TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
NAZMİYE DOĞANAY BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2015/3798)
|
|
Karar Tarihi: 27/6/2018
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
|
|
Muammer
TOPAL
|
|
|
M. Emin KUZ
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
Raportör
|
:
|
Volkan ÇAKMAK
|
Başvurucu
|
:
|
Nazmiye
DOĞANAY
|
Vekili
|
:
|
Av. Ebru
KARACA NAR
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, atama işlemine karşı açılan davada kazanılmış haklar
dikkate alınmayarak hukuka aykırı karar verilmesi nedeniyle anayasal hakların
ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 26/2/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
6. Başvurucu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu bünyesinde 1995
yılı itibarıyla memur olarak göreve başlamış ve 2003 yılında üst kurul uzmanı kadrosuna atanmıştır.
7. 15/2/2011 tarihli ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların
Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun 'un yürürlüğe girmesinin ardından
başvurucu anılan Kanun'un geçici 1. maddesi uyarınca 7/4/2011 tarihli işlemle uzman kadrosuna atanmıştır. Başvurucunun
atanmasına sebep olan olgu, lisans mezunu olmaması nedeniyle üst kurul uzmanı
kadrosuna atanmak için gereken eğitim koşulunu taşımamasıdır.
8. Başvurucu, söz konusu işlemin iptali ve işlem nedeniyle
uğradığını ileri sürdüğü parasal hakların tazmini istemiyle Ankara 6. İdare
Mahkemesi (Mahkeme) nezdinde dava açmıştır.
9. Mahkeme 29/11/2011 tarihli kararıyla davayı reddetmiştir.
10. Ret gerekçesinde öncelikle ilgili mevzuat hükümlerine yer
verilerek 6112 sayılı Kanun'un 43. maddesinin
yedinci fıkrası uyarınca üst kurul uzmanlığı kadrosuna atanabilmek
için en az dört yıl eğitim veren yükseköğretim kurumlarından mezun olunması
gerektiği ifade edilmiştir. Gerekçede 6112 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinin
üçüncü fıkrası uyarınca da kadrolar için aranan eğitim şartlarını taşımayan
personelin durumlarına uygun kadrolara atanacağının öngörüldüğü belirtilmiştir.Somut olay bağlamında ise başvurucunun iki
yıl eğitim süresi olan ön lisans mezunu olduğu ve üst kurul uzmanı olmak için gerekli eğitim şartını taşımadığı
vurgulanmış; üst kurul uzmanı
olmak için gerekli eğitim şartını taşımayan başvurucunun 6112 sayılı Kanun
hükümleri uyarınca durumuna uygun uzman kadrosuna atamasının yapılmasına
ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ifade edilerek ret
gerekçesi oluşturulmuştur.
11. Ret kararı Danıştay Beşinci Dairesinin 7/5/2013 tarihli
kararıyla onanmış ve karar düzeltme istemi de 21/10/2014 tarihli ilamla
reddedilmiştir.
12. Başvurucu 27/1/2015 tarihinde nihai kararı tebellüğ
etmesinin ardından 26/2/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
13. 6112 sayılı Kanun 'un
"Üst Kurulun teşkilâtı, personeli ve kadroları" kenar
başlıklı 43. maddesinin yedinci fıkrasının ilgili kısmı şöyledir:
"Üst Kurul uzman
yardımcılığına atanabilmek için; beşinci fıkrada belirtilen şartları taşımak,
türleri Üst Kurulca belirlenen en az dört yıllık yükseköğretim kurumlarından
mezun olmak...gerekir."
14. 6112 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinin üçüncü fıkrası
şöyledir:
"Bu Kanunla yapılan yeni düzenlemeler
nedeniyle kadro ve görev unvanı değişmeyenlerden bu Kanunda öngörülen eğitim
şartlarını taşıyanlar başka bir işleme gerek kalmaksızın durumlarına uygun aynı
unvanlı kadrolara atanmış sayılır. Kadro ve görev unvanları değişen yahut
kaldırılan veya anılan kadrolar için aranan eğitim şartlarını taşımayan
personelden; Teftiş Kurulu Başkanı, Genel Sekreter, Daire Başkanı ve Bölge
Müdürü kadrolarında bulunanlar Üst Kurul Müşaviri kadrolarına, Başmüfettiş ve
bölge müdür yardımcısı kadrolarında bulunanlar uzman denetçi kadrolarına, başka
bir işleme ve tebligata gerek kalmaksızın bu Kanunun yayımı tarihinde atanmış
sayılır; diğerleri Başkan tarafından üç ay içinde Üst Kurulda durumlarına uygun
kadrolara atanırlar. Bunlar atama işlemi yapılıncaya kadar Başkan tarafından
ihtiyaç duyulan işlerde görevlendirilebilirler. Bunlar, yeni bir kadroya
atanıncaya kadar, eski kadrolarına ait ücret ve diğer mali haklarını almaya devam
ederler. Söz konusu personelin, atandıkları yeni kadroların aylık, ek gösterge,
sözleşme ücreti, bir aya isabet eden ikramiye, her türlü zam ve tazminatlar
(fazla çalışma ücreti hariç) diğer malî hakları toplam net tutarının,
atandıkları tarih itibarıyla eski kadrolarına ilişkin olarak en son ayda
aldıkları aylık, ek gösterge, sözleşme ücreti, bir aya isabet eden ikramiye,
her türlü zam ve tazminatlar (fazla çalışma ücreti hariç) diğer malî hakları
toplam net tutarından az olması hâlinde, aradaki fark, atandıkları kadrolarda
kaldıkları sürece, herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın ve
farklılık giderilinceye kadar kendilerine tazminat olarak ödenir."
V. İNCELEME VE GEREKÇE
15. Mahkemenin 27/6/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru
incelenip gereği düşünüldü:
1. Başvurucunun İddiaları
16. Başvurucu; çalıştığı kurum bünyesinde üst kurul uzmanı
kadrosuna atandıktan sonra ilgili mevzuat uyarınca dört yıl yükseköğrenim
görmüş olarak kabul edildiğini, 6112 sayılıKanun ile
kazanılmış haklarının elinden alındığını belirterek anayasal haklarının ihlal
edildiğini ileri sürmektedir.
2. Değerlendirme
17. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan
hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini
kendisi takdir eder (Tahir Canan, B.
No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun iddialarının özü atama işleminin
hukuka aykırı olduğu ve Mahkeme tarafından hatalı karar verildiği iddialarına
yönelik olduğundan şikâyetin yargılamanın sonucu itibarıyla adil olmadığı
iddiası kapsamında değerlendirilmesi uygun görülmüştür.
18. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında, kanun
yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda
incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava
konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin
değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile
uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun adil olup olmaması bireysel başvurukonusu olamaz. Ancak bireysel başvuru kapsamındaki
hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik içeren tespit ve sonuçlar bu kapsamda değildir (Ahmet Sağlam, B. No: 2013/3351, 18/9/2013,
§ 42).
19. Somut olayda Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı
incelenerek ilgili kısımları yukarıda belirtilen (bkz. § 10) gerekçe ile ret
hükmü kurulmuştur. Danıştay Beşinci Dairesi tarafından da delillerin Mahkemece
takdir edilerek karar verildiği ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmadığı
gerekçesiyle karar onanmış ve karar düzeltme istemi reddedilmiştir.
20. Başvurucu tarafından ileri sürülen iddialar, derece
mahkemesince delillerin değerlendirilmesi ve hukuk kurallarının yorumlanmasına
ilişkin olup Mahkeme kararında bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik oluşturan bir durumun da bulunmadığı dikkate
alındığında ihlal iddialarının kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu
anlaşılmaktadır.
21. Açıklanan gerekçelerle başvurunun, diğer kabul edilebilirlik
koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar
verilmesi gerekir..
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
27/6/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.