TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
MULTİ YİRMİBEŞ EMLAK GELİŞTİRME YATIRIM İNŞAAT VE TİCARET A.Ş. İLE
MULTİ OTUZBEŞ EMLAK GELİŞTİRME YATIRIM İNŞAAT VE TİCARET A.Ş. BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2015/15094)
|
|
Karar Tarihi: 21/2/2019
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Recep
KÖMÜRCÜ
|
|
|
M. Emin KUZ
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
|
|
Yıldız
SEFERİNOĞLU
|
Raportör
|
:
|
Eşref Uğur
ŞENOL
|
Başvurucular
|
:
|
1. Multi Yirmibeş Emlak Geliştirme Yatırım İnş. ve Tic. A.Ş.
|
|
|
2. Multi Otuzbeş Emlak Geliştirme Yatırım İnş. ve Tic. A.Ş.
|
Vekili
|
:
|
Av.
Nizamettin BULUT
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, yapı ruhsatları ve yapı kullanım belgesi iptal
edilen alışveriş merkezinin mühürlenerek yıkımına karar verilmesi nedeniyle
mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvurular 8/9/2015 ve 13/4/2016 tarihlerinde yapılmıştır.
3.Konuları aynı olan 2015/15095, 2016/6931, 2016/6932 ve
2016/6933 sayılı başvuruların 2015/15094 sayılı bireysel başvuru dosyası ile
birleştirilmesine, anılan dosyaların kapatılmasına ve incelemenin 2015/15094
sayılı dosya üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.
4. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
5. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
A. Uyuşmazlığın Arka Planı
8. Başvurucu şirketler, İstanbul'un Bakırköy ilçesi Osmaniye
Mahallesi'nde bulunan 1223 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan
Marmara Forum AVM (AVM) isimli alışveriş merkezini işletmektedir.
9. Başvurucuların beyanlarına göre imar planına uygun olarak
hazırlanan avan projeye uygun olarak yapı ruhsatı
alınmış, inşaatın ruhsata uygun bir şekilde bitirilmesi üzerine de kendilerine
yapı kullanım izni verilmiştir. 31/3/2011 tarihinde de AVM faaliyete
başlamıştır.
10. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (Büyükşehir Belediyesi)
10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyeleri Kanunu'nun 11.
maddesine istinaden yapmış olduğu denetimde, imar mevzuatı kapsamında kamuya
ait olması gereken açık otopark alanına özel otopark alanı yapılmasına müsaade
edildiği gerekçesiyle Bakırköy Belediyesi (Belediye) tarafından verilen
19/12/2008 tarihli tadilat ve ilave inşaat ruhsatının 19/10/2011 tarihinde
iptaline karar vermiştir. Söz konusu yapı hakkında 22/11/2011 tarihli yapı tatil
tutanağı düzenlenmiş ve yapı mühürlenmiştir.
11. Diğer taraftan Belediyenin aynı yapı için verdiği 28/1/2011
tarihli tadilat ve ilave inşaat ruhsatı Büyükşehir Belediyesince 29/11/2011
tarihinde iptal edilmiştir. Bunun üzerine aynı yapı hakkında 8/12/2011
tarihinde ikinci kez yapı tatil tutanağı düzenlenmiş ve yapı mühürlenmiştir.
Büyükşehir Belediye Encümeninin 11/1/2012 tarihli kararıyla da yapının yıkımına
karar verilmiştir. Son olarak başvuruya konu yapı için verilen yapı kullanma
izin belgesi Büyükşehir Belediyesince 28/5/2012 tarihinde iptal edilmiştir.
B. Yapı Ruhsatlarının İptali Nedeniyle Açılan
Davalar
12. Başvurucular 19/12/2008 tarihli tadilat ve ilave inşaat
ruhsatının iptaline ilişkin Büyükşehir Belediyesinin 19/10/2011 tarihli işleminin
iptali istemiyle İstanbul 4. İdare Mahkemesinde (Mahkeme) dava açmıştır.
Mahkeme, 4/3/2014 tarihinde davanın reddine karar vermiştir (E.2011/2473,
K.2014/460). Kararın gerekçesinde, imar planı kapsamında kamuya ayrılan yere
kamu eline geçmeden ruhsat tanzim edildiği ve uygulama yapıldığı
vurgulanmıştır. Mahkemece inşaat ruhsatının, dayanak imar planına ilişkin plan
notundaki hükme de aykırı olduğu ifade edilerek ruhsatın iptaline yönelik tesis
edilen idari işlemin hukuka aykırı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
13. Başvurucular ayrıca 28/1/2011 tarihli tadilat ve ilave
inşaat ruhsatının iptaline ilişkin Büyükşehir Belediyesinin 29/11/2011 tarihli
işleminin iptali istemiyle ikinci bir dava açmıştır. Mahkeme 4/3/2014 tarihinde
yukarıda belirtilen aynı gerekçeyle davanın reddine karar vermiştir
(E.2012/763, K.2014/461).
14. Danıştay Altıncı Dairesi 22/10/2014 tarihinde Mahkemenin her
iki kararının bozulmasına hükmetmiştir. İdare tarafından karar düzeltme
talebinde bulunulması üzerine aynı Daire tarafından 3/6/2015 tarihinde her iki
karar da onanmıştır. Dairenin karar gerekçesinde, uyuşmazlığın teknik bir
bilgiyi gerektirmediği, Mahkemece yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu
dikkate alınmaksızın hüküm verilebileceği ifade edilmiştir. Sonuç olarak imar
mevzuatına ve dayanağı olan imar planına aykırı olarak düzenlendiği anlaşılan
yapı ruhsatının iptal edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı vurgulanmıştır.
C. Mühürleme İşlemi ve
Yıkım Kararı Nedeniyle Açılan Davalar
15. Başvurucular 22/11/2011 tarihli yapı tatil tutanağı ile bu
tutanağa istinaden yapının mühürlenmesi işleminin iptali istemiyle dava
açmıştır. Mahkeme 26/3/2014 tarihinde dava davanın reddine karar vermiştir
(E.2012/412, K.2014/601). Kararın gerekçesinde, 19/12/2008 tarihli tadilat ve
ilave inşaat ruhsatının idare tarafından iptal edildiği, bu işleme karşı açılan
davanın da 4/3/2014 tarihinde Mahkemece reddedildiği, buna göre yapının
ruhsatsız duruma geldiği vurgulanmıştır. Mahkemeye göre söz konusu yapı,
tadilat ve ilave inşaat ruhsatının iptali nedeniyle önceden verilen ve hâlen
geçerli olan yapı ruhsatı ve eklerine aykırı duruma düşmüştür. Dolayısıyla
ruhsat ve eklerine aykırı duruma düşen söz konusu yapı hakkında düzenlenen yapı
tatil tutanağı ve yapının mühürlenmesi işlemlerinde hukuka aykırılık
bulunmamaktadır.
16. Öte yandan başvurucular, 8/12/2011 tarihli yapı tatil
tutanağı ile bu tutanağa istinaden yapının mühürlenmesi işleminin iptali
istemiyle bir dava daha açmıştır. Mahkeme 26/3/2014 tarihinde aynı gerekçelerle
bu davanın da reddine karar vermiştir (E.2012/785, K.2014/602). Danıştay Ondördüncü Dairesi 2/4/2015 tarihinde her iki kararın da
bozulmasına hükmetmiştir. Karar düzeltme aşamasında aynı Daire 24/12/2015
tarihinde bahse konu kararların onanmasına karar vermiştir. Nihai kararın
gerekçesinde, yapı ruhsatı iptal edilen yapıların tedbir amaçlı mühürlenerek
durdurulmasına ilişkin işlemlerde kamu yararına aykırılık bulunmadığı
belirtilmiştir.
17. Son olarak başvurucular, İstanbul Büyükşehir Encümeni
tarafından verilen 11/1/2012 tarihli yıkım kararının iptali istemiyle dava
açmıştır. Mahkeme 26/3/2014 tarihinde davanın reddine karar vermiştir
(E.2012/1369, K.2014/603). Mahkeme, başvuruya konu yapı hakkında tanzim edilen
her iki yapı tatil tutanağının düzenlenmesi ile bu tutanakların yapı yerine
asılmasından itibaren en çok bir ay içerisinde yapının hukuken geçerli olan ve
yürürlükte bulunan ruhsatına uygun hâle getirilmesi gerekirken buna
uyulmadığını belirlemiştir. Mahkemeye göre Büyükşehir Belediyesi ve Belediye
arasında 27/4/2010 tarihinden itibaren yapıya ilişkin yazışmalar da dikkate
alındığında yapının yıkımına karar verilmesinde hukuka aykırı bir durum
bulunmamaktadır.
18. Danıştay Ondördüncü Dairesi
2/4/2015 tarihinde kararın bozulmasına hükmetmiştir. Aynı Daire 24/12/2015 tarihindekarar düzeltme talebini kabul ederek kararın
onanmasına karar vermiştir. Nihai kararın gerekçesinde, başvurucular tarafından
yapı ruhsatlarının iptaline yönelik açılan davaların reddedilerek kesinleştiği
dikkate alındığında, yapı ruhsatı iptal edilen ve bu nedenle ruhsatsız hâle
gelen yapının yıkımına karar verilmesine yönelik işlemde hukuka aykırılık
bulunmadığı ifade edilmiştir.
19. Nihai kararlar,başvurucular
vekiline 11/8/2015 ve 15/3/2016 tarihlerinde tebliğ edilmiştir.
20. Başvurucular, 8/9/2015 ve 13/4/2016 tarihlerinde Anayasa
Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuşlardır.
IV. İLGİLİ HUKUK
21. İlgili hukuk için bkz. Murat
Emrah Emre, B. No: 2018/1275, 30/10/2018, §§ 13-21.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
22. Mahkemenin 21/2/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucuların
İddiaları
23. Başvurucular, taşınmaz üzerinde alışveriş merkezi yapılmak
üzere hazırlanan avan projenin Belediye ve Büyükşehir
Belediyesi tarafından onaylandığını ve Belediye tarafından 7/8/2004 tarihinde
yapı ruhsatı verildiğini ifade etmişlerdir. Başvurucular, bu aşamadan sonra söz
konusu yapıya ilişkin tadilat ve ilave inşaat ruhsatları düzenlendiğini,
yapının ruhsat ve eklerine uygun olarak tamamlanması üzerine Belediye
tarafından yapı kullanım izin belgesi verildiğini ve AVM'nin
31/3/2011 tarihinde faaliyete geçtiğini belirtmişlerdir.
24. Başvurucular, mezkur yapının
ruhsata aykırı olarak inşa edilen bir yapı olmadığını, Büyükşehir Belediyesince
tesis edilen ruhsat iptali ve diğer işlemler nedeniyle AVM'nin
ve AVM içindeki firmaların çalışma izni almaları ve faaliyette bulunmalarının
mümkün olmadığını belirterek mülkiyet ve çalışma hakları ile hukuk devleti ilkesinin
ihlal edildiğinden yakınmışlardır. Başvurucular ayrıca Büyükşehir Belediyesinin
aynı nitelikteki bir başka olayda imara aykırı durumlara ilişkin denetim
yetkisinin ilçe belediyelerinde olduğunu belirtmesine rağmen somut olayda aksi
yönde davranarak işlem tesis etmesinin de eşitlik ilkesini ihlal ettiğini
belirtmişlerdir. Başvurucular diğer taraftan, derece mahkemelerince verilen
kararların açık ve bariz bir takdir hatası içerdiğini, bu nedenle de adil
yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
B. Değerlendirme
25. Anayasa'nın "Mülkiyet
hakkı" kenar başlıklı 35. maddesi şöyledir:
"Herkes, mülkiyet ve miras haklarına
sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla
sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına
aykırı olamaz."
26. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan
hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini
kendisi takdir eder (Tahir Canan,
B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucular; mülkiyet hakkı dışında adil
yargılanma ve çalışma hakları, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerinin ihlal
edildiğini ileri sürmektedir. Ancak somut olayda eşitlik ilkesinin ihlaline yol
açabilecek farklı muamelenin varlığı başvurucular tarafından
temellendirilmemiştir.
27.Diğer taraftan başvurucuların asıl şikâyetinin tadilat ve
ilave inşaat ruhsatlarının iptal edilmesi nedeniyle ruhsata aykırı yapı hâline gelen binanın mühürlenmesi ve
akabinde yıkımına karar verilmesi nedeniyle mülkiyet haklarının ihlal
edildiğine yönelik olduğu anlaşıldığından başvurucuların tüm şikâyetleri
mülkiyet hakkının ihlali iddiası kapsamında incelenmiştir.
28. Anayasa Mahkemesi benzer bir konu ile ilgili şikâyetleri
daha önce incelemiş ve uygulanacak ilkeleri ortaya koymuştur (Murat Emrah Emre, §§ 24-44).
29. Murat Emrah Emre
kararında, başvuruya konu bağımsız bölüm tapuda başvurucu adına kayıtlı
olduğundan başvurucunun mülkiyet hakkı bağlamında korunması gereken bir
menfaatinin bulunduğu kabul edilmiştir (Murat
Emrah Emre, § 27). Anılan kararda bu bağımsız bölümün yıkımına karar
verilmesinin mülkiyet hakkına müdahale teşkil ettiği vurgulanmış ve söz konusu
müdahalenin, niteliği sebebiyle mülkiyetten barışçıl yararlanmaya ilişkin genel
kural çerçevesinde incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir (Murat Emrah Emre, § 29). Mülkiyet hakkına
müdahalenin varlığı kabul edildikten sonra müdahalenin ihlal oluşturup oluşturulmadığının
değerlendirilmesi aşamasında ise 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanunu'na
eklenen geçici 16. maddeyle yeni bir başvuru yolunun oluşturulduğuna dikkat
çekilmiştir (Murat Emrah Emre, §
30).
30. Bu bağlamda kural olarak Anayasa Mahkemesinin idari
işlemlerin hukuka uygun olup olmadığını değerlendirme gibi bir görevi
bulunmamaktadır. Bu görev açıkça keyfi veya bariz bir takdir hatası içermemek
kaydıyla derece mahkemelerine aittir. Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru
kapsamındaki görevi ise yapının mühürlenmesi ve yıkım kararı verilmesi
yönündeki müdahale bakımından somut olayda mülkiyet hakkının korunmasına
ilişkin güvencelerin yerine getirilip getirilmediğini belirlemekten ibarettir.
31. Mülkiyet hakkının ölçülülüğü yönünden, bireysel başvuru
sırasında yürürlüğe giren söz konusu başvuru yolunun etkili olup olmadığı
değerlendirilmelidir. Buna göre 11/5/2018 tarihli ve 7143 sayılı Vergi ve Diğer
Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanun'un 16. maddesi ile 3194 sayılı Kanun'a geçici 16.
maddenin eklendiğini ifade etmek gerekir. Bu düzenlemeye göre 31/12/2017
tarihinden önce ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılmış
yapılar hakkında yapı sahiplerinin -bu maddedeki şartların yerine getirilmesi
koşuluyla- Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yetkilendireceği kurum ve
kuruluşlara 31/10/2018 tarihine kadar başvurmaları hâlinde yapı kayıt belgesi
verileceği ifade edilmiştir. Diğer taraftan bu düzenlemeyle yapı kayıt belgesi
verilen yapılarla ilgili olarak 3194 sayılı Kanun uyarınca alınmış yıkım
kararlarının iptal edileceği hüküm altına alınmıştır.
32. Murat Emrah Emre
kararında, bireysel başvuru yapıldıktan sonra oluşturulan bu başvuru yolunun
yapı kayıt belgesi verilmesi için yapılacak başvurulara ilişkin makul bir süre
tanıdığı, başvurular için alınması öngörülen bedelin de makul ve kabul
edilebilir düzeyde olduğu dolayısıyla anılan başvuru yolunun ulaşılabilir olduğu kabul edilmiştir (Murat Emrah Emre, § 38). Diğer taraftan
yapı kayıt belgesi verilmesine ilişkin olarak kimlerin, hangi yapılarla ilgili
ne kadar bedel ödeyerek hangi tarihe kadar müracaatta bulunabileceğine dair
usul ve esaslar bu konuda çıkarılan tebliğde ayrıntılı olarak düzenlendiğinden
bu yolun başarı şansı sunma
kapasitesine sahip olduğu değerlendirilmiştir (Murat
Emrah Emre, §§ 39-40). Son olarak, bu düzenlemede tahsil edilmemiş
bulunan idari para cezaları ile henüz uygulanmamış olan yıkım kararlarının da
iptal edilebileceği, yetkili kurum ve kuruluşlarının takdir yetkisinin sadece
objektif başvuru koşullarının yerine getirilip getirilmediğini denetlemekle
sınırlı olduğu anlaşıldığından söz konusu başvuru yolunun yeterli giderim sağlama kapasitesine sahip
olduğu sonucuna ulaşılmıştır (Murat Emrah
Emre, §§ 41-42).
33. Somut olayda bu ilkelerden ayrılmayı gerektiren bir durum
bulunmamaktadır. Sonuç olarak, başvurucuların ihlal iddiaları dikkate
alındığında ilk bakışta ulaşılabilir ve ihlal iddialarıyla ilgili başarı şansı
sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesi olduğu görünen başvuru yolu
tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmayacağı
sonucuna varılmıştır.
34. Açıklanan gerekçelerle başvurunun başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul
edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA
21/2/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.