TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
ABDULMECİT BİLEN BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2015/17112)
|
|
Karar Tarihi: 4/4/2019
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan y.
|
:
|
Recep KÖMÜRCÜ
|
Üyeler
|
:
|
Celal Mümtaz AKINCI
|
|
|
Muammer TOPAL
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
|
|
Recai AKYEL
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Zehra GAYRETLİ
|
Başvurucu
|
:
|
Abdulmecit BİLEN
|
Vekili
|
:
|
Av. Reis ÇEVİK
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, tutukluluk incelemelerinin hâkim/mahkeme önüne
çıkarılmaksızın yapılması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının;
yargılamanın makul sürede sonuçlandırılmaması nedeniyle adil yargılanma
hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 28/10/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonunca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin
Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
7. 1974 doğumlu olan başvurucu, bireysel başvuru konusu
olayların gerçekleştiği tarihte Van'da ikamet etmektedir.
8. Van Cumhuriyet Başsavcılığınca (Başsavcılık) başlatılan bir
soruşturma kapsamında uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama
suçunu işlediği şüphesiyle 25/8/2010 tarihinde gözaltına alınan başvurucu, aynı
gün tutuklanmıştır.
9. Başsavcılığın 13/1/2011 tarihli iddianamesi ile başvurucunun
anılan suçtan cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
10. Van 1. Ağır Ceza Mahkemesince (Mahkeme) görülmeye başlanan
yargılamanın başvurucu ve müdafiinin hazır bulunduğu
ilk duruşması 30/1/2012 tarihinde yapılmış ve bu duruşmada başvurucu tahliye
edilmiştir.
11. Mahkemenin 30/9/2015 tarihli kararı ile başvurucunun
eylemlerinin suç oluşturmadığı gerekçesiyle başvurucu hakkında beraat kararı
verilmiştir. Hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
12. Başvurucu 28/10/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
13. Mahkemenin 4/4/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Kişi Hürriyeti ve
Güvenliği Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
1. Başvurucunun İddiaları
14. Başvurucu 26/8/2010 tarihinde tutuklandığını ve ilk kez
30/1/2012 tarihinde hâkim karşısına çıkarıldığını belirterek uzun süre tutuklu
kalmasının hak ihlali olduğunu ileri sürmüştür.
2. Değerlendirme
15. Anayasa Mahkemesi 23/9/2012 tarihinden sonra kesinleşen nihai
işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel başvuruları inceler. Dolayısıyla
Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisi ancak bu tarihten sonra
kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılan bireysel başvurularla
sınırlıdır. Kamu düzenine ilişkin bu düzenleme karşısında anılan tarihten önce
kesinleşmiş nihai işlem ve kararları da içerecek şekilde yetki kapsamının
genişletilmesi mümkün değildir (G.S., B.
No: 2012/832, 12/2/2013, § 14).
16. Tutukluluk incelemelerinin hâkim/mahkeme önüne çıkarılmaksızın
yapıldığı şikâyeti, tutukluluğun makul süreyi aşması şikâyeti gibi devam eden
nitelikte bir müdahale değildir. Bu nitelikteki bir müdahale, mahkeme önüne
çıkarılmayla sona erer. Başvurucu 26/8/2010 tarihinde tutuklanmış ve ilk olarak
mahkeme huzuruna çıkarıldığı 30/1/2012 tarihinde tahliye olmuştur.
17. Bu itibarla başvurucunun mezkûr şikâyetine konu sürecin
Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisinin başladığı 23/9/2012 tarihinden
önce gerçekleştiği ve sona erdiği anlaşıldığından başvurunun bu kısmının zaman bakımından yetkisizlik sebebiyle
kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Adil Yargılanma
Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddialar
1. Makul Sürede
Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
18. Başvurucu, yargılamanın makul sürede tamamlanmadığını
belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
19. Ferat Yüksel (B. No: 2014/13828, 12/9/2018, §§
26-36) kararında Anayasa Mahkemesi yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı
ya da yargı kararlarının geç veya eksik icra edildiği ya da hiç icra edilmediği
iddiasıyla 31/7/2018 tarihinden önce gerçekleştirilen bireysel başvurulara
ilişkin olarak Tazminat Komisyonuna başvuru imkânının getirilmesine ilişkin
yolu ulaşılabilir olma, başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama
kapasitesinin bulunup bulunmadığı yönlerinden inceleyerek bu yolun etkililiğini
tartışmıştır.
20. Ferat Yüksel kararında özetle anılan başvuru
yolunun kişileri mali külfet altına sokmaması ve başvuruda kolaylık sağlaması
nedenleriyle ulaşılabilir olduğu, düzenleniş şekli itibarıyla ihlal iddialarına
makul bir başarı şansı sunma kapasitesinden mahrum olmadığı vetazminat
ödenmesine imkân tanıması ve/veya bu mümkün olmadığında başka türlü telafi
olanakları sunması nedenleriyle potansiyel olarak yeterli giderim sağlama
imkânına sahip olduğu hususunda değerlendirmelerde bulunulmuştur (Ferat Yüksel, §§ 27-36). Bu gerekçeler
doğrultusunda Anayasa Mahkemesi, ilk bakışta ulaşılabilir olan ve ihlal
iddialarıyla ilgili başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesi
olduğu görülen Tazminat Komisyonuna başvuru yolu tüketilmeden yapılan
başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile
bağdaşmayacağı sonucuna vararak başvuru yollarının tüketilmemiş olması
nedeniyle kabul edilemezlik kararı vermiştir (Ferat Yüksel, §§ 35, 36).
21. Somut başvuru yönünden de söz konusu karardan ayrılmayı
gerektiren bir durum bulunmamaktadır.
22. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik
koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru
yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduklarına karar
verilmesi gerekir.
2. Masumiyet Karinesinin
İhlal Edildiğine İlişkin İddia
23. Başvurucu, uzun süren yargılama nedeniyle toplum nezdinde
suçlu duruma düşürüldüğünü belirterek masumiyet karinesinin ihlal edildiğini
ileri sürmüştür.
24. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (3),48. maddesinin
(1) ve (2) numaralı fıkraları uyarınca bireysel başvuruda, kamu gücünün neden
olduğu iddia edilen ihlale dair olayların tarih sırasına göre özeti yapılmalı;
bireysel başvuru kapsamındaki hakların ne şekilde ihlal edildiği ve buna
ilişkin gerekçeler ve deliller açıklanmalıdır (Veli
Özdemir, B. No: 2013/276, 9/1/2014, §§ 19, 20).
25. Somut olayda başvurucu, ihlal iddialarını soyut ve genel
ifadelerle ileri sürmüş; ihlallere ilişkin delillerini sunma ve açıklamalarda
bulunma yönündeki yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Dolayısıyla başvurucu
tarafından ileri sürülen iddiaların temellendirilmediği sonucuna ulaşılmıştır.
26. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine
ilişkin iddianın zaman bakımından
yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
3. Masumiyet karinesinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
4/4/2019tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.