TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
TAYYAR BUCAK BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2015/554)
Karar Tarihi: 31/10/2018
Başkan
:
Burhan ÜSTÜN
Üyeler
Serdar ÖZGÜLDÜR
Serruh KALELİ
Hicabi DURSUN
Hasan Tahsin GÖKCAN
Raportör Yrd.
Zehra GAYRETLİ
Başvurucu
Tayyar BUCAK
Vekili
Av. Tuncay DEMİR
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, kararın sonucunu değiştirebilecek nitelikteki iddialara ayrı ve açık yanıt verilmemesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 30/12/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü bildirmiştir.
7. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden ulaşılan bilgi ve belgelere göre ilgili olaylar özetle şöyledir:
9. 1972 doğumlu olan başvurucu, olayların gerçekleştiği tarihte Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde ikamet etmektedir.
10. 15/3/2010 tarihinde Siverek İlçe Emniyet Müdürlüğüne yakın bir yerde bulunan çocuk parkından silah sesi geldiği yönündeki ihbar üzerine Emniyet Müdürlüğünde görevli ekiplerce silah sesinin duyulduğu parka gidilerek inceleme yapılmıştır.
11. Ateş etme olayıyla ilgili inceleme yapıldığı sırada parkta bulunmakta olan başvurucu ve bazı kişilerle polis memurları arasında tartışma yaşandığı, tartışma sırasında başvurucunun belindeki silahı çıkarıp havaya doğru ateş ettiği iddiasıyla başvurucu hakkında soruşturma başlatılmıştır.
12. Başvurucu ve diğer şüpheliler olayın gerçekleştiği 15/3/2010 tarihinde gözaltına alınmışlardır.
13. Soruşturmanın tamamlanmasının ardından Başsavcılığın 26/4/2010 tarihli iddianamesi ile başvurucunun genel güvenliği ateş etmek suretiyle kasten tehlikeye sokma, 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
14. Siverek 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/5/2011 tarihli kararıyla başvurucunun görevi yaptırmamak için direnme suçundan 2 yıl 9 ay 22 gün süreyle hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir. Mahkeme, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulmasına ve 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçlarına ilişkin olarak ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermiştir.
15. Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 18/12/2013 tarihli kararıyla görevli memurlara direnme suçu yönünden Mahkeme kararının onanmasına, diğer suçlara ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının ise itiraz yasa yoluna tabi olması nedeniyle mahallinde değerlendirme yapılmak üzere inceleme dışı bırakılmasına karar verilmiştir.
16. Başvurucu, nihai karardan 2/12/2014 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiştir.
17. UYAP üzerinden yapılan incelemede başvurucunun müdafii tarafından 11/2/2014 havale tarihli dilekçe ile karar düzeltme talebinde bulunulduğu, bu dilekçede Yargıtay onama kararından 11/2/2014 tarihinde haberdar olunduğu hususunun açıkça belirtildiği görülmüştür.
18. Başvurucu 30/12/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
19. Mahkemenin 31/10/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü
20. Başvurucu; atılı eylemi gerçekleştirdiği iddiasının sadece şikâyetçi polis memurlarının beyanlarına ve polis memurlarınca hazırlanan tutanaklara dayandırıldığını, başka herhangi bir somut delil bulunmadığını, el svapları analizi raporunda yer verilen lehe tespitlerin ilk derece mahkemesi kararında değerlendirilmediğini, temyiz sebebi olarak göstermesine karşın Yargıtay onama kararında bu konuda hiçbir gerekçe gösterilmediğini belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
21. Bakanlık görüşünde, başvuru konusu olayda süre aşımı bulunduğu belirtilmiştir.
B. Değerlendirme
22. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası gereği bireysel başvurunun başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.
23. 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesinde yer alan kural uyarınca vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır ve tebliğ edilen evrakın içeriğine göre bir kanun yoluna başvurulması söz konusu ise kanunda öngörülen süreler bu tarih itibarıyla işlemeye başlar (Yasin Yaman, B. No: 2012/1075, 12/2/2013, § 24).
24. Somut olayda başvurucu 2/12/2014 tarihinde nihai kararı öğrendiğini beyan etmişse de UYAP üzerinden yapılan incelemede başvuru konusu yargılama sırasında başvurucunun müdafii olarak görev yapan Av. M.A.Y. tarafından 11/2/2014 havale tarihli dilekçe ile karar düzeltme talebinde bulunulduğu, bu dilekçede Yargıtay onama kararından 11/2/2014 tarihinde haberdar olunduğu hususunun açıkça belirtildiği görülmüştür.
25. Diğer taraftan UYAP aracılığıyla yapılan incelemede başvurucunun vekâlet ilişkisi içinde bulunduğu vekili azlettiğine yahut vekilin istifa ettiğine dair herhangi bir bulguya rastlanmadığından Yargıtay onama kararının vekile tebliğ edildiği tarih dışında başka bir tarihin esas alınmasına olanak bulunmamaktadır.
26. Buna göre Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 18/12/2013 tarihli onama ilamı ile başvuru yollarının tüketildiği, başvurucunun 11/2/2014 tarihinde nihai karardan haberdar olduğu ve bu tarihten itibaren otuz günlük başvuru süresi geçtikten sonra 30/12/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunduğu anlaşılmıştır.
27. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 31/10/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.