logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Hasan Gevez [1.B.], B. No: 2015/553, 21/2/2018, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

HASAN GEVEZ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2015/553)

 

Karar Tarihi: 21/2/2018

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Burhan ÜSTÜN

Üyeler

:

Serruh KALELİ

 

 

Nuri NECİPOĞLU

 

 

Kadir ÖZKAYA

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

Raportör

:

Özgür DUMAN

Başvurucu

:

Hasan GEVEZ

Vekili

:

Av. Aydın ERAVUTMUŞ

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, bir kamu kuruluşu tarafından yapılan dere ıslah çalışmaları neticesinde taşınmazın bir sel baskınında zarar görmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 12/1/2015 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

6. Başvurucu, Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesi Aşağı Tavla köyünde bulunan 109 ada 1 parsel ile 113 ada 1 parsel sayılı taşınmazların maliki olup bu taşınmazlarda buğday ekimi yapmaktadır. Devlet Su İşleri (DSİ) Ağrı Şube Müdürlüğünce aynı ilçenin Buyuretti köyü içinden geçen derenin ıslahı yapılmıştır.

7. 2012 yılı Temmuz ayında yoğun yağmur sonucu oluşan sel suları nedeniyle başvurucunun taşınmazında zarar meydana gelmiştir. Başvurucu, bu zararının tespiti için 17/7/2012 tarihinde Doğubeyazıt Sulh Hukuk Mahkemesinden delil tespiti talebinde bulunmuştur. Mahkeme, aynı tarihte delil tespiti talebini kabul etmiş ve ziraat uzmanı teknik bilirkişiler eşliğinde mahallinde keşif yapmıştır. Yapılan keşif sonucu düzenlenen teknik bilirkişi raporunda, 109 ada 1 parsel sayılı taşınmazda zarar gören ürünün toplam değeri 1.400 TL olarak hesaplanmıştır. Raporda, 113 ada 1 parsel sayılı tarla vasıflı taşınmazda meydana gelen zarar tutarı ise 23.667 TL olarak hesaplanmıştır.

8. Başvurucu, uğradığı zararın tazmin edilmesi istemiyle 2/8/2012 tarihinde idareye başvurmuştur. Başvurucu, talebine bir cevap verilmemesi üzerine söz konusu zararın davalı idarenin dere ıslah çalışmalarından kaynaklandığını belirterek DSİ aleyhine 8/10/2012 tarihinde Erzurum 1. İdare Mahkemesinde tam yargı davası açmıştır. Başvurucu, zararın gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 25.000 TL maddi tazminat talebinde bulunmuştur.

9. Mahkeme 23/10/2013 tarihinde davanın reddine karar vermiştir. Kararın gerekçesinde, yargılama sırasında ara kararıyla başvurucudan istenmesine rağmen davalı idare tarafından yapılan dere ıslah çalışmalarının iddia edilen zarara sebebiyet verdiğine dair herhangi bir bilgi ve belgenin başvurucu tarafından ibraz edilmediği belirtilmiştir. Mahkeme, delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporunda da zararın davalı idarece yapılan ıslah çalışmalarının etkisiyle oluştuğuna yönelik bir tespite yer verilmediğini vurgulamıştır. Mahkeme sonuç olarak dosyaya idarece sunulan belgeler, iş sonu projesi sureti ve uydu görüntüleri ile delil tespiti dosyası birlikte değerlendirildiğinde; gerçekleştiği belirtilen uyuşmazlık konusu zararla idarenin yapmış olduğu ıslah çalışmaları arasında bir illiyet bağının mevcut olmadığı kanaatine varmıştır. Mahkeme, bu karara karşı otuz gün içinde Bölge İdare Mahkemesinde itiraz edilebileceğini ayrıca belirtmiştir.

10. Bu karar, başvurucu vekiline 4/11/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Başvurucu vekili 6/1/2014 tarihinde karara itirazda bulunmuştur. Mahkeme 18/2/2014 tarihinde itirazın süre aşımı yönünden reddine karar vermiştir. Kararın gerekçesinde, itiraza konu kararın başvurucu vekilinin belirttiği adreste işçisine tebliğ edilmesine karşın bu tarihi izleyen günden itibaren otuz günlük yasal süresi içinde itirazda bulunulmadığı belirtilmiştir.

11. Başvurucunun itiraz ettiği anılan karar, Erzurum Bölge İdare Mahkemesinin 3/6/2014 tarihli kararıyla onanmıştır. Başvurucunun karar düzeltme istemi ise Bölge İdare Mahkemesince 1/12/2014 tarihinde reddedilmiştir.

12. Söz konusu karar, başvurucu vekiline 22/12/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.

13. Başvurucu 12/1/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

14. Mahkemenin 21/2/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

15. Başvurucu, DSİ Ağrı Şube Müdürlüğü tarafından yapılan dere ıslahı çalışmaları neticesinde sel suları nedeniyle tarlalarının zarar gördüğünden yakınmaktadır. Başvurucu, bu gerekçeyle Anayasa'nın 40. ve 125. maddeleri ile 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

16. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması gerekir.

17. Bireysel başvuru, iddia edilen hak ihlallerinin derece mahkemelerince düzeltilmemesi hâlinde başvurulabilecek ikincil nitelikte bir kanun yoludur. Bireysel başvuru yolunun bu niteliği gereği Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmek için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur. Bu ilke uyarınca; başvurucunun Anayasa Mahkemesi önüne getirdiği şikâyetini öncelikle ve süresinde yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne uygun olarak iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve kanıtlarını zamanında bu makamlara sunması ve aynı zamanda bu süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için gerekli özeni göstermiş olması gerekir (İsmail Buğra İşlek, B. No: 2013/1177, 26/3/2013, § 17).

18. Somut olayda başvurucu, ihlal iddialarına konu uğradığı zararların tazmini amacıyla açtığı tam yargı davasında Mahkemece verilen davanın reddine ilişkin karara karşı süresinde itiraz yoluna başvurmamıştır. Nitekim Mahkeme, başvurucunun davanın reddine ilişkin karara karşı yaptığı itirazı süre aşımı yönünden reddetmiş; Bölge İdare Mahkemesi de bu kararı onamıştır (bkz. §§ 9-11). Başvuru formu incelendiğinde başvurucunun süre aşımı yönünden itirazının reddine ilişkin derece mahkemelerinin söz konusu kararlarına karşı açık bir şikâyetinin ise bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda başvurucunun iddialarını ileri sürebileceği olağan kanun yolunu tüketmeksizin bireysel başvuruda bulunduğu anlaşılmaktadır.

19. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 21/2/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Hasan Gevez [1.B.], B. No: 2015/553, 21/2/2018, § …)
   
Başvuru Adı HASAN GEVEZ
Başvuru No 2015/553
Başvuru Tarihi 12/1/2015
Karar Tarihi 21/2/2018

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, bir kamu kuruluşu tarafından yapılan dere ıslah çalışmaları neticesinde taşınmazın bir sel baskınında zarar görmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Mülkiyet hakkı Tazminat (kamu kurumlarının tarafı olduğu uyuşmazlıklar) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi