TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
İBRAHİM TURGUT BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2015/1792)
|
|
Karar Tarihi: 28/6/2018
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
Üyeler
|
:
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Hasan Tahsin
GÖKCAN
|
|
|
Kadir ÖZKAYA
|
|
|
Yusuf Şevki
HAKYEMEZ
|
Raportör
|
:
|
Tuğçe TAKCI
|
Başvurucu
|
:
|
İbrahim
TURGUT
|
Vekili
|
:
|
Av. Sinan
VARLIK
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru; yargılamanın özel statülü mahkemece yapılması, soyut
iddialara dayalı olarak ve deliller hatalı değelendirilerek
mahkûmiyet kararı verilmesi nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal
edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 23/1/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüş bildirmemiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal
Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden ulaşılan bilgi ve belgelere göre
ilgili olaylar özetle şöyledir:
7. Başvurucu 1960 tarihinde doğmuş olup olayların gerçekleştiği
tarihte Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) İstanbul il başkanıdır.
8. Devrimci Karargâh örgütü mensuplarınca gerçekleştirildiği
düşünülen havan mermileriyle saldırı düzenleme, çeşitli bomba bırakma ve
silahlı saldırılar sonucu polislerin şehit edilmesi gibi olaylar nedeniyle
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının (CMK mülga 250. madde ile yetkili)
(Başsavcılık) bilgisiyle Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünce örgüte yönelik
koordineli olarak 2008 ile 2011 yılları arasında birden çok soruşturma
yürütülmüştür.
9. Soruşturma kapsamında başvurucunun evinde ve işyerinde
yapılan aramalarda silahlar, mermiler, farklı kişiler adına düzenlenmiş sahte
ve hakiki nüfus cüzdanları, sürücü belgeleri, içinde TKP/ML-TİKKO örgütünün
askerî kanadının amblemlerinin ve bazı örgüt mensuplarının resimleri bulunan,
yine SDP güdümünde hareket ettiği değerlendirilen Devrimci Liselilerin
amblemleri bulunan CD'ler ele geçirilmiştir. Yine SDP ile ilgili eleştiri,
istifa metinleri, planlanan hareket tarzları gibi içeriklerin olduğu;
dolayısıyla başvurucunun SDP içinde bulunan ve Devrimci Karargâh örgütünün
kuruluşunda yer alan Bedreddini Hareket mensuplarıyla
irtibatını gösterdiği değerlendirilen CD'ler de bulunmuştur.
10. Başvurucunun ev ve işyerinde yapılan aramalar sonucu temin
edilen materyaller hakkında düzenlenen ekspertiz raporlarında ise birinin örgüt
yöneticisi olduğu değerlendirilen diğer iki sanığın parmak izlerinin tespit
edildiği görülmüştür. Diğer yandan, başvurucunun Devrimci Liselilerin dershane
projesini protesto etmek amacıyla yaptığı gösteriye başvurucunun da katıldığı
yapılan kimlik tespiti çalışmalarıyla belirlenmiştir.
11. Soruşturma kapsamında yapılan teknik ve fiziki takipler
sonucunda başvurucunun Devrimci Karargah örgütünün
üyesi olduğu değerlendirilen diğer sanıklarla pek çok kere telefonla görüştüğü
ve buluştuğu tespit edilmiştir.
12. Başvurucu hakkında Başsavcılığın 24/1/2011 tarihli
iddianamesiyle terör örgütü üyesi olma, resmî belgede sahtecilik ve 10/7/1953
tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında
Kanun'a muhalefet suçlarından kamu davası açılmıştır. İddianamede başvurucunun
örgüt üyeliğine dair isnatla ilgili kısmı şöyledir:
"Şüpheli İbrahim TURGUT’un
[başvurucu]; Devrimci Karargah terör örgütü üyesi olduğu, SDP Meclis üyesi olarak
faaliyet yürüttüğü, ... yine [O.Y.den] ele geçirilen bir kısım belgelerden Devrimci
Karargah terör örgütünü oluşturan unsurların başında yer alan Bedderdini hareketinin şüphelinin mensubu olduğu, SDP’nin içerisine katıldığı hususunda döküman
ve belgelerin bulunduğu,
...
Şüphelinin Demokrasi İçin Birlik Hareketi [DBH] içerisinde faaliyet yürüttüğü ve DBH’nin
düzenlediği 21 Şubat 2010 tarihli konferansa PKK/KONGRA-GEL terör örgütü ele başısının gönderdiği mesajda Devrimci Karargah
terör örgütününde belirlemiş olduğu amaç ve
stratejiler doğrultusunda sol radikal grupların birleşmesine yönelik
içeriklerin yer aldığı,
Yapılan fiziki takiplerde şüpheli İbrahim TURGUT’un [başvurucu] bir kısım örgüt mensupları ile örgütsel ilişki içerisinde hareket
ettiğinin tespit edildiği,
Şüphelinin telefonlarının yapılan teknik
takiplerinde değişik şahıs ve şüpheliler ile örgütsel nitelikli görüşmelerin
yer aldığı, şüphelinin üyesi olduğu SDP’de yapılan
aramalarda ele geçirilen örgütsel dökümanlar,
pankart, silah ve şüpheliye ait ikametlerde ele geçirilen örgtsel
nitelikli belgeler silah ve sahte evrak yapımında kullanılan malzemelerin
birlikte değerlendirilmesinde de; şüphelinin Devrimci Karargah terör örgütü ile
irtibatlı olduğu, örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda faaliyet yürüttüğü ve
örgüt üyesi olduğu kanaatine varıldığı, ..."
13. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlanan
davanın 13/4/2011 tarihli kararla ana davanın görüldüğü İstanbul 9. Ağır Ceza
Mahkemesinin (Mahkeme) 2009/213 esasına kayden
görülmekte olan dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
14. Mahkeme 19/7/2013 tarihli kararıyla başvurucunun Devrimci
Karargâh terör örgütünün üyesi olma suçundan neticeten 6 yıl 3 ay hapis, resmî
belgede sahtecilik suçundan neticeten 3 yıl 9 ay hapis ve 6136 sayılı Kanun'a
muhalefet suçundan neticeten 1 yıl 3 ay hapis ve 1.000 TL adli para cezasıyla
cezalandırılmasına karar vermiştir.
15. Mahkemenin gerekçesinde Devrimci Karargâh terör örgütünü
oluşturan unsurların başında gelen Bedreddini
Hareketinin SDP içerisine katıldığına dair geniş açıklamalarda bulunmuş olup
başvurucunun mahkûmiyetine dair gerekçelerin ilgili kısımları şöyledir:
Sanık İbrahim Turgut'un [başvurucu]
Devrimci Karargah
terör örgütü amaç stratejisi ve faaliyetleri kapsamında sanıklar
[N.K] ve [R.T.] ile birlikte hareket ettiği, SDP içerisinde faaliyet
gösterdiği, ayrıca İbrahim Turgut'da [başvurucu]
ele geçirilen bir kısım dökumanlarda
örgüt yöneticisi olan [U.E.nin] parmak izlerinin çıktığı, bu şahısla irtibatının
olduğu anlaşılmıştır.
... [H.A.nın] [N.K.ya] dinlendiklerini
bildirmesi üzerine ... nolu telefonu kullanan sanık
İbrahim Turgut [başvurucu] ile
... nolu telefonu kullanan [N.K.] arasında geçen konuşmadan, telefonları kapatacakları
konusunda anlaştıklarının görüldüğü, ... 1/9/2010 tarihinde sanık [N.K.], İbrahim Turgut'u [başvurucu] arayarak kendi adına kayıtlı olan telefon işini
halletmesini istediği, ... 6/9/2010 tarihinde [N.K.nin] İbrahim Turgut'u [başvurucu] arayarak kendi adına kayıtlı telefonu kapatıp, yeni
telefondan aramasını istediğini, 6/9/2010 tarihinde İbrahim Turgut'un [başvurucu] [N.K.yi] aradığında yeni telefon numarasını vererek
[N.K.] adına kayıtlı telefonu kapattığını
belirttiği, bu şekilde sanığın aralarında [N.K.nin] de bulunduğu kişilerle örgütsel faaliyetlerinin
ortaya çıkmaması için [H.A.nın] uyarması üzerine telefonunu kapatıp, yeni telefon
aldığı tespit edilmiştir.
Sanık [R.T.] bölümünde açıkladığımız üzere, [O.Y.nin] bilgisayarında
kurtarılan belgeler arasında yer alan " _Unallocated
Clusters -"
isimli belgede örgütün SDP ile birleşmesinin ve SDP'deki
faaliyetleri kapsamında demokrasi için birlik hareketi faaliyetlerini
yürüttüğü, sanık İbrahim Turgut'un [başvurucu] da bu faaliyetlere aktif olarak katıldığı
belirlenmiştir. Yine [R.T.] bölümünde
açıkladığımız üzere Devrimci Karargah terör örgütü
faaliyeti kapsamında yeni bir oluşum oluşturmak, örgütün faaliyetlerini
gizlemek ve meşruluk kazandırmak için sanıklar [N.K.], İbrahim Turgut [başvurucu] ve [R.T.nin] yapılan fiziki takiplerde dönem dönem
bir araya geldikleri anlaşılmıştır.
Sanık hakkında yapılan araştırmada ... THKP/C
örgüt üyesi olmak, örgütü sevk ve idare etmek, örgütsel faaliyette bulunmak
suçlarından 20 yıl ağır hapis cezası ile aranmakta iken 18/4/1984 tarihinde [M.K.] adına tahsis edilmiş sahte kimlikle yakalandığı,
Türkiye Cumhuriyet Anayasasının tamamını ortadan kaldırmak için kurulan ve önceleri
KURTULUŞ daha sonra da TÜRKİYE VE KUZEY KÜRDİSTAN örgütü olarak adlandırılan
silahlı çete örgütüne girip bu örgütte hususi görev aldığı anlaşıldığından
hakkında mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmıştır.
Sanığın ... adresinde yapılan aramada;
-1 adet Ceska marka
6.35 mm çapında tabanca,
-1 adet brovning marka 9 mm çaplı tabanca,
-1 adet el yapısı üzerinde Beretta PB Made in İtaly ibareleri bulunan 9
mm çaplı tabanca, 24 adet 7.65 mm çaplı fişek,
-1 adet iç mekanizmasında 713 rakamı bulunan Pietro
Baretta ibareli tabanca ve 26 adet fişek, şarjör,
-16 adet sahte olduğu değerlendirilen kimlik, sahte kimlik yapımında
kullanıldığı değerledirilen mühürler,
-2 adet kelepçe,
-1 adet jop,
-1 adet dürbün,
-2 adet kar maskesi,
-2 adet hard disk, çok sayıda kimlik fotokopileri, vesikalık
fotoğraflar, 1 adet flash bellek, çok sayıda tahsilat
fotokopileri, boş senetler 320 adet CD ve DVD ele geçirilmiştir.
Sanığın ... adresinde yapılan aramada, 3 adet
hard disk, 1 adet laptop bilgisayar, çok sayıda fatura ve tahsilat makbuzu, CD,
DVD'ler ele geçirilmiştir.
30/5/2010 günü Ankara ilinde [SDP] güdümünde faaliyet gösteren Devrimci Liseliler (Dev-lis) organizesinde dershane projesini protesto etmek için
300-400 kişinin Kızılay Meydanında gerçekleştirdiği izinsiz yürüyüşe
katılanların yapılan kimlik tespit çalışmalarında sanığın da eylemciler
arasında bulunduğu, sanığın Beşiktaş ilçesindeki ikametinde ele geçirilen 320
GB dijital malzemenin incelenmesinde, TKP/ML, TİKKO örgütünün askeri kanadının
simgesi olan ve üzerinde silahlı resimlerin olduğu amplemleri
ile örgüt mensupları [İ.K., M.Ç., D.G.] resimlerinin bulunduğu, Dev-Lis amplemlerinin bulunduğu, sanığın Şişli adresinde ele
geçirilen 80 GB dijital malzemelerin incelenmesinde değişik kişiler adına, çok
sayıda vekaletnameler, ibranameler ve taahhütnameler olduğu anlaşılmıştır.
Sanığın ev ve işyerinde yapılan aramalarda [K.A.] ve [T.K.]
adına tanzim edilmiş, sahte nüfus cüzdanları ele geçirilmiştir. Yine sanık
İbrahim Turgut'tan [başvurucu]
elde edilen [K.Ç.] adına
düzenlenmiş görünen B Sınıfı sürücü belgesinin sahte olarak tanzim edildiği
anlaşılmıştır.
...
Sanığın ... adresinde yapılan aramalardaki metaryallerden elde edilen parmak izlerinden 2 adet parmak
izinin Devrimci Karargah terör örgütünün yöneticisi [U.E.nin] sol el işaret
ve sol el baş parmak izi ile aynı olduğu alınan 20/9/2010 tarihli ekspertiz
raporundan anlaşılmıştır.
Sanığın ikametindeki metaryallerden
1 adet parmak izinin de sanık [S.A.nın] sağ el baş parmak izi ile aynı olduğu tespit
edilmiştir.
Sanık İbrahim Turgut'un [başvurucu] ... adresinde yapılan aramada elde edilen 7 rakamı
ile numaralandırılmış CD içerisinde yer alan çok sayıda sosyalist demokrasi
partisi ile ilgili eleştiri, istifa metinleri, planlanan hareket tarzları gibi
içeriklerin bulunduğu tespit edilmiş, dolayısıyla Sosyalist Demokrasi Partisi
içerisinde bulunan ve Devrimci Karargah terör
örgütünün kuruluşunda yer alan Bedrettini hareket
mensupları ile irtibatlı olduğu anlaşılmıştır.
Sanık üzerine atılı suçlamayı kabul etmemiş
ise de; açıklanan tüm bu hususlar, sanığın Devrimci Karargah terör örgütünün
her aşamada ayrıntılı olarak açıkladığımız SDP ile olan ilişkisi, örgütün amaç
ve stratejisi kapsamında sanığın örgüt faaliyeti kapsamında yukarıda
açıkladığımız eylemleri, gizli buluşmaları, örgüt mensubu [N.K.nın] telefon
dinlendiği ihbarı üzerine telefonunu kapatması, ev ve işyerinde ele geçen
örgütsel dökumanlar, silahlar, kelepçe, kar
maskeleri, sahte nüfus cüzdanları, sanığın katıldığı örgütsel eylemler ve tüm
dosya kapsamı bir bütün olarak göz önüne alındığında sanığın Devrimci Karargah
terör örgütü üyesi olduğu vicdani kanısına varıldığından eylemine uyan TCK.nın 314/2 ve 3713 sayılı yasanın 5. maddesi gereğince
mahkumiyetine karar verilmiştir.
..."
16. Karar, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 22/12/2014 tarihli
kararıyla başvurucu yönünden onanmıştır.
17.Karar başvurucuya 22/12/2014 tarihinde tefhim edilmiştir.
18.Başvurucu 23/1/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV.İNCELEME VE GEREKÇE
19. Mahkemenin 28/6/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Kanuni Hâkim Güvencesinin İhlal Edildiğine
İlişkin İddia
20.Başvurucu 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi
Kanunu'nun 250. madde ile görevli mahkemede yargılanmasının kanuni hâkim
güvencesinin ihlal ettiğini ileri sürmüştür.
21. Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda daha önce verdiği
kararlarında 5271 sayılı Kanun'un 250. maddesi uyarınca yargılama yapan ağır
ceza mahkemelerinin doğal hâkim ilkesine aykırılık oluşturmayacağına karar
verilmiştir (Deniz Seki, B. No:
2014/5170, 25/6/2015, §§ 51-57; Ersin Ekmekçi ve Sinan Ekmekçi, B. No:
2013/6068, 18/11/2015, §§ 47-52). Başvurucunun iddiası bakımından farklı bir
sonuca ulaşılmasını gerektirecek bir husus bulunmamaktadır.
22. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B.Diğer İhlal İddiaları
23.Başvurucu, örgüt üyesi olduğu değerlendirilen bir başka
kişini bilgisayarında ele geçirilen kim tarafından kaleme alındığı belli
olmayan bir yazıya istinaden üye olduğu partiyle terör örgütünün
ilişkilendirilmesi suretiyle soyut iddialara dayalı olarak ve delillerin
takdirinde yanılgıya düşülerek haksız olarak mahkûm edildiğini, karara dayanak
alınan bazı kişilerle yaptığı görüşmelerin günlük görüşmelerden ibaret olduğunu
belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
24. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan
hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini
kendisi takdir eder (Tahir Canan,
B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucu her ne kadar kişi hürriyeti ve
güvenliği hakkının ihlal edildiğini iddia etse de başvurucunun mahkumiyet kararının infazı bakımından ileri sürdüğü bu
iddiasının da yargılamanın sonucuna ilişkin olduğu görüldüğünden, bu iddianın
mahiyeti gereği adil yargılanma hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği
değerlendirilmiştir.
25. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında, kanun
yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda
incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava
konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin
değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile
uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun adil olup olmaması bireysel başvurukonusu olamaz. Ancak bireysel başvuru kapsamındaki
hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik içeren tespit ve sonuçlar bu kapsamda değildir (Ahmet Sağlam, B. No: 2013/3351, 18/9/2013,
§ 42).
26. Somut olayda arama sonucu elde edilen materyaller, silahlar,
alınan ekspertiz raporları, teknik ve fiziki takip sonucu elde edilen deliller
ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verildiği;
başvurucu hakkında yalnızca örgüt üyesi olduğu değerlendirilen bir başka
kişinin bilgisayarında ele geçirilen bir yazıya istinaden karar verilmediği
anlaşılmıştır. Başvurucunun anılan iddialarının esas itibarıyla derece
mahkemelerince verilen kararlarda delillerin değerlendirilmesinde isabet
bulunmadığına ve dolayısıyla kararın sonucuna ilişkin olduğu görülmektedir.
Yapılan yargılamada, Mahkemenin ve Yargıtayın
kararında bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik
oluşturan herhangi bir durum da tespit edilmemiştir.
27. Başvurucu tarafından ileri sürülen ihlal iddialarının
yukarıda belirtilen içtihat kapsamında kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu
sonucuna varıldığından başvurunun bu kısmının
da açıkça dayanaktan yoksun
olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
28/6/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.