|
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
|
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
ORTA ANADOLU İHRACATÇI BİRLİKLERİ
GENEL SEKRETERLİĞİ BAŞVURUSU
|
|
(Başvuru Numarası: 2015/14352)
|
Karar Tarihi: 20/9/2018
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Recep
KÖMÜRCÜ
|
|
|
Celal Mümtaz
AKINCI
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
|
|
Recai AKYEL
|
Raportör
|
:
|
Volkan
SEVTEKİN
|
Başvurucu
|
:
|
Orta Anadolu
İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği
|
Vekili
|
:
|
Av. Abdullah
Arif KAYA
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, kesin olarak verilen kararın maddi hata gerekçesiyle
ortadan kaldırılmasının adil yargılanma hakkını ihlal ettiği iddiasına
ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 26/8/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Başvurucunun 26/8/2015 tarihli ve 2015/14354 başvuru numaralı
bireysel başvuru dosyasının konu yönünden hukuki irtibat nedeniyle 2015/14352
numaralı başvuru ile birleştirilmesine, incelemenin 2015/14352 başvuru numaralı
bireysel başvuru dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
7. Başvurucu Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri Genel
Sekreterliği (Birlik)Yönetim Kurulu Başkanlarının 15/12/2009 tarihli
toplantısında tasarruf tedbirleri kapsamında fazladan istihdam edilen
personelin iş akdinin feshedilmesine karar vermiştir.
8. Başvurucuya ait iş yerinde idari memur olarak çalışmakta olan
A.Y. ile şube müdürü sıfatıyla çalışmakta olan S.Y.nin
iş akitleri alınan bu karar uyarınca 29/11/2010 tarihinde feshedilmiştir.
9. A.Y. ve S.Y., tasarruf tedbirleri gerekçesiyle iş akitleri
feshedilmişse de başkaca tasarruf tedbirleri uygulanmadan feshe karar
verilemeyeceğini ve uygulanan kriterlerin keyfî olduğunu ileri sürerek feshin
geçersizliğinin tespiti ve işe iade istemiyle 23/12/2010 tarihinde dava açmışlardır.
10. Ankara 8. İş Mahkemesi (Mahkeme) 21/2/2012 tarihli
kararlarıyla kanunda üç yıllık bir geçiş süresi öngörülmesine rağmen
davacıların hizmetine hangi nedenle ihtiyaç kalmadığının somut olarak ortaya
konulmaması nedeniyle feshin geçersizliğine ve işe iadeye karar vermiştir.
11. Hükümlerin temyizi üzerine Yargıtay 22. Hukuk Dairesi
(Daire) 10/9/2012 tarihli kararlarında iş akitlerinin feshine neden olarak
gösterilen personel giderinin Birlik gelirlerinin %40'ını aşıp aşmadığı
hususunun bilirkişi vasıtasıyla tespitinden sonra bir değerlendirme yapılması
gerektiğine işaret ederek ilk derece mahkemesi kararlarını bozmuştur.
12. Mahkeme bozma kararlarına uyarak yapmış olduğu yargılamalar
sonunda verdiği 6/6/2013 tarihli kararlarında personel giderinin Birlik
gelirlerinin %40'ını aşmadığı ve sözleşmenin feshinden önce benzer bir tasarruf
tedbiri uygulanmadığı gerekçesiyle davaların kabulüyle davacıların işe iadesine
hükmetmiştir.
13. Anılan hükümler başvurucu tarafından temyiz edilmiştir.
Daire 27/12/2103 tarihinde ek nisbi ödemeler gelirler
arasında sayılamayacağından personel giderlerinin bilirkişi raporunun aksine
Birlik gelirlerinin %40'ını aştığı gerekçesiyle davacıların işe iadesine
ilişkin kararların bozularak ortadan kaldırılmasına ve davaların reddine kesin
olarak karar vermiştir.
14. Davacılar A.Y. ve S.Y.nin vekili
maddi hatanın düzeltilmesi talebinde bulunmuştur. Daire 23/9/2014 tarihinde "maddi hataya dayandığı ileri sürülen hususun
hukuki takdire ilişkin olduğu'' gerekçesiyle maddi hata taleplerine
ilişkin dilekçelerin reddine karar vermiştir.
15. Davacılar vekili 30/3/2015 tarihinde ikinci kez maddi
hatanın düzeltilmesi talebinde bulunmuştur. Daire 10/6/2015 tarihli
kararlarıyla ek nisbi ödemelerin tebliğ ve
yönetmeliklerin aksine kanunda gelirler arasında sayıldığını ve normlar
hiyerarşisine göre kanun hükümlerinin öncelikli olup bu ödemeler dikkate
alınmaksızın personel ödemelerinin gelirin %40'ını aştığı şeklindeki önceki
kabulde maddi hata bulunduğunu belirterek, 27/12/2013 tarihli bozma kararlarını
ortadan kaldırmış ve ilk derece mahkemesi kararlarını onamıştır.
16. Davacıların işe iade taleplerinde bulunması üzerine nihai kararlardan
haberdar olan başvurucu, 26/8/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
17. 18/6/2009 tarihli ve 5910 sayılı Türkiye İhracatçılar
Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un2.
maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
"b)Birlik:
İhracatçıları örgütlendirmek suretiyle ihracatı artırmak ve dış ticaretin ülke
menfaatine uygun olarak gelişmesini sağlamak üzere, özel bütçeye sahip ve tüzel
kişiliği haiz olarak kurulan ihracatçı birliğini,
(...)
ç)Müsteşarlık: Dış Ticaret Müsteşarlığını,
d)TİM: Birliklerin koordinasyonunu sağlamak,
ihracatçıların sorunlarının çözümüne yönelik çalışmalarda bulunmak, dış
ticaretin ülke menfaatine uygun olarak gelişmesine yardımcı olacak çalışmalar
yapmak ve ihracatçıları en üst düzeyde temsil etmek üzere, ihracatçı
birliklerinin üst kuruluşu olan özel bütçeye sahip ve tüzel kişiliği haiz
Türkiye İhracatçılar Meclisini,
ifade eder."
18. 5910 sayılı Kanun’un 3. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
''(3) Birliklerin görevleri şunlardır:
a) Dış ticarete ilişkin konularda çalışmalar
yapmak, bu kapsamda; kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve
özel sektör kuruluşları ve ulusal ve uluslararası kuruluşlar nezdinde
üyelerinin menfaatlerini ülke çıkarları çerçevesinde koruyucu ve geliştirici
çalışmalar yapmak.
b) İhracatçılar arasında mesleki ahlâk ve
dayanışmayı sağlamak.
c) TİM’in görüşünü ve Müsteşarlık onayını
almak kaydıyla sektörü ile ilgili mevcut eğitim ve öğretim kurumlarına yardımda
bulunmak, yenilerinin kurulmasına öncülük etmek ve katkıda bulunmak.
ç) TİM’in görüşünü ve Müsteşarlık onayını
almak kaydıyla; amaç ve görevlerini gerçekleştirmeye yönelik vakıf kurmak veya
kurulmuş olanlara iştirak etmek, bütçe imkânları çerçevesinde gerektiğinde mal
ve hizmet almak, yaptırmak, satmak, kiralamak, rehin ve ipotek işlemleri tesis
etmek ve kaldırmak, gerektiğinde iştigal sahası ile ilgili ortak hizmet verecek
şirket, dernek, tesis ve işletmeler kurmak, kurulmuş olanlara iştirak etmek,
laboratuvar, test, muayene ve belgelendirme konularında üyelerini desteklemek,
fuar, sergi ve tanıtım faaliyetlerini düzenlemek, düzenlenecek fuar ve
sergilere iştirak etmek ve tanıtım faaliyetlerinde bulunmak.
d) TİM tarafından verilecek dış ticarete
ilişkin diğer görevleri yapmak.''
19. 5910 sayılı Kanun’un20. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
''(2)TİM ve birliklerde istihdam edilenler, bu
Kanun ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılacak yönetmelik hükümleri ile 4857 sayılı
İş Kanunu ve İnsan Kaynakları Yönetmeliği hükümlerine tabidir.''
20. 5910 sayılı Kanun’ungeçici 1.
maddesinin (4) numaralı fıkrası şöyledir:
''Personel giderleri gelirlerinin yüzde 40’ını
aşan birliklerin genel sekreterlikleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren üç yıl içerisinde, personel giderlerini bu seviyeye getirmekle
yükümlüdür.''
V. İNCELEME VE GEREKÇE
21. Mahkemenin 20/9/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
22. Başvurucu; tabi olduğu 5910 sayılı Kanun'un 20. maddesinin
(2) numaralı fıkrası uyarınca 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu
hükümlerine göre personel çalıştırdığını ve 4857 sayılı Kanun'un geciçi 1. maddesinin (4) numaralı fıkrası uyarınca iş akdi
ile çalışan davacıların hizmet akdinin tasarruf tedbirleri kapsamında
feshedildiğini bildirmiştir. Başvurucu, ilk derece mahkemesi kararlarının Yargıtayca ortadan kaldırılarak davaların kesin olarak
reddine karar verilmesinden sonra davacıların talebi üzerine maddi hata
gerekçesiyle bu kararların ortadan kaldırılarak aleyhine karar verilmesinin
usul hükümlerine, Yargıtay içtihatlarına ve Anayasa'ya açıkça aykırı olduğunu
belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
23. Anayasa'nın 148. maddesinin üçüncü, 30/3/2011 tarihli ve
6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında
Kanun'un 45. maddesinin (1) numaralı fıkraları uyarınca Anayasa'da güvence
altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
ve buna ek Türkiye'nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki haklardan herhangi
birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiğini iddia eden herkese Anayasa
Mahkemesine bireysel başvuru yapma hakkı tanınmıştır.
24. 6216 sayılı Kanun'un 46. maddesinin (1) numaralı fıkrasında
bireysel başvurunun ancak ihlale yol açtığı ileri sürülen işlem, eylem ya da
ihmal nedeniyle güncel ve kişisel bir hakkı doğrudan etkilenenler tarafından
yapılabileceği kurala bağlanmış, buna karşılık aynı maddenin (2) numaralı
fıkrasının birinci cümlesinde kamu tüzel kişilerinin bireysel başvuru
yapamayacakları belirtilmiştir (Ballıdere Belediye
Başkanlığı, B. No: 2012/1327, 12/2/2013, §§ 16-19; Büğdüz Köyü Muhtarlığı, B. No: 2012/22,
25/12/2012, §§ 26-29; Doğubayazıt Ticaret ve
Sanayi Odası, B. No: 2012/743, 5/3/2013, §§ 15-17; İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi, B. No:
2013/1430, 21/11/2013, §§ 20-28).
25. Anayasa'nın 135. maddesinin birinci fıkrasının ilgili kısmı
şöyledir:
"Kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşları ve üst kuruluşları ... kamu tüzel kişilikleridir."
26. Anılan fıkrada belirtilen
kamu tüzel kişisi kavramı içine merkezî idare birimleri ve yerinden
yönetim kuruluşlarının yanında kanunla kurulan meslek kuruluşları da
girmektedir.
27. İhracatçı birlikleri, ihracatçıları örgütlendirmek suretiyle
ihracatı artırmak ve dış ticaretin ülke menfaatine uygun olarak gelişmesini
sağlamak üzere kurulan, özel bütçeye sahip ve tüzel kişiliği haiz meslek
kuruluşlarıdır. İhracatçıların ilgili birliğe üye olmaları ve Kanun’da
belirtilen ödemeleri yapmaları zorunludur. Birlikler, idari ve mali yönden
Ekonomi Bakanlığının denetimine tabidir (AYM, E.2017/26, K.2017/116, 12/7/2017,
§ 14).
28. Anayasa'nın 135. maddesinin birinci fıkrası ve 5910 sayılı
Kanun'un 2. ve 3. maddeleri gereğince kamu tüzel kişiliğini haiz meslek
kuruluşu olan başvurucuya, kamu tüzel kişilerinin bireysel başvuru
yapamayacaklarını hükme bağlayan 6216 sayılı Kanun'un 46. maddesinin (2)
numaralı fıkrası uyarınca bireysel başvuru yapma hakkı tanınmamıştır.
29. Açıklanan gerekçelerle kamu tüzel kişiliğine sahip olan
başvurucunun bireysel başvuru ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığından
başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle
kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
20/9/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.