TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
ABDULMENAF OSMAN BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2015/5483)
|
|
Karar Tarihi: 10/5/2018
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
Üyeler
|
:
|
Serruh KALELİ
|
|
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Hasan Tahsin
GÖKCAN
|
|
|
Yusuf Şevki
HAKYEMEZ
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Ceren Sedef
EREN
|
Başvurucu
|
:
|
Abdulmenaf OSMAN
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, hükümlü
olan başvurucunun bilgisayar kullanma talebinin ceza infaz kurumu idaresince
reddedilmesi nedeniyle ifade özgürlüğü ve eşitlik ilkesinin ihlal edildiği
iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 23/3/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
6. Başvurucu başvuru tarihinde, devletin egemenliği altında
bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya çalışmak suçundan
hükümlü olarak Kocaeli 2 No.lu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (İnfaz
Kurumu) bulunmaktadır.
7. İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu (Kurul) 20/11/2014
tarihli kararında, 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik
Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 67. maddesi uyarınca başvurucunun terör
örgütü üyesi olması ve personel ile derslik alanlarının yetersizliği nedeniyle
başvurucunun bilgisayar kullanma talebini reddetmiştir.
8. Başvurucu, Kurul kararına karşı itiraz etmiştir. İtirazı
inceleyen Kocaeli İnfaz Hâkimliği (İnfaz Hâkimliği) 11/2/2015 tarihinde itirazı
reddetmiştir. İnfaz Hâkimliği, bilgisayar kullanma talebiyle ilgili olarak
Adalet Bakanlığının yetkili olduğunu, bu konuda kendisinin bir yetkisi
bulunmadığını belirtmiştir.
9. Başvurucu, İnfaz Hâkimliğinin ret kararına karşı itiraz
etmiştir. İtirazı inceleyen Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi, İnfaz Hâkimliğinin
gerekçesinin yerinde görüldüğünden bahisle 26/2/2015 tarihinde itirazı
reddetmiştir.
10. Başvurucu 23/3/2015 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
11. 5275 sayılı Kanun'un 67. maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
"(3)
Kapalı ve açık ceza infaz kurumları ile çocuk eğitimevlerinde
ancak, eğitim ve iyileştirme programları çerçevesinde kurum yönetimince
belirlenen yerlerde görsel ve işitsel eğitim araç ve gereçlerinin kullanımına
izin verilebilir. Eğitim ve iyileştirme programları gerekli kıldığı takdirde
denetim altında internetten yararlanılabilir. Hükümlü, odasında bilgisayar
bulunduramaz. Ancak, Adalet Bakanlığının uygun görmesi hâlinde eğitim ve
kültürel amaçlı olarak bilgisayarın ceza infaz kurumuna alınmasına izin
verilebilir.
(4) Bu haklar, tehlikeli hâlde bulunan veya
örgüt mensubu hükümlüler bakımından kısıtlanabilir."
V. İNCELEME VE GEREKÇE
12. Mahkemenin 10/5/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
13. Başvurucu; edebî eserlerini yazmak için bilgisayar
kullanmaya ihtiyacı olduğunu, nitekim hiçbir yayınevinin el yazısıyla
hazırlanmış bir metni kabul etmediğini belirtmiştir. Eserlerinin basılabilmesi
için bilgisayarla yazması gerektiğini ifade eden başvurucu, bilgisayar kullanma
talebinin terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle reddedilmesinin, ifade
özgürlüğü ve bağlantılı olarak eşitlik ilkesini ihlal ettiğini ileri
sürmektedir.
B. Değerlendirme
14. Hükümlü ve tutuklular, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’nin (Sözleşme) ortak alanı kapsamında kalan temel hak ve
hürriyetlerin tamamına kural olarak sahiptirler (Mehmet Reşit Arslan ve diğerleri, B. No: 2013/583,
10/12/2014, § 65). Bu bağlamda hükümlü ve tutukluların ifade özgürlüğü de
Anayasa ve Sözleşme kapsamında koruma altındadır.
15. İnfaz Kurumunda terör suçundan hükümlü olarak bulunan
başvurucunun edebî bir eser yazmak için İnfaz Kurumunda bulunan
bilgisayarlardan birini kullanmayı talep etmesinin ifade özgürlüğü kapsamında
kaldığı kabul edilmiştir. Bununla birlikte devletin, egemenlik alanındaki bir
ceza infaz kurumuna kapattığı mahpusların bilgisayar veya bu gibi bazı araçlara
erişimi konusunda geniş bir takdir yetkisi vardır. Bu bağlamda ceza infaz
kurumu idaresinin, mahpusların kendi araçlarını bulundurmaları ve kullanmaları
da dâhil olmak üzere teknik bazı araçlara ilişkin düzenlemeler yapması, bunları
organize etmesi ve kurum koşullarına göre denetlenmesi mümkündür. Bu takdir
yetkisi işin teknik boyutu, devletin olanakları, kurumların imkân ve kapasitesi
ile infaz hukukunun gereklilikleri gibi koşullarla da bağlantılıdır.Nitekim bu takdir yetkisinin bir sonucu
olarak 5275 sayılı Kanun'un 67. maddesinde, bilgisayara erişimin yalnızca
eğitim ve iyileştirme programları yönünden mümkün kılındığı anlaşılmaktadır.
16. Başvurucunun İnfaz Kurumunda bulunan bir bilgisayarı
kullanmayı kendi yazdığı edebî eserlerini bastırabilmek için talep ettiği
görülmektedir. Öte yandan başvurucunun, eserlerini el yazısıyla yazarak daha
sonra daktilo ya da bilgisayarla yazımını sağlamasının her zaman mümkün olduğu
anlaşılmaktadır. Bu bağlamda bilgisayar kullanma talebinin reddedilmesi
nedeniyle başvurucunun, edebî eserlerini yayınevine göndererek basımını sağlama
ve bu yolla düşüncelerini açıklama imkânından tümüyle mahrum edilmediği
değerlendirilmiştir.
17. Dolayısıyla başvurucunun bilgisayar kullanma talebinin
reddedilmesinin -bilgisayar kullanarak gerçekleştireceğini belirttiği düşünce
açıklamasını başka yollarla gerçekleştirmesini beklemenin somut olay
koşullarında makul olduğu da gözönüne alındığında-
devletin bu alandaki geniş takdir yetkisi kapsamında kaldığı kabul edilmelidir.
18. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 48. maddesinin (2) numaralı
fıkrasında açıkça dayanaktan yoksun başvuruların Anayasa Mahkemesince kabul
edilemezliğine karar verilebileceği belirtilmiştir. Bu bağlamda başvurucunun
ihlal iddialarını kanıtlayamadığı, temel haklara yönelik bir müdahalenin olmadığı
veya müdahalenin meşru olduğu açık olan başvurular ile karmaşık veya zorlama
şikâyetlerden ibaret başvurular açıkça dayanaktan yoksun kabul edilebilir (Hikmet Balabanoğlu,
B. No: 2012/1334, 17/9/2013, § 24).
19. Somut olayda başvurucunun ifade özgürlüğünün ihlal
edilmediğinin açık olduğu değerlendirilmiştir. İfade özgürlüğünün ihlal
edilmediğine karar verildiğinden ve eşitlik ilkesinin ihlaline ilişkin hiçbir
temel sunulmadığından eşitlik ilkesine ilişkin iddiaların ayrıca incelenmesine
gerek görülmemiştir.
20. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik
koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurucunun ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin
iddiasının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
10/5/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.