TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
YAŞAR KEMAL YILDIZ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2015/20000)
|
|
Karar Tarihi: 12/9/2018
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Celal Mümtaz
AKINCI
|
|
|
Muammer
TOPAL
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
|
|
Recai AKYEL
|
Raportör
|
:
|
Heysem KOCAÇİNAR
|
Başvurucu
|
:
|
Yaşar Kemal
YILDIZ
|
Vekili
|
:
|
Av. Erhan TOKATLI
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, adli yargıda açılan alacak davasının idari yargının
görev alanına girdiğinden davanın reddine karar verilmesinden sonra bu karara
dayalı olarak idari yargı yerinde açılan ikinci davanın, idari işlem
yokluğundan reddine karar verilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal
edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 28/12/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
6. Aksaray Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesinde öğretim üyesi
olarak görev yapmakta olan başvurucu ile Hoca Ahmet Yesevi
Türk-Kazak Üniversitesi (Üniversite) arasında hizmet sözleşmesi düzenlenmiştir.
Sözleşme 19/8/2008 tarihinde Üniversite tarafından feshedilmiştir.
A. Adli Yargı Süreci
7. Başvurucu; 8/10/2008 tarihli dava dilekçesiyle 30/6/2010
tarihine kadar görev yapması gerekirken hizmet sözleşmesinin bu tarihten önce
gerekçe gösterilmeden feshedildiğini ve anılan sözleşme uyarınca belirlenen
ücret üzerinden ödenmesi gereken son üç aya ilişkin maaş alacağının
ödenmediğini belirterek maaş alacağı, mahrum kalınan gelir, kıdem tazminatı ve
ulusal tatil günleri ile ücretli izin alacağından oluşan toplam 300 TL'nin
Üniversiteden tahsiline karar verilmesini istemiştir. Başvurucu 21/3/2011
tarihli dilekçeyle talebini 27/1/2011 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda
ıslah etmiştir.
8. Ankara 8. İş Mahkemesi 19/4/2011 tarihinde davanın kısmen
kabulüyle 2.173,19 TL kıdem tazminatı, 5.875,41 TL ödenmeyen aylık ücreti,
28.217,42 TL bakiye süre ücreti ve 2.164,62 TL yıllık izin ücreti alacağının
davalı Üniversiteden tahsiline karar vermiştir.
9. Hüküm davalı Üniversite tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 26/9/2013 tarihli kararla iki kurumun da devlet
üniversitesi olduğu, başvurucunun bu üniversitelerde statü hukukuna göre
çalıştığı ve dolayısıyla uyuşmazlığa bakma görevi idari yargıya ait olduğundan
davanın usulden reddine karar vermek gerektiğine işaret ederek ilk derece
mahkemesi kararını bozmuştur.
10. Bozma kararına uyan ilk derece mahkemesi 23/1/2014 tarihli
kararla davanın usulden reddine karar vermiş, hüküm temyiz edilmeksizin
kesinleşmiştir.
B. İdari Yargı Süreci
11. Başvurucu 11/3/2014 tarihli dilekçesiyle adli yargıda öne
sürdüğü taleplerini idari yargıda ileri sürmüştür.
12. Ankara 14. İdare Mahkemesi 21/3/2014 tarihli kararla
başvurucu hakkında idari tasarrufta bulunan Üniversitenin Türk idare
teşkilatında yer almadığı ve dolayısıyla bu üniversite tarafından yapılan
işlemlere karşı açılan davaların esasının incelenmesinin hukuken mümkün
olmadığı gerekçesiyle davanın esastan incelenmeksizin reddine karar vermiştir.
13. Başvurucu, karara itiraz etmiştir. Ankara Bölge İdare
Mahkemesi 4. Kurulu 29/4/2015 tarihli karar ile itirazın reddine karar
vermiştir.
C. Uyuşmazlık Mahkemesi
Süreci
14. Başvurucu, hizmet sözleşmesinin feshinden kaynaklanan
alacağın tahsili istemiyle adli ve idari yargıda açmış olduğu her iki davanın
görevden reddiyle meydana gelen olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi
talebinde bulunmuştur.
15. Uyuşmazlık Mahkemesi 26/10/2015 tarihli kararla Ankara 8. İş
Mahkemesinin 23/1/2014 tarihli kararı görevsizlik kararı niteliğindeyken Ankara
14. İdare Mahkemesinin 21/3/2014 tarihli kararının davanın usulden reddine
ilişkin olup yargı yolunu değiştiren ve adli yargının görevli olduğunu belirler
nitelikte bir görevsizlik kararı olmadığını belirterek isteğin reddine karar
vermiştir.
16. Nihai karar 27/11/2015 tarihinde tebliğ edilmiş, başvurucu
28/12/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
17. Mahkemenin 12/9/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
18. Başvurucu; hizmet sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklanan
alacağı için sırasıyla adli yargı ve idari yargıda açmış olduğu her iki davanın
da görevsizlik nedeniyle reddedildiğini, Uyuşmazlık Mahkemesinin idare
mahkemesi kararının görevsizlik mahiyetinde olduğunu dikkate almadan karar
verdiğini ve anılan kararlar nedeniyle bütün gayretine rağmen uyuşmazlığı
görevli mahkeme önüne götüremediğini belirterek Anayasa ile teminat altına
alınan haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
19. Anayasa Mahkemesi, başvurucu tarafından yapılan hukuki
tavsif ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki nitelendirmesini kendisi
takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Bu
itibarla başvurucunun uyuşmazlığı yetkili mahkeme önüne götüremediği yönündeki
iddiası adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkı çerçevesinde
incelenmiştir.
20. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (5) numaralı
fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 64.
maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca bireysel başvurunun başvuru yollarının
tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten
itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.
21. Somut olayda başvurucunun hizmet akdinin feshi nedeniyle
adli yargı yerinde açmış olduğu alacak davası 23/1/2014 tarihinde idari
yargının görevli olduğu gerekçesiyle reddedilmiş ve kesinleşmiştir. Başvurucu,
anılan karar üzerine idari yargıda tam yargı davası açmış ise de idare
mahkemesi davaya konu edilen işlemi gerçekleştiren Üniversitenin Türk idari
yapısında yer alan bir kurum olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine
karar vermiştir. Başvurucu idare mahkemesi kararının mahiyeti itibariyle
görevsizlik kararı niteliğinde olduğu ve bu nedenle iki ayrı yargı kolu
arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğu kanaatiyle Uyuşmazlık Mahkemesine
başvurmuştur. Uyuşmazlık Mahkemesi, iş mahkemesi kararının görevsizlik kararı
olduğunda herhangi bir tereddüt etmemiş, ancak idare mahkemesinin 6/1/1982
tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15. maddesinin (1)
numaralı fıkrasının ilgili (b) bendi uyarınca verdiği ret kararının görevsizlik
kararı olmadığı saptamasında bulunmuştur. Uyuşmazlık Mahkemesi bu saptama
üzerine 12/6/1979 tarihli ve 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve
İşleyişi Hakkında Kanun'un 14. maddesinde öngörülen koşullar
gerçekleşmediğinden olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi isteğini
reddetmiştir.
22. Uyuşmazlık Mahkemesinin bu kabulüne göre idare mahkemesi
kararı görevsizlik kararı niteliğinde bulunmadığından somut olay açısından
olumsuz görev uyuşmazlığı nedeniyle uyuşmazlık mahkemesine gidilmesinin etkili
bir yol olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla uyuşmazlığın
giderilmesi isteminde bulunulması başvurucuya bireysel başvuruda bulunmak için
yeniden süre hakkı tanımaz. Başvurucunun,bölge
idare mahkemesi kararını öğrendiği 10/6/2015 tarihinden itibaren otuz günlük
sürede bireysel başvuruda bulunması gerekir.
23. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik
koşulları yönünden incelenmeksizin süre
aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun süre aşımı nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
12/9/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.