TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
CHRISTOPHER BRUCE SMYTH BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2015/4837)
|
|
Karar Tarihi: 13/9/2018
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
Üyeler
|
:
|
Serdar
ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Serruh KALELİ
|
|
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Kadir ÖZKAYA
|
Raportör
|
:
|
Murat İlter
DEVECİ
|
Başvurucu
|
:
|
Christopher Bruce
SMYTH
|
Vekili
|
:
|
Av. Fikret
HAKGÜDEN
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, ölüm olayının etkili bir şekilde soruşturulmaması
nedeniyle yaşam hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 17/3/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü sunmuştur.
7. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı süresinde beyanda bulunmuştur.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerine, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi
(UYAP) aracılığıyla erişilen belgelere ve Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığından
(Cumhuriyet Başsavcılığı) bir örneği temin edilen 2010/7773Sor. sayılı soruşturma evrakına göre ilgili olaylar özetle
şöyledir:
9. 12/9/2010 tarihinde, saat 13.48 sıralarında ankesörlü bir
telefondan Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı (Jandarma Komutanlığı) 156
Jandarma İmdat İhbar Merkezini arayan bir kişi, yüzünde morluklar bulunan bir
erkek cesedinin sırtüstü yatar vaziyette durduğundan söz etmiş ve cesedin
bulunduğu yeri tarif etmiştir. İhbarı yapan kişi, işe gitmesi gerektiğini ve
yardımcı olamayacağını beyan ederek ismini ve kullandığı mobil telefonun
numarasını söylememiştir.
10. Tarif edilen yere aynı gün saat 14.20 sıralarında gelen
Jandarma Komutanlığı görevlileri saat 17.30'a kadar cesedi aramış ancak
bulamamışlardır.
11. 156 Jandarma İmdat İhbar Merkezini arayan bir başka kişinin
(S.D.) cesedin bulunduğu yeri tarif etmesi üzerine Jandarma Komutanlığı
görevlileri, aynı gün saat 19.00-20.00 sıralarında ormanlık alan içinde, kimlik
bilgileri tespit edilemeyen bir erkek cesedi bulmuşlardır.
12. Olayın bildirilmesi üzerine Cumhuriyet Başsavcılığı derhâl
ve kendiliğinden soruşturma başlatmıştır.
13. Cumhuriyet savcısı 12/9/2010 tarihinde, saat 21.00
sıralarında cesedin bulunduğu yeri incelemiş; emrindeki kolluk görevlilerinden
olayı aydınlatmaya yarayacak iz ve delillerin toplanmasını, olay yerinin
krokisinin çizilmesini, olay yerinin fotoğraflarının çekilip kamera kaydına
alınmasını istemiştir.
14. Kolluk görevlilerince olay yerinin fotoğrafları çekilmiştir.
15. Cumhuriyet savcısınca düzenlenen olay yeri incelemesine
ilişkin tutanakta; olay yerinin kara yoluna 350-400 metre mesafede olduğu,
cesedin ağaçların arasında uzanır vaziyette durduğu, cesedin ağız ve burnundan
kan damladığı, cesette boğuşma ve kavga belirtisi olmadığı, ölenin beyaz
renkteki gömleğinin sağ göğüs hizasında kan lekesi bulunduğu, havanın karanlık
olması ve ışığın bulunmaması nedeniyle olay yerinin ölü muayenesi ve otopsi
işlemine uygun olmadığı belirtilmiştir.
16. Ceset ölü muayenesi ve otopsi işlemi için Manavgat Devlet
Hastanesi (Hastane) morguna götürülmüştür.
17. Ölünün adli muayenesi, Cumhuriyet savcısının huzurunda bir
pratisyen hekim tarafından 12/9/2010 tarihinde, saat 22.00 sıralarında
hastanede yapılmıştır. Cumhuriyet savcısı hazır bulunan olay yeri inceleme
görevlilerinden cesedin sağ elinin iki parmağından tırnak örneği alınmasını
istemiştir. Bu talimat üzerine alınan tırnak örneklerinin incelendiğine dair
herhangi bir belgeye rastlanmamıştır. Ölünün muayenesi sırasında ölenin kaldığı
sitede güvenlik görevlisi olarak çalışan H.T. ile bu sitedeki dairelerin
satışını yapan inşaat şirketinde çalışan A.A. ve D.Ç.ye ceset gösterilmiş ancak
bu kişiler cesedi kesin olarak teşhis edememişlerdir. Ölü muayene işlemine
ilişkin tutanağın ilgili bölümü şöyledir:
"...
BAŞ VE BOYUN BÖLGESİNİN İNCELENMESİNDE:
Saç ve saçsız deride herhangi bir patolojik
bulguya rastlanmadı, alın sol tarafında kaş üzerinde 8x4 cm ebadında yere temas
eden bölgede ekimotik alanlar olduğu, yüzünün kanlı
olduğu, alın ve göz çevresinin aşırı olmak üzere bütün yüzün siyonetik olduğu görüldü, burun sol yüzünde cesedin yatış
pozisyonuna göre yere bakan kısmında 4x3 cm ebadında ekomitik
alanlar olduğu, sol yanakta elmacık kemiği üzerinde muhtemelen yere temas
izlerin ve ekimotik alanların olduğu görüldü, her iki
burun deliğinden ve ağızdan ve sol kulaktan kan gelmiş olduğu görüldü, sol
kulak arkasında ve alın bölgesi saçlı deri içinde bu bölgelerden kurtlanmaya
başladığı görüldü ve kurtçukların oluştuğu görüldü, boyun bölgesinde elle
yapılan muayenede herhangi bir krepitasyon alınmadığı
boyun kemiklerinin sağlam olduğu görüldü, boyun ön tarafının yatış pozisonuna göre morarmış olduğu görüldü, baş ve boyunda
kesici delici boğma telem izi ateşli silah yarasına ve darp cebir izine
rastlanılmadığı görüldü.
GÖGÜS, KARIN VE SIRT BÖLGESİNİN
İNCELENMESİNDE:
Göğüs ön yüzünde yatış pozisyonuna göre ölü
morluklarının oluştuğu, göğüs kafesinde köprücük kemiğinde elle yapılan
muayenede herhangi bir kınk tespit edilemcdi. Batın bölgesinde yapılan incelemede herhangi bir
patolojik bulguya rastlanmadı, batının biraz şişkin ve sert olduğu görüldü,
sırt bölgesinde elle yapılan muayenede herhangi bir kırık tespit edilemedi,
sırt bölgesi orta hat sol tarafında bel kısmında 15x15 cm ebadında cilt altı
dağınık morlukların olduğu görüldü, göğüs karın ve sırt bölgesinde herhangi bir
darp cebir veya kesici delici ateşli silah izine rastlanmadığı görüldü.
KOL VE BACAK BÖLGELERİNİN İNCELENMESİNDE:
Sağ ve sol kolda ve ellerde ölü morluklarının
oluştuğu, ölü katılığının oluştuğu, sağ kol dirsek ve bilek arasında muhtemelen
yatış pozisyonuna bağlı ekimotik alanlar olduğu
görüldü, sağ bilek iç kısımda lxl cm ebadında 4 adet
küçük yüzeysel sıynklar olduğu görüldü, el kısmının
yarı kapalı vaziyette tırnak uçlarında siyonizenin
oluştuğu görüldü, sol kol dirsek iç kısımda lxl em
ile 2x2 cm arasında değişen ebatlarda 7 adet yüzeysel sıyrık olduğu görüldü,
sol kol dirsek ve bilek arsı dış yüzünde toprak olduğu görüldü sol elinde yine
yan vaziyette kapalı tırnak uçlarında siyoneze olduğu
görüldü bacaklarda herhangi bir, patolojik bulgunun olmadığı, her iki bacak ölü
morluklarının ve ölü katılığının oluşmuş olduğu görüldü her iki ayak tırnak
uçlarında siyoneze olduğu görüldü kol ve bacaklarda
kol ve bacaklarda kesici delici ateşli silah izine rastlanmadı.
GENİTAL BÖLGE İNCELENMESİNDE
-
Genital bölgede kaita kaçışının olmadığı görüldü, fililivata bulgusunun olmadığı kuyruk sokumu bölgesinde
ters v şeklinde uzanan çeşitli ebatlarda 1x2 cm ebatlarına kadar çeşitli
ebatlarda çok sayıda yüzeysel sıyrık penis bölgesinde meni kaçışının olmadığı,
testislerin aşırı şişkin ve aşırı siyoneze olduğu
testis ön yüzünde 4x5 cm ebadında cilt soyulması olduğu görüldü genital bölgede kesici delici ateşli silah yaralanmasına
rastlanmadı..."
18. Ölüm sebebinin belirlenememesi nedeniyle ceset Adli Tıp
Kurumu Antalya Grup Başkanlığına (Grup Başkanlığı) gönderilmiş ve morga
konulmak üzere 13/9/2010 tarihinde, saat 00.01'de teslim edilmiştir.
19. Cumhuriyet Başsavcılığı Jandarma Komutanlığına bir müzekkere
yazarak olayın aydınlatılması için şu hususların araştırılmasını istemiştir:
- Ölü kişinin açık kimlik
bilgileri, ikamet ettiği yer ve birlikte yaşadığı kişiler
- Ölen kişinin en son görüştüğü kişiler ve kaldığı yer
- Ölen kişinin işi, Manavgat'ta bulunma sebebi ve Manavgat'ta
görüştüğü kişiler
- Ölen kişinin kullandığı mobil telefonun numarası ve bu telefon
ile kurulan iletişimin tespiti
- Varsa ölen kişi ile arasında husumet bulunan kişiler
- Varsa ölen kişiye ait banka hesapları ve bu hesaplara ait
hareketler
- Ölüm olayının gerçekleştiği bölge çevresinde ve kara
yollarındaki iş yeri ve MOBESE kamaralarına ait görüntüler
- Ölüm olayını ihbar eden kişinin açık kimlik bilgileri
20. Olay yeri incelemesi sonucunda düzenlenen kolluk
tutanağında; cesedin bulunduğu zeminin çam yaprakları ile örtülü olması
nedeniyle ayakkabı veya lastik izi gibi bir iz tespit edilemediği, cesedin
ağzından ve burnundan kan geldiği, cesette ateşli silah giriş-çıkış deliği,
telem izi ve boğuşma sonucu oluşabilecek çizikler bulunmadığı, cesedin
üzerindeki elbiselerde yırtılma olmadığı, olay yeri ve çevresinde ölüm olayını
aydınlatabilecek herhangi bir iz, emare ve bulgu bulunmadığı ve ölenin
pantolonun sağ arka cebindeki cüzdanda bir banka kartı, bir kredi kartı ve
üzerinde O.Ş. isimli kişinin ismi ve telefon numaraları yazılı bir kartvizit
bulunduğu belirtilmiştir.
21. Kolluk görevlilerince bilgi sahibi sıfatıyla ifadesi alınan
S.D., saat 16.30 sıralarında ailesiyle piknik yapmak amacıyla ormanlık alana
geldiğini, bira şişesi topladığını söyleyen, 40-45 yaşlarında, orta boylu,
bıyıklı, kilolu ve saçları dökülmüş bir kişinin yanlarına gelip gördüğü bir
ceset nedeniyle öğle vakti aradığı jandarmaya cesedin bulunduğu yeri yanlış
tarif etmiş olabileceğini söylediğini, ona birlikte aramayı teklif ettiğini
ancak bu kişinin kendisinden şüphelenilebileceğini beyan ederek gittiğini,
bunun üzerine kendisinin jandarmayı arayıp cesedin bulunduğu yeri tarif
ettiğini, cesedin kime ait olduğunu bilmediğini söylemiştir.
22. Kolluk görevlileri 12/9/2010 tarihinde havanın kararması
nedeniyle olay yerini kısıtlı olarak incelemişlerse de ertesi gün havanın
aydınlanmasını müteakip olay yerini tekrar incelemişler ancak ölen kişiye veya
olaya ilişkin herhangi bir delil ve emare tespit edememişlerdir.
23. Kolluk görevlilerince yapılan araştırmalar sonucunda cesedin
İngiliz vatandaşı olan başvurucunun oğlu A.J.S.ye ait olduğu değerlendirilmiş, A.J.S.nin kullandığı mobil telefondan bir başka numara
aranarak mobil telefonun numarası saptanmış ve A.J.S.ye ait pasaportun bir
örneği temin edilmiştir.
24. Kolluk görevlileri A.J.S.nin
kaldığı daireyi incelemiş ve tertipli olan dairede şüpheli bir durumla
karşılaşmamışlardır.
25. Kolluk görevlileri 14/9/2010 tarihinde D.Ç., M.B., H.T.,
A.A., S.B ve N.K. ile Azerbaycan vatandaşı (kadın) E.A.nın bilgi sahibi sıfatıyla ifadelerini almıştır.
i. İfadesinde E.A., A.J.S. ile 10/9/2010 tarihinde akşam
saatlerinde O... isimlisitede
tanıştığını, yaptıkları sohbet esnasında A.J.S.nin
nişanlısı ile anlaşamadığından söz ettiğini, site görevlisi yardımıyla
çağırdıkları taksi ile Side'de bulunan L... H...
isimli diskoya gittiklerini, birer içki aldıklarını, A.J.S.nin
10-15 dakikaya geleceğini söyleyip dışarı çıktığını, 1-1,5 saat kadar
beklediğini, bir süre yan masadaki biriyle konuştuğunu, diskoda A.J.S.yi bulamayınca diskodan ayrıldığını ve yanında para
olmadığı için kendisini evine bırakan taksiciye küpesini verdiğini söylemiştir.
ii. D.Ç. ifadesinde; bir inşaat şirketinde müşteri temsilcisi
olarak çalıştığını, çalıştığı şirketin başvurucuya sattığı evin O... sitesinde
olduğunu, kişisel olarak tanımadığı A.J.S.nin
3/9/2010 tarihinde A. isimli bir kadınla tatile geldiğini, A.J.S.nin
A. ile tatilin ilk haftasında site sakinlerini de rahatsız eden tartışmalar
yaşadığını, konuyla ilgili olarak kendilerini bilgilendiren başvurucunun daha
sonra A.nın uçak bileti aldığını söylediğini, A.nın şirkete ait bir araçla 10/9/2010 tarihinde, saat
18.00 sıralarında havaalanına götürüldüğünü, A.nın
kimlik bilgilerini bilmediğini ifade etmiştir.
iii. İfadelerde geçen, sitede gece güvenlik görevlisi olarak
çalışan M.B., en son 10/9/2010 tarihinde saat 22.00-22.30 sıralarında gördüğü A.J.S.nin kendisinden taksi çağırmasını istediğini, bu
esnada A.J.S.nin yanında aynı sitede ikamet eden ve şarhoş olduğu izlenimi edindiği E.A.nın bulunduğunu, A.J.S.nin
L... H... isimli diskoya gideceklerini söylediğini,
A.J.S. ile E.A.nın tanımadığı bir taksicinin
kullandığı araçla gittiklerini, 11/9/2010 tarihinde, saat 1.30-2.00 sıralarında
E.A.nın tek başına siteye geldiğini ve kendisine A.J.S.nin gelip gelmediğini sorduğunu, A.J.S.nin
zaman zaman tartıştığı İngiliz vatandaşı A.nın tatili
erken bitirip ülkesine döndüğünü söylemiştir.
iv. S.B., taksi durağında yönetici olduğunu, hangi taksinin
nereden, hangi saatte, kimi aldığına dair kayıt tutmadıklarını, bu sebeple
siteye hangi taksinin gittiğini bilmediğini beyan etmiştir.
v. H.T., sitede gündüz güvenlik görevlisi olarak çalıştığını,
kolluk görevlilerinin A.J.S.nin sitede kalıp
kalmadığını sormaları üzerine müşteri temsilcisi D.Ç.yi aradığını, kolluk görevlileri ile D.Ç.nin telefonda görüştüğünü, babasının evinde kalan A.J.S.yi en son 9/9/2010 tarihinde, saat 9.00 sıralarında
gördüğünü ve A.J.S.nin yanında bir kadın arkadaşı
olduğunu ifade etmiştir.
vi. İfadesinde A.A., başvurucuya ev satışı yapan inşaat
firmasında pazarlama müdürü olarak çalıştığını, A.J.S.yi 9/9/2010 tarihinde, saat 9.00 sıralarında görüp
onunla selamlaştığını söylemiştir.
vii. N.K. ise taksicilik yaptığını, 21.00-21.30 sıralarında
gelen çağrı üzerine siteye gittiğini, taksiye binen biri erkek iki kişiyi L... H... isimli diskoya götürdüğünü ve şahısların takside
yabancı dilde konuşup gülüştüklerini beyan etmiştir.
26. A.J.S.nin kaldığı dairede bulunan
A.J.S.ye ait mobil telefon ve taşınabilir bilgisayar kolluk görevlilerince
14/9/2010 tarihinde muhafaza altına alınmıştır.
27. A.J.S.ye ait mobil telefon numarasının 6/9/2010 ile
13/9/2010 tarihleri arasındaki iletişiminin tespitine ilişkin raporların
gönderilmesi için 14/9/2010 tarihinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
Başkanlığına (BTK) müzekkere yazan Cumhuriyet Başsavcılığı, aynı zamanda A.E.
tarafından kullanılan mobil telefon numarasının aynı tarihler arasındaki
iletişiminin tespiti için Manavgat 1. Sulh Ceza Mahkemesinden (Sulh Ceza
Mahkemesi) talepte bulunmuştur.
28. Sulh Ceza Mahkemesi 15/9/2010 tarihinde talebin kabulüne
karar vermiştir.
29. Otopsi işlemi 15/9/2010 tarihinde Grup Başkanlığında
yapılmış, ölü muayene işleminde hazır bulunan tanıkların kesin olarak cesedi
teşhis edememeleri nedeniyle ceset başvurucuyla yaşayan İngiliz vatandaşı
L.C.C.ye gösterilmiştir. Cesedin başvurucunun oğlu A.J.S.ye ait olduğunu teşhis
eden L.C.C. teşhis işlemi sırasında ve kollukça alınan ifadesinde; A.J.S.nin cesedin bulunduğu ormanlık alana normalde
gitmediğini, ormanda yürüyüş yapan biri de olmadığını, 18 yaşlarında bir ara
kullanmış olsa da artık uyuşturucu kullanmadığını, İngiltere'de yaşayan A.J.S.nin eski kız arkadaşı M.den
öğrendiğine göre A.J.S. ile birlikte tatil yapan A.nın
tartışma yaşadığı A.J.S.yi "Benimle sevgili olmazsan eski Türk sevgilime haber
vererek senin ortadan kaybolmanı sağlayacağım." diyerek tehdit
ettiğini, tehditte bahsi geçen kişiyi bilmediğini, A.J.S. ile A.nın tartışmasına Azerbaycan vatandaşı E. ile İngiliz
uyruklu D.nin de müdahil olduğunu ve A.nın 10/9/2010 tarihinde İngiltere'ye döndüğünü
söylemiştir.
30. Kolluk görevlileri 12/9/2010 tarihinde, saat 13.48
sıralarında 156 Jandarma İmdat İhbar Merkezini arayan ankesörlü telefonun
bulunduğu yer çevresinde kamera sisteminin bulunmadığını tespit etmiştir.
31. Kolluk görevlileri 15/9/2010 tarihinde, A.J.S.nin
10/9/2010 tarihinde gittiği L... H... isimli diskoda
barmen olarak çalışan S.K.nin ifadesini almıştır.
İfadesinde S.K., kamera kayıtlarından gösterilen erkek ve kadının 10/9/2010
tarihinde saat 21.30-22.00 sıralarında sarhoş olarak diskoya geldiklerini, içki
içip yemek yediklerini, saat 00.00'a kadar barda durduklarını, kadının bir içki
istediğini ancak erkeğin boş cüzdanını kendisine gösterdiğini, erkekle kadının
dışarıya çıktıklarını, 15-20 dakika sonra kadının tekrar bara geldiğini, birkaç
dakika sonra da erkeğin geldiğini, daha sonra tanımadığı iki erkeğin bu kadın
ve erkeğin yanına geldiğini, kadınla diskoya beraber gelen erkeğin kadınla
tartışıp dışarı çıktığını, sonradan gelen erkeklerden beyaz gömlekli olanının
da 10 dakika sonra dışarı çıkıp 45-50 dakika sonra geri geldiğini, sonradan
gelen erkeklerden siyah gömlekli olanının ise kadınla dans edip içki içtiğini,
saat 1.30-2.00 sıralarında siyah gömlekli erkeğin kadınla beraber diskodan
ayrıldığını, beyaz gömlekli erkeğin de diğerlerinden ayrı olarak diskoyu terk
ettiğini beyan etmiştir.
32. Kolluk görevlilerince 15/9/2010 tarihinde beyanına
başvurulan İngiliz vatandaşıD.A.D., ölenle aynı
sitede ikamet ettiğini, tarihini hatırlamadığı bir gün A.J.S.nin
kız arkadaşı A.yı gördüğünü, A.nın
tartıştıklarını söylemesi üzerine A.J.S.nin
dairesinin kapısını çaldığını, A.J.S.den A.yı eve almasını istediğini, A.J.S.nin
A.nın kız arkadaşı olmadığını söylediğini,A.J.S.ye
"Bu şekilde insanları rahatsız
ederseniz yöneticiye söylerim." dediğini ve birlikte havuz
başına gittikleri A.nın kendisine bağırdığını ifade
etmiştir.
33. L... H... isimli diskoya yakın bir
taksi durağının yöneticisi olan E.Y. 16/9/2010 tarihinde kollukça alınan
ifadesinde; hangi taksinin nereye müşteri götürdüğüne dair kayıt
tutmadıklarını, hangi taksinin 10/9/2010 tarihinde, saat 1.30-2.00 sıralarında
O... isimli siteye müşteri götürdüğünü bilmediğini ancak o gece nöbetçi olan
taksi şoförleriyle yaptığı görüşmeden O... isimli siteye müşteri
götürülmediğini anladığını beyan etmiştir.
34. Kolluk görevlileri, 12/9/2010 tarihinde, saat 13.48
sıralarında ankesörlütelefondan 156 Jandarma İmdat
İhbar Merkezini arayan kişinin A.Y. olduğunu tespit etmiştir.
35. Cumhuriyet Başsavcılığı 16/9/2010 tarihinde şüpheli
sıfatıyla A.Y.nin beyanına başvurmuştur. A.Y.nin ifadesinin ilgili kısmı şöyledir:
"...10/09/2010 günü çalıştığım otelegittim. Sabaha kadar burada çalıştım. 11/09/2010
tarihinde sabah saat:09:00 sıralarında otelden çıktım
ve şişe toplamak için Sorgun ormanların da dolaştığım sırada Sorgun
Ormanlarının içindebir şahsın uzandığını gördümşahıs sırt üstü uzanmıştı bende yanına yaklaştımyatan şahsa 1 metre yaklaştım şahıs sırt üstü uzanıyorduşahsa "gardaş gardaş, birader" diye seslendim ancak şahıs bana
herhangi bir cevap vermedi şahıs bu sırada nefes alıp veriyordu, üstünde
herhangi bir kan yada yara bere izi yoktu. Ve hatta horlama sesini duydum.Ve şahsın uyuduğunudüşündüm. Çünküuyuyordu
horlama seslerindenuyuduğunu anladım.Daha sonra cevap vermeyinceşahsın
alkol almış olup uykuya daldığını düşünerek yanından ayrılıp işime devam ettim.
Şahsı gördüğümde üstündemavi bir kot pantolon ve
beyaz bir gömlek vardı üstünde herhangi bir dağınıklık yoktu ve normal bir şekildeuzanarak yatıyordu horlama sesini bizzat kulağımla
duydum ayrıca nefes alıp verdiğini de gördümdaha
sonra olay yerinden ayrıldım şişelerimi toplayıptekrar
otelin lojmanına gittim o akşam tekrarçalıştığım
otele işe gittim. Sabah yani 12/09/2010 günüsabahyaklaşık
09:00 daişten çıktım. Lojmana geldim. Bizim
lojmanlarımız Sorgun da bulunmaktadır lojmanda üstümü değiştirdim. Ve tekrar şişetoplamak amacıyla sorgun ormanına gittim. Şişe
topladığım sırada yine dün yani 11/09/2010 günü uyur vaziyette gördüğüm şahsın
hala aynı yerde uzandığını ancak bu sefer yüzüstü uzandığını gördüm. Bunun
üzerine bu şahsın hala neden bu kadar süre kaldığını düşündüm. Ve şahsa
yaklaştım şahsa yaklaşık 1 metre yaklaştım. Yüzüne baktığımda mosmor olduğunu
gördüm bu defa şahsın ölmüş olduğunu düşündüm ve olay yerinden ayrıldım ve şişe
toplamaya devam ettim. Side Sahiline gittim. Oradadönüşte
Ş... marketin ilerisinde bir bakkal var onun yanında
ankesörlü bir telefon vardı oradan jandarmayı aradım sorgun ormanlarında ölü
bir şahsın olduğunu söyledim bana kim olduğumu sordular ancak ben kimliğimi söylemedim.Çünküben beni ifadeye çağırırlar ben ifade
işleri ileuğraşmak istemediğim için kimliğimi
vermedim.
[Cesedi saat 10.00'da görmesine rağmen neden en yakın ankesörlü
telefondan veya kendi mobil telefonundan 156 Jandarma İmdat İhbar Merkezini
aramadığı ve neden kimliğini nedengizlediği sorusu
üzerine]
Ben şişe toplamaya devam ettim hemen aramayı
akıl edemedim dönüşte de gittim hemenotelingüvenlik
müdürü M... beye olayı anlattım o da bana jandarmayı
aramamı söyledi bendeS... marketin yanında bulunan
ankesörlü telefondanaradım ben yukarıda belirttiğimgibi ifade verme işi ile uğraşmak istemediğim
için ihbar ederkenaçık kimliğimi jandarmaya
söylemedim. Çalıştığım için ifade verme işi ile uğraşacağım için işimi
aksatmamak için kimliğimigizledim. Benim cep
telefonum şarjı bittiği için cep telefonundanaramadım.
[İlk gördüğünde A.J.S.nin nefes alıp
almadığından emin olup olmadığının sorulması üzerine]
[B]enilk gün şahsı canlı olaraknefes
alıp verirken ve horlarken gördüm üstünde herhangi bir yara bere de yoktu
üstündeki elbiseleri de düzgündü ancak ikinci gün gittiğimde yüz üstü
uzandığını ve yüzünün mor olduğunu gördüm ve öldüğünü düşünerek jandarmaya
ihbarda bulundum ben bu olayı çalıştığım oteldeki güvenlik müdürüne de anlattım
ben kesinlikle bu şahsı başka herhangi bir yerde görmedim..."
36. Cumhuriyet Başsavcılığında ifade vermeden önce bilgi sahibi
sıfatıyla kolluk görevlilerine verdiği ifadede de benzer yönde beyanda bulunan
A.Y., Cumhuriyet savcısına verdiği ifadeden farklı olarak 12/9/2010 tarihinde,
saat 10.00 sıralarında gördüğü cesedin 150 metre uzağında bir taksinin olduğunu
söylemiştir. Ancak bu taksi ile ilgili başkaca bir bilgi vermemiştir.
37. Cumhuriyet Başsavcılığı 16/9/2010 tarihinde şüpheli
sıfatıyla E.A.nın ifadesini
almıştır. E.A.nın ifadesinin
ilgili bölümü şöyledir:
"Ben Cennet Mah. K... H... Sistesin de
oturuyorum bendaha önce o şahsı tanımıyordumSide
de oturduğumuz bir sıradabir kızkomşu
bir bayanla konuşuyordu. Ben yanlarına yaklaştım problem nedir dedim.Kız ağlamaklı bir haldeellerinigözlerine götürerek benimboy
frendim beni aldatıyor dedi. Bende bir şey olmaz ağlama bir şey olmazerkekler aldatır dedim. Onun gönlünü almak için bu
şekilde konuştum daha sonra gitti bilgisayarını getirdi bilgisayardan erkek
arkadaşının onu aldattığını gösteren bir resim gösterdi. Fotoğraftaerkek
arkadaşı elinde bir bir birayla yanında bir kızla duruyordubende kıza normal dedim daha sonra bana İstanbulu arayacağım dedive benim
telefonum ile bir yeri aradı aradıktan sonra bana teşekkür etti sonra bana ben
yarın İstanbula gideceğim dedi bunun üzerine yanımıza
D... geldi bizD... le birlikte kıza yardım etmeye
çalıştık gittik çocuğun kaldığı eve gittikzile bastık
çocuk uyuyordu biz çocuğa bak senin kız arkadaşın ağlıyor gel kız arkadaşını
eve al dedik çocuk ta bize o benim kız arkadaşım değildir dedi ben onu bir
aydır tanıyorum dedi. Ve o da aşağıya indidaha sonra
kızla erkek barıştı ve kız bizi suçlamaya başladı veeve
çıktılar daha sonrabirliktedışarı gidip çıkıyorlardı.
daha sonrakızın elinde
valizlerle dışarı çıktığını erkek arkadaşının da yanında olduğunu gördüm
birlikte dışarı çıktılar erkek te onu yolcu ediyordu kız servis aracına binip gitti.Erkek tesiteye geri geldi benve diğer komşularım sitede oturuyorduk.Çocukta
geldisitedeki mini bardan bira aldı ve yanımıza gelip
oturdu. yaklaşık bir saat konuştuk saat:21-22:00
sıralarında komşular gitti benleçocuk yalnız kaldık.Bana istersen birliktediskoya
gidelim diye teklifte bulundu bende param olmadığını söyledim. Bana para
problem değilben üstümü değiştirip geleceğim dedi.
Eve çıktı. Ve üstünü değiştirdi üstünde beyaz bir gömlek hatırladığım kadarıyla
bir kot vardı. Bende kendi evime gidip üstümü değiştirdim birliktesitenin
önünden taksiye binip L... H... bara gittikyolda giderkenSide A... banktankendi kartı ile para çekti barda oturduk barda ben
cin tonik içmeye başladım o dahatırladığım kadarıyla3-4
bardak Vodka içti, bende içtimdaha
sonra ben acıktımbana yemek ısmarladı bu sırada ne
kadar oturduğumuzu şuanda hatırlamıyorum tekrar ben tekrar içki istedim bu
sırada çocuk bana parasının bittiğini söyledi ve birlikte bardan çıkarak tekrar
Side de bulunan A... Banka giderek para çektiksonra
tekrar L... H... bara gittik ben sarhoştum. Tekrar
içki içmeye başladık. Oturduk ancak ne kadar süre oturduğumuzu hatırlamıyorum.
Çocuk yanımdayken yanımızda başka müşteriler de vardı ben yanımdakilerle de
konuşuyordum. Onlarla da ne konuştuğumu hatırlamıyorum. Daha sonra yanımdaki
çocuk banatekrar parasının bittiğini söyledi bende onayou moneyfinishyani ona niye
senin paran bittidedim.O da bana okey okey dedi.Sonra biraz daha
oturduk sonra bana ben dışarı çıkıyorum geri geleceğim dedi bende okey dedimproblem yok dedim ben oturmaya devam ettimsonraingiliz çocuk bir daha gelmediben
o gittikten 20 dakika sonraonu o diskoda aramaya
başladım ancak bulamadım.Daha sonrabar
çalışanları benim sarhoş olduğumu anladılar ve bana git bardan dedilerbende bardan çıktım. Yürüdüm yolda bir taksi
durdurdum ve taksiye paramın olmadığını ancak küpelerimi verebileğimi
söyledim taksicide beni eve bıraktı ben taksicinin plakasını almadım kim
olduğunu bilmiyorum yaşlı şişman birisiydi sabah uyandığımda İngiliz çocuğu
sordum ama yoktu daha sonra ölü bulunduğunu duydum... ben sitede nişanlım
T.P.T. ile birlikte yaşıyorum kaldığım ev kendisine aittir evi kendisi kiraladı
resmiyette onun adına gözüküyor benonun sayesinde
geçimimi sağlıyorum... benimle olduğu süre içerisinde kimseyle kavga etmedi
uyuşturucu kullandığını da görmedim. Sadece alkolkullandığını
gördüm. Ben olayın nasıl olduğunu bilmiyorum. Benimle olduğu süre içerisinde
olaylar yukarıda anlattığım şekilde oldu...
[Kolluk ifadesinde neden A.J.S.nin
bankadan para çektiğinden bahsetmediğinin sorulması üzerine]
[B]en çok sarhoş olduğum içinolayları tam hatırlayamadığım için olayları
hatırladığım kadarıyla anlattım..."
38. Kolluk görevlileri A.J.S. ile ilgili işlemin jurnal kâğıdını
A... Bankasından 20/9/2010 tarihinde temin etmiştir. Söz konusu belgeye göre
A.J.S. 11/9/2010 tarihinde, saat 00.06 sıralarında A... Bankasına ait ATM'den
200 TL çekmiştir.
39. Cumhuriyet savcısı 21/9/2010 tarihinde, cesedin yurt içi
veya yurt dışına naklinde sakınca bulunmadığına dair belge düzenlemiştir.
40. A.J.S. ile birlikte tatil yaptığı söylenen yabancı uyruklu A.A.M.M.nin 10/9/2010 tarihinde, saat 20.29 sıralarında
Türkiye'den çıktığı tespit edilmiştir.
41. Jandarma Komutanlığı, A.J.S.nin F... isimli sosyal paylaşım sitesindekihesabına
ait 8-9 ve 10 Eylül 2010 tarihli paylaşımlara ilişkin çıktıları, L... H... isimli diskonun kamera görüntülerini içerir DVD'yi,
A... Bankasının bulunduğu sokağın kamera görüntülerini içerir DVD'yi, S...
Otelin Side yoluna ait kamera görüntülerini içerir DVD'yi ve kollukça yapılan
diğer işlemlere ilişkin belgeleri ve tespit edilen delilleri 21/9/2010
tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığına göndermiştir.
42. Kollukça 22/9/2010 tarihinde ifadesine başvurulan yabancı
uyruklu T.P.T., O... sitesinde kiracı olduğunu veA.J.S.yi tanımadığını beyan etmiştir.
43. L... H... isimli diskoda bulunan
kameraların 10/9/2010 Pazar günü saat 21.00'den 12/9/2010 Salı günü saat
14.00'e kadar olan görüntüleri bir uzman yardımıylaDVD'lere
aktarılmıştır.
44. L... H... isimli diskoda bulunan
kameralara ait görüntüleri ve Selimiye Jandarma Komutanlığında bulunan MOBESE
görüntülerini inceleyen kolluk görevlilerince düzenlenen 22/9/2010 tarihli
tutanakta; A.J.S.nin 10/9/2010 tarihinde saat
21.52'de E.A. ile diskoyageldiği, saat 23.59'da E.A.
ile diskodan ayrıldığı, saat 00.06'da A... Bankasından para çektiği, saat
00.12'de E.A. ile yeniden diskoya geldiği, saat 00.36'ya kadar diskonun orta
bar bölümünde oturduğu, bu saatten sonra diskodaki veya diskonun da bulunduğu
Selimiye Mahallesi'nde görüntüsüne rastlanmadığı belirtilmiştir.
45. Ölene ait kredi kartı 28/9/2010 tarihinde kolluk
görevlilerince D.Ç.ye teslim edilmiştir.
46. Emniyet Genel Müdürlüğü Antalya Emniyet Müdürlüğüne
gönderdiği 29/9/2010 tarihli yazıda, A.J.S.nin
ölümüyle ilgili İngiliz İnterpolünden alınan bir
yazıdan söz edilmişve talep olması hâlinde polis iş
birliği kapsamında talepte bulunulabileceği ifade edilmiştir. Söz konusu
yazının iletildiği Cumhuriyet Başsavcılığı 8/10/2010 tarihinde ölenin
ebeveyninin, kız arkadaşının ve ölenin F... isimli
sosyal paylaşım sitesine ait hesabına ilişkin çıktılarda isimleri geçenlerin
beyanlarının alınmasını istemiştir.
47. BTK 29/9/2010 tarihinde A.J.S. ve E.A.nın iletişimlerinin tespitine ilişkin raporları
Cumhuriyet Başsavcılığına göndermiştir. BTK, iletişimlerin tespitine ilişkin
raporları işletmelerden gelen verileri esas alarak hazırladığından A.J.S.nin iletişiminin tespitine ilişkin kayıtta herhangi
bir veri yer almadığı görülmüştür.
48. Cumhuriyet Başsavcılığı 21/10/2010 başvurucunun ifadesini
almıştır. Başvurucu ifadesinde, oğlunun ölümünün İngiliz vatandaşı A.A.M.M. ve
Azeri vatandaşı E.A. ile bağlantılı olduğunu düşündüğünü söylemiştir.
49. Kolluk görevlileri, S... Otelin Side-Manavgat yolunu
gösteren ön giriş kapısı bölgesindeki kameranın kayıtlarını, kameranın bakımda
olması nedeniyle kayıt yapmadığı gerekçesiyle alamamışlardır. Ancak Akdeniz
sahiline bakan bölümde bulunan kameraya ait görüntüleri ise taşınabilir bir
belleğe aktarmışlardır.
50. Başvurucu vekili 27/10/2010 ve 7/1/2011 tarihli dilekçeleri
ile Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat etmiş; diskodaki kamera görüntülerine
göre barmen S.K.nın ifadesinde geçen beyaz gömlekli
erkeğin A.J.S ve E.A. ile birlikte 23.50'de diskodan çıkıp00.15 sıralarında
A.J.S ve E.A. ile diskoya döndüğünü, beyaz gömlekli kişinin 01.21 sıralarında
tek başına, D.A.D. olduğunu düşündükleri sarışın bir kadınla siyah gömlekli bir
erkeğin 01.16 sıralarında diskodan ayrıldığını, A.J.S. ile E.A. bar bölümünde
otururlarken bir ara A.J.S.nin ayrıldığını, bu esnada
E.A.nın yanına gelen sarışın kadın ile siyah gömlekli
erkeğin A.J.S. gelmeden ayrıldığını, diskonun mutfak bölümünde bir arka kapı
olduğunu, orada kamera olmadığını ancak MOBESE kamerasının bu kapıyı gördüğünü
ve E.A.nın ifadesinde geçen bazı hususların doğru
olmadığını ileri sürüp D.A.D.nin yeniden ifadesinin
alınmasını, kamera görüntülerinin kriminal laboratuvar
aracılığıyla netleştirilmesini, diskonun arka kapısının bulunduğu yerdeki MOBESE'ye ait kayıtların celbini, diskonun arka tarafına
park eden araçların plakalarının ve sahiplerinin tespit edilmesini, beyaz ve
siyah gömlekli kişilerin belirlenerek bu kişilerin ifadelerinin alınmasını
talep etmiştir.
51. A.J.S.nin mobil telefonunda ve
bilgisayarında bulunan kayıtlar Jandarma Kriminal
Daire Başkanlığınca DVD'ye aktarılmıştır.
52. Kolluk görevlileri, kamera görüntülerinin kalitesinin
yetersiz olması ve çevreden geçen araçların farları nedeniyle diskonun arka
tarafına park eden araçların plakalarının tespit edilemediğine ve diskonun arka
kapısının bulunduğu yerdeki MOBESE kamerasının yaşanan elektrik kesintisi
nedeniyle kendisini kilitlediğine ve kayıt yapmadığına dair tutanak tutmuştur.
53. Başvurucu vekili 2/2/2011 tarihinde Cumhuriyet
Başsavcılığına bir dilekçe vermiş ve daha önce verdiği dilekçelerde belirtilen
kamera kaydının olaydan bir gün öncesine ve başka kişilere ait olduğunu, kamera
kayıtlarına göre A.J.S.nin 01.22 sıralarında diskodan
tek başına ayrıldığını, 02.12'de tek başına diskoya döndüğünü, 03.00
sıralarında tek başına diskodan ayrıldığını, bu esnada beyaz tişörtlü bir
kişinin A.J.S. ile beş altı dakika konuştuğunu ileri sürmüştür. Başvurucu
vekilinin dilekçesinin ekinde yer alan ve kim tarafından verildiği
anlaşılamayan belgeye göre A.J.S. A... Bankasına ait ATM'den 10/9/2010
tarihinde saat 21.44'te 100 TL,11/9/2010 tarihinde saat 00.05'te 200 TL; V...
Bankasına ait ATM'den 11/9/2010 tarihinde saat 03.07'de 300 TL, 03.19'da 20 TL;
Z... Bankasından ise 11/9/2010 tarihinde saat 03.11'de 50 TL çekmiştir. Yine
söz konusu belgeye göre A.J.S.ye ait kredi kartı 14/9/2010 tarihinde
kullanılmaya çalışılmıştır. Ancak bu girişim başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
54. Olay tarihinde A.J.S.nin gittiği
diskoda güvenlik görevlisi olarak çalışan K.C. ve Y.B.nin
kollukça ifadeleri alınmıştır. Verilen ifadelerden tanıkların A.J.S.nin diskodan çıktıktan sonra ne yaptığı konusunda
bilgi sahibi olmadıkları anlaşılmıştır.
55. E.A.nın
3/2/2011 tarihinde kollukça yeniden ifadesi alınmıştır. E.A., diskodanayrıldıktan sonra A.J.S.nin
ne yaptığı konusunda herhangi bir bilgi vermemiştir.
56. Grup Başkanlığının 15/9/2010 tarihinde yaptığı otopsi
işlemine ilişkin rapor 7/4/2011 tarihinde tamamlanmıştır. Bahse konu raporun
ilgili kısmı şöyledir:
"...
DIŞ MUAYENE
180 cm. boyunda, yaklaşık 90-95 kg
ağırlığında, 30-35 yaşlarında kısa kahverengi saçlı, günlük sakal bıyık traşlı,
normal yapıda, beyaz tenli sünnetsiz erkek cesedinin ölü katılığı çözülmüş
olduğu, ölü lekelerinin ileri derecede kokuşma nedeniyle ayırt edilemediği
görüldü.
Vücudu üst bölümünde ileri derecede olmak
üzere tüm vücutta kokuşmaya bağlı yeşil renk değişikliği, yer yer çürüme
haritası ve çürüme bülleri, tırnak yataklarında siyanotik görünüm vardı.
Alın solda 6x3 cm, sol zygoma
dış yanda 4x3 cm'lik çevresine göre daha koyu renkli
alanlar, sol dirsek ön yüzde 3x2 cm., sol bel gölgesinde 4x0,5 cm'lik sıyrıklar, her iki ön kolda muhtelif sayıda 0,3-0,5
cm. çaplarında böcek ısırması ile oluşması muhtemel lezyonlar, sağ inguinalde 7x0,5 cm'Iik sıyrık
vardı.
Ayrıca vücudunda kesici delici alet, ateşli
silah yarasına ve boyunda telem izine rastlanmadı. nüs ve dış genital bölgeler
postmortem değişiklikler dışında doğaldı.
...
Cesetten histopatolojik
inceleme için iç organ kesitleri alınarak Adli Tıp Kurumu Bursa Grup
Başkanlığına gönderildi. Adli Tıp Kurumu Bursa Grup Başkanlığı tarafından
gönderilen preparatların Antalya Adli Tıp Grup Başkanlığı Morg ihtisas Dairesi Histopatolojik Tetkik Şubesince incelenmesi sonucunda
17.03.2011 tarih ve P-89 sayılı raporunda;
Tüm kesitlerde otolitik
değişiklikler izlendiği, Histopatolojik Tanı;
KALP: Otoliz [Ölümden
sonra hücre, doku ve bazı organlarda bulunan enzimlerin etkisiyle hücrelerin
normal biyokimyasal ve morfolojik yapılarının bozulması]
AKCiGER: Otoliz
KARACiGER: Otoliz
BÖBREK: Otoliz
BEYİN: Otoliz
BEYİN SAPI: Otoliz
bulunduğu kayıtlıdır.
Cesetten alkol, uyutucu-uyuşturucu aranmak
üzere kan ve idrar örnekleri, STA için ahşa ve mide içeriği örnekleri alınarak
Adli Tıp Kurumu Antalya Grup Başkanlığı Kimya ihtisas Dairesine gönderildi.
Antalya Adli Tıp Grup Başkanlığı Kimya İhtisas Dairesinin 09.11.2010 tarih ve
563 sayılı raporunda; kanda 50 mg/dı (0,50 promil) etil alkol tespit edildiği, iç organ parçalannda ve mide içeriğinde yapılan sistematik toksikolojik analizde aranan maddelerin bulunmadığı,
gönderilen kan numunesi uygun olmadığından (Çok yağlı ve çamurlaşmış yapıda
olduğundan), sistematiklerindeki uyutucu-uyuşturucu maddelerin analizlerinin
yapılamadığı, idrarda opiat grubuna ait Morphine, Codeine ve Eroin aboliti -Monoasetilmorfin (6-MAM)
tespit edildiği kayıtlıdır.
SONUÇ
12.09.2010 tarihinde ormanlık alanda ölü
olarak bulunduğu bildirilen, 1978 doğumlu A.J.S.ye 15.09.2010 günü Adli Tıp
Kurumu Antalya Grup Başkanlığı Morg ihtisas Dairesi Otopsi salonunda yapılan
otopside ve otopsi esnasında alınan kan ve idrar örneklerinin, STA için ahşa, histopatolojik inceleme için iç organ kesitlerinin
tetkikinden elde edilerek yukanya kaydedilen bilgi ve
bulgular ile adli tahkikatına göre;
1-İlerlemiş kokuşma nedeniyle kişinin kesin
ölüm sebebinin tespit edilemediğini,
2-iç organ parçalarında ve mide içeriğinde toksik maddelere rastlanılmadığını, idrarda opiat grubuna ait Morphine, Codeine ve Eroin metaboliti
6-Monoasetilmorfin (6-MAM) tespit edildiğini, kan numunesi uygun olmadığından
(Çok yağlı ve çamurlaşmış yapıda olduğundan) uyutucu-uyuşturucu analizi
yapılamadığını, ayrıca kanda 50 mg/dı (0.50 promil) etil alkol tespit edildiğini bildirir
rapordur."
57. Cumhuriyet Başsavcılığı Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas
Kurulundan (Kurul) A.J.S.nin ölüm nedeni konusunda
rapor istemiştir. Kurulun 22/6/2011 tarihli raporunun ilgili kısmı şöyledir:
"...12.9.2010 günü Sorgun ormanlarında ölü olarak bulunduğu
bildirilen 1978 dogumlu A.J.S. hakkında düzenlenmiş
adli ve tıbbi belgelerde bulunan veriler birlikte değerlendirildiğinde;
1-Otopsi esnasında alınan iç organ örneklerinde aranan toksik maddeler bulunmadığı, kanda saptanan 50 mg/dI etanolün toksik düzeyde
olmadığı, çürümeye bağlı kanın kokuşmasından dolayı uyuşturucu ve uyarıcı
maddeler aranamadığı, idrarda opiat grubuna ait
morfin, kodein ve eroin metaboliti 6-monoasetil
morfin (6-MAM) tespit edildiginden kişinin ölmeden
önce uyuşturucu madde almış olduğu ,
2-Otopside harici muayenede tanımlanan cildi lezyonların tek başına
öldürücü nitelikte olmadıkları,
3-İleri derecede çürüme nedeniyle organların histopatolojik
incelenmesinde otoliz saptandığı kanın kokuşmuş
olması nedeniyle uyuşturucu maddede aranamadığından mevcut verilerle kişinin
ölüm nedeninin belirlenemedigi oy birligiyle
mütalaa olunur."
58. Cumhuriyet Başsavcılığı İnterpol aracılığıyla A.A.M.M.nin eski Türk erkek arkadaşının Ö.D. olduğunu
öğrenmiştir.
59. İngiliz polisi ölenin F... isimli
paylaşım sitesinde arkadaşı olan T.D., Tr.D., M.K. ve
A.J.S.nin annesi C.A.nın
ifadelerini almıştır. İfadesinde T.D., ölenin kokain kullandığından, yaşadığı
uyuşturucu problemi nedeniyle A.J.S.nin daha önce
başka bir yere taşındığından ve geçmişte steroid
kullandığından söz etmiş ve kokaini bırakmaya çalıştığına dair A.J.S.
tarafından gönderilen mesajların telefonunda olduğunu ifade etmiştir. Tr.D., kokain kullandığı zaman A.J.S.nin
farklı bir kişiliğe büründüğünü, o hâldeyken nerede olduğunu bilmeden gezdiğini
ve fiziğini değiştirmek amacıyla enjeksiyon yoluyla ilaç aldığını beyan
etmiştir. C.A. da ifadesinde A.J.S.nin daha önceleri
kokain sorunu yaşadığından söz etmiştir.
60. Başvurucunun bir arkadaşı, internet ortamında D.A.D. ile A.J.S.nin ölümü konusunda görüşüp bunu kayda almıştır. Söz
konusu kaydın çözümünden D.A.D.nin ölüm öncesinde A.J.S.nin ne yaptığı konusunda bilgi sahibi olmadığı
anlaşılmıştır.
61. Daha sonra E.A. ile evlendiği anlaşılan T.P.T.nin
Türkiye'ye geliş ve Türkiye'den gidiş tarihlerine ilişkin kayıtlar
getirtilmiştir. Söz konusu kayıtlardan T.P.T.nin
15/8/2010 tarihinde Türkiye'den çıkıp 13/9/2010 tarihinde Türkiye'ye geldiği
anlaşılmıştır.
62. A.J.S.nin içkisine diskoda ilaç
katıldığına ve soyulup ölüme terk edildiğine dair İngiltere basınında çıkan
spekülatif haberleri aktaran iç basına ait çıktılar soruşturma evrakı arasına
alınmıştır.
63. Cumhuriyet Başsavcılığı, failin zamanaşımı süresi doluncaya
kadar aranması amacıyla 19/1/2012 tarihinde daimî arama kararı vermiştir.
64. Cumhuriyet Başsavcılığının talebi doğrultusunda yapılan
araştırma üzerine kollukça düzenlenen 15/6/2012 tarihli tutanakta, A.J.S.nin para çektiği A... Bankasının bulunduğu Antik
Side'deki Kuyumcular Çarşısı'nda bulunan işyerlerinin kameralarının en fazla
bir hafta ile bir ay arasında kayıt yaptığı, 2010 yılına ait kayıtların mevcut
olmadığı belirtilmiştir.
65. Cumhuriyet Başsavcılığı, yabancı uyruklu G.J.M.S.C.A. ile
İngiltere'nin Antalya Konsolosluğuna danışmanlık hizmeti verdiği ve olayı
soruşturduğu iddia edilen R.S.M.nin ifadelerini
almıştır. Adı geçen tanıkların ifadelerinden A.J.S.nin
ölümü ile ilgili bilgi sahibi olmadıkları anlaşılmıştır.
66. Cumhuriyet Başsavcılığı 22/10/2012 tarihinde Adli Tıp Kurumu
Genel Kurulundan(Genel Kurul) A.J.S.nin
kesin ölüm nedeni konusunda rapor talep etmiştir.
67. Cumhuriyet Başsavcılığının istinabe talebi üzerine farklı
idari yerleşim birimlerinde görevli kolluk görevlileri tarafından, E.A.nın iletişiminin tespitine
ilişkin raporlarda adları geçen Ma.D. ile M.D.nin şüpheli sıfatıyla ifadeleri alınmıştır. Adı
geçenler A.J.S. ve E.A.yı
tanımadıklarını beyan etmişlerdir.
68. Cumhuriyet Başsavcılığı 8/4/2013 tarihinde daha önce
kollukça ifadesi alınan A.A.nın,
9/7/2013 tarihinde ise yine daha önce ifadesi alınan M.B.nin
ifadelerini almıştır. Tanıklar, A.J.S.nin ölümünü
çevreleyen olaylar hakkında herhangi bir beyanda bulunmamışlardır.
69. Cumhuriyet Başsavcılığının 1/11/2013 tarihinde cinayet
soruşturmalarında tecrübeli bir ekibin soruşturmada görev almak üzere
görevlendirilmesini talep etmesi üzerine Antalya İl Jandarma Komutanlığı
21/11/2013 tarihinde bir ekip görevlendirmiştir.
70. Kolluk görevlilerince bilgi sahibi sıfatıyla 27/12/2013
tarihinde yeniden ifadesi alınan D.Ç., A.J.S.ye ait telefon numarasının tespit
edilebilmesi için M. isimli kolluk görevlisinin A.J.S.nin
telefonundan arama yaptığını ve herhangi bir görüşme yapmadan telefonu
kapattığını beyan etmiştir.
71. A.J.S.ye ait kredi kartının 14/9/2010 tarihinde kullanılmaya
çalışıldığına dair bilgi verip bu teşebbüsün nereden yapıldığına dair herhangi
bir bilgi vermeyen kayıt dikkate alınarak söz konusu kredi kartıyla işlem
yapılıp yapılmadığı konusunda D., Z., Y., H., İ., F. ve An. Bankalarından bilgi
talep edilmiştir. Söz konusu talebe verilen cevaplardan bahse konu kredi
kartıyla işlem yapılmadığı öğrenilmiştir.
72. A.J.S.nin para çekme işlemleriyle
ilgili kamera kayıtlarının incelenmesine ilişkin kolluk tutanaklarından, A.J.S.nin 11/9/2010 tarihinde 03.04 sıralarında V.
Bankasına ait ATM'nin önüne tek başına geldiği, cüzdanından çıkardığı kart ile
ATM'de işlem yaptığı ve yolun karşısına geçtiği, saat 03.12 sıralarında tekrar
ATM'nin önüne geldiği, birkaç kez kartı ATM cihazına takıp çıkardığı ve bir
miktar para çektikten sonra karşı istikamete gittiği anlaşılmıştır.
73. L... H... isimli diskoya ilişkin kamera görüntülerinin
incelenmesine dair kolluk tutanağında;A.J.S. ile E.A.nın 10/9/2010 tarihinde saat 21.52 sıralarında diskoya
geldikleri, 22.41 ve 22.43 sıralarında gri elbiseli bir kişinin yanlarına
geldiği A.J.S. ile E.A.dan bir şey alıp onlara bir
şey verdiği, A.J.S. ile E.A.nın 23.59 sıralarında
diskodan çıkıp 00.12 sıralarında diskoya döndükleri, A.J.S.nin
00.49 sıralarında barın sağ tarafına yöneldiği, A.J.S. olduğu değerlendirilen
kişinin 01.23 sıralarında diskodan çıktığı, beyaz gömlekli bir kişi ile E.A.nın 01.24 sıralarında diskodan çıkarıldığı, A.J.S.nin 02.12 sıralarında tekrar diskoya geldiği ve 02.59
sıralarında diskodan çıkıp disko önündeki midye tezgâhına gittiği, midye
tezgâhının bulunduğu yerden gelip güvenlik görevlisi ile görüşen çizgili
tişörtlü bir kişinin A.J.S. ile beş altı dakika görüştüğü belirtilmiştir.
74. Cumhuriyet Başsavcılığı; E.A.nın ve E.A.nın iletişim
kurduğu A.J.S., Ma.D., M.D., D.K., H.T., Ay.A., K.H. İnş. Taah. Tur. Tic.
ve San. Ltd. Şti., T.P.T., A.J.S.yle Türkiye'de tatil
yapan A.A.M.M.nin eski Türk erkek arkadaşı Ö.D. ve
olay tarihinde ölenle aynı sitede kalan D.A.D.nın
6/9/2010 ile 20/9/2010 tarihleri arasındaki mobil telefon yoluyla kurdukları
iletişimlerinin tespitine, iletişimlerin hangi baz istasyonlarından yapıldığına
ve mobil telefonlara farklı SIM kartı takılmış ise bu SIM kartın ait olduğu
telefon numaraları yoluyla kurulan iletişimlerin tespitine dair raporlar ile A.J.S.nin cüzdanından çıkan kartvizitte ismi bulunan ve O.Ş.nin 4/9/2010-20/9/2010 tarihleri arasındaki mobil
telefon yoluyla kurdukları iletişimlerinin tespitine dair raporları BTK'dan getirtmiştir.
75. BTK'dan gelen iletişimin tespitine
ilişkin raporları inceleyen kolluk görevlileri, iletişimi tespit edilen
kişilerin yaptığı telefon görüşmelerini ve görüşmelerin yapıldığı baz istasyonu
bilgilerini değerlendirmiş vesöz konusu kişileri olay
yerine bağlayan herhangi bir bilgiye ulaşamamıştır.
76. V... Bankasının 24/2/2014 tarihli yazısından ölenin
11/9/2010 tarihinde 03.18'de 300 TL, 03.19'da 100 TL ve 03.20'de 50 TL çekmeye
çalıştığı ancak işlemlerin başarısız olduğu anlaşılmıştır.
77. Başvurucu vekili 5/3/2014 tarihinde Cumhuriyet
Başsavcılığına gönderilmek üzere Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına bir dilekçe
vermiş ve dilekçe ekinde yer alan, A.J.S.nin
cesedinin resimlerine göre kendisinde meydana gelen yaraların niteliği
konusunda İngiltere'de bulunan cinayet adli tıp özel araştırma bürosu
tarafından hazırlandığı iddia edilen belgelerin kurula ve soruşturmada görevli
jandarma timine gönderilmesini talep etmiştir. Dilekçe ekindeki belgelerde yer
alan değerlendirmelerin cesedin fotoğrafları üzerinden yapılanincelemelere
dayandığı görülmüştür. İç çamaşırlarının temiz olmasına karşın dış kıyafetlerin
kirli olmasına dikkat çekilen söz konusu belgelerde; cesette savunma yaraları,
muhtemel bıçak yarası, yanık yarası ve sivri uçlu alet yarası bulunduğundan söz
edilmiştir.
78. Cumhuriyet Başsavcılığının 6/5/2013, 8/10/2013 ve 14/1/2014
tarihlerinde ivedi olarak hazırlanmasını istediği A.J.S.nin
kesin ölümü nedenine ilişkin Genel Kurul raporu20/3/2014 tarihinde
hazırlanmıştır. Bahse konu raporun ilgili bölümü şöyledir:
"...12.09.2010 günü Sorgun ormanlannda ölü olarak bulunduğu bildirilen 1978 doğumlu
A.J.S. hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bulunan veriler birlikte
değerlendirildiğinde;
1-Otopsisinde kişinin vücudunda dış muayenede
ölüm sonrası oluşmuş nitelikte lezyonlar tespit edildiği ölüm öncesi oluşmuş
herhangi bir travmatik değişim tanımlanmadığı, iç
muayenede kafatasında kınık, kafa içi kanama, beyin
doku harabiyeti, beyin kanaması ile büyük damar ve iç
organ yaralanması tariflenmediği dikkate alındığında
kişinin travmatik bir tesirle öldüğünün tıbbi
delillerinin bulunmadığı,
2-Otopside alınan doku örneklerinin Kimya
İhtisas Dairesinde yapılan tetkikinde; kanın kokuşmuş olması nedeniyle
uyuşturucu madde analizi yapılamamakla birlikte idrarda opiat
grubuna ait morfin, kodein ve eroin metaboliti
6-monoasetil morfın (6-MAM) bulunduğu, iç organlarda
tespit edilen makroskopik bulgular, cesedin bulunduğu
ortam, bulunuş şekli ve olay yeri inceleme bulguları ile birlikte değerlendirildiğinde;
kişinin ölümünün eroin intoksikasyonu [zehirlenmesi] sonucu meydana gelmiş olduğunun kabulu
gerektiği oybirliği ile mütalaa olunur."
79. Cumhuriyet Başsavcılığı 16/4/2014 tarihinde daha önce
ifadesi alınan D.A.D.yi
dinlemiştir. İfadelerinden D.A.D.nin diskodan
çıktıktan sonra A.J.S.nin neler yaptığı konusunda
bilgisi olmadığı anlaşılmıştır.
80. Cinayet soruşturmalarında tecrübeli oldukları için
görevlendirilen iki kolluk görevlisince hazırlanan 11/6/2014 tarihli raporda,
yapılan soruşturma işlemleri belirtilmiş ve ölüm nedenine ilişkin Genel Kurul
raporuna dikkat çekilerek A.J.S.nin ATM'den çektiği
paralarla temin ettiği uyuşturucu madde etkisiyle vefat ettiği
değerlendirilmiştir.
81. Başvurucu vekili, soruşturma sürecinin başından itibaren
Cumhuriyet Başsavcılığına farklı tarihlerde dilekçeler vererek çeşitli
taleplerde bulunmuştur. Başvurucu vekili verdiği bir dilekçede de cesedin
üzerindeki gömlekte bulunan kan lekeleri konusunda herhangi bir inceleme
yapılmadığından söz etmiştir. Başvurucu vekilinin soruşturma sürecindeki
talepleri genel ve özet olarak şöyledir:
-İfadeler arasındaki çelişkilerin giderilmesi için ifadesi
alınan bazı kişilerin yeniden ifadelerinin alınması
-Görüntü netliği olmayan kamera görüntülerinin kriminal laboratuvar aracılığıyla iyileştirilmesi
-Ölenin 6-14 Eylül 2010 tarihleri arasında mobil telefon
aracılığıyla kurduğu iletişimin İnterpol aracılığıyla tespiti
-O... isimli sitede bar işleten A...
isimli kişinin dinlenmesi
-A.J.S.ye uyuşturucu temin eden, zorla veya taksirle uyuşturucu
verenlerle ilgili araştırma yapılması
-A.J.S.yi son
gören kişilerle ilgili araştırma yapılması
82. Cumhuriyet Başsavcılığı 17/10/2014 tarihinde "A.J.S.nin geçmişte de uyuşturucu madde kullandığı, Tr.D.nin belirttiği üzere almış olduğu uyuşturucu maddenin
etkisi ile ölenin kendini kaybedip farklı bir kişiliğe bürünerek başına alıp
gittiği, nerede olduğunu bilmeden etrafta gezindiği, 10/9/2010 tarihinde ölenin
komşusu E.A. ile birlikte L... H... isimli diskoya eğlenmek için gittiği, A.J.S.nin aynı gün kısa aralıklarla küçük miktarda paralar
çekip harcalamalar yaptığı, çekmiş olduğu paralar
sonucu A.J.S.nin vücudundan çıkan uyuşturucu maddeden
de görüleceği üzere maktulün uyuşturu madde aldığı,
almış olduğu uyuşturucu maddenin tesiri ile ölü olarak bulunduğu ormanlık alana
kadar gittiği ve burada Genel Kurul raporunda da belirtildiği üzere kullanmış
olduğu uyuşturucu maddenin etkisi ile hayatını kaybettiği, A.J.S.nin
ölümünde kendisinden başka herhangi bir kimsenin kusur ve sorumluluğunun
bulunduğuna dair herhangi bir bilgi ve belgeye ulaşılamadığı"
gerekçesiyle şüpheliler E.A., Ma.D., M.D ve A.Y.
hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermiştir.
83. Başvurucu; olay yerine ilişkin tespitlerin eksik ve hatalı
olduğunu, ölü muayenesinin geç ve eksik yapıldığını, Kurul ve Genel Kurul'un
yetersiz raporlarınaistinaden karar verildiğini
belirterek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara vekili aracılığıyla itiraz
etmiştir.
84. Başvurucunun itirazı, itiraz konu kararda usul ve yasaya
aykırı bir husus görülmediği gerekçesiyle Manavgat Sulh Ceza Hâkimliğinin
11/2/2015 tarihli kararıyla reddedilmiştir.
85. Nihai karar 26/2/2015 tarihinde başvurucu vekiline tebliğ
edilmiş olup bireysel başvuru 17/3/2015 tarihinde yapılmıştır.
86. A.J.S.nin ölümü ile ilgili
İngiltere'de de bir soruşturma yürütüldüğü ve bu kapsamda Cumhuriyet
Başsavcılığından evrak talep edildiği anlaşılmış ise de İngiltere'deki
soruşturmanın akıbetinin ne olduğu tespit edilememiştir. Bununla birlikte
soruşturma evrakı arasında yer alan ve İngiltere soruşturma makamlarınca
Emniyet Genel Müdürlüğüne gönderildiği değerlendirilen 14/3/2012 tarihli bir
elektronik posta iletisinde; ölenin idrar örneğinde morfin tespit edildiği, bu
nedenle ölenin ölümden hemen önce uyuşturucu kullandığının düşünüldüğü, ceset
üzerindeki lezyonların yaşamı tehlikeye sokacak nitelikte addedilmediği ve
kamera görüntüleri ile kredi kartı faturalarının incelendiği hususlarınınbelirtildiği görülmüştür.
IV. İLGİLİ HUKUK
87. Konuyla ilgili ulusal ve uluslararası hukuk Anayasa
Mahkemesinin Yasin Ağca (B. No:
2014/13163, 11/5/2017) başvurusu
hakkında verdiği kararda yer almaktadır (Yasin
Ağca, §§ 86, 87 ve 91-96). Ancak buna ilave olarak konuyla ilgili
bir Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına burada yer verilmesi
gerekmektedir.
88. Neslihan Olsoy/Türkiye ((k.k.),
B. No: 75468/10, 26/5/2015) başvurusunda ceza infaz kurumunda hükümlü olarak
bulunan başvurucu yakınının ölümüyle ilgili soruşturmanın etkililiğini
inceleyen AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (Sözleşme) 2. maddesinin
kapsamına giren etkili soruşturma yürütme yükümlülüğüne ilişkin içtihatlarına
göre bir ölüm olayına ilişkin olarak yürütülen bir soruşturmada ölüm sebebinin
veya ölümden sorumlu kimselerin tespit edilmesi imkânına engel olacak herhangi
bir eksikliğin bu yükümlülükle çatışma tehlikesinin bulunduğunu, bununla
birlikte ölüm sebebinin tespit edilememesinin doğrudan soruşturmada böyle bir
eksikliğin mevcut olduğu anlamına gelmeyeceğini belirtmiş ve soruşturma
yükümlülüğünün sonuçla değil, araçla ilgili
bir yükümlülük olduğuna dikkat çekmiştir (Neslihan Olsoy/Türkiye,§§ 46, 47).
V. İNCELEME VE GEREKÇE
89. Mahkemenin 13/9/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
ve Bakanlık Görüşü
90. Başvurucu; oğlunun ölümüyle ilgili yapılan soruşturmanın
etkisiz olması nedeniyle Anayasa'nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam
hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Başvurucu bu bağlamda ölü muayenesi
ve otopsi işlemlerinin gecikmeli ve eksik yapılması nedeniyle oğlunun kesin
ölüm nedeninin belirlenemediğini, Genel Kurulun dahi ölüm nedenini bir kabule
dayanarak tespit ettiğini, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısının üç kez
değişmesi nedeniyle tanık ve diğer delillerin kaybolduğunu, soruşturmanın makul
bir süratle yürütülmediğini, tanık ve şüphelilerin beyanları arasındaki çelişkilerin
giderilmesine ve ölenin son görüldüğü yerlere ilişkin kamera görüntülerinin
incelenmesine ilişkin taleplerin karşılanmadığını, mobil telefon sinyallerinin
alındığı yerler ile kamera görüntülerinin karşılaştırmalı olarak
incelenmediğini ve cinayet konusunda uzman bir ekip yerine adli olaylara bakan
kolluk görevlileri eliyle soruşturma yürütüldüğünü iddia etmiştir.
91. Öte yadan başvurucu, kovuşturmaya
yer olmadığına dair karara yönelik itirazın kalıplaşmış bir gerekçeyle
reddedildiğini ileri sürerek Anayasa'nın 36. maddesinde teminat altına alınan
adil yargılanma hakkınınihlal edildiğini ifade
etmiştir.
92. Bakanlık görüşünde, AİHM ve Anayasa Mahkemesi içtihatlarına
yer verilmiş; başvuruya konu soruşturmada yapılan işlemler özetlenmiş;
gerekli delillerin toplandığı ve soruşturma yükümlülüğünün bir sonuç
yükümlülüğü olmayıp araçların kullanılması yükümlülüğü olduğu belirtilerek
olayın koşullarının açıklığa kavuşturulması ve sorumluların tespit edilmesi
için makul adımların atıldığı ifade edilmiştir.
93. Bakanlık görüşüne karşı verdiği cevapta başvurucu;
soruşturma kapsamında alınan ifadelerden ve toplanan delillerden, bazı ifadeler
arasındaki çelişkilerden, Genel Kurulca hazırlanan raporun yetersizliğinden ve
soruşturma kapsamında talep ettiği hususların yerine getirilmemesinden söz
ederek yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğini öne sürmüştür. Ayrıca
başvurucu, Kurul ve Genel Kurul raporlarının eroinin ne şekilde alındığına dair
açıklama getirmediğini, İngiliz Adli Tıp Kurumundan alınan ve dosyaya sunulan
toksikoloji raporunda (Bir örneği temin edilen soruşturma evrakı içinde ve
başvuru formunun ekinde böyle bir rapor bulunmadığı gibi kovuşturmaya yer
olmadığına dair karara yapılan itirazda da böyle bir rapordan söz
edilmemiştir.) A.J.S.nin geçmişte kokain kullandığına
dair izlere rastlansa da kokain kullanımından uzun süre önce vazgeçtiğine dair
bulgular olduğunun, aradan zaman geçmesi nedeniyle aşırı doz uyuşturucu
kullanımına ilişkin kesin bulguya ulaşılamadığının, aşırı eroin kullanımı şüphesine
ulaşılmışsa bu durumun A.J.S.nin kendi eyleminden
değil vücudundaki diğer belirtilere göre üçüncü kişilerce aşırı doz eroine
maruz bırakılmasından kaynaklanabileceğinin belirtildiğini iddia etmiştir.
B. Değerlendirme
1. İncelemenin Kapsamı
Yönünden
94. Anayasa’nın “Kişinin
dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı” kenar başlıklı 17. maddesinin birinci fıkrası
şöyledir:
“Herkes,
yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.”
95. Anayasa’nın 5. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
“Devletin
temel amaç ve görevleri, (...) kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal
hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal,
ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddî ve manevî varlığının
gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.”
96. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan
hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini
kendisi takdir eder (Tahir Canan,
B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16).
97. Somut olayda başvurucu, oğlunun ölümüne bir devlet
görevlisinin neden olduğunu ileri sürmemiş; oğlunun yaşamına yönelik olarak
devletin yetkili makamlarınca bilinen ya da bilinmesi gereken gerçek ve yakın
bir tehdidin bulunduğuna ancak anılan makamların oğlunun yaşamını korumak için
gerekli tedbirleri almadıklarına ilişkin bir iddiada bulunmamış; yalnızca
oğlunun ölümü hakkındaki soruşturmanın etkisiz olduğunu ileri sürmüştür.
98. Bu itibarla başvurucunun adil yargılama hakkıyla bağlantı
kurarak ileri sürdüğü de dâhil bütün iddiaları, Anayasa'nın 17. maddesinde
güvence altına alınan yaşam hakkının etkili soruşturma yükümlülüğüne ilişkin
usul boyutu kapsamında incelenmiştir.
2. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
99. Yaşam hakkının doğal niteliği gereği, yaşamını kaybeden kişi
açısından bu hakka yönelik bir başvuru ancak yaşanan ölüm olayı nedeniyle ölen
kişinin mağdur olan yakınları tarafından yapılabilecektir (Serpil Kerimoğlu ve diğerleri, B. No: 2012/752,
17/9/2013, § 41). Başvurucu, ölen A.J.S.nin
babasıdır. Dolayısıyla başvuru ehliyeti açısındanbaşvuruda
bir eksiklik bulunmamaktadır.
100. Öte yandan Anayasa'nın 17. maddesinde güvence altına alınan
yaşam hakkının etkili soruşturma yükümlülüğüne ilişkin usul boyutunun ihlal
edildiğine ilişkin iddia açıkça dayanaktan yoksun olmadığı gibi başvuruda başka
bir kabul edilemezlik nedeni de bulunmamaktadır. O hâlde başvurunun kabul
edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
3. Esas Yönünden
a. Genel İlkeler
101. Anayasa'nın 17. maddesinde düzenlenen yaşam hakkı,
Anayasa'nın 5. maddesiyle birlikte değerlendirildiğinde devlete pozitif ve
negatif ödevler yükler (Serpil Kerimoğlu ve
diğerleri, § 50).
102. Devletin yaşam hakkı kapsamındaki pozitif yükümlülüklerinin
korumaya ilişkin maddi yönü yanında usule ilişkin yönü de bulunmaktadır. Bu
yükümlülük, doğal olmayan her ölüm olayının sorumlularının belirlenmesini ve
gerekiyorsa cezalandırılmasını sağlayabilecek etkili bir soruşturma yürütmeyi
gerektirir. Bu soruşturmanın temel amacı, yaşam hakkını koruyan hukukun etkili
bir şekilde uygulanmasını ve varsa sorumluların hesap vermelerini sağlamaktır (Serpil Kerimoğlu ve diğerleri, § 54).
103. Diğer taraftan ceza soruşturmasının temel amacına ilişkin
yükümlülük, kesin olarak bir sonuç elde etmeyigerektirmez.
Anayasa'nın 17. maddesi, başvuruculara üçüncü kişileri bir suç nedeniyle
yargılatma ya da cezalandırma hakkı vermediği gibi devlete tüm yargılamaları
mahkûmiyetle sonuçlandırma ödevi de yüklemez (Serpil
Kerimoğlu ve diğerleri, § 56).
104. Yaşama hakkına ilişkin ceza soruşturmasının etkili
olabilmesi için öncelikle soruşturma makamlarının resen harekete geçerek ölüm
olayını aydınlatabilecek ve sorumluların belirlenmesini sağlayabilecek bütün
delilleri tespit etmeleri gerekir. Soruşturmada ölüm olayının nedeni veya
sorumlu kişilerin belirlenmesi imkânını zayıflatan bir eksiklik, etkili
soruşturma yükümlülüğüne aykırılık oluşturabilir (Serpil Kerimoğlu ve diğerleri, § 57).
105. Ceza soruşturmasının etkililiğini sağlayacak hususlardan
biri de fiilen hesap verilebilirliği sağlamak için soruşturma sürecinin kamu
denetimine açık olmasıdır. Ayrıca her olayda, ölen kişinin yakınlarının meşru
menfaatlerini korumak için bu sürece gerekli olduğu ölçüde katılmaları
sağlanmalıdır (Serpil Kerimoğlu ve diğerleri,
§ 58).
106. Son olarak ceza soruşturmasının etkililiği için
soruşturmanın makul bir özen ve süratle yürütülmesi gerekir (Salih Akkuş, B. No: 2012/1017, 18/9/2013,
§ 30). Bu husus, hukuk devletine bağlılığın sağlanması ve hukuka aykırı
eylemlere hoşgörü ve teşvik gösterildiği görünümü verilmesinin engellenmesi
yönünden bir gerekliliktir.
b. İlkelerin Olaya
Uygulanması
107. Olaya ilişkin soruşturmada başvurucunun oğlunun ölü olarak
bulunmasından haberdar olan Cumhuriyet Başsavcılığı derhâl soruşturma
başlatmış; başvurucu, şikâyet ve soruşturmaya ilişkin taleplerini Cumhuriyet
Başsavcılığı önünde dile getirebilmiş;Cumhuriyet
Başsavcılığınca verilen karara itiraz edebilmiş ve soruşturmaya katılım
konusunda herhangi bir engelle karşılaşmamıştır. Başvurucu da aksi yönde bir
iddiada bulunmamıştır. Bu nedenle başvurucunun oğlunun ölümü ile ilgili
soruşturmada, şüpheli ölüm olayından haberdar olan soruşturma makamlarının
derhâl harekete geçmesi ve başvurucunun meşru menfaatlerini korumak için bu
sürece gerekli olduğu ölçüde katılmasının sağlanması ilkeleri yönünden herhangi
bir eksiklik bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
108. Bununla birlikte soruşturmanın etkililiği, olayın tüm yönlerinin aydınlatılması ve varsa
sorumluların tespit edilebilmesi için bütün delillerin toplanması ve
soruşturmanın makul bir özen ve süratle
yürütülmesi ilkeleri yönünden de incelenmelidir. Ancak incelemeye
geçmeden önce birkaç hususun belirtilmesi gerekir.
109. Evvela soruşturmanın delillerin toplanması açısından
etkililiğini sağlayan en alt seviyedeki inceleme, başvuruya konu soruşturmanın
kendine özgü koşullarına göre değişir. Bu koşullar, ilgili bütün olay ve
olgular temelinde ve soruşturmanın gerçekleri gözönünde
bulundurularak değerlendirilir. Bu nedenle soruşturmanın delillerintoplanmasına
ilişkin etkililiği bakımında her olayda geçerli olmak üzere bir asgari
soruşturma işlemler listesi veya benzeri bir asgari ölçüt belirlemek mümkün
değildir (Fahriye Erkek ve diğerleri,
B. No: 2013/4668, 16/9/2015, § 68).
110. İkinci olarak Anayasa’nın 17. maddesi gereğince yürütülecek
soruşturmalarda soruşturma makamlarının olayın gelişimine ve delillerin elde
edilmesine ilişkin ileri sürülen her türlü iddiayı ve talebi karşılama
zorunluluğu bulunmamaktadır. Soruşturma kapsamında yürütülecek soruşturma
işlemlerinin belirleyicisi, yetkili soruşturma makamlarıdır (Yavuz Durmuş ve diğerleri, B. No:
2013/6574, 16/12/2015, § 62).
111. Bu noktada ayrıca Anayasa Mahkemesinin doğrudan ilgili
soruşturma ve yargılama makamlarının yerine geçecek şekilde delillerin
değerlendirmesini kendisinin yapmasının veya yürütülmesi gerekli olan
soruşturma işlemlerini belirlemesinin söz konusu olamayacağı belirtilmelidir.
Başka bir ifadeyle Anayasa Mahkemesinin görevi, bu makamların maddi olaylara
ilişkin yaptıkları değerlendirmenin yerine kendi değerlendirmesini koymak
değildir (Hıdır Öztürk ve Dilif Öztürk, B. No: 2013/7832, 21/4/2016, §
185). Bu konuda asıl sorumlu ve yetkili olanlar ilk elden olayları inceleyen
yetkili adli ve idari mercilerdir. Bunun aksine bir usul, ancak Anayasa
Mahkemesinin somut olaylara ilişkin elinde bulunan kesin ikna edici nitelikteki
bulgulara dayalı olarak benimsenebilir (Cemil
Danışman, B. No: 2013/6319, 16/07/2014, § 58).
112. Başvurucunun oğlunun ölümü hakkında yürütülen soruşturmada,
ölüm olayından haberdar olunması üzerine olay yeri ivedi olarak incelenip
fotoğraflanmış ancak olaya bir başkasının dâhil olduğuna dair herhangi bir
delil ve emareye rastlanmamıştır. Ölüm nedenin tespiti için vakit geçirmeksizin
ölü muayenesi işlemi, birkaç gün içinde de otopsi işlemi yapılmıştır. Otopsi
işlemi sırasında alınan kan, idrar ve doku örnekleri üzerinde histopatolojik ve toksikolojik
incelemeler gerçekleştirilmiştir. Buna rağmen ölüm nedeni belirlenememiştir.
Ölüm nedeni konusunda görüşü alınan Kurul, iç organ parçalarında ve mide
içeriğinde toksik maddelere rastlanmadığını, idrarda opiat grubuna ait morphine, codeine ve eroin metaboliti
6-monoasetilmorfin (6-MAM) tespit edildiğini ve harici muayenede tanımlanan
lezyonların tek başına öldürücü nitelikte olmadığını belirlemiş ancak kesin
ölüm nedenini saptayamamıştır. Nihai olarak görüşüne başvurulan Genel Kurul,
başvurucunun oğlunun travmatik bir tesirle öldüğüne
ilişkin tıbbi delillerin bulunmadığını belirtmiş; kanın kokuşmuş olması
nedeniyle uyuşturucu madde analizi yapılamamakla birlikte idrarda opiat grubuna ait morfin, kodein ve eroin metaboliti 6-monoasetil morfin (6-MAM) bulunduğuna, iç
organlarda tespit edilen makroskopik bulgulara,
cesedin bulunduğu ortama, cesedin bulunuş şekline ve olay yeri inceleme
bulgularına dikkati çekerek A.J.S.nin ölümünün eroin intoksikasyonu sonucu meydana geldiği kanaatine varmıştır.
113. Öte yandan soruşturma sürecinde A.J.S.yle
aynı sitede kalan D.A.D. ve T.P.T., A.J.S.nin tatil
süresince kaldığı sitede güvenlik görevlisi olarak çalışan iki kişi, A.J.S.yle birlikte diskoya giden kadın, A.J.S.yi
diskoya götüren taksi şoförü, A.J.S.nin gittiği
diskoda güvenlik görevlisi olarak çalışan iki kişi, cesedin bulunduğu yeri
ihbar eden kişiler, başvurucuya ev satan şirketin pazarlama müdürü ve aynı
şirkete müşteri temsilcisi olarak kişi, yabancı uyruklu G.J.M.S.C.A. ile olayı
soruşturduğu iddia edilen R.S.M. dinlenmiştir. İnterpol aracılığıyla A.J.S.yle birlikte Türkiye'ye tatile gelen A.A.M.M ile A.J.S.nin arkadaşları T.D., Tr.D.
ve M.K.nın ifadeleri
alınmıştır. A.J.S.yle birlikte diskoya giden E.A.nın, A.J.S.nin
cüzdanından çıkan kartivizitte ismi ve telefon
numarası yazan kişinin, E.A. ile sık iletişim kurduğu değerlendirilen
kişilerin, D.A.D.nın ve A.A.M.M.nin
eski erkek arkadaşı Ö.D.nin iletişimleri tespit
edilmiştir. Tespit edilen iletişimlerin hangi baz istasyonu çevresinden
kurulduğu incelenmiş ancak söz konusu kişilerin olay yerinde bulundukları
tespit edilememiştir. A.J.S.nin gittiği diskoda
bulunan kamera görüntüleri incelenmiş, 02.59'da diskodan tek başına ayrıldığı
saptanmıştır. A.J.S.nin para çekme işlemlerine
ilişkin yazılı kayıtlar ile kamera görtüntüleri
getirtilmiş ve 11/9/2010 tarihinde saat 03.04 ve 03.12'deki para çekme
işlemleri sırasındayanında herhangi bir kimse
olmadığı saptanmıştır.
114. Başvurucunun oğlunun İngiltere'de yaşayan arkadaşlarının
başvurucunun uyuşturucu geçmişinden söz etmesini, A.J.S.nin
aynı gün kısa aralıklarla küçük miktarda paralar çekmesini, Kurul ve Genel
Kurul raporlarını, soruşturma sürecinde şüpheli sıfatıyla ifadesine başvurulan
kişilerin kurduğu iletişimlere ilişkin raporlara göre söz konusu kişilerin
olayla ilgilerinin bulunmadığını dikkate alan Cumhuriyet Başsavcılığı,
başvurucunun oğlunun uyuşturucu maddenin etkisi ile vefat ettiği sonucuna
varmıştır.
115. Genel Kurul raporunda ölümün uyuşturucu madde intoksikasyonu sonucu belirtilmesine karşın söz konusu
uyuşturucunun ne suretle alındığına dair bir açıklama yapılmamıştır. Bununla
birlikte raporda, ölümün travmatik bir tesirle
gerçekleştiğine dair tıbbi delilin bulunmadığı belirtilmiş ve idrarda çıkan
uyuşturucu maddelere dikkat çekilmiştir. Ölüme bir başkasının dâhil olduğuna
dair herhangi bir delil ve emareye de soruşturma makamlarınca rastlanmamıştır.
Bu hususları dikkate alan Anayasa Mahkemesi; somut olayın koşullarında, ölenin
uyuşturucuyu ne suretle aldığının tespit edilememesinin tek başına soruşturmayı
etkisiz kılmayacağını değerlendirmiştir.
116. Soruşturmada yapılan araştırmalar ve toplanan deliller
yukarıda yapılan açıklamalarla birlikte değerlendirildiğinde Cumhuriyet
Başsavcılığının A.J.S.nin ölümüyle neticelenen olayı
aydınlatma isteğinden kuşku duyulmasını gerektirecek bir husus bulunmadığı
sonucuna varılmıştır. Aksi yönde bir sonuca ulaşılmasını mümkün kılanbir veri Anayasa Mahkemesinin elinde bulunmadığından
Cumhuriyet Başsavcılığının etkili bir araştırma ve inceleme neticesinde
ulaştığı sonucu sorgulamak için bir neden de bulunmadığı değerlendirilmiştir.
117. Toplam 4 yıl 5 aya yaklaşan soruşturma süresinde Genel
Kurul raporunun hazırlanması yaklaşık 1 yıl 5 ay sürmüştür. Bununla birlikte
Cumhuriyet Basşavcılığının 6/5/2013, 8/10/2013 ve
14/1/2014 tarihlerinde Genel Kurula müzekkereler yazarak raporun akıbetini
sorduğu, aynı süre zarfında pek çok soruşturma işlemi yaptığı (bkz. §§ 67-77)
ve soruşturmanın başından sonuna kadar olayın gerçekleşme koşullarının ve varsa
sorumluların tespit edilmesi için delil topladığı anlaşılmıştır. Bu nedenle
gerek Genel Kurul raporunun hazırlanması için geçen süre gerekse toplam
soruşturma süresi soruşturmanın makul bir özen ve süratle yürütülmediğinin
delili olarak görülmemiştir.
118. Sonuç olarak Cumhuriyet Başsavcılığının başvurucunun
oğlunun ölüm nedenini tespit etmek ve ölüme sebebiyet veren olaylar
silsilesinde herhangi bir kimsenin dahlinin bulunup bulunmadığını belirlemek
için atılması gerekli adımları attığı ve soruşturmanın makul bir özen ve
süratle yürütüldüğü sonucuna varılmıştır.
119. Açıklanan gerekçelerle yaşam hakkının usul boyutunun ihlal
edilmediğine karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Yaşama hakkının etkili soruşturma yürütme yükümlülüğüne
ilişkin usul boyutunun ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR
OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşama
hakkının etkili soruşturma yürütme yükümlülüğüne ilişkin usul boyutunun İHLAL
EDİLMEDİĞİNE,
C. Yargılama giderinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA,
D. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
13/9/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.