TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
H. Ö. BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2015/12372)
|
|
Karar Tarihi: 10/1/2019
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
GİZLİLİK TALEBİ KABUL
Başkan
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
Üyeler
|
:
|
Serdar
ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Serruh KALELİ
|
|
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Kadir ÖZKAYA
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Zehra
GAYRETLİ
|
Başvurucu
|
:
|
H. Ö.
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, ceza davasında uzun süren yargılama nedeniyle makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 24/7/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
7. 1951 doğumlu olan başvurucu, bireysel başvuru konusu
olayların gerçekleştiği tarihte bir kamu kurumunda müfettiş olarak görev
yapmaktadır.
8. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının (Başsavcılık) 7/1/2002
tarihli iddianamesi ile başvurucunun da aralarında yer aldığı bir kısım şüpheli
hakkında cürüm işlemek için teşekkül oluşturup yönetme, nitelikli
dolandırıcılık, görevi kötüye kullanma, rüşvet ve sair suçlardan kamu davası
açılmıştır.
9. İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinin (Mahkeme) 10/3/2010 tarihli
kararı ile başvurucunun irtikap suçundan mahkûmiyetine; başvurucu hakkında
cürüm işlemek için teşekkül oluşturma suçundan açılan kamu davasının ise
zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına hükmedilmiştir.
10. Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 9/6/2011 tarihli kararı ile
başvurucu hakkında cürüm işlemek için teşekkül oluşturma suçundan kurulan
hükmün onanmasına, irtikap suçundan kurulan hükmün ise bozulmasına karar
verilmiştir.
11. Bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda
Mahkemenin 17/6/2015 tarihli kararı ile başvurucu hakkında açılan kamu davasının
zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmiştir. Gerekçeli kararın ilgili
kısmı şöyledir:
"Sanık [H.Ö.nün] irtikap
suçundan Mülga 765 sayılı TCK'nun 209/1, 80.maddeleri
gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de, sanığın
eyleminin Mülga 765 sayılı TCK'nun 218 ve 5237 Sayılı
TCK'nun 255.maddelerinde düzenlenen nüfuz ticareti
suçuna uyduğu, Mülga 765 sayılı TCK'nun 218 ve 5237
Sayılı TCK'nun 255.maddelerinde öngörülen cezaların
tür ve sürelerine göre mülga 765 Sayılı TCK'nun 102/4
ve 104/2.maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımı
süresinin dolduğu anlaşıldığından, sanık hakkında açılan kamu davasının
olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 Sayılı CMK'nun
223/8.maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE(...)"
12. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla
erişilen bilgi ve belgelerden davanın temyiz aşamasında derdest bulunduğu
anlaşılmıştır.
13. Başvurucu24/7/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
14. Mahkemenin 10/1/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Makul Sürede
Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
1. Başvurucunun İddiası
15. Başvurucu, yargılamanın uzaması nedeniyle makul sürede
yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
2. Değerlendirme
16. Ferat Yüksel (B. No: 2014/13828, 12/9/2018)
kararında Anayasa Mahkemesi; yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı ya
da yargı kararlarının geç veya eksik icra edildiği ya da hiç icra edilmediği
iddiasıyla 31/7/2018 tarihinden önce gerçekleştirilen bireysel başvurulara
ilişkin olarak Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu Başkanlığına
(Tazminat Komisyonu) başvuru imkânının getirilmesine ilişkin yolu ulaşılabilir
olma, başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesinin bulunup
bulunmadığı yönlerinden inceleyerek bu yolun etkililiğini tartışmıştır (Ferat Yüksel, § 26).
17. Anılan kararda özetle anılan başvuru yolunun kişileri mali
külfet altına sokmaması ve başvuruda kolaylık sağlaması nedenleriyle
ulaşılabilir olduğu, düzenleniş şekli itibarıyla ihlal iddialarına makul bir
başarı şansı sunma kapasitesinden mahrum olmadığı vetazminat
ödenmesine imkân tanıması ve/veya bu mümkün olmadığında başka türlü telafi
olanakları sunması nedenleriyle potansiyel olarak yeterli giderim sağlama
imkânına sahip olduğu hususunda değerlendirmelerde bulunulmuştur (Ferat Yüksel, §§ 27-34). Bu gerekçeler
doğrultusunda Anayasa Mahkemesi, ilk bakışta ulaşılabilir olan ve ihlal
iddialarıyla ilgilibaşarı şansı sunma ve yeterli
giderim sağlama kapasitesi olduğu görülen Tazminat Komisyonuna başvuru yolu
tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil
niteliği ile bağdaşmayacağı sonucuna vararak başvuru yollarının tüketilmemiş
olması nedeniyle kabul edilemezlik kararı vermiştir (Ferat Yüksel, §§ 35, 36).
18. Mevcut başvuruda, söz konusu karardan ayrılmayı gerektiren
bir durum bulunmamaktadır.
19. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle
kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Diğer İhlal İddiaları
1. Başvurucunun İddiası
20. Başvurucu, uzun süren yargılamaya bağlı olarak dava
zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle düşme kararı verilmesinin atılı suçtan
beraat edebilme hakkını ihlal ettiğini ileri sürmüştür.
2. Değerlendirme
21. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği gereği Anayasa
Mahkemesine başvuruda bulunabilmek için öncelikle olağan kanun yollarının
tüketilmesi zorunludur. Başvurucunun bireysel başvuru konusu şikâyetini
öncelikle ve süresinde yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne uygun olarak
iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve delilleri zamanında bu makamlara
sunması ve bu süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için gerekli özeni
göstermiş olması gerekir (İsmail Buğra İşlek,
B. No: 2013/1177, 26/3/2013, § 17).
22. Somut olayda yargılamanın Yargıtayda
derdest olduğu anlaşıldığından başvurucunun hukuk sisteminde mevcut yargısal
yolları tüketmeksizin bireysel başvuruda bulunduğu anlaşılmaktadır.
23. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının da diğer kabul
edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez
olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Kamuya açık belgelerde başvurucunun kimliğinin gizli
tutulması talebinin KABULÜNE,
B. 1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi
nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Diğer ihlal iddialarının başvuru
yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
10/1/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.