TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
NEVZAT ÇOLAK VE ÖZGÜRLÜK VE DAYANIŞMA PARTİSİ
BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2015/5076)
|
|
Karar Tarihi: 11/3/2020
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Recep KÖMÜRCÜ
|
Üyeler
|
:
|
Muammer TOPAL
|
|
|
M. Emin KUZ
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
|
|
Yıldız SEFERİNOĞLU
|
Raportör
|
:
|
Yücel ARSLAN
|
Başvurucular
|
:
|
1. Nevzat ÇOLAK
|
|
|
2. Özgürlük ve Dayanışma Partisi
|
Temsilcisi
|
:
|
Aslı AYDIN
|
Vekili
|
:
|
Av. Halis YILDIRIM
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, bir siyasi partinin il başkanlığı binasında yapılan
arama nedeniyle ifade özgürlüğüyle bağlantılı olarak siyasi örgütlenme
özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvurular 20/3/2015 ve 1/4/2015 tarihlerinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvuruların kabul edilebilirlik incelemesinin
Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. 2015/6080 numaralı başvuru dosyasının konu yönünden hukuki
irtibat nedeniyle 2015/5076 numaralı başvuru dosyası ile birleştirilmesine,
incelemenin 2015/5076 numaralı başvuru dosyası üzerinden yürütülmesine ve diğer
dosyanın kapatılmasına karar verilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından başvuruların kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir.
8. Birinci başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda
bulunmamıştır. İkinci başvurucu ise süresinde beyanda bulunmuştur.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Arama Kararına İlişkin Süreç
9. Başvuruculardan Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) 1996
yılında kurulan bir siyasi partidir. Nevzat Çolak ise olay tarihinde ÖDP Edirne
il başkanı olarak görev yapmaktadır.
10. Başvuruya konu olayın meydana geldiği tarihten yaklaşık
dokuz ay önce 19/3/2014 tarihinde Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Edirne
İl Başkanlığı tarafından o tarihte Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan'ın
katılımıyla Selimiye Meydanı'nda "Yerel
Seçimler" konulu açık hava toplantısı düzenlenmiştir. Başbakanı
protesto etmek amacıyla ÖDP ve Türkiye Komünist Partisi (TKP) il binalarında
toplanan bir grup tarafından pankart açılıp slogan atılarak eylem
gerçekleştirilmiştir. Edirne Cumhuriyet Başsavcılığından (Başsavcılık) alınan
arama kararına istinaden belirtilen yerlere girilerek suç olduğu
değerlendirilen pankartlara el konulmuş ve gruptaki kişiler hakkında adli işlem
yapılmıştır.
11. Başvuruya konu olay ise aynı yıl 24/12/2014 tarihinde
meydana gelmiştir. Anılan tarihte Edirne'de AK Parti il başkanları toplantısı
yapılması ve toplantıya o tarihte Başbakan olan Ahmet Davutoğlu ile birlikte
başbakan yardımcıları, bakanlar, AK Parti genel başkan yardımcıları, belediye
başkanları ve il başkanlarının katılması planlanmıştır. Toplantı Edirne Ticaret
ve Sanayi Odası konferans salonunda yapılmıştır. ÖDP İl Başkanlığı ile
toplantının yapıldığı yer arasındaki mesafe yaklaşık 1.7 km'dir. Her iki bina
da Talatpaşa Caddesi üzerindedir.
12. Anılan toplantıdan önce gerekli güvenlik ve emniyet
tedbirlerini alan Edirne İl Emniyet Müdürlüğünün (Emniyet Müdürlüğü) arama
talebine ilişkin 23/12/2014 tarihli yazısında;
i. Toplantıya katılacak Başbakan ile bakanları protesto edecek
ve programlara katılan kalabalığı provoke edebilecek ibareler taşıyan pankart
ve dövizler açılacağı, yazılama (tutanaktaki ifade şekli) ve slogan gibi
provoke edici eylemlere girişileceği şeklinde duyumlar alındığı belirtilmiş,
dokuz ay önce meydana gelen olaylar hatırlatılmıştır.
ii. 19/12/2014 tarihinde saat 18.40 sıralarında Sabuni Mahallesi
Mutafçılar Sokak'ta bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanlığı
binasının caddeye bakan cephesinin duvarına resimler ve pankartlar asıldığı
belirtilmiştir. Bu pankartlarda eski İçişleri, Avrupa Birliği, Ekonomi, Çevre
ve Şehircilik Bakanlarının maskeli resimlerinin bulunduğu, pankart üzerinde
"17-25 Aralık Haftası Yolsuzluk ve
Rüşvetle Mücadele Haftası Olsun!" ifadesinin yer aldığı,
Başsavcılığın talimatıyla yerinden sökülerek resim ve pankarta el konulduğu
ifade edilmiştir.
iii. Daha önce yaşananlara yer verilerek 24/12/2014 tarihinde
yapılacak toplantı sırasında kalabalığı provoke edebilecek ibareler içeren
pankart ve dövizler açılacağı, yazılama ve slogan gibi provoke edici eylemlere
girişileceği yönünde makul şüphenin bulunduğu gerekçesiyle ve suçun
işlenmesinin önlenmesi amacıyla ÖDP il
binası, Komünist Parti-KP ve
TKP'nin eski binası, Tüm Gençlik Birliği-TGB ve Edirne Gençlik Kültür Evi'nde
arama yapılması yönünde karar alınması için izin talebinde bulunulmuştur.
13. Başsavcılık, Emniyet Müdürlüğünün yazısındaki talebi
doğrultusunda ve yazıdaki aynı gerekçelerle Edirne Sulh Ceza Hâkimliğinden
(Hâkimlik) arama kararı verilmesini talep etmiştir.
14. Hâkimlik 23/12/2014 tarihli kararında Başsavcılığın talebini
kabul etmiş ve talepte belirtilen adreslerde 24/12/2014 tarihinde 08.00-18.00
saatleri arasında gündüz vaktinde bir defaya mahsus arama yapılmasına karar
vermiştir. Arama kararının gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:
“Başbakan ve Bakanlara karşı hakaret ve
iftira suçlarının işleneceği, programlara katılan kalabalığı provoke edebilecek
ibareler bulunan, pankart ve dövizlerin açılacağı, yazılama ve slogan gibi
provoke edici eylemlerin yapılacağı şeklinde makul şüphe oluştuğundan, bunlara
engel olunması suç delillerinin elde edilmesi...”
15. Arama kararı üzerine ÖDP il binasında 24/12/2014 tarihinde
arama gerçekleştirilmiştir. Yapılan aramada herhangi bir suç ve suç unsuruna
rastlanılmamıştır.
16. Diğer adreslerde de yapılan aramalarda herhangi bir suç ve
suç unsuruna rastlanılmaması nedeniyle Başsavcılık 29/12/2014 tarihinde, arama
kararına dayanak olan suçların işlenmediği gerekçesiyle kovuşturmaya yer
olmadığına karar vermiştir.
B. Başvurucuların
Şikâyetine İlişkin Soruşturma Süreci
17. Başvurucu Nevzat Çolak il başkanı sıfatıyla imzaladığı
dilekçesiyle arama kararının haksız olduğu gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı,
Edirne Valiliği ve Edirne Emniyet Müdürlüğü memurları hakkında hakaret, işyeri
dokunulmazlığının ihlali, görevi kötüye kullanma, yargı görevi yapanı
etkilemeye teşebbüs, ayrımcılık, inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin
kullanılmasını engelleme suçlarından şikâyetçi olmuştur.
18. Başsavcılık yukarıda anılan şikâyete konu suçların yasal
unsurlarının oluşmadığı kanaatiyle 12/1/2015 tarihinde kovuşturmaya yer
olmadığına karar vermiştir.
19. Başsavcılığın kararına karşı başvurucu Nevzat Çolak'ın
yapmış olduğu itiraz 5/2/2015 tarihinde, başvurucu ÖDP vekili tarafından
yapılan itiraz ise 16/2/2015 tarihinde Hâkimlik tarafından Başsavcılığın
kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçeleriyle reddedilmiştir. Ret kararı
birinci başvurucuya 19/2/2015 tarihinde, ikinci başvurucuya 3/3/2015 tarihinde
tebliğ edilmiştir.
20. Başvurucular 20/3/2015 ve 1/4/2015 tarihlerinde bireysel
başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
21. 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Şüpheli veya sanıkla ilgili arama" kenar
başlıklı 116. maddesi şöyledir:
"1) Yakalanabileceği veya suç
delillerinin elde edilebileceği hususunda makul şüphe varsa; şüphelinin veya
sanığın üstü, eşyası, konutu, işyeri veya ona ait diğer yerler
aranabilir."
22. 5271 sayılı Kanun'un "Arama"
kenar başlıklı 119. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
"1) (Değişik : 25/5/2005 – 5353/15 md.)
Hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet
savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin
yazılı emri ile kolluk görevlileri arama yapabilirler. Ancak, konutta,
işyerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda arama, hâkim kararı veya
gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile
yapılabilir. Kolluk amirinin yazılı emri ile yapılan arama sonuçları Cumhuriyet
Başsavcılığına derhal bildirilir.
(2) Arama karar veya emrinde;
a) Aramanın nedenini oluşturan fiil,
b) Aranılacak kişi, aramanın yapılacağı konut
veya diğer yerin adresi ya da eşya,
c) Karar veya emrin geçerli olacağı zaman süresi,
Açıkça gösterilir."
V. İNCELEME VE GEREKÇE
23. Mahkemenin 11/3/2020 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucuların
İddiaları ve Bakanlık Görüşü
24. Başvurucular, makul şüphe şartı gerçekleşmeden Partinin il
binasında arama yapıldığını ve arama kararının hukuka aykırı olduğunu ileri
sürerek, yapılan arama işleminin Başbakanın ve AK Partinin protesto edilmesini
engelleme amacı taşıdığını belirtmişlerdir. Arama kararının delil elde etmeyi
değil toplumun muhalif kesimlerinin ve onların sözcüsü konumundaki ÖDP'nin
baskı altına alınmasını, toplum ve üyeleri nezdinde itibarsızlaştırılmasını,
siyasi alanın dışına itilmesini hedeflediğini belirten başvurucular
Partilerinin siyasi haklarının engellendiğini ve ifade özgürlüklerinin ihlal
edildiğini iddia etmişlerdir.
25. Bakanlık görüşünde, başvurucuların şikâyetinin arama
kararının haksız olarak verildiğine ilişkin olduğu ve bu nedenle arama kararını
öğrendikleri tarihten itibaren otuz gün içinde bireysel başvuru yapmadıkları
için başvurunun süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi
gerektiği belirtilmiştir.
26. İkinci başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında başvuru
formundaki görüşlerini tekrarlamıştır. Başvurucu; haksız arama nedeniyle adli
ve idari yargıda tazminat davası açma yollarının etkin başvuru yolu olmadığını,
ilgililer hakkında Başsavcılığa yaptıkları şikâyet sonrasında verilen
kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı itirazlarının Hâkimlik tarafından
reddi sonrasında ve süresinde bireysel başvuru yaptıklarını belirterek Bakanlık
görüşünde başvuru yollarının tüketilmediği ve başvurunun süresinde yapılmadığı
yönündeki görüşleri kabul etmediğini ifade etmiştir. Başvurucu, Hükûmeti temsil
eden kişilerin ve bu kişilerin görüşlerinin iktidar iddiası olan siyasi
partiler tarafından protesto edilmesi ve en ağır şekilde eleştirilmesinin
şiddete başvurulmadığı sürece ifade özgürlüğünün kullanımı niteliğinde olduğunu
ve pankart açmanın da bu özgürlük kapsamında kaldığını belirtmiştir.
B. Değerlendirme
27. Başvurucuların arama tedbiri ile ifade özgürlüğüyle
bağlantılı olarak siyasi örgütlenme özgürlüklerine yapılan müdahalenin ihlal
teşkil edip etmediğinin değerlendirilmesinden önce bu tedbirinin uygulanması
nedeniyle başvurucuların anılan haklarının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetleri
yönünden etkili bir olağan kanun yolunun var olup olmadığı belirlenmelidir.
28. Tüketilmesi gereken başvuru yollarının ulaşılabilir olması
yanında telafi kabiliyetini haiz olması ve tüketildiğinde başvurucuya
şikâyetlerini gidermede makul başarı şansı tanıması gerekir. Dolayısıyla
mevzuatta bu yollara yer verilmesi tek başına yeterli olmayıp uygulamada da
etkili olduğunun gösterilmesi ya da en azından etkili olmadığının kanıtlanmamış
olması gerekir (Ramazan Aras, B.
No: 2012/239, 2/7/2013, § 29).
29. Bu bağlamda başvurucuların ÖDP il binasının aranması
nedeniyle siyasi örgütlenme özgürlüklerinin ihlal edildiğine dair şikâyetleri
yönünden etkili olduğu kabul edilecek başvuru yolunun Anayasa’da öngörülmüş
güvencelere aykırılık nedeniyle söz konusu hakların ihlal edildiğini özü
itibarıyla tespit etme ve yeterli giderim sağlama imkânı sunan bir yol olması
gerekmektedir (Alaaddin Akkaşoğlu ve Akis
Yayıncılık San. ve Tic. A.Ş., B. No: 2014/18247, 20/12/2017, § 23).
Hakkın ihlal edildiğinin özü itibarıyla tespit edilmesi ise öncelikle arama
kararının hukuka uygun olup olmadığının denetlenmesini zorunlu kılmaktadır.
Dolayısıyla arama kararının hukuka uygun olup olmadığı yönünde mahkemeye bir
denetim yetkisi vermeyen herhangi bir dava yolunun söz konusu özgürlüklere
yönelik ihlali tespit etme kapasitesini haiz olduğu söylenemez (Hasan Akboğa [GK], B. No: 2016/10380,
27/3/2019, § 89).
30. İncelenen başvuruda başvurucuların arama işlemini
gerçekleştiren kamu görevlileri hakkında şikâyette bulundukları ve
Başsavcılığın kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına karşı yaptıkları
itirazlarının reddedilmesi üzerine bireysel başvuruda bulundukları
anlaşılmıştır. Başvurucuların Başsavcılığa yaptıkları ve sorumluların
cezalandırılması talebini içeren şikâyet yolunun ihlal tespit etme ve bu ihlal
yönünden yeterli giderim sağlama kapasitesi olmadığı görülmektedir. Somut
olayda salt arama kararının hukukiliği tartışma konusu olduğundan sorumluların
tespit edilerek soruşturulması talebi şeklindeki başvuru yolunun bireysel
başvuru yapılmadan önce tüketilmesi gereken etkili bir yargısal yol olduğu söylenemez.
31. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 47. maddesinin (5) numaralı
fıkrası gereği başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemiş ise
ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde bireysel başvuru
yapılması gerekir.
32. Somut olayda Partinin il binasında aramanın yapıldığı
24/12/2014 tarihinde başvuruya konu nihai kararın başvurucular tarafından
öğrenildiği kabul edilmelidir. Buna göre bu tarihten itibaren otuz günlük süre
içinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunulması gerekirken yasal süre
geçtikten sonra 20/3/2015 ve 1/4/2015 tarihlerinde başvuruda bulunulduğu
anlaşılmıştır.
33. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik
koşulları yönünden incelenmeksizin süre
aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun süre aşımı nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA 11/3/2020
tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.