logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Hülya Karacaoğlan ve diğerleri, B. No: 2015/3068, 21/3/2018, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

HÜLYA KARACAOĞLAN VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2015/3068)

 

Karar Tarihi: 21/3/2018

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Burhan ÜSTÜN

Üyeler

:

Serruh KALELİ

 

 

Nuri NECİPOĞLU

 

 

Hasan Tahsin GÖKCAN

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

Raportör

:

M. Emin ŞAHİNER

Başvurucular

:

Hülya KARACAOĞLAN ve diğerleri [Bkz. Ekli (2)

 

 

Numaralı Tablonun (C) Sütunu]

Vekilleri

:

Bkz. Ekli (2) Numaralı Tablonun (E) Sütunu

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, yapılan kanuni düzenleme ile devam eden yargılama sürecine sonuca etkili olacak biçimde müdahale edilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Ekli listede sıralanan başvurulara ait başvuru formları ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemelerinden sonra başvurular Komisyonlara sunulmuştur.

3. Konularının aynı olması nedeniyle ekli (2) No.lu tablonun (B) sütununda numaraları belirtilen başvuru dosyalarının aynı tablonun (1) numaralı satırında yer alan 2015/3068 numaralı bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmesine ve incelemenin bu dosya üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.

4. Komisyonlarca kabul edilebilirlik incelemesinin Bölümler tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından başvuruların kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Aynı konuya ilişkin içtihadın (Zekiye Şanlı, B. No: 2012/931, 26/6/2014; Yasemin Mutlu, B. No: 2013/1426, 25/3/2014) mevcut olması nedeniyle Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 71. maddesinin (2) numaralı fıkrası gereğince başvuru, Bakanlık cevabı beklenmeksizin kabul edilebilirlik ve esas yönünden incelenmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

A. Uyuşmazlığın Arka Planı

7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir:

8. Başvurucular; Vakıflar Bankası Türk Anonim Ortaklığında (Banka) çalıştıkları süre zarfında, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun geçici 20. maddesi uyarınca kurulmuş bulunan T. Vakıflar Bankası T.A.O. Memur ve Hizmetlileri Emekli Sağlık Yardım Sandığı Vakfına (Vakıf) ödedikleri primler karşılığında emekliliğe hak kazanmışlardır.

9. Vakıf, kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumları dışında kalan ancak onlara denk kabul edilen bir tüzel kişilik olup söz konusu sandık mensupları bakımından zorunlu sosyal güvenlik kurumu niteliğindedir.

10. Vakfın amacı, Vakıf Senedi’nin 4. maddesinde şöyle ifade edilmiştir:

 “...

 a) İş bu vakıf senedi hükümleri dairesinde üyelerin emeklilik, malullük, ölüm, hastalık, analık, iş kazaları ve meslek hastalıkları hallerinde ve eş ve çocukları ile üyenin geçindirmekle yükümlü bulunduğu ana ve babasının hastalıklarında, Sosyal Sigortalar Kanunları ile temin edilen yardımlardan az olmamak üzere hak sahiplerine yardımda bulunmak;

 …”

11. Vakfın gelirleri, sandık üyelerinin aylıklarından yapılan prim kesintilerinden ve diğer gelirlerden oluşmaktadır. Banka da aynı esaslar çerçevesinde hesaplanan tutarı işveren hissesi olarak her ay Vakfa aktarmaktadır. Vakıf, üyelerine yapacağı yardımın miktarını ve dolayısıyla emekli aylıklarına ilişkin artışları Vakıf Senedi’nde yazılı hükümler çerçevesinde tek taraflı olarak belirlemekte olup bunun 506 sayılı Kanun'la belirlenmiş alt sınırın altına düşmemesi gerekmektedir.

B. Başvurulara Konu Dava Süreçleri

12. Sandık üyeleri, yapılan artışların 506 sayılı Kanun’un geçici 20. maddesine uygun bir şekilde yapılmadığı gerekçesiyle Vakıf aleyhine iş mahkemeleri önünde alacak davaları açmışlardır. Bu davalar sonucunda 506 sayılı Kanun’un geçici 20. maddesinin nasıl anlaşılıp uygulanacağı konusunda bir yargısal içtihat yerleşmiştir.

13. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bu çerçeveyi çizen 24/3/2010 tarihli ve E.2010/10-155, K.2010/170 sayılı kararına göre 506 sayılı Kanun'un geçici 20. maddesinde değinilen alt sınırın belirlenmesinde, davalı Vakfın bağladığı aylıklara yapılan artış oranlarının Sosyal Güvenlik Kurumu (bu Kuruma devredilen SSK) sigortalılarına bağlanan yaşlılık aylıklarına yapılan artış oranlarıyla karşılaştırılması usulü dikkate alınmalıdır. Böylece bulunan artış oranının 506 sayılı Kanun uyarınca yaşlılık aylığı alanlara yapılan artış oranından daha az olması durumunda da Vakıf Senedi'ndeki düzenlemelere göre aylıklarında artış olacak kişilerin ayrıca 506 sayılı Kanun'un aylık artışlarına dair hükümlerinden yararlanmaları gerekmektedir.

14. Söz konusu Vakıf tarafından kendilerine aylık bağlanan başvurucular, muhtelif tarih aralıklarında emekli aylıklarına artış yapılmaması nedeniyle Ankara iş mahkemelerinde alacak davaları açmışlardır. Açtıkları davalarda başvurucular, emekli aylıklarında artış yapılmayan dönemler yönünden farkın hesaplanarak kendilerine ödenmesini talep etmişlerdir.

15. Bu arada yargılama süreci devam ederken 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanun’un 53. maddesiyle 506 sayılı Kanun’un geçici 20. maddesine eklenen beşinci fıkra ile aynı maddenin sandık emeklilerine yapılacak yardımların düzenlendiği birinci fıkrasının (b) bendinin uygulanmasında; yardımların sağlanması ve bağlanması yönünden alt sınırın belirlenmesinde muadil miktar karşılaştırmasının esas alınacağı, bunun mevcut davalara da uygulanacağı düzenlenmiştir.

16. 6111 sayılı Kanun 25/2/2011 tarihli ve 27857 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

17. 6111 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinin ardından davaları görmekte olan yargılama makamları, açıldığı tarihteki mevzuat hükümlerine göre kabul ile sonuçlanacak davaların yasal dayanağını oluşturan düzenlemenin yargılama sürecindeki yasa değişikliğiyle ortadan kalktığı gerekçesine dayanarak ret kararları vermiştir. Davaların reddine ilişkin kararlar, kanun yolu denetiminden geçerek kesinleşmiş ve yargılama süreçleri sona ermiştir.

18. Yargılama süreçlerinin sona ermesinin ardından ekli (2) numaralı tablonun (C) sütununda yer verilen başvurucular, bireysel başvuruda bulunmuşladır.

IV. İLGİLİ HUKUK

19. İlgili hukuk için bkz. Zekiye Şanlı, §§ 20-22; Yasemin Mutlu, §§ 21-23.

V. İNCELEME VE GEREKÇE

20. Mahkemenin 21/3/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvurucuların 2015/3068 başvuru numarası altında birleştirilen başvuruları incelenerek gereği düşünüldü:

A. Silahların Eşitliği İlkesinin İhlal Edildiğine İlişkin İddia

1. Başvurucu Muhsin Dinç Dışındaki Başvurucular Yönünden

a. Başvurucuların İddiaları

21. Başvurucular, 6111 sayılı Kanun’un 53. maddesi ile 506 sayılı Kanun’un geçici 20. maddesine eklenen fıkranın devam eden davalara da uygulanmasına ilişkin ibaresiyle açtıkları alacak davasının dayanağı olan ve kendilerini haklı kılan Yargıtay içtihatlarının ortadan kaldırıldığını, dolayısıyla devam eden yargı süreçlerine kanun çıkarılarak müdahale edildiğini ileri sürmüşler; adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia etmişlerdir.

b. Değerlendirme

i. Kabul Edilebilirlik Yönünden

22. Başvurucuların adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetleri açıkça dayanaktan yoksun olmayıp başka bir kabul edilmezlik nedeni de bulunmadığından başvurunun bu kısmının kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

ii. Esas Yönünden

23. Başvuru konusuyla ilgili ilkeler, daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından Zekiye Şanlı ile Yasemin Mutlu başvurularına ilişkin 26/6/2014 tarihli kararda ortaya konulmuştur. Buna göre başvurucuların emekli aylıklarına yapılması gerektiğini iddia ettikleri artış oranı yönünden kanunda öngörülen alt sınırın belirlenmesinde, SGK sigortalılarına bağlanan yaşlılık aylıklarına yapılan artış oranları ile karşılaştırılma ölçütü yerine muadil miktar karşılaştırması esasının getirildiği iddiası mülkiyet hakkı bağlamında incelenmiştir. Anayasa Mahkemesi; 506 sayılı Kanun’un geçici 20. maddesindeki düzenlemelere işaret ederek zorlayıcı nitelikte kamu yararı amacına dayanan düzenlemenin başvurucuyu ağır ve tahammül edilemez bir yük altına sokmadığı, müdahalenin amacı ile başvurucuya yüklenen külfetin orantılı olduğu ve bu bakımdan mülkiyet hakkının ihlal edilmediği sonucuna varmıştır (Zekiye Şanlı, §§ 49-632; Yasemin Mutlu, §§ 49-623).

24. Diğer taraftan başvurucuların 6111 sayılı Kanun’un 53. maddesi ile 506 sayılı Kanun’un geçici 20. maddesine eklenen fıkranın devam eden davalara da uygulanmasına yönelik şikâyeti ise adil yargılanma hakkının bir unsuru olan silahların eşitliği ilkesi çerçevesinde değerlendirilmiştir (Zekiye Şanlı, § 44; Yasemin Mutlu, § 44). Bu doğrultuda silahların eşitliği ilkesi güvencesi değerlendirilirken kanun çıkarılması suretiyle bu güvenceye yapılan müdahalenin yargılamanın taraflarından birinin konumunda diğer tarafa nazaran orantısız ve açık bir dengesizlik veya dezavantaj oluşturup oluşturulmadığının tespit edilmesi gerektiği vurgulanmış, başvuruya konu olay temelinde böyle bir dengesizlik veya dezavantaj oluşup oluşmadığı irdelenmiştir (Zekiye Şanlı, §§ 64-86; Yasemin Mutlu, §§ 63-86).

25. Bu çerçevede yapılan değerlendirme sonucunda başvuruya konu olaya ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun içtihadının varlığı karşısında (bkz. § 13) -her ne kadar zorlayıcı bir kamu yararına dayansa da- kanun değişikliğinin dava açılırken kişi lehine sonuçlanacağı anlaşılan durumu değiştirmeye yönelik olduğu, davanın kişi lehine sonuçlanmasını imkânsız hâle getirdiği tespit edilmiştir. Bu tespit ışığında silahların eşitliği güvencesine yönelik müdahalenin öngörülebilir olmadığından meşru kabul edilemeyeceği, dolayısıyla dezavantajlı hâle getirilen başvurucuya katlanılması zor külfetler yüklendiği belirtilerek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine kanaat getirilmiştir (Zekiye Şanlı§ 87, 88; Yasemin Mutlu, §§ 85, 86).

26. Somut başvuruda da Zekiye Şanlı ile Yasemin Mutlu kararında açıklanan ilkelerden ayrılmayı gerektirir bir durumun bulunmadığı anlaşıldığından başvurucuların adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekmektedir.

27. Öte yandan başvurucular; yüksek miktarda prim ödemelerine rağmen daha düşük miktarda prim ödeyenlerle aynı miktarda emekli aylığı almak zorunda bırakıldıklarını, bu çerçevede 6111 sayılı Kanun’un 53. maddesi ile 506 sayılı Kanun’un geçici 20. maddesine eklenen fıkranın Vakfa ödedikleri primlere el konulması sonucunu doğurduğunu belirterek mülkiyet ve sosyal güvenlik haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir. Ancak başvurucuların adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetleri yönünden yapılan değerlendirmede ihlal sonucuna varıldığından mülkiyet ve sosyal güvenlik haklarının ihlal edildiğine yönelik iddialar kapsamında ayrıca değerlendirme yapılmasına gerek görülmemiştir.

2. Başvurucu Muhsin Dinç Yönünden

28. Başvurucu Muhsin Dinç, diğer başvurucular ile aynı iddialarla silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

29. Ancak başvuruya konu davanın kendi koşullarına bakıldığında başvurucunun davasını 6111 sayılı Kanun’un 53. maddesinin yürürlüğe girdiği tarihte açtığı, dolayısıyla Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihte ortada devam eden bir yargılama bulunmadığından davanın taraflarından birinin leh ve aleyhine bir müdahaleden bahsedilemeyeceği sonucuna varılmaktadır. Bu durumda başvurucu Muhsin Dinç'in adil yargılanma hakkına silahların eşitliği ilkesi yönünden bir müdahalede bulunulmadığı anlaşılmaktadır.

30. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik nedenleri incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

31. Başvurucu Göral Savur, yargılamanın uzun sürdüğünü belirterek makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

1. Kabul Edilebilirlik Yönünden

32. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

2. Esas Yönünden

33. Medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin olan iş mahkemeleri nezdinde açılan davalarda yargılama süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak uyuşmazlığı karara bağlayacak davanın açıldığı tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak yargılamanın sona erdiği (Nesrin Kılıç, B. No: 2013/772, 7/11/2013, § 69); yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Mehmet Salih Ayyıldız, B. No: 2012/397, 17/11/2014, § 25).

34. İş mahkemelerinde görülen davalarda yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Nesrin Kılıç, §§ 57, 58).

35. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında somut olaydaki 7 yıl 2 aylık yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.

36. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

C. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden

37. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları şöyledir:

“(1) Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir…

 (2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.”

38. Başvurucular, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğinin tespit edilerek lehlerine maddi tazminata hükmedilmesini talep etmişlerdir.

39. Başvurucu Muhsin Dinç dışındaki başvurucuların Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan silahların eşitliği ilkesinin, başvurucu Göral Savur yönünden ayrıca makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.

40. Başvurucu Muhsin Dinç dışındaki başvurucuların adil yargılanma hakkı kapsamında silahların eşitliği ilkesinin ihlalinin giderimi yönünden ise 6111 sayılı Kanun’un 53. maddesi ile 506 sayılı Kanun’un geçici 20. maddesine eklenen fıkranın devam eden davalara da uygulanmasının ihlal sonucuna yol açtığı dikkate alınmalıdır. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesinin Zekiye Şanlı ile Yasemin Mutlu kararlarında belirtilen ilkeler doğrultusunda, devam eden davalara uygulanması sonucuna yol açan söz konusu kanun hükmünün yürürlüğünden önceki hukuksal duruma göre uyuşmazlıkların çözüme kavuşturulması adil yargılanma hakkı kapsamında silahların eşitliği ilkesinin ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılmasını sağlayabilecek uygun bir çözüm yolu olarak görülmüştür. Bu bağlamda her somut olayın özelliğine göre tazminatın değerlendirilmesi kural olarak derece mahkemelerinin görevine girmektedir. Bu sebeple yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunduğundan kararın bir örneğinin yeniden yargılama yapılmak üzere ekli (2) numaralı tablonun (F) sütununda yer verilen mahkemelere gönderilmesine karar verilmesi gerekir.

41. Silahların eşitliği ilkesinin ihlali nedeniyle yeniden yargılamaya hükmedilmesi yeterli bir giderim oluşturduğundan başvurucuların diğer tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir.

42. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucu Göral Savur'a net 8.100 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

43. Avukat Ebru Tarakçı Çimen tarafından temsil edilen başvuruculara 1.980 TL vekâlet ücretinin müştereken ödenmesine, Avukat Yılmaz İçöz tarafından temsil edilen başvuruculara 1.980 TL vekâlet ücretinin müştereken ödenmesine, Avukat Mehmet Erol Alsan tarafından temsil edilen başvuruculara 1.980 TL vekâlet ücretinin müştereken ödenmesine, Avukat Oya Aydın Göktaş ile Hazal Büşra İlhan tarafından temsil edilen başvuruculara 1.980 TL vekâlet ücretinin müştereken ödenmesine, Avukat Atila Doğan tarafından temsil edilen başvurucuya 1.980 TL vekâlet ücretinin ödenmesine, dosyadaki belgelerden tespit edilen 2015 yılında yapılan başvurular için 226,90 TL ve 2016 yılında yapılan başvurular için 239,50 TL harç giderinden oluşan yargılama giderinin her bir başvurucuya ayrı ayrı ödenmesine karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Adil yargılanma hakkı kapsamında silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiğine ilişkin iddialar yönünden başvurucu Muhsin Dinç'in iddiasının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

 2. Adil yargılanma hakkı kapsamında silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiğine ilişkin iddialar yönünden diğer başvurucuların iddialarının KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

 3. Başvurucu Göral Savur'un makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiasının KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. 1. Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamında silahların eşitliği ilkesinin İHLAL EDİLDİĞİNE,

 2. Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın birer örneğinin Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan silahların eşitliği ilkesinin ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere ekli (2) numaralı tablonun (F) sütununda yer verilen mahkemelere GÖNDERİLMESİNE,

D. Başvurucu Göral Savur'a 8.100 TL net manevi tazminat ÖDENMESİNE, başvurucuların diğer taleplerinin REDDİNE,

E. Ekli (1) numaralı tabloda yer alan vekâlet ücretlerinin ve ekli (2) numaralı tablonun (H) sütununda yer alan harçların BAŞVURUCULARA AYRI AYRI ÖDENMESİNE,

F. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 21/3/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

EK:1 TABLO

 

İlgili Başvurucular

 Vekâlet Ücretleri

Avukat Ebru Tarakçı Çimen tarafından temsil edilen başvurucular

 1.980 TL (müştereken)

Avukat Yılmaz İçöz tarafından temsil edilen başvurucular

 1.980 TL (müştereken)

Avukat Mehmet Erol Alsan tarafından temsil edilen başvurucular

 1.980 TL (müştereken)

Avukatlar Oya Aydın Göktaş ile Hazal Büşra İlhan tarafından temsil edilen başvurucular

 1.980 TL (müştereken)

Avukat Atila Doğan tarafından temsil edilen

başvurucu

 1.980 TL

EK-2 TABLO

A

B

C

D

E

F

G

H

Sıra

Başvuru Numarası

Başvurucu/lar

T.C. Kimlik No.

Vekili

İlk Derece Mahkemeleri

Esas No

Başvuru Harcı (TL)

1

2015/3068

Hülya KARACAOĞLAN

 ***

Ebru TARAKÇI ÇİMEN

Ankara 16. İş Mahkemesi

2011/169

226,90

2

2015/9322

Ahmet Tosun GEZER

***

Yılmaz İÇÖZ

Ankara 4. İş Mahkemesi

2009/636

226,90

3

2016/1922

Behiye Tülay DOĞULUGİL

***

Mehmet Erol ALSAN

Ankara 4. İş Mahkemesi

2009/637

239,50

4

2016/1923

Zerrin AKÖZ

***

Mehmet Erol ALSAN

Ankara 4. İş Mahkemesi

2009/655

239,50

5

2016/2083

Mustafa SUCU

***

Oya Aydın GÖKTAŞ

Hazal Büşra İLHAN

 

Ankara 3. İş Mahkemesi

2010/953

239,50

6

2016/3639

Adnan ÖZKAN

***

Mehmet Erol ALSAN

Ankara 2. İş Mahkemesi

2011/326

239,50

7

2016/3640

Mahmut ALBAYRAK

***

Mehmet Erol ALSAN

Ankara 2. İş Mahkemesi

2011/232

239,50

8

2016/3641

Yavuz ŞAHİNGİL

***

Mehmet Erol ALSAN

Ankara 2. İş Mahkemesi

2011/230

239,50

9

2016/3642

Mahfuz BULUTTEKİN

***

Mehmet Erol ALSAN

Ankara 2. İş Mahkemesi

2011/350

239,50

10

2016/4392

Lütfiye AKDAĞLI

***

Mehmet Erol ALSAN

Ankara 2. İş Mahkemesi

2011/346

239,50

11

2016/4393

Adnan YILDIRIM

***

Mehmet Erol ALSAN

Ankara 2. İş Mahkemesi

2011/342

239,50

12

2016/4395

Mustafa Semih AKDAĞLI

***

Mehmet Erol ALSAN

Ankara 2. İş Mahkemesi

2011/322

239,50

13

2016/4764

Yunus ERDOĞAN

***

Mehmet Erol ALSAN

Ankara 4. İş Mahkemesi

2011/213

239,50

14

2016/9395

Mehmet CANSIZ

***

Mehmet Erol ALSAN

Ankara 2. İş Mahkemesi

2011/328

239,50

15

2015/15365

Süreyya EVLİYAOĞLU

***

Ebru TARAKÇI ÇİMEN

Ankara 4. İş Mahkemesi

2009/348

226,90

16

2015/8551

Zeliha Güzin ÖZKAN

***

Ebru TARAKÇI ÇİMEN

Ankara 15. İş Mahkemesi

2008/1067

226,90

17

2015/10442

Vicdan KARAMANLI

***

Ebru TARAKÇI ÇİMEN

Ankara 4. İş Mahkemesi

2011/340

226,90

18

2015/16236

Nevin ALPAY

***

Ebru TARAKÇI ÇİMEN

Ankara 11. İş Mahkemesi

2009/82

226,90

19

2016/26812

Fehamet TANRIDAN

***

Ebru TARAKÇI ÇİMEN

Ankara 2. İş Mahkemesi

2009/817

239,50

20

2016/26814

Ali ÜNAL

***

Ebru TARAKÇI ÇİMEN

Ankara 2. İş Mahkemesi

2009/819

239,50

21

2016/4189

Halis OKUR

***

Yılmaz İÇÖZ

Ankara 4. İş Mahkemesi

2009/643

239,50

22

2015/8438

Perihan TIĞLIOĞLU

***

Ebru TARAKÇI ÇİMEN

Ankara 2. İş Mahkemesi

2011/180

226,90

23

2015/8444

Hülya SARI

***

Ebru TARAKÇI ÇİMEN

Ankara 3. İş Mahkemesi

2010/1083

226,90

24

2015/8446

Suna ELERMAN

***

Ebru TARAKÇI ÇİMEN

Ankara 2. İş Mahkemesi

2011/428

226,90

25

2015/8448

Sülin AVCI

***

Ebru TARAKÇI ÇİMEN

Ankara 6. İş Mahkemesi

2009/332

226,90

26

2015/8450

Ömer KOÇYİĞİT

***

Ebru TARAKÇI ÇİMEN

Ankara 16. İş Mahkemesi

2011/302

226,90

27

2015/8452

Yasemin Güneş AYBER

***

Ebru TARAKÇI ÇİMEN

Ankara 6. İş Mahkemesi

2010/805

226,90

28

2015/8454

Nurten TELCİ

***

Ebru TARAKÇI ÇİMEN

Ankara 2. İş Mahkemesi

2010/818

226,90

29

2015/8456

Şengül SOLMAZ

***

Ebru TARAKÇI ÇİMEN

Ankara 10. İş Mahkemesi

2011/306

226,90

30

2015/8460

Nergiz UYTUN

***

Ebru TARAKÇI ÇİMEN

Ankara 15. İş Mahkemesi

2010/571

226,90

31

2016/4191

Ercüment UĞURGÖR

***

Yılmaz İÇÖZ

Ankara 4. İş Mahkemesi

2009/640

239,50

32

2015/16572

Gül COŞKUN AK

Gülşen ÇOŞKUN

Mustafa Murat COŞKUN

Emine ŞİMŞEK

Pınar COŞKUN

***

Ebru TARAKÇI ÇİMEN

Ankara 2. İş Mahkemesi

2011/422

226,90

33

2015/10168

Hamiyet TÜRKER

***

Oya Aydın GÖKTAŞ

Hazal Büşra İLHAN

 

Ankara 2. İş Mahkemesi

2011/330

226,90

34

2015/10169

Nebahat ÇAMAŞ

***

Oya Aydın GÖKTAŞ

Hazal Büşra İLHAN

 

Ankara 2. İş Mahkemesi

2011/334

226,90

35

2015/10171

Hatice NAZİKER

***

Oya Aydın GÖKTAŞ

Hazal Büşra İLHAN

 

Ankara 12. İş Mahkemesi

2011/124

226,90

36

2015/10173

Rafet KOÇ

***

Oya Aydın GÖKTAŞ

Hazal Büşra İLHAN

 

Ankara 10. İş Mahkemesi

2011/242

226,90

37

2015/10431

Hasan ŞENDİL

***

Ebru TARAKÇI ÇİMEN

Ankara 2. İş Mahkemesi

2011/177

226,90

38

2015/10438

Semra BAĞCIOĞLU

***

Ebru TARAKÇI ÇİMEN

Ankara 4. İş Mahkemesi

2009/351

226,90

39

2015/10440

Ayşe Selma TAMER

***

Ebru TARAKÇI ÇİMEN

Ankara 4. İş Mahkemesi

2009/350

226,90

40

2015/10444

Osman KILIÇARSLAN

***

Ebru TARAKÇI ÇİMEN

Ankara 10. İş Mahkemesi

2011/233

226,90

41

2015/10446

Utku TOPKAYA

***

Ebru TARAKÇI ÇİMEN

Ankara 8. İş Mahkemesi

2010/1188

226,90

42

2015/10734

Vedat SERTTAŞ

***

Ebru TARAKÇI ÇİMEN

Ankara 16. İş Mahkemesi

2011/162

226,90

43

2015/10735

Melek SOYKAN

***

Ebru TARAKÇI ÇİMEN

Ankara 8. İş Mahkemesi

2010/1153

226,90

44

2015/10739