logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Naci Beştepe [1.B.], B. No: 2015/14665, 10/5/2018, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

NACİ BEŞTEPE BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2015/14665)

 

Karar Tarihi: 10/5/2018

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Burhan ÜSTÜN

Üyeler

:

Serruh KALELİ

 

 

Hicabi DURSUN

 

 

Hasan Tahsin GÖKCAN

 

 

YusufŞevki HAKYEMEZ

Raportör

:

Yücel ARSLAN

Başvurucu

:

Naci BEŞTEPE

Vekili

:

Av. Hasan Fırat KAYAÖNÜ

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, mahkeme kararında karara karşı gidilecek kanun yolunun gösterilmemesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının; emekli bir tümgeneralin farklı görsel ve yazılı medya organlarında Türk Silahlı Kuvvetleri hakkında yazmış olduğu yazılar ve vermiş olduğu beyanatlar nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetleri Sosyal Tesislerine girişinin geçici olarak yasaklanması nedeniyle ifade özgürlüğününün ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 31/8/2015 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

6. Emekli tümgeneral olan başvurucu, farklı tarihlerde çeşitli görsel ve yazılı medya organlarında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) yönetim kademesine yönelik yazılar kaleme almış ve beyanatlarda bulunmuştur.

7. Başvurucunun TSK Sosyal Tesislerine girişi söz konusu yazıları ve beyanatları nedeniyle Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde oluşturulan bir kurul tarafından 13/11/2013 tarihinden itibaren altı ay süreyle yasaklanmıştır.

8. Başvurucu, yasaklama işleminin kaldırılması için 31/12/2013 tarihinde idareye başvurmuştur. İdare 3/4/2014 tarihli yazısı ile başvurucunun talebini reddetmiştir. Daha sonra 1/1/2014 ile 4/5/2014 tarihleri arasında muhtelif tarihlerdeki görsel ve yazılı basın ile internet ortamındaki yazı ve beyanatları nedeniyle 12/5/2014 tarihinden itibaren bir yıl süreyle sosyal tesislere girişinin yeniden yasaklandığı başvurucuya bildirilmiştir.

9. Başvurucu, bir yıl süreyle sosyal tesislere girişinin yasaklanmasına ilişkin işlemin kaldırılması talebiyle 4/6/2014 tarihinde idareye başvurmuş ve ardından 12/6/2014 tarihinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde (AYİM) yasaklama işleminin iptali talebiyle dava açmıştır.

10. İdare 8/7/2014 tarihli yazısıyla başvurucunun talebini reddetmiş ve 12/5/2014 tarihinden itibaren bir yıl süreli yasağın devam ettiğini kendisine bildirmiştir.

11. Yasaklama işleminin iptaline ilişkin davayı da AYİM 26/3/2015 tarihinde reddetmiştir. Ret kararında başvurulacak kanun yolu ve süresi belirtilmemiştir. Anılan karar başvurucuya 27/4/2015 tarihinde tebliğ edilmiştir.

12. Başvurucu 27/5/2015 tarihinde kararın düzeltilmesi talebinde bulunmuştur. AYİM 8/7/2015 tarihinde, başvurucunun talebinikanunen belirlenmiş on beş günlük sürenin geçirilmiş olması nedeniyle süre aşımından reddetmiştir.

13. Ret kararı 30/7/2015 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir.

14. Başvurucu 31/8/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İLGİLİ HUKUK

15. 4/7/1972 tarihli ve 1602 sayılı mülga Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu'nun “Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin kararlarının sonuçları” kenar başlıklı 63. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Daireler ve Daireler Kurulu kararları kesin olup, kesin hükmün bütün hukuki sonuçlarını hasıl eder. Bu kararlar aleyhine, ancak bu kanunda yazılı kanun yollarına başvurulabilir.”

16. 1602 sayılı Kanun'un “Kararın düzeltilmesi” kenar başlıklı 66. maddesi şöyledir:

“Daireler ile Daireler Kurulundan verilen kararlar hakkında bir defaya mahsus olmak üzere, ilamın tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde aşağıda yazılı sebepler dolayısiyle kararın düzeltilmesi istenebilir.

a) Kararın esasına etkisi olan iddia ve itirazların, kararda karşılanmamış olması;

b) Bir ilamda birbirine aykırı hükümler bulunması;

c) Kararın usul ve kanuna aykırı bulunması;

Kanunun 45 inci maddesine göre verilen kararların düzeltilmesi işlemi kabul edilerek davaya yeniden bakılması ve esas hakkında karar verilmesi halinde de karar düzeltilmesi isteminde bulunulabilir.

Daireler ile Daireler Kurulu, kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle bağlıdır.”

V. İNCELEME VE GEREKÇE

17. Mahkemenin 10/5/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Mahkemeye Erişim Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

18. Başvurucu; Anayasa'nın 40. maddesine göre devletin işlemlerinde ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğunu, AYİM'in davanın reddine ilişkin 25/3/2015 tarihli kararının sonuç kısmındadavanın reddi üzerine gidilecek kanun yolunun gösterilmediğini, bu nedenle süresinde karar düzeltme yoluna başvuramamasından dolayı mahkeme erişiminin engellendiğini belirterek mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

19. Somut olayda başvurucu, ilk derece mahkemesinin ret kararında gidilecek kanun yolunun gösterilmemesi nedeniyle mahkemeye erişiminin engellendiğini iddia ettiğinden başvurucunun bu iddiaları, derece mahkemesinin kararında Anayasa'nın 40. maddesini gözetmemesinin başvurucunun mahkemeye erişim hakkına ölçüsüz bir müdahale teşkil edip etmediği yönünde ve mahkemeye erişim hakkı çerçevesinde incelenmiştir.

20. Adil yargılanma hakkının en temel unsurlarından biri olan mahkemeye erişim hakkı, bir uyuşmazlığı mahkeme önüne taşıyabilmek ve uyuşmazlığın etkili bir şekilde karara bağlanmasını isteyebilmek anlamına gelmektedir. Kişinin mahkemeye başvurmasını engelleyen veya mahkeme kararını anlamsız hâle getiren, bir başka ifadeyle mahkeme kararını önemli ölçüde etkisizleştiren sınırlamalar mahkemeye erişim hakkını ihlal edebilir (Özkan Şen, B. No: 2012/791, 7/11/2013, § 52). Bununla birlikte dava açma ya da kanun yollarına başvuru için belli sürelerin öngörülmesi -bu süreler dava açmayı imkânsız kılacak ölçüde kısa olmadıkça- hukuki belirlilik ilkesinin bir gereğidir ve mahkemeye erişim hakkına aykırılık oluşturmaz. Ne var ki öngörülen süre koşullarının açıkça hukuka aykırı olarak yanlış uygulanması ya da yanlış hesaplanması nedeniyle kişiler dava açma ya da kanun yollarına başvuru hakkını kullanamamışsa mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğini kabul etmek gerekir (Ertuğrul Dalbaş, B. No: 2014/7805, 25/10/2017, § 39).

21. Avrupa İnsan Hakları Sözleşme'nin (Sözleşme) adil yargılanma hakkını düzenleyen 6. maddesinde ve etkili başvuru hakkını düzenleyen 13. maddesinde, Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır." şeklinde bir güvence öngörülmemiştir. Anılan hükümle devlete, işlemlerinde ilgili kişilerin hangi kanun yollarına ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtme yükümlüğü yüklenmiştir. Bu itibarla Anayasa ve Sözleşme’nin ortak koruma alanının dışında kalan söz konusu güvencenin bireysel başvuru kapsamında incelenemeyeceği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrasındaki güvence bireysel başvuruda bağımsız bir güvence olarak ele alınamaz. Bununla birlikte bu durum, başta mahkemeye erişim hakkı olmak üzere diğer hakların ihlal edildiğine ilişkin iddialar incelenirken -Anayasa’nın bütünlüğü ilkesi gereği- anılan hükmün dikkate alınmasına engel değildir (A.Ö., B. No: 2014/5225, 8/11/2017, § 30).

22. Somut olayda AYİM'in 26/3/2015 tarihli davanın reddine ilişkin kararının başvurucunun karar düzeltme yoluna başvurmasını etkileyip etkilemediği incelenmelidir. Söz konusu kararda başvurulacak kanun yolu ve süresi belirtilmemiştir. Bununla birlikte kararda başvurucuyu yanıltacak, yanlış yönlendirecek şekilde herhangi bir muğlak bilgiye de yer verilmediği görülmektedir. 1602 sayılı mülga Kanun'un 66. maddesinde hangi hâllerde karar düzeltme yoluna gidilebileceği belirtilmiş ve on beş gün içinde bu talebin yapılabileceği açıkça düzenlenmiştir. Dolayısıyla karar düzeltme yolu ve başvuru yöntemini düzenleyen mevzuatın açık olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin verdiği kararın anılan Kanun'un açık hükmü ve mahkeme kararında kanun yoluna ve süresine ilişkin yanıltıcı bir bilgiye yer verilmediği birlikte değerlendirildiğinde başvurucunun karar düzeltme yoluna başvurmasını zorlaştırıcı ya da engelleyici nitelikte olmadığı sonucuna varılmıştır.

23. Buna göre başvurucunun mahkemeye erişim hakkına yönelik derece mahkemesinin ret kararıyla yapılan müdahalenin ölçülü olduğu, dolayısıyla belirtilen şikâyet bağlamında mahkemeye erişim hakkına yönelik bir ihlalin olmadığının açık olduğu anlaşılmıştır.

24. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. İfade Özgürlüğünün İhlal Edildiğine İlişkin İddia

25. Başvurucu; yazar kadrosunda bulunduğu Aydınlık gazetesinde çeşitli tarihlerdeyazmış olduğu köşe yazıları nedeniyle TSK sosyal tesislerine girişinin yasaklandığını, yazılarının uzun yıllar mensubu olduğu TSK'nın yönetim kademesine yönelik olduğunu belirtmiştir. Başvurucu, yazılarında TSK üzerinden milletin bütünlüğünü hedef alan ve kamuoyunda kumpas olarak nitelendirilen davaların yaşandığı süreçte TSK yöneticilerinin gerektiği şekilde tavır takınmamaları ve silah arkadaşlarına sahip çıkmamalarını eleştirdiğini ifade etmiştir. Söz konusu yazıları nedeniyle idarece tesis edilen yasaklama işleminin ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini ileri sürmüştür. Ayrıca Millî Savunma Bakanlığı tarafından aynı yazılarla ilgili olarak açılan tazminat davasının Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/12/2014 tarihli kararıyla reddedildiğini belirtmiştir.

26. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:

“… Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.”

27. 30/3/2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Bireysel başvuru hakkı” kenar başlıklı 45. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:

“İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir.”

28. Anılan Anayasa ve Kanun hükümlerine göre bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması gerekir. Temel hak ve özgürlüklere saygı, devletin tüm organlarının anayasal ödevi olup bu ödevin ihmal edilmesi nedeniyle ortaya çıkan hak ihlallerinin düzeltilmesi idari ve yargısal makamların görevidir. Bu nedenle temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği iddialarının öncelikle derece mahkemeleri önünde ileri sürülmesi, bu makamlar tarafından değerlendirilmesi ve bir çözüme kavuşturulması esastır (Halit Abdullah, B. No: 2012/26, 26/3/2013, § 16)

29. Bu nedenle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, iddia edilen hak ihlallerinin derece mahkemelerince düzeltilmemesi hâlinde başvurulabilecek ikincil nitelikte bir kanun yoludur. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği gereği Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmek için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur. Bu ilke uyarınca başvurucunun Anayasa Mahkemesi önüne getirdiği şikâyetini öncelikle ve süresinde yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne uygun olarak iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve kanıtlarını zamanında bu makamlara sunması ve aynı zamanda bu süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için gerekli özeni göstermiş olması gerekir (Halit Abdullah, § 17) .

30. 1602 sayılı mülga Kanun’un 63. maddesine göre AYİM'in Daire ve Daireler Kurulu kararları kesin olup, kesin hükmün bütün hukuki sonuçlarını doğurur. Bu nedenle bu kararlardan sonra bireysel başvuru yoluna gidilmesi mümkündür. Ancak anılan Kanun’un 66. maddesinin birinci fıkrası uyarınca AYİM kararlarına karşı ilamın tebliğinden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabilir. Bu yola başvurulması hâlinde karar düzeltme talebine ilişkin bir karar verilinceye kadar olağan kanun yolları tüketilmiş olmayacaktır. Bu çerçevede askerî idari yargı önündeki davalarda karar düzeltme yoluna başvurulması hâlinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmek için öncelikle karar düzeltme talebinin sonucunun beklenmesi, böylece bu yolun tüketilmesi gerektiği açıktır (İsmail Buğra İşlek, B. No: 2013/1177, 26/3/2013, § 18).

31. Somut olayda başvurucu karar düzeltme talebini süresini geçirdikten sonra yapmıştır. Başvurusunun sonucunu bekledikten sonra ve karar düzeltme talebinin süre aşımından reddine ilişkin kararın tebliğinden itibaren süresi içinde Anayasa Mahkemesine başvurmuştur. Başvurucunun etkili ve sonuç almaya yeterli görerek başvurduğu karar düzeltme kanun yolunu süresinden sonra başvurması nedeniyle usulüne uygun olarak tüketmediği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla başvurucu bireysel başvuru yapmadan önce şikâyetini süresinde yetkili yargısal merci önüne usulüne uygun olarak getirmediğinden somut başvuruda yargısal başvuru yollarının tamamının tüketilmiş olduğu söylenemez.

32. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

 2. İfade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 10/5/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Naci Beştepe [1.B.], B. No: 2015/14665, 10/5/2018, § …)
   
Başvuru Adı NACİ BEŞTEPE
Başvuru No 2015/14665
Başvuru Tarihi 31/8/2015
Karar Tarihi 10/5/2018

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, mahkeme kararında karara karşı gidilecek kanun yolunun gösterilmemesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının; emekli bir tümgeneralin farklı görsel ve yazılı medya organlarında Türk Silahlı Kuvvetleri hakkında yazmış olduğu yazılar ve vermiş olduğu beyanatlar nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetleri Sosyal Tesislerine girişinin geçici olarak yasaklanması nedeniyle ifade özgürlüğününün ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Mahkemeye erişim hakkı (idare) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
İfade özgürlüğü Diğer Başvuru Yollarının Tüketilmemesi

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 1602 Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu 63
66
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi