TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
HALİT KAPLAN BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2015/3178)
|
|
Karar Tarihi: 8/5/2019
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Üyeler
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
|
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Kadir ÖZKAYA
|
|
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
|
Raportör
|
:
|
Heysem KOCAÇİNAR
|
Başvurucu
|
:
|
Halit KAPLAN
|
Vekili
|
:
|
Av. Adnan YILMAZ
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, yargılamanın uzun sürmesi ve aleyhe hükmedilen
tazminat miktarının doğru olmaması nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal
edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 20/2/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar
özetle şöyledir:
6. Başvurucu, Harran Üniversitesi (Üniversite) Mühendislik
Fakültesinde araştırma görevlisi kadrosunda iken 8/5/1995 tarihinde lisansüstü
eğitim yapmak üzere Amerika Birleşik Devletleri'ne gönderilmiştir. Yurt dışı
eğitim süresi dolmasına rağmen Üniversitedeki görevine başlamayan başvurucu
Rektörlüğün 22/4/2004 tarihli ve 1443 sayılı kararı ile müstafi sayılmıştır. Bu
karardan sonra yurt dışındaki yüksek lisans ve doktora eğitimi için harcama
yapılan 134.967,05 Amerikan doları tutarındaki para kendisine borç
çıkarılmıştır.
7. Davacı Üniversite talep etmiş olduğu paranın ödenmemesi
üzerine 15/7/2004 tarihli dilekçesiyle başvurucuya karşı alacak davası
açmıştır.
8. Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Mahkeme) 3/4/2006 tarihli
kararı ile davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Hüküm davalı Üniversite
tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi (Daire) 2/11/2009
tarihli kararı ile yargılama sırasında yürürlüğe giren 29/6/2006 tarihli ve
5535 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine İlişkin Kanun'un 2.
maddesi kapsamında başvurucunun hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi
amacıyla hükmü bozmuştur.
9. Mahkeme, bozma ilamına uyarak yapmış olduğu yargılama
sonucunda 18/6/2013 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüyle 67.179,11 TL'nin
başvurucudan tahsiline karar vermiştir. Mahkeme anılan kararın gerekçesinde,
lisansüstü eğitim amacıyla yurt dışına gönderilen başvurucunun bu eğitimin
sonunda Üniversitedeki görevine dönerek zorunlu hizmetini tamamlamadığına ve
mecburi hizmet niteliğinde olduğunu ileri sürdüğü kuruluşlardaki çalışmasının
da Yüksek Öğretim Kurulundan (YÖK) izin alınmaması nedeniyle bu kapsamda
değerlendirilemeyeceğine işaret etmiştir.
10. Taraflarca temyiz edilen hüküm, Dairenin 22/4/2014 tarihli
karar ile onanmış ve başvurucunun karar düzeltme isteğinin reddi sonucunda
8/12/2014 tarihinde kesinleşmiştir.
11. Nihai karar 24/1/2015 tarihinde tebliğ edilmiş, başvurucu
20/2/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
12. Mahkemenin 8/5/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Makul Sürede
Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
1. Başvurucunun İddiaları
13. Başvurucu, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle makul sürede
yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
2. Değerlendirme
14. Ferat Yüksel (B. No: 2014/13828, 12/9/2018, §
26) kararında Anayasa Mahkemesi; yargılamaların makul sürede
sonuçlandırılmadığı ya da yargı kararlarının geç veya eksik icra edildiği ya da
hiç icra edilmediği iddiasıyla 31/7/2018 tarihinden önce gerçekleştirilen
bireysel başvurulara ilişkin olarak Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat
Komisyonu Başkanlığına (Tazminat Komisyonu) başvuru imkânının getirilmesine
ilişkin yolu ulaşılabilir olma, başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama
kapasitesinin bulunup bulunmadığı yönlerinden inceleyerek bu yolun etkililiğini
tartışmıştır.
15. Ferat Yüksel kararında özetle anılan başvuru
yolunun kişileri mali külfet altına sokmaması ve başvuruda kolaylık sağlaması
nedenleriyle ulaşılabilir olduğu, düzenleniş şekli itibarıyla ihlal iddialarına
makul bir başarı şansı sunma kapasitesinden mahrum olmadığı ve tazminat
ödenmesine imkân tanıması ve/veya bu mümkün olmadığında başka türlü telafi
olanakları sunması nedenleriyle potansiyel olarak yeterli giderim sağlama
imkânına sahip olduğu hususunda değerlendirmelerde bulunulmuştur (Ferat Yüksel, §§ 27-34). Bu gerekçeler
doğrultusunda Anayasa Mahkemesi, ilk bakışta ulaşılabilir olan ve ihlal
iddialarıyla ilgili başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesi
olduğu görülen Tazminat Komisyonuna başvuru yolu tüketilmeden yapılan
başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil
niteliği ile bağdaşmayacağı sonucuna vararak başvuru yollarının
tüketilmemiş olması nedeniyle kabul edilemezlik kararı vermiştir (Ferat Yüksel, §§ 35, 36).
16. Mevcut başvurunun bu kısmı yönünden söz konusu karardan
ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.
17. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle
kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Davanın Sonucuna
İlişkin Diğer İhlal İddiaları
18. Başvurucu, yurt dışı lisans eğitimi sonrasında görev yaptığı
kuruluşlardaki çalışmasının tazminat miktarından düşülmemesinin kanuni bir
dayanağının bulunmadığını ve derece mahkemelerinin bu husustaki yanlış
değerlendirmesi nedeniyle hükmedilen tazminat miktarının fazla olduğunu iddia
etmiştir.
19. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında, kanun
yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda
incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava
konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin
değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile
uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun adil olup olmaması bireysel başvurukonusu olamaz. Ancak bireysel başvuru kapsamındaki
hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik içeren yorum, uygulama ve sonuçlar Anayasa
Mahkemesinin denetim yetkisi kapsamındadır (Ahmet
Sağlam, B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 42).
20. Başvurucu tarafından tazminat miktarına yönelik olarak ileri
sürülen bu iddialar, mahkemelerce delillerin değerlendirilmesi ve hukuk
kurallarının yorumlanmasına ilişkin olup mahkeme kararlarında bariz takdir
hatası veya açık bir keyfîlik oluşturan bir hususun
da bulunmadığı dikkate alındığında ihlal iddialarının kanun yolu şikâyeti
niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
21. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik
koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar
verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi
nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Adil yargılanma hakkına yönelik diğer ihlal iddialarının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA,
8/5/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.