TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
ABDULHAMİT BABAT BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2015/17616)
|
|
Karar Tarihi: 4/4/2018
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Celal Mümtaz
AKINCI
|
|
|
Muammer
TOPAL
|
|
|
M. Emin KUZ
|
|
|
Recai AKYEL
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Ceren Sedef
EREN
|
Başvurucu
|
:
|
Abdulhamit BABAT
|
Vekili
|
:
|
Av. Hürmüz
BİÇER
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, ceza infaz kurumunda hükümlü olarak bulunan
başvurucuya gönderilen bir dokümanın ceza infaz kurumu idaresi tarafından
başvurucuya verilmemesi nedeniyle ifade özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasına
ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 12/11/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurucunun adli yardım talebi kabul edilmiştir.
5. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
7. Başvurucu başvuru tarihinde, devletin birliğini ve ülke
bütünlüğünü bozmak suçundan hükümlü olarak Ankara 2 No.lu F Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumunda (İnfaz Kurumu) bulunmaktadır.
8. İnfaz Kurumu Eğitim Kurulu (Eğitim Kurulu)2/9/2015 tarihli
kararında, başvurucuya gelen "Demokratik Uygarlık Çözümü I Uygarlık
Maskeli Tanrılar ve Örtük Krallar Çağı", "Demokratik Uygarlık Çözümü
II Kapitalist Uygarlık Maskesiz Tanrılar ve Çıplak Krallar Çağı",
"Demokratik Uygarlık Çözümü III Özgürlük Sosyolojisi Tekrar Özgürlük
Ütopyalarıyla Yaşama Çağı" ve "Demokratik Uygarlık Çözümü IV
Ortadoğu'da Uygarlık Krizi Ortadoğu Kültürünü Demokratikleştirmek" isimli
kitapların başvurucuya verilmemesine karar vermiştir.
9. Eğitim Kurulu söz konusu kitaplar hakkında, toplatma ve el
koymanın devamı yolunda karar bulunduğunu belirtmiştir.
10. Eğitim Kurulu kararına karşı başvurucunun Ankara Batı İnfaz
Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği) yaptığı şikâyet, İnfaz Hâkimliğinin 14/9/2015
tarihli kararıyla reddedilmiştir.
11. Başvurucu, İnfaz Hâkimliğinin ret kararına karşı itiraz
yoluna başvurmuştur. İtirazı inceleyen Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesi,
İnfaz Hâkimliği kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle başvurucunun
itirazının reddine karar vermiştir. Bu karar 15/10/2015 tarihinde başvurucuya
tebliğ edilmiştir.
12. Başvurucu 12/11/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
13. Mahkemenin 4/4/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
14. Başvurucu, başvuruya konu kitapların kendisine
verilmemesinin keyfî olduğunu, derece mahkemelerinin yeterli bir inceleme
yapmadan soyut bir gerekçeyle itirazlarını reddettiğini belirtmiş ve ifade
özgürlüğünün ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
15. Anayasa'nın 26. maddesinin birinci fıkrasında ifade
özgürlüğüne herkesin sahip olduğu belirtilmiş, bunun sonucu olarak da Anayasa
Mahkemesi pek çok kararında hükümlü ve tutukluların ifade özgürlüğünün de
Anayasa'nın koruması altında olduğunu vurgulamıştır. Mahkeme, hükümlü ve
tutukluların süreli veya süresiz yayınlara ulaşabilmesinin bilgi ve kanaatlere
ulaşma özgürlüğünün somut yansıması olarak ifade özgürlüğünün koruması altında
bulunduğuna karar vermiştir (Kamuran Reşit
Bekir [GK], B. No: 2013/3614, 8/4/2015, § 43; Hüseyin Sürensoy,
B. No: 2013/749, 6/10/2015, § 44; İbrahim
Bilmez, B. No: 2013/434, 26/2/2015, § 74).
16. Öte yandan ifade özgürlüğü, Anayasa'da sayılan meşru amaçlar
uyarınca sınırlanabilir. Özellikle başvuru konusu olaydaki gibi terörle
mücadelenin söz konusu olduğu durumlarda, kişinin temel ifade özgürlüğü ile demokratik
toplumun terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı kendisini korumaya ilişkin
meşru hakkı arasında bir denge kurulması ihtiyacı ortaya çıkmaktadır (Halil Bayık [GK], B. No: 2014/20002,
30/11/2017, § 32).
17. Başvurucunun şikâyeti, hakkında toplatma kararı bulunan söz
konusu kitapların kendisine verilmemesidir. Başvurucu, kitapların kendisine
verilmemesine gerekçe olarak gösterilen toplatma kararlarına karşı herhangi bir
hukuk yoluna başvurmamıştır. Bu doğrultuda Anayasa Mahkemesinin önündeki
mesele, ilgili kitapların verilmemesine gerekçe olarak gösterilen toplatma ve
el koyma kararının Anayasa'ya uygun olup olmadığı değil hakkında toplatma ve el
koyma kararı bulunan kitapların başvurucuya verilmemesine ilişkindir (Sinan İyit (2) [GK],
B. No: 2013/1495, 30/11/2017, § 51).
18. Anayasa Mahkemesi Sinan İyit kararında, hakkında toplatma kararı bulunan
yayınların ya da bu yayınlardan alıntı içeren dokümanların hükümlü ya da
tutuklulara verilmemesi şeklindeki müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli
olduğu sonucuna varmıştır. Anılan kararda, bireylerin ifade özgürlüğüne
toplatma ve el koyma kararlarıyla müdahalede bulunulduğu hâllerde mevcut olan
zorunlu toplumsal ihtiyacın, özellikle terörle mücadelenin söz konusu olduğu
durumlarda hükümlü ve tutuklular yönünden de mevcut olduğunda şüphe bulunmadığı
belirtilmiştir. Bu doğrultuda hakkında toplatma kararı bulunan yayınlar ya da
bu yayınlardan alıntı içeren dokümanların hükümlü ve tutuklulara verilmemesi
şeklindeki müdahalenin ceza infaz kurumunun güvenliğinin, düzeninin,
disiplininin sağlanması ve mahkûmun ıslahı amaçlarının gerçekleştirilmesi için
gerekli olmadığından bahsedilemeyeceği ifade edilmiştir (Sinan İyit (2), §§
52, 53).
19. Bu bağlamda terör suçundan mahkûm olan başvurucuya, hakkında
toplatma kararı bulunan kitapların verilmemesi şeklindeki müdahalenin
demokratik bir toplumda gerekli olduğu ve müdahalede açık bir dengesizlik
bulunmadığı sonucuna varılmıştır (Mehmet
Çelebi Çalan (3), B. No:2014/4163, 19/12/2017, § 26).
20. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 48. maddesinin (2) numaralı
fıkrasında açıkça dayanaktan yoksun başvuruların Anayasa Mahkemesince kabul
edilemezliğine karar verilebileceği belirtilmiştir. Başvurucunun ihlal
iddialarını kanıtlayamadığı, temel haklara yönelik bir müdahalenin olmadığı
veya müdahalenin meşru olduğu açık olan başvurular ile karmaşık veya zorlama
şikâyetlerden ibaret başvurular açıkça dayanaktan yoksun kabul edilebilir (Hikmet Balabanoğlu,
B. No: 2012/1334, 17/9/2013, § 24).
21. Açıklanan gerekçelerle ifade özgürlüğüne yönelik bir ihlal
olmadığının açık olduğu anlaşıldığından başvurunun diğer kabul edilebilirlik
koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar
verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca, tahsil edilmesi
mağduriyetine neden olacağından başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten
TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 4/4/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.