TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
CEMAL UÇARŞAHİN BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2015/18993)
Karar Tarihi:26/10/2016
Başkan
:
Burhan ÜSTÜN
Üyeler
Nuri NECİPOĞLU
Hicabi DURSUN
Rıdvan GÜLEÇ
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Raportör
Akif YILDIRIM
Başvurucu
Cemal UÇARŞAHİN
Vekili
Av. Mustafa GÖKÇE
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, haksız olarak tutuklanması sebebiyle nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının; yargılamanın makul sürede sonuçlandırılmaması ve hakkaniyete uygun yürütülmemesi nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 2/12/2015 tarihinde Anayasa Mahkemesine Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. Başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. Birinci Bölüm İkinci Komisyonunca 1/7/2016 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir:
5. Başvurucu, kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 20/8/2007 tarihinde tutuklanmıştır.
6. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 28/9/2007 tarihli ve E.2007/15273 sayılı iddianamesiyle başvurucunun kasten öldürmeye teşebbüs suçunu işlediği iddiasıyla Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesine (Mahkeme) kamu davası açılmıştır.
7. Yapılan yargılaması sonucunda 10/11/2009 tarihli ve E.2007/355, K.2009/544 sayılı ilamıyla başvurucunun mahkûmiyetine karar verilmiştir.
8. Başvurucu müdafii tarafından anılan kararın temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 3/10/2011 tarihli ve E.2010/2402, K.2011/5611 sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar vermiştir.
9. Başvurucu, Mahkemenin 4/2/2014 tarihli veE.2011/125, K.2014/31 karar sayılı ilamı ile kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına mahkûm edilmiştir. Anılan hüküm, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 14/9/2015 tarihli ilamı ile onanmıştır.
10. Başvurucu 2/12/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
11. Mahkemenin 26/10/2016tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
12. Başvurucu, aleyhinde yürütülen yargılama sonucu masumiyet karinesi ihlal edilerek kasten öldürmeye teşebbüs suçundan mahkûm edildiğini, hukuka aykırı olarak tutuklandığını, yargılamanın makul sürede sonuçlandırılmadığını ve hakkaniyete uygun yürütülmediğini belirterek kişi özgürlüğü ve güvenliği ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
1. Kişi Hürriyeti ve Güvenliği Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddialar
13. Başvurucu, yargılama süreci boyunca hukuka aykırı biçimde tutuklandığını ileri sürmüştür.
14. Bir suç isnadına bağlı olarak tutuklulukla ilgili şikâyetleri içeren bireysel başvurunun -ilk derece mahkemesince hüküm ile birlikte verilen tutukluluğun devamı kararına itiraz edilmemiş ise- kararın verildiği tarihten itibaren, itiraz edilmiş ise itiraz merciince verilen kararın öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekmektedir (Muhammet Ömeroğlu, B. No: 2014/657, 17/5/2016, § 40). Somut olayda başvurucu tarafından İlk Derece Mahkemesince hüküm ile birlikte verilen tutukluluğun devamı kararına itiraz edildiğine yönelik bir bilgi ve/veya belge bulunmamaktadır. Bu nedenle başvurunun İlk Derece Mahkemesinin nihai kararını verdiği 4/2/2014 tarihinden itibaren otuz gün içinde yapılması gerekirken 2/12/2015 tarihinde yapılan bireysel başvuruda süre aşımı olduğu sonucuna varılmıştır.
15. Açıklanan nedenlerle kararın öğrenilmesinden itibaren otuz gün içinde yapılmayan bireysel başvurunun bu kısmının süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Adil Yagılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddialar
16. Bireysel başvuruların 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekmektedir. Anılan düzenlemelerde başvuru yolu öngörülen durumlarda bireysel başvuru süresinin başlangıcına ilişkin olarak "başvuru yollarının tüketildiği" tarihten söz edilmekte ise de haberdar olunmayan bir hususta başvuru yapılamayacağı dikkate alınarak bu ibarenin "nihai kararın gerekçesinin öğrenilebildiği" tarih olarak anlaşılması gerekir. Bu öğrenme, somut olayın özelliklerine göre farklı şekillerde gerçekleşebilir.
17. Bireysel başvuru süresi bakımından "nihai kararın gerekçesinin tebliği" öğrenme şekillerinden biridir (Mehmet Ali Kurtuldu, B. No: 2013/5504, 28/5/2014, § 27). Ancak öğrenme, gerekçeli kararın tebliği ile sınırlı olarak gerçekleşmez; başka şekillerde de öğrenme söz konusu olabilir. Bu kapsamda nihai kararın gerekçesinin dosyadan suret alınması gibi hâllerde öğrenilmesi de mümkündür. Başvurucuların nihai kararın gerekçesiniöğrendiklerini beyan ettikleri tarih de bireysel başvuru süresinin başlangıcı olarak ele alınabilir (İlyas Türedi, B. No: 2013/1267, 13/6/2013, §§ 21, 22).
18. Diğer yandan nihai kararın gerekçesi öğrenilmemiş olmakla birlikte sonucunun öğrenildiği durumlar da söz konusu olabilir. Böyle bir durumda sonucu öğrenilen nihai kararın gerekçesine derece mahkemesinden kesin olarak erişilebilmesi mümkün ise bireysel başvuru süresinin sonucun öğrenildiği itibaren başlatılması gerekir (A. C. ve diğerleri [GK], B. No: 2013/1827,25/2/2016, § 27).
19. Başvurucu, onama kararını 2/11/2015 tarihinde öğrendiğini beyan etmişse de UYAP üzerinden yapılan araştırmada, başvurucu vekilinin 23/10/2015 tarihli dilekçeyle "Başkanlığınızın kararı Yargıtay incelemesinden geçerek ONANMAKLA, Anayasa Mahkemesine başvuru esnasında tebliğ tarihi önemli olduğundan Yargıtay ilamının tebliği[nin]" ilgili Mahkemeden istendiği görülmüştür. Dolayısıyla sonucu öğrenilen nihai kararın gerekçesine Derece Mahkemesinden 23/10/2015 tarihinde kesin olarak erişilebilmesi mümkün olduğundan bireysel başvuru süresinin sonucun öğrenildiği tarihten itibaren başlatılması gerekir.
20. Nihai kararın içeriğine erişme imkânının elde edildiği 23/10/2015 tarihinden itibaren otuz gün içinde bireysel başvuruda bulunulması gerekirken başvuru süresi geçtikten sonra 2/12/2015 tarihinde bireysel başvuru yapılmıştır.
21. Açıklanan nedenlerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu/başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA 26/10/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.