TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
TÜRKİYE İŞ BANKASI A.Ş. (4) BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2015/19152)
|
|
Karar Tarihi: 22/9/2016
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Serdar
ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
|
|
Muammer
TOPAL
|
|
|
M. Emin KUZ
|
Raportör Yrd.
|
:
|
İsmail Emrah
PERDECİOĞLU
|
Başvurucular
|
:
|
1. Türkiye
İş Bankası A.Ş. Hatay/Avanos Şubesi
|
|
|
2. Türkiye
İş Bankası A.Ş. Nevşehir/Hacıbektaş Şubesi
|
|
|
3. Türkiye
İş Bankası A.Ş. Erzurum/Atatürk Üniversitesi Şubesi
|
Vekilleri
|
:
|
Bkz. ekli
tablonun (J) sütunu
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, Türkiye İş Bankası A.Ş. Şubelerince (başvurucular),
çalışanlarına çeşitli menfaatler sağlamak üzere kurulmuş olan Türkiye İş
Bankası A.Ş. Mensupları Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Sandığı Vakfına
(Vakıf) şubeler itibarıyla yapılan katkı payı ödemelerinin vergi müfettişlerince
yapılan vergi incelemesi sonucunda ücret olarak değerlendirilmesi dolayısıyla
şubeler adına tarh edilen gelir vergisi ve damga vergisi ile kesilen vergi
zıyaı cezalarına karşı açılan davaların reddi nedeniyle mülkiyet ve adil
yargılanma haklarının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvurular ekli listenin (C) sütununda belirtilen tarihlerde
Kayseri Vergi Mahkemesi ve Erzurum Vergi Mahkemesi aracılığıyla yapılmıştır.
Başvuru formları ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde
başvuruların Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliğinin
bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. 23/6/2016 tarihinde aralarında konu bakımından hukuki
bağlantı bulunan 2015/19153, 2015/19155, 2015/19156 ve 2015/20243 numaralı
bireysel başvuru dosyalarının, 2015/19152 numaralı bireysel başvuru dosyası ile
birleştirilmesine, incelemeye 2015/19152 numaralı
başvuru dosyası üzerinden devam edilmesine karar verilmiştir.
4. Komisyonlarca kabul edilebilirlik incelemesinin Bölümler
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Olaylar
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
6. Türkiye İş Bankası A.Ş. (Banka) nezdinde 2007-2011 yılları
arası dönem için yapılan vergi incelemesi sonucunda düzenlenen 23/11/2012
tarihli ve 2012-B-585/8 sayılı vergi tekniği raporunda özetle, "Munzam Sandık Vakfının 17/7/1964 tarihli ve 506
sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun geçici 20. maddesine göre kurulmadığı,
Bankaya ait geçici 20. maddeye göre kurulan başka bir sandığın bulunduğu,
dolayısıyla Munzam Sandığın bu sandığın sağladığı haklara ek haklar sağladığı
ve bu sebeple özel sigorta fonksiyonu gördüğü, Munzam Sandığın ana finansman
kaynağının çalışanlardan ve Bankadan sağlanan katkı payları olduğu, dolayısıyla
Vakıf tarafından çalışanlara sağlanan menfaatlerin bir kısmının Banka
tarafından finanse edildiği, bu yönüyle Banka katkı payının işçilere sağlanan
menfaatlere ilişkin işveren payı olarak algılanması gerektiği, Banka katkı
payının hesabında çalışanların emekliliğe esas maaş ve ikramiye paylarının
dikkate alındığı ve bundaki amacın her bir çalışanın elde edeceği menfaatin net
tutarını belirlemek olduğu, Banka katkı payı ödemelerinden esas yararlananın
çalışanlar olduğu Munzam Sandığın sadece buna aracılık ettiği"
gerekçeleriyle Bankanın muhtelif şubeleri tarafından yapılan ödemelerin ücret
mahiyetinde olduğu ve bu ödemelerin 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir
Vergisi Kanunu'nun 63. maddesinde yazılı şartları taşımaması nedeniyle ücret
matrahından indirilemeyeceği sonucuna varılmış; bu ödemeler üzerinden gelir
vergisi kesilerek beyan edilip ödenmediği gerekçesiyle cezalı gelir vergisi
tarhiyatları ve bu katılım payları ödemelere ilişkin belgelerde
gösterilmediğinden damga vergisi matrahının eksik hesaplandığı gerekçesiyle de
cezalı damga vergisi tarhiyatları yapılmış ve Bankanın başvurucuların da dâhil
olduğu muhtelif şubelerine tebliğ edilmiştir.
7. Başvurucu şubeler tarafından vergilendirme dönemleri ekli
tablonun (F) sütununda gösterilen bu tarhiyatlara karşı Vakfa ödenen katkı
paylarının ücret sayılamayacağı iddiasıyla ekli tablonun (E) sutununda gösterilen vergi mahkemelerinde dava açılmıştır.
8. Yapılan yargılamalar sonunda açılan davalar reddedilerek
kesinleşmiş ve yargılamaları sona erdiren nihai kararlar ekli tablonun (B)
sütununda belirtilen tarihlerde başvuruculara tebliğ edilmiştir.
9. Başvurucular, aynı konuda Anayasa Mahkemesine yapılan
2014/6192 numaralı bireysel başvuru dosyası kapsamında Anayasa Mahkemesi Genel
Kurulunca verilen 12/11/2014 tarihli ihlal kararı üzerine söz konusu ihlal
kararı ile sonuçlandırılan uyuşmazlığın konusunun, sebebinin ve taraflarının
kendilerinin tarafı oldukları ve reddedilerek sonuçlanan yargılama süreçleri
ile aynı olduğu gerekçesine dayanarak ekli tablonun (H) sütununda gösterilen
Bölge İdare Mahkemelerinden yargılamanın yenilenmesi taleplerinde
bulunmuşlardır.
10. Bölge İdare Mahkemelerince yapılan değerlendirmeler sonucu
başvurucuların talepleri, yargılamanın yenilenmesinin ancak 6/1/1982 tarihli ve
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda sayılan şartlardan birinin var
olması hâlinde mümkün olabileceği ancak somut olaylarda kanunda sayılan
sebeplerden herhangi biri bulunmadığı gerekçesine dayanılarak reddedilmiştir.
11. Yargılamanın yenilenmesi taleplerinin reddinin ardından
başvurucular, ekli tablonun (C) sütununda gösterilen tarihlerde Anayasa
Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuşlardır.
B.İlgili Hukuk
12. Türkiye İş Bankası A.Ş.
[GK], B. No: 2014/6192, 12/11/2014; Türkiye
İş Bankası A.Ş. Şubeleri, B. No:2014/6193, 15/10/2015.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
13. Mahkemenin 22/9/2015 tarihinde yapmış olduğu toplantıda,
başvuru tarihlerine ve başvuru numaralarına ekli tabloda yer verilen bireysel
başvurular incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucuların İddiaları
14. Başvurucular, Vakfa yapılan katkı payı ödemelerinin vergiye
tabi ücret özelliği taşımadığını ve üzerinde çalışanların tasarruf yetkisinin
bulunmadığı bu ödemeler bakımından vergiye tabi gelirin özelliklerinden biri
olan "elde edilmiş olma"
unsurunun gerçekleşmediğini, bu ödemelerin kıyas yapılmak yoluyla ücret olarak
kabulünün verginin kanuniliği ilkesine aykırı olacağını, söz konusu ödemelerin
ücret olmadığına ilişkin Yargıtay kararı ve ücret olarak
vergilendirilmeyeceğine ilişkin geçmiş tarihlerde verilmiş Maliye Bakanlığı
muktezaları bulunduğunu ve başvuru konusu vergilendirme işlemlerine kadar katkı
paylarının ücret olarak kabul edilerek vergilendirileceğine yönelik idari bir
uygulamanın ve buna yönelik yargısal içtihadın bulunmadığını belirterek
mülkiyet haklarının; dava dilekçesine delil olarak ibraz edilen Maliye
Bakanlığı muktezası ve Yargıtay kararı dikkate alınmaksızın karar verildiğini,
ayrıca yargılama süreçlerinin kesinleşmesinin ardından Anayasa Mahkemesinin
aynı konuya ilişkin verdiği ihlal kararını takiben yaptıkları yargılanmanın
yenilenmesi taleplerinin reddedildiğini belirterek adil yargılanma haklarının
ihlal edildiğini ileri sürmüşler, maddi tazminat ödenmesi talebinde
bulunmuşlardır.
15. Başvurucular, ticari sır kapsamında değerlendirildiğinden
kimliklerinin gizli tutulmasını talep etmişlerdir.
B. Değerlendirme
16. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 47. maddesinin (5) numaralı
fıkrası gereği başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemiş ise
ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde bireysel başvuru yapılması
gerekir.
17. Somut başvurularda, derece mahkemelerinde görülen
yargılamaları sona erdirerek hükümleri kesinleştiren nihai kararların
başvuruculara ekli tablonun (B) sütununda gösterilen tarihlerde tebliğ edildiği
ancak başvurucuların tebliğ tarihlerinden itibaren otuz günlük süre içerisinde
başvuruda bulunmadıkları anlaşılmıştır.
18. Başvurucular her ne kadar bireysel başvuruda bulundukları
aynı konuda Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunca 2014/6192 numaralı başvuru
dosyasında verilen ihlal kararının ardından yargılamanın yenilenmesi talebinde
bulunmaları sonucunda taleplerinin reddi üzerine otuz gün içerisinde bireysel
başvuruda bulunmuşlarsa da 2014/6192 numaralı ihlal kararı verilen bireysel
başvuru dosyasına konu edilen yargılama süreci ile incelenmekte olan bireysel
başvuru dosyasına konu edilen yargılama süreçleri farklı taraflara sahip farklı
yargılama süreçleridir. Dolayısıyla başvurucuların daha önce sonuçlanarak
kesinleşmiş bir yargılama sürecine ilişkin, farklı bir yargılama dosyası
kapsamında Anayasa Mahkemesince verilen ihlal kararına dayanarak, yargılamanın
yenilenmesi taleplerinde bulunmalarının, daha önce sonuçlanan yargılama
süreçlerinin kesinleşme tarihleri üzerinde bir etkisi olmayacaktır.
19. Açıklanan nedenlerle başvuruların, diğer kabul edilebilirlik
koşulları yönünden incelenmeksizin süre
aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurucuların kamuya açık belgelerde kimliklerinin gizli
tutulması taleplerinin REDDİNE,
B. Başvuruların süre aşımı nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA
22/9/2015 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.