TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
MAJİD MAHMOUD AHMED ALJAMAL BAŞVURUSU
|
Başvuru Numarası: 2015/15277
|
|
Karar Tarihi: 17/5/2016
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
|
|
|
Recep KÖMÜRCÜ
|
|
|
Alparslan ALTAN
|
|
|
Celal Mümtaz AKINCI
|
Raportör
|
:
|
M. Serhat MAHMUTOĞLU
|
Başvurucu
|
:
|
Majid Mahmoud
Ahmed ALJAMAL
|
Vekili
|
:
|
Av. Hibe GÖKALP
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, başvurucu hakkında verilen sınır dışı kararının
uygulanması hâlinde yaşam hakkı, işkence ve eziyet yasağı ile kişi hürriyeti ve
güvenliği hakkının ihlal edileceği iddialarına ilişkindir.
2. Başvurucu, hakkında verilen sınır dışı kararı gereğince
yapılacak işlemin yürütmesinin durdurulması amacıyla tedbir talebinde
bulunmuştur.
II. BAŞVURU SÜRECİ
3. Başvuru 10/9/2015 tarihinde Mersin Hukuk Mahkemeleri Ön
Bürosu aracılığıyla yapılmıştır. Başvuru formu ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil
edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
4. İkinci Bölüm İkinci Komisyonunca başvurunun kabul
edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. İkinci Bölüm tarafından Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün
(İçtüzük) 73. maddesi uyarınca 11/9/2015 tarihinde sınır dışı işleminin tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından 5/10/2015 tarihinde, başvurunun
kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar
verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü 7/12/2015 tarihinde Anayasa
Mahkemesine sunmuştur.
8. Bakanlık tarafından sunulan görüş 9/12/2015 tarihinde
başvurucuya tebliğ edilmiştir. Başvurucu,Bakanlık
görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.
9. Başvurucu vekilinin 23/3/2016 tarihli dilekçesiyle başvurudan
feragat edildiği belirtilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Olaylar
10. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
11. Başvurucu, 1966 doğumlu olup Filistin vatandaşıdır.
12. Başvurucu 10/11/2012 tarihinde yasal yollardan Türkiye’ye
giriş yaptıktan sonra yaşamı ile maddi ve manevi bütünlüğünün tehlike altında
olduğunu belirterek 21/11/2012 tarihinde uluslararası koruma talebinde
bulunmuştur.
13. Mersin Valiliği tarafından 29/9/2014 tarihinde başvurucunun
mevzuattan doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle uluslararası
koruma talebinin geri çekilmiş sayılmasına karar verilmiştir. Valilik
tarafından ayrıca 1/12/2014 tarihinde başvurucunun sınır dışı edilmesine karar
verilmiştir.
14. Başvurucu tarafından anılan sınır dışı kararına karşı açılan
iptal davası Mersin 1. İdare Mahkemesinin 29/7/2015 tarihli ve E.2015/930,
K.2015/914 kararıyla reddedilmiştir.
15. Bu karar başvurucuya 12/8/2015 tarihinde tebliğ edilmiş olup
10/9/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunulmuştur.
16. Öte yandan başvurucu tarafından Birleşmiş Milletler
Mülteciler Yüksek Kuruluna (BMMYK) yapılan mültecilik başvurusu kabul edilerek
başvurucunun güvenli üçüncü ülke olarak değerlendirilen Amerika Birleşik
Devletleri'ne (ABD) yerleştirilmesine karar verilmiş ve anılan karar
doğrultusunda başvurucu 4/2/2016 tarihinde Türkiye'den ayrılmıştır.
17. Başvurucu vekili tarafından Anayasa Mahkemesine sunulan
23/3/2016 tarihli dilekçeyle bireysel başvurudan anılan gerekçelerle feragat
edildiği bildirilmiştir.
B. İlgili Hukuk
18. 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası
Koruma Kanunu'nun "Geri Gönderme Yasağı"
kenar başlıklı 4. maddesi şöyledir:
"Bu Kanun kapsamındaki
hiç kimse, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye tabi
tutulacağı veya ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti
veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatının veya hürriyetinin tehdit altında
bulunacağı bir yere gönderilemez."
19. 6458 sayılı Kanun'un "Sınır dışı etme kararı"
kenar başlıklı 53. maddesi şöyledir:
"(1) Sınır dışı etme
kararı, Genel Müdürlüğün talimatı üzerine veya resen valiliklerce alınır.
(2) Karar, gerekçeleriyle birlikte hakkında
sınır dışı etme kararı alınan yabancıya veya yasal temsilcisine ya da avukatına
tebliğ edilir. Hakkında sınır dışı etme kararı alınan yabancı, bir avukat
tarafından temsil edilmiyorsa kendisi veya yasal temsilcisi, kararın sonucu,
itiraz usulleri ve süreleri hakkında bilgilendirilir.
(3) Yabancı veya yasal temsilcisi ya da
avukatı, sınır dışı etme kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren on beş gün
içinde idare mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvuran kişi, sınır dışı etme
kararını veren makama da başvurusunu bildirir. Mahkemeye yapılan başvurular on
beş gün içinde sonuçlandırılır. Mahkemenin bu konuda vermiş olduğu karar
kesindir. Yabancının rızası saklı kalmak kaydıyla, dava açma süresi içinde veya
yargı yoluna başvurulması hâlinde yargılama sonuçlanıncaya kadar yabancı sınır
dışı edilmez."
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
20. Mahkemenin 17/5/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
21. Başvurucu, Filistin vatandaşı olmasına rağmen 1948 yılında
dedelerinin ülkelerini terk etmek zorunda kaldıklarını ve bu nedenle Irak'ta
doğup büyüdüğünü, Irak'ta yaşanan iç karışıklık ve mezhep çatışmaları sırasında
inançları nedeniyle kendisine ve aile üyelerine işkence edildiğini ve ailesiyle
birlikte ülkesinden kaçarak Türkiye'ye sığındıklarını, hakkında verilen sınır
dışı kararının uygulanması hâlinde yaşamının, maddi ve manevi bütünlüğünün tehlikeye
düşeceğini belirterek Anayasa'nın 17., 19. ve 36. maddelerinde tanımlanan
haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüş; bireysel başvuru giderlerini
karşılayacak maddi durumu bulunmaması nedeniyle adli yardım ve sınır dışı
işleminin durdurulması istemiyle tedbir taleplerinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
1. Adli Yardım Talebi Yönünden
22. Adli yardım talebinin kabul edilebilmesi için başvurucunun
kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde güçleştirmeksizin gereken yargılama
giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olması, ikinci olarak da
taleplerinin dayanaksız olmaması gerekmektedir (Mehmet Şerif Ay, B. No: 2012/1181, 17/9/2013, § 23). Somut
olayda başvurucunun sosyal güvenlik kapsamında bir geliri, adına kayıtlı aracı
veya taşınmaz malı olmadığı, geçimini önemli ölçüde güçleştirmeksizin yargılama
giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu dosya kapsamındaki bilgi ve
belgelerden anlaşılmıştır. Ayrıca başvurucunun talepleri bu aşamada dayanaktan
yoksun olmadığından adli yardım talebinin kabulü gerekir.
2. Sınır Dışı İşlemi Yönünden
23. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un “Kararlar” kenar başlıklı 50. maddesinin (5) numaralı fıkrası
şöyledir:
“Davadan
feragat hâlinde, düşme kararı verilir.”
24. İçtüzük'ün “Düşme kararı” başlıklı 80. maddesinin (1)
ve (2) numaralı fıkraları şöyledir:
“(1) Bölümler ya da
komisyonlarca yargılamanın her aşamasında aşağıdaki hallerde düşme kararı
verilebilir:
a) Başvurucunun davadan açıkça feragat etmesi
…
(2) Bölümler ya da Komisyonlar; yukarıdaki
fıkrada belirtilen nitelikteki bir başvuruyu, Anayasanın uygulanması ve
yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da
insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde incelemeye devam
edebilir."
25. Başvuru konusu olayda sınır dışı işleminin
gerçekleştirilmesi hâlinde başvurucunun yaşamı ile maddi ve manevi bütünlüğünün
tehlikeye düşeceği ileri sürülmüş; Anayasa Mahkemesi tarafından başvurunun
değerlendirme sürecinde sınır dışı işleminin gerçekleştirilmesi telafisi
imkânsız sonuçlara neden olabileceğinden başvurunun esası hakkında bir karar
verilene kadar sınır dışı işleminin tedbiren
durdurulmasına karar verilmiştir (bkz. § 5).
26. Başvurucu 23/2/2016 tarihinde Anayasa Mahkemesine yaptığı
başvurudan feragat etmiş (bkz. § 17) ve kendi rızasıyla Türkiye'den ayrılarak
BMMYK tarafından ailesiyle birlikte ABD'ye yerleştirilmiştir (bkz. § 16).
Böylelikle bireysel başvuruya konu edilen sınır dışı kararının uygulanma
ihtimali kalmadığı gibi başvurucunun yaşamına veya maddi ve manevi bütünlüğüne
yönelik tehlikenin de ortadan kalktığı anlaşılmaktadır.
27. Açıklanan nedenlerle başvurucunun bireysel başvurudan
feragat ettiği, başvurunun incelenmesine devam edilmesini gerektiren bir husus
da bulunmadığı anlaşıldığından başvurunun feragat nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle,
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Başvurunun bireysel başvurudan feragat nedeniyle DÜŞMESİNE,
C. Tedbir kararının KALDIRILMASINA,
D. Yargılama giderlerinin tahsilinin başvurucunun mağduriyetine
neden olacağı anlaşılmakla 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca başvurucunun yargılama
giderlerini ödemekten tamamen MUAF TUTULMASINA,
E. Kararın bir örneğinin İçişleri Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
17/5/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.