logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Fatma İskender ve Utku İskender [1.B.], B. No: 2015/5055, 12/12/2018, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

FATMA İSKENDER VE UTKU İSKENDER BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2015/5055)

 

Karar Tarihi: 12/12/2018

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Burhan ÜSTÜN

Üyeler

:

Serdar ÖZGÜLDÜR

 

 

Hicabi DURSUN

 

 

Hasan Tahsin GÖKCAN

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

Raportör

:

Tuğçe TAKCI

Başvurucular

:

1. Fatma İSKENDER

 

 

2. Utku İSKENDER

Vekili

:

Av. Sedat KARTAL

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, ceza davasında beyanları mahkûmiyete belirleyici kanıt olarak esas alınan tanığın sorgulanmasına fırsat verilmemesi ve yargılamanın makul sürede tamamlanmaması nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 19/3/2015 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü bildirmiştir.

7. Başvurucular, Bakanlığın görüşüne karşı süresinde beyanda bulunmuştur.

8. Başvurucu Ramazan İskender (R.İ.) 17/4/2015 tarihinde vefat etmiştir.

9. Başvurucunun eşi Fatma İskender, kendisi ve velayeten oğlu Utku İskender adına 11/5/2015 tarihinde kayda giren dilekçeyle başvuruya devam etmek istediğini bildirmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

10. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden ulaşılan bilgi ve belgelere göre ilgili olaylar özetle şöyledir:

11. Müteveffa R.İ., diğer sanıklarla birlikte iki farklı tarihte silah kullanmak suretiyle aynı mağdurun cep telefonlarını gasbettiği isnadıyla 8/11/2005 tarihinde gözaltına alınmıştır.

12. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 11/1/2007 tarihli iddianamesiyle R.İ. hakkında nitelikli yağma suçundan kamu davası açılmıştır.

13. Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi (Mahkeme) 2/11/2010 tarihli kararıyla R.İ.nin müsnet suçtan iki kere 8 yıl 4 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir.

14. Karar, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 11/2/2015 tarihli kararıyla onanmıştır.

15. R.İ., kararı 20/2/2015 tarihinde öğrendiğini beyan etmiş ve 19/3/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

16. R.İ.nin 17/4/2015 tarihinde ölmesi üzerine Mahkeme 14/5/2015 tarihli ek kararıyla R.İ.ye verilen hapis cezasına ilişkin ilamın ortadan kaldırılmasına ve ilamın infaz edilmeden iadesine karar vermiştir.

17. R.İ.nin eşi Fatma İskender kendisi ve oğlu Utku İskender adına bireysel başvuruya devam etmek istediğini bildirmiştir. Başvurucu; eşi R.İ.nin başvuruya konu yargılama nedeniyle intihar ettiğini, bireysel başvuru neticesinde verilen karara göre yargılamanın yenilenmesi ve tazminat taleplerinde bulunacağını belirtmiştir.

IV. İLGİLİ HUKUK

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İçtihatları

18. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Ergezen/Türkiye (B. No: 73359/10, 8/4/2014, §§ 27, 28) başvurusunda, başvurucunun AİHM nezdinde başvuruda bulunduktan sonra ölmesi üzerine yakınlarının başvuruya devam etmeyi istemeleri durumu ile başvurudan önce ölen kişi adına doğrudan ölenin yakınları tarafından başvuruda bulunma durumunun ayrı değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmiştir (benzer yöndeki karar için bkz. Valentin Câmpeanu Adına Hukuki Kaynaklar Merkezi/Romanya [BD], B. No: 47848/08, 17/7/2014, § 97).

19. AİHM, ilke olarak ölmeden önce asıl başvurucu tarafından yapılan bir başvurunun ölenin yakınları tarafından takip edilebilmesi için yakınlarının başvurunun devamında yeterli menfaatlerinin olması gerektiğini belirtmektedir (Hristozov ve Diğerleri/Bulgaristan, B. No: 47039/11, 358/12, 13/11/2012, § 71; Valentin Câmpeanu Adına Hukuki Kaynaklar Merkezi/Romanya, § 97) Çünkü bu durumda asıl başvurucu, kişisel tercihini kullanarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden (Sözleşme) doğan haklarının ihlal edildiği yönünde ölmeden önce bizzat başvuruda bulunmuştur (Ergezen/Türkiye,§ 29).

20. Ölmeden önce asıl başvurucu tarafından yapılan bir başvuruda AİHM'e göre belirleyici husus başvuruya konu hakkın mirasçılara devredilip edilemeyeceği değil başvuruya devam etmek isteyen yakınların bu konuda meşru menfaatlerinin bulunup bulunmadığıdır (Ergezen/Türkiye, § 29).

21. AİHM'e göre başvuru karara bağlanmadan önce ölen kişinin başvuruya devam etmek isteyen yakınlarının bulunmaması veya bu türden bir istekte bulunan kişilerin başvurucunun mirasçısı ya da yeterince yakın akrabası olmaması ya da ölenin yakınlarının başvurunun devamında meşru bir menfaatlerinin bulunduğunu ortaya koyamaması hâlinde düşme kararı verilebilir (benzer yöndeki karar için bkz. Leger/Fransa, B. No: 19324/02, 30/3/2009, § 50). Ancak Anayasa'nın uygulanması, yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde incelemeye devam edebilir (benzer yöndeki karar için bkz. Karner/Avusturya, B. No: 40016/98, 24/6/2003, § 25).

22. AİHM Ergezen/Türkiye başvurusunda, başvuruda bulunduktan sonra vefat eden başvurucu yakınlarının başvuruya devam etme isteklerini ellerindeki belgelere göre yeterli menfaatleri bulunduğu gerekçesiyle kabul etmiş ve yargılamanın makul süreyi aştığı sonucuna ulaşarak Sözleşme'nin 6. maddesinin birinci fıkrasının ihlal edildiğine karar vermiştir.

V. İNCELEME VE GEREKÇE

23. Mahkemenin 12/12/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

24. Başvurucular, R.İ.nin yargılanmasına ilişkin olarak makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.

25.R.İ.nin eşi ve oğlu olan başvurucuların makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği yönündeki iddiaları açısından tazminat talepleri bulunmaktadır. Bu nedenle başvuruya devam etmede yeterli menfaatleri bulunduğu değerlendirilen başvurucular için başvuru ehliyeti açısından bir eksiklik bulunmamaktadır.

26. Bununla birlikte başvurunun diğer kabul edilebilirlik kriterleri yönünden de incelenmesi gerekir.

27. Ferat Yüksel (B. No: 2014/13828, 12/9/2018) kararında Anayasa Mahkemesi yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı ya da yargı kararlarının geç veya eksik icra edildiği ya da hiç icra edilmediği iddiasıyla 31/7/2018 tarihinden önce gerçekleştirilen bireysel başvurulara ilişkin olarak Tazminat Komisyonuna başvuru imkânının getirilmesine ilişkin yolu ulaşılabilir olma, başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesinin bulunup bulunmadığı yönlerinden inceleyerek bu yolun etkililiğini tartışmıştır (Ferat Yüksel, §§ 27-36).

28. Ferat Yüksel kararında özetle anılan başvuru yolunun kişileri mali külfet altına sokmaması ve başvuruda kolaylık sağlaması nedenleriyle ulaşılabilir olduğu, düzenleniş şekli itibarıyla ihlal iddialarına makul bir başarı şansı sunma kapasitesinden mahrum olmadığı vetazminat ödenmesine imkân tanıması ve/veya bu mümkün olmadığında başka türlü telafi olanakları sunması nedenleriyle potansiyel olarak yeterli giderim sağlama imkânına sahip olduğu hususunda değerlendirmelerde bulunulmuştur (Ferat Yüksel, §§ 27-34). Bu gerekçeler doğrultusunda Anayasa Mahkemesi, ilk bakışta ulaşılabilir olan ve ihlal iddialarıyla ilgilibaşarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesi olduğu görülen Tazminat Komisyonuna başvuru yolu tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmayacağı sonucuna vararak başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul edilemezlik kararı vermiştir (Ferat Yüksel, §§ 35, 36)

29. Mevcut başvuruda söz konusu karardan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.

30. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Diğer İhlal İddiaları

31. Başvurucular, R.İ.nin yargılanması sırasında mağdura yaptırılan teşhisin usulüne uygun olmadığını ve tanıkların duruşmada dinlenmesi taleplerinin haksız olarak reddedildiğini belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.

32. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuru hakkına sahip olanlar" kenar başlıklı 46. maddesinde kimlerin bireysel başvuru yapabileceği sayılmış olup anılan maddenin (1) numaralı fıkrasına göre bir kişinin Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmesi için temel üç ön koşulun birlikte bulunması gerekmektedir. Bu ön koşullar, başvuruya konu edilen ve ihlale yol açtığı ileri sürülen kamu gücü eylem veya işleminden ya da ihmalinden dolayı başvurucunun güncel bir hakkının ihlal edilmesi, bu ihlalden dolayı kişinin kişisel olarak ve doğrudan etkilenmiş olması, bunların sonucunda da başvurucunun kendisinin mağdur olduğunu ileri sürmesi gerekir (Onur Doğanay, B. No: 2013/1977, 9/1/2014, §§ 42-45).

33. Bireysel başvuruda mağdur kavramı, davada menfaat veya dava ehliyeti kurallarından bağımsız bir şekilde yorumlanır. Ayrıca mağdur kavramının yorumu, günümüzde toplumun koşulları ışığında değişime tabi olup bu kavram aşırı biçimcilikten uzak bir şekilde uygulanmalıdır (Fetih Ahmet Özer, B. No: 2013/6179, 20/3/2014, § 24 ).

34. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün (İçtüzük) “Düşme kararı” kenar başlıklı 80. maddesi şöyledir:

 “(1) Bölümler ya da Komisyonlarca yargılamanın her aşamasında aşağıdaki hâllerde düşme kararı verilebilir:

ç) Bölümler ya da Komisyonlarca saptanan herhangi bir başka gerekçeden ötürü, başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmemesi.

 (2) Bölümler ya da Komisyonlar; yukarıdaki fıkrada belirtilen nitelikteki bir başvuruyu, Anayasanın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde incelemeye devam edebilir.”

35. Somut olayda R.İ.nin vefat etmesi üzerine Mahkemece, R.İ. hakkında verilen mahkûmiyet kararının ortadan kaldırılmasına karar verildiği (bkz. § 17) gözetildiğinde, ihlale neden olduğunu ileri sürdükleri kamusal işlem veya eylemden ne şekilde etkilendiklerini açıklamayan başvurucuların söz konusu işlem ya da eylemden kişisel olarak etkilenmedikleri anlaşılmaktadır. Bu nedenle başvurunun bu kısmının incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden kalmadığı tespit edilmiştir.

36. Öte yandan İçtüzük'ün 80. maddesinin (2) numaralı fıkrasında öngörülen başvurunun incelenmesinin devamında Anayasa'nın uygulanması, temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı herhangi bir durumun da söz konusu olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

37. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir nedenin kalmadığı anlaşıldığından İçtüzük’ün 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendi gereğince başvurunun bu kısmının düşmesine karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA OYBİRLİĞİYLE,

2. Diğer ihlal iddialarının incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden kalmaması nedeniyle DÜŞMESİNE,

B. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA 12/12/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Fatma İskender ve Utku İskender [1.B.], B. No: 2015/5055, 12/12/2018, § …)
   
Başvuru Adı FATMA İSKENDER VE UTKU İSKENDER
Başvuru No 2015/5055
Başvuru Tarihi 19/3/2015
Karar Tarihi 12/12/2018

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, ceza davasında beyanları mahkûmiyete belirleyici kanıt olarak esas alınan tanığın sorgulanmasına fırsat verilmemesi ve yargılamanın makul sürede tamamlanmaması nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Makul sürede yargılanma hakkı (ceza) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
Hakkaniyete uygun yargılanma hakkı (hukuka aykırı deliller, bariz takdir hatası vs.) Düşme
Tanık dinletme ve sorgulama hakkı (ceza) Düşme
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi