TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
GÖKHAN AYHAN BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2015/3041)
|
|
Karar Tarihi: 19/4/2018
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
|
|
Muammer
TOPAL
|
|
|
M. Emin KUZ
|
|
|
Recai AKYEL
|
Raportör
|
:
|
Tuğçe TAKCI
|
Başvurucu
|
:
|
Gökhan AYHAN
|
Vekili
|
:
|
Av. Ekrem
BEDİR
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, kanun yolu incelemesi yapan mercinin
ilgisiz gerekçeyle itirazın reddine karar vermesi nedeniyle adil yargılanma
hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 13/2/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir.
7. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı süresinde beyanda
bulunmuştur.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal
Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden ulaşılan bilgi ve belgelere göre
ilgili olaylar özetle şöyledir:
9. Başvurucu, Sakarya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin (Mahkeme)
25/2/2014 tarihli kararıyla çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan
neticeten 17 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmıştır.
10. Başvurucu 4/12/2014 tarihinde yargılama sırasında dinlenen
tanığın sonradan Savcılığa verdiği dilekçeyle yalan beyanda bulunduğunu
bildirmesi nedeniyle yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuştur.
11.Mahkeme 8/12/2014 tarihli ek kararıyla mahkûmiyetin yalnızca
yalancı tanıklık yaptığını itiraf eden tanığın beyanına dayalı olarak
verilmediği, katılan ve diğer tanık beyanlarının ve adli raporların da dikkate
alındığı gerekçeleriyle yargılamanın yenilenmesi talebini reddetmiştir.
12. Başvurucunun 29/12/2014 tarihli itirazı üzerine Sakarya 1.
Ağır Ceza Mahkemesi 1/12/2014 tarihli ve 2014/1361 Değişik İş sayılı kararıyla
itirazın reddine karar vermiştir. Kararın gerekçesi şu şekildedir:
"Sakarya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin
25/12/2014 tarihli, 2013/87 Esas, 2014/56
Karar sayılı '6545 sayılı Yasanın hükümlü G. A. açısından lehe bir durum
olmadığı gerekçesiyle C. savcısı E. S. nin uyarlama
talebinin reddine' dair kararının usul ve yasaya uygun olduğu
anlaşılmakla ... itirazın reddine..." (Vurgulamalar
Anayasa Mahkemesince yapılmıştır.)
13.Ret kararı 23/1/2015 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir.
14.Başvurucu 13/2/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
15. Mahkemenin 19/4/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Gerekçeli Karar Hakkının İhlal Edildiğine
İlişkin İddia
1. Başvurucunun İddiaları
ve Bakanlık Görüşü
16. Başvurucu, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddi kararına
karşı yapılan itirazın ilgisiz gerekçeyle ve itiraz dilekçesinin tarihinden
önceki tarihli bir kararla reddedilmesi nedeniyle gerekçeli karar hakkının
ihlal edildiğini ileri sürmüş; ihlalin tespiti ve tazminat taleplerinde
bulunmuştur.
17. Bakanlık görüş yazısında; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
(AİHM) kararlarına atıfla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (Sözleşme) 6.
maddesinin sona ermiş bir davanın yeniden açılması hakkınıgüvence
altına almadığı belirtilmiştir.
18. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında talebinin ilgisiz
gerekçeyle reddedildiğini ileri sürmüştür.
2. Değerlendirme
19. Anayasa'nın 36. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
"Herkes, meşru vasıta ve yollardan
faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve
savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir."
a. Kabul Edilebilirlik Yönünden
20.Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir nedeninin de bulunmadığı anlaşılan
gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesi gerekir.
b. Esas Yönünden
i. Genel İlkeler
21. Anayasa'nın 36. maddesinin birinci fıkrasında herkesin adil
yargılanma hakkına sahip olduğu belirtilmiş ancak gerekçeli karar hakkından
açıkça söz edilmemiştir. Bununla birlikte Anayasa'nın 36. maddesine "adil
yargılanma" ibaresinin eklenmesine ilişkin gerekçede, Türkiye'nin taraf
olduğu uluslararası sözleşmelerde de güvence altına alınan adil yargılanma
hakkının madde metnine dâhil edildiği vurgulanmıştır. Nitekim Sözleşme'nin 6.
maddesinin (1) numaralı fıkrasındaki hakkaniyete uygun yargılanma hakkının
kapsamına gerekçeli karar hakkının da dâhil olduğunu AİHM birçok kararında
vurgulamıştır. Dolayısıyla Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen adil
yargılanma hakkının gerekçeli karar hakkı güvencesini de kapsadığının kabul
edilmesi gerekir (Abdullah Topçu,
B. No: 2014/8868, 19/4/2017, § 75).
22. Anayasa'nın 141. maddesinin üçüncü fıkrasında da “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli
olarak yazılır.” denilerek mahkemelere kararlarını gerekçeli yazma
yükümlülüğü yüklenmiştir. Anayasa’nın bütünlüğü ilkesi gereği, anılan Anayasa
kuralı da gerekçeli karar hakkının değerlendirilmesinde gözönünde
bulundurulmalıdır (Abdullah Topçu,
§ 76).
23. Gerekçeli karar hakkı, kişilerin adil bir şekilde
yargılanmalarını sağlamayı ve denetlemeyi amaçlamaktadır. Bu hak, tarafların
muhakeme sırasında ileri sürdükleri iddialarının kurallara uygun biçimde incelenip
incelenmediğini bilmeleri ve demokratik bir toplumda kendi adlarına verilen
yargı kararlarının sebeplerini toplumun öğrenmesinin sağlanması için de
gereklidir (Sencer Başat ve diğerleri
[GK], B. No: 2013/7800, 18/6/2014, §§ 31, 34).
24. Mahkemelerin anılan yükümlülüğü, yargılamada ileri sürülen
her türlü iddia ve savunmaya karar gerekçesinde ayrıntılı şekilde yanıt
verilmesi gerektiği şeklinde anlaşılamaz. Ancak derece mahkemeleri, kendilerine
sunulan tüm iddialara yanıt vermek zorunda değilse de (Yasemin Ekşi, B. No: 2013/5486, 4/12/2013,
§ 56) davanın esas sorunlarının incelenmiş olduğu gerekçeli karardan
anlaşılmalıdır.
25. Kanun yolu incelemesi yapan mercinin
yargılamayı yapan mahkemeyle aynı sonuca ulaşması ve bunu aynı gerekçeyi
kullanarak veya atıfla kararına yansıtması, kararın gerekçelendirilmiş olması
bakımından yeterlidir (Yasemin Ekşi,
§ 57).
26. Bir davada tarafların -hukuk düzenince- hangi nedenle haklı
veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri için usulüne uygun
şekilde oluşturulmuş, hükmün içerik ve kapsamı ile bu hükme varılırken
mahkemenin neleri dikkate aldığı ya da almadığını gösteren, ifadeleri özenle
seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna
uyumlu hüküm fıkralarının bulunması “gerekçeli karar hakkı” yönünden zorunludur
(Sencer Başat ve diğerleri, §
38).
ii. Genel İlkelerin Somut
Olaya Uygulanması
27. Somut olayda başvurucu, yargılamanın yenilenmesi talebinin
reddedilmesinin haksız olduğunu belirterek karara 29/12/2014 tarihinde itiraz
etmiştir. Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi itirazı somut olayla ilgisi olmayan
başka bir hükümlüye ait uyarlama talebine yönelik olduğunu değerlendirerek
reddetmiştir (bkz. § 12). Diğer bir ifadeyle kanun yolu incelemesi sırasında
yargılamanın yenilenmesine ait derece mahkemesinin kararı yerine başka bir
karara ilişkin olarak değerlendirme yapılmıştır.
28. Bu durumda kanun yolu incelemesi yapan mercinin
yeniden yargılama yapan mahkemeyle aynı sonuca ulaşıp ulaşmadığı belli
değildir. İtiraz mercii, ret gerekçesinde neleri dikkate aldığını ya da
almadığını gösteren ifadeleri özenle seçmemiş; dosyanın incelenmediği kuşkusuna
sebep olacak şekilde bir değerlendirme yapmıştır. Bu nedenle yargılama süreci
bir bütün olarak değerlendirildiğinde başvurucunun gerekçeli karar hakkının
ihlal edildiği sonucuna varılmıştır (Benzer yönde bir karar için bkz. Ekol Grup Güvenlik Koruma ve Eğitim Hizm.Ltd.Şti, B. No:
2015/439, 8/2/2018).
29. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa'nın 36.
maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli
karar hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
B. Diğer İhlal İddiaları
30.Başvurucunun gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine karar
verildiğinden adil yargılanma hakkı kapsamındaki delillerin eksik toplandığına
dair diğer şikâyetleri hakkında kabul edilebilirlik ve esas yönünden ayrıca bir
inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden
31. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin (1) ve (2)
numaralı fıkraları şöyledir:
“(1) Esas inceleme sonunda, başvurucunun
hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı
verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması
gerekenlere hükmedilir…
(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından
kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama
yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında
hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya
genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama
yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı
ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar
verir.”
32. Başvurucu, ihlalin tespiti ve tazminat taleplerinde
bulunmuştur.
33. Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil
yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği sonucuna
varılmıştır.
34. Gerekçeli karar hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan
kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere kararın Sakarya 1. Ağır Ceza
Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.
35. Gerekçeli karar hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan
kaldırılması için yeniden yargılama yapılması gerektiği sonucuna varıldığından
tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.
36. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 226,90 TL harç ve 1.980
TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.206,90 TL yargılama giderinin başvurucuya
ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL
EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil
yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Kararın bir örneğinin gerekçeli karar hakkının ihlalinin
sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Sakarya
1. Ağır Ceza Mahkemesine (2014/1361 Değişik İş) GÖNDERİLMESİNE,
D. Tazminata ilişkin taleplerin REDDİNE,
E. 226,90 TL harç ve 1.980 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam
2.206,90 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,
F. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede
gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
19/4/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.