bir
bilgi olmadığıda birlikte değerlendirilerek maktülü muayene eden sanık [E.nin]
eylemlerinin tıp kurallarına uygun olduğu oy
birliği ile belirtilmiştir.
Olay günü maktülün
baş ağrısı ve mide bulantısı rahatsızlığı ile Rize 82.Yıl Devlet Hastanesine
getirildiği burada sanık [E.]
tarafından muayene edilip tedavi uygulandığı, sanık [E.] maktül tarafından başını
vurması çarpması, darbe alması yönünde herhangi bir olayın anlatılmadığı,
birkaç saat müşahade tutulduktan sonra maktülün taburcu edildiği, bir sonraki gün sabah
saatlerinde maktülün tekrar rahatsızlanması üzerine
tekrar hastaneye götürüldüğü, hastanede beyin kanaması geçirdiği anlaşılmakla
ameliyat edilerek KTÜ Farabi devlet hastanesine gönderildiği ve burada hayatını
kaybettiği maktülün bu şekilde öldüğü
anlaşılmaktadır.
Maktülün hastaneye gittiğinde burada kendisini muayene eden doktora başını
darbe alması ile ilgili herhangi bir olay anlatmamıştır. Sanık [E.] tarafından yapılan muayene neticesinde de kafa
travmasına bağlı belirtiler ortaya çıkmadığından genel tıbbi tedavi ve kontrol
yapılarak maktül taburcu edilmiştir. ATK ve Yüksek
Sağlık Şurası raporlarına da bu doğrultudadır. Sanık
[E.] atfedilecek herhangi bir kusur bu
nedenle söz konusu olmadığından sanığın beraatine karar
verilmesi gerekmiştir.
Diğer sanık [Y.] ise ... yurtdaki sorumlu
yöneticidir. Maktülün hastaneye götürüldüğünde
kendisi il dışında görevli olup olayı duyar duymaz il sınırlarına geri
dönmüştür. Sanık [Y.nin] bilgisi dahilinde maktülde
gerçekleşen herhangi bir yaralanma söz konusu değildir. Sanığında maktülde meydana gelen olayı kendisini anlatılmadığı sürece
bilmeside beklenilemeyecektir. Bu nedenle bu
sanığında olay nedeniyle herhangi bir kusurunun olmadığı Mahkememizce sabit
görülerek bu sanık yönünde de beraat kararı verilerek ..."
14. Karar, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 25/12/2014 tarihli
kararıyla onanmıştır.
15. Kesinleştirme işlemi Mahkemece 20/2/2015 tarihinde
yapılmıştır.
16. Başvurucu, başvuru formunda nihai kararın tebliğ veya öğrenme
tarihini 25/12/2014 olarak bildirmiştir.
17.Başvurucu 22/6/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
18. Mahkemenin 6/2/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
19. Başvurucu, kafatasında kırık oluşan ve beyin kanaması
neticesinde vefat eden oğluna gerekli ilk müdahaleyi yapmayan doktor hakkında
eksik inceleme neticesinde beraat kararı verilmesi nedeniyle adil yargılanma
hakkı ile hak arama özgürlüğünün ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
20. Anayasa’nın “Kişinin
dokunulmazlığı, maddîve manevî varlığı”
kenar başlıklı 17. maddesinin birinci fıkrasının ilgili kısmı şöyledir:
"Herkes, yaşama...
hakkına sahiptir."
21. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan
hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini
kendisi takdir eder (Tahir Canan,
B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun iddialarının özü, yakının tıbbi
ihmal sonucu vefat ettiğine ve bu ölümle ilgili ceza soruşturmasının etkisiz
yürütüldüğüne ilişkindir. Bu nedenle başvurucunun diğer haklarla bağlantı
kurduğu şikâyetleri, Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam
hakkı kapsamında incelenmiştir.
22. Yaşam hakkının doğal niteliği gereği, bu hakka yönelik bir
başvuru ancak ölen kişininolay nedeniyle mağdur olan
yakınları tarafından yapılabilecektir (Serpil
Kerimoğlu ve diğerleri, B. No: 2012/752, 17/9/2013, § 41). Ölen,
başvurucunun oğludur. Bu nedenle başvuruda, başvuru ehliyeti açısından bir
eksiklik bulunmamaktadır.
23. Diğer taraftan başvurunun diğer kabul edilirlik ölçütleri
yönünden de incelenmesi gerekir.
24. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (5) numaralı
fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 64.
maddesinin (1) numaralı fıkrası gereği bireysel başvurunun, başvuru yollarının
tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten
itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.
25. Somut olayda, başvurucu başvuru formunda nihai kararı
25/12/2014 tarihinde öğrendiğini beyan etmiştir. Bu durumda nihai kararı
öğrenme tarihinden itibaren otuz günlük başvuru süresi geçtikten sonra
22/6/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunulduğu anlaşılmıştır.
26. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik
koşulları yönünden incelenmeksizin süre
aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Yaşam hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ
OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
6/2/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.