TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
MEHMET KÖK BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2015/5738)
|
|
Karar Tarihi: 9/1/2019
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Recep
KÖMÜRCÜ
|
|
|
Celal Mümtaz
AKINCI
|
|
|
Muammer
TOPAL
|
|
|
M.Emin KUZ
|
Raportör
|
:
|
Fatih
HATİPOĞLU
|
Başvurucu
|
:
|
Mehmet KÖK
|
Vekili
|
:
|
Av. Fadime
KÖK
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, koşullu salıverilmenin geri alınması nedeniyle kişi
hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 27/3/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal
Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler
çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir:
6. Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesi 18/6/1999 tarihli kararı ile
başvurucunun kasten adam öldürme suçundan 20 yıl ağır hapis, müessir fiil
suçundan 1 ay 20 gün hapis, 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve
Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet suçundan 10 ay hapis ve
adli para cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir.
7. Söz konusu karar Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 14/12/1999
tarihli ilamıyla onanarak kesinleşmiş ve hükmün infazına başlanmıştır. İnfaz
sürecinde başvurucu, Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/5/2002 tarihli
kararıyla 21/12/2000 tarihli ve 4616 sayılı 23 Nisan 1999 Tarihine Kadar
İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine
Dair Kanun uyarınca 1/5/2002 tarihinden itibaren koşullu olarak
salıverilmiştir.
8. Başvurucu,(kapatılan) Demirköy Sulh
Ceza Mahkemesinin 30/3/2012 tarihli kararı ile kasten yaralama suçundan 1 ay 7
gün ve hakaret suçundan 2 ay 27 gün hapis (iki kez) cezasına mahkûm edilmiş;
kararda ayrıca ilamın kesinleşmesi akabinde mezkûr koşullu salıverilmenin geri
alınmasına yönelik inceleme yapılmasına da karar verilmiştir. Karar Yargıtay 4.
Ceza Dairesinin 27/11/2014 tarihli ilamıyla onanarak kesinleşmiştir.
9. (Kapatılan) Demirköy Sulh Ceza Mahkemesinden dosyayı devralan
Demirköy Asliye Ceza Mahkemesinin 20/1/2015 tarihli yazısı üzerine Konya 1.
Ağır Ceza Mahkemesi 23/1/2015 tarihli kararı ile denetim süresi içinde yeniden
kasıtlı suç işlediği anlaşılan başvurucu hakkında şartla tahliye kararının
13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı
Hakkındaki Kanun'un 107. maddesinin (12) numaralı fıkrası gereğince geri alınmasına ve başvurucunun koşullu salıverildikten
sonra kasten işlediği suçun tarihi olan 10/6/2009 ile bihakkın tahliye tarihi
olan 20/11/2020 arasındaki sürenin aynen infazına karar vermiştir.
10. Başvurucunun anılan karara yaptığı itiraz Konya 2. Ağır Ceza
Mahkemesinin 13/2/2015 tarihli kararı ile benzer gerekçelerle reddedilmiştir.
11. Karar başvurucuya 25/2/2015 tarihinde tebliğ edilmiştir.
12. Başvurucu 27/3/2015 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
13. 4616 sayılı Kanun'un 1. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
"23 Nisan 1999 tarihine kadar işlenen
suçlar nedeniyle;
...
2. (Yeniden düzenleme: 21/5/2002-4758/1 md.) Müebbet ağır hapis cezasına hükümlü olanların veya
şahsî hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûm edilenlerin ya da aldıkları ceza
herhangi bir nedenle şahsî hürriyeti bağlayıcı cezaya dönüştürülenlerin tâbi
oldukları infaz hükümlerine göre çekmeleri gereken toplam cezalarından on yıl
indirilir. İndirim, verilen her bir ceza için ayrı ayrı değil, toplam ceza
üzerinden bir defaya mahsus yapılır. Ancak bir kişinin muhtelif suçlarından
dolayı cezaları ayrı ayrı tarihlerde verilmiş olsa bile, bu cezaların toplamı
üzerinden yapılacak indirim on yılı geçemez.
Birinci paragraf hükümlerine göre çekmeleri
gereken toplam cezalarından on yıllık indirim yapıldıktan sonra ceza süresi
dolmuş olanlar, iyi halli olup olmadıklarına bakılmaksızın ve istemleri
olmaksızın derhal; toplam cezaları on yıldan fazla olanlar kalan cezalarını
çektikten sonra şartla salıverilirler.
...
4. (Yeniden düzenleme: 21/5/2002-4758/1 md.) 23 Nisan 1999 tarihine kadar işlenmiş ve ilgili kanun
maddesinde öngörülen şahsî hürriyeti bağlayıcı cezanın üst sınırı on yılı
geçmeyen suçlardan dolayı haklarında henüz takibata geçilmemiş veya hazırlık
soruşturmasına girişilmiş olmakla beraber dava açılmamış veya son soruşturma
aşamasına geçilmiş olmakla beraber henüz hüküm verilmemiş veya verilen hüküm
kesinleşmemiş ise, davanın açılması veya kesin hükme bağlanması ertelenir;
varsa tutukluluk halinin kaldırılmasına karar verilir. Bu suçlarla ilgili dosya
ve deliller, her bir suçun dava zamanaşımı süresinin sonuna kadar muhafaza
edilir.
Erteleme konusu suçun dava zamanaşımı süresi
içinde bu suç ile aynı cins veya daha ağır şahsî hürriyeti bağlayıcı cezayı
gerektiren bir suç işlendiğinde, erteleme konusu suçtan dolayı da dava açılır
veya daha önce açılmış bulunan davaya devam edilerek hüküm verilir. Bu süre,
erteleme konusu suç ile aynı cins veya daha ağır şahsî hürriyeti bağlayıcı
cezayı gerektiren bir suç işlenmeksizin geçirildiğinde, ertelemeden yararlanan
hakkında kamu davası açılmaz; açılmış olan davanın ortadan kaldırılmasına karar
verilir.
...
5. Ancak;
a) Türk Ceza Kanununun
125 ilâ 157, 161, 162, 168, 171, 172, 188, 191, 192, 202, 205, 208, 209, 211
ilâ 214, 216 ilâ 219, 240, 243, 264, 298, 301 ilâ 303, 305 inci maddelerinde,
312 nci maddenin ikinci fıkrasında, 313 üncü
maddesinde, 314 üncü maddesinin birinci fıkrasında, 339 ilâ 349, 366, 367, 383,
394, 403 ilâ 408, 414 ilâ 418 ve 503 ilâ 506 ncı
maddelerinde,
...
yer alan suçları işleyenler hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz."
14. 5275 sayılı Kanun'un 107. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
''(1) Koşullu salıverilmeden yararlanabilmek
için mahkûmun kurumdaki infaz süresini iyi hâlli olarak geçirmesi gerekir.
(2) ...
diğer süreli hapis cezalarına mahkûm edilmiş olanlar cezalarının üçte ikisini
infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler.
...
(11)
Bir hükümlünün koşullu salıverilmesi hakkında ceza infaz kurumu idaresi
tarafından hazırlanan gerekçeli rapor, hükmü veren mahkemeye; hükümlü başka bir
yerde bulunuyorsa o yerde bulunan aynı derecedeki mahkemeye verilir.
Mahkeme, bu raporu uygun bulursa hükümlünün
koşullu salıverilmesine dosya üzerinden karar verir. Mahkeme, raporu uygun
bulmadığı takdirde gerekçesini kararında gösterir. Bu kararlara karşı itiraz
yoluna gidilebilir.
(12) Koşullu
salıverilen hükümlünün, denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir
suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen,
uymamakta ısrar etmesi hâlinde koşullu salıverilme kararı geri alınır.
(13)
Koşullu salıverilme kararının geri alınması hâlinde hükümlünün;
a) Sonraki suçu işlediği tarihten itibaren
kalan cezasının aynen,
...
Ceza infaz kurumunda çektirilmesine karar
verilir. Koşullu salıverilme kararının geri alınmasından sonra aynı hükmün
infazı ile ilgili bir daha koşullu salıverilme kararı verilmez.
(14)
Denetim süresi yükümlülüklere uygun ve iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde,
ceza infaz edilmiş sayılır.
(15)
Koşullu salıverilme kararının geri alınmasına;
a) Hükümlü geri kalan süre içinde işlediği
kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkûm edilirse, hükmü veren ilk
derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi tarafından,
...
Dosya üzerinden karar verilir. Bu kararlara
karşı itiraz yolu açıktır.
..."
15. 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı mülga Türk Ceza Kanunu'nun
17. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
"Şartla salıverilmiş olan hükümlü, geri
kalan süre içinde işlediği kasıtlı bir cürümden dolayı şahsi hürriyeti
bağlayıcı bir cezaya mahkum olur veya mecbur olduğu şartları
yerine getirmez ise, şartla salıverilme kararı geri alınır. Bu takdirde suçun
işlendiği tarihten sonraki kısım hükümlünün ceza süresine mahsup edilmeyerek
aynen çektirilir ve şartla salıverilmeye esas teşkil eden hükmün infazı ile
ilgili olarak bir daha şartla salıverilmeden yararlanamaz."
V. İNCELEME VE GEREKÇE
16. Mahkemenin 9/1/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
17. 4616 sayılı Kanun uyarınca koşullu salıverilen başvurucu;
denetim süresi içinde aynı cinsten ya da daha ağır şahsi hürriyeti bağlayıcı
cezayı gerektiren bir suç işlememesine rağmen koşullu salıverilme kararının
geri alındığını, koşullu salıverme kararı geri alınsa dahi 4616 sayılı Kanun'da
belirtilen on yıllık indirimden faydalanması gerektiğini, dolayısıyla Mahkemece
on yıllık süre indirilmeden aynen infaza karar verilmesinin hukuka aykırı
olduğunu, ayrıca koşullu salıverilmenin geri alınmasına ilişkin hükümlerin aynı
durumdaki diğer hükümlülerin lehine olacak şekilde farklı uygulandığını
belirterek kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini iddia
etmiştir.
B. Değerlendirme
18. Anayasa'nın 19. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
"Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine
sahiptir.
Şekil ve şartları kanunda gösterilen:
Mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı
cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi; ... halleri dışında
kimse hürriyetinden yoksun bırakılamaz."
19. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan
hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini
kendisi takdir eder (Tahir Canan,
B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Somut olayda başvurucunun iddialarının özü,
koşullu salıverilmenin geri alınması kararının hukuki bir dayanağının
bulunmadığına ve dolayısıyla hukuka aykırı olarak hürriyetinden yoksun
bırakıldığına ilişkin olduğundan başvurunun kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı
kapsamında incelenmesi gerekir.
20. Somut olayda başvurucu kasten adam öldürme, müessir fiil ve
6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçlarından almış olduğu kesinleşmiş cezası infaz
edilirken 4616 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak 1/5/2002 tarihinde koşullu
olarak salıverilmiştir. Başvurucunun hak ederek tahliye tarihinden önce denetim
süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle hakkındaki koşullu salıverme
kararının geri alınmasına ve ikinci suç tarihinden bihakkın tahliye tarihine
kadar olan cezasının aynen infazına karar verilmiştir.
21. Anayasa Mahkemesi, 4616 sayılı Kanun hükümleri uyarınca
koşullu salıverilen hükümlüler yönünden denetim süresince hapis cezasını
gerektiren kasıtlı bir suç işlenmesi hâlinde 765 sayılı mülga Kanun'un 17.
maddesinin birinci fıkrası ve/veya 5275 sayılı Kanun'un 107. maddesinin (12)
numaralı fıkrası uyarınca koşullu salıverme kararının geri alınabileceğini
belirtmiş; Yargıtay uygulamasına atıf yaparak bu suçun koşullu salıverilmesini
gerektiren suç ile aynı cins veya daha ağır hürriyeti bağlayıcı cezayı
gerektiren bir suç olup olmamasının öneminin bulunmadığını, sonradan denetim
süresi içinde işlenen suçun kasıtlı bir suç olmasının, bu suçun yaptırımı
olarak da hapis cezasını gerektirmesinin ve hapis cezası verilmiş olmasının
koşullu salıvermenin geri alınması için yeterli olduğunu tespit etmiştir (Şaban Dal, B. No: 2014/2891, 16/2/2017, §
40).
22. Diğer yandan mahkûmiyetine konu suçlar yönünden erteleme ve
koşullu salıverme hükümlerinin ayrı uygulanması, koşullu salıverme kararı geri
alınsa dahi on yıl indirim yapıldıktan sonra kalan kısmın infaz edilmesi gerektiği
yönündeki başvurucunun şikâyeti bakımından da kalan cezanın aynen infazına
karar verilmesinin kanunun öngördüğü şekilde olduğu ve bu uygulamanın koşullu
salıvermenin amacına da aykırı olmadığı sonucuna varılmıştır (benzer yöndeki
değerlendirme için bkz. Şaban Dal,
§ 43).
23. Buna göre koşullu salıverilme tarihinden sonra denetim
süresi içinde kasıtlı bir suç işleyen başvurucu hakkında koşullu salıvermenin
geri alınmasına ve sonraki suçu işlediği tarihten itibaren hak ederek tahliye
tarihine kadar kalan cezasının aynen infazına karar verilmesinin kanunun
öngördüğü şekilde olduğu ve bu uygulamanın koşullu salıvermenin amacına da
aykırı olmadığı sonucuna varılmıştır (aynı yöndeki değerlendirme için bkz. Şaban Dal, § 44).
24. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun iddiasına ilişkin olarak
bir ihlalin olmadığı açık olduğundan başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez
olduğuna karar verilmesi gerekmektedir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
9/1/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.