TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
H.Ç. BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2015/6867)
|
|
Karar Tarihi: 18/4/2018
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
GİZLİLİK TALEBİ KABUL
Başkan
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
Üyeler
|
:
|
Serruh KALELİ
|
|
|
Hasan Tahsin
GÖKCAN
|
|
|
Kadir ÖZKAYA
|
|
|
Yusuf Şevki
HAKYEMEZ
|
Raportör
|
:
|
Tuğçe TAKCI
|
Başvurucu
|
:
|
H.Ç.
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, lehe deliller toplanmadan, dijital delillere
dayanılarak mahkûmiyet kararı verilmesi; yargılamanın yenilenmesi talebi ve
itirazın gerekçesiz olarak reddedilmesi nedenleriyle adil yargılanma hakkının
ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 13/4/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal
Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden ulaşılan bilgi ve belgelere göre
ilgili olaylar özetle şöyledir:
6. Başvurucu, Adana (Kapatılan) 7. Ağır Ceza Mahkemesinin
10/10/2007 tarihli kararıyla anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışmak
suçundan mahkûm edilmiş; anılan karar Yargıtayın
6/5/2009 tarihli kararıyla onanmıştır.
7. Başvurucu 18/2/2015 tarihli dilekçeyle yargılamanın
yenilenmesi talebinde bulunmuş, Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesinin (Mahkeme)
3/3/2015 tarihli ek kararıyla başvurucunun talebi reddedilmiştir. Kararın
gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:
"6216 sayılı Yasa kapsamında Anayasa Mahkemesine başvuru bireysel
başvuru niteliğinde olup bu Yasa hükümleri gereğince sadece başvurucuyu,
başvurulan karar açısından kapsamaktadır.
Yerel mahkemece Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 311. maddesindeki yasal
şartlar mevcut ise yeniden yargılama [yapılması] söz konusu olup belirtilen şartlar dışında dosyanın
yeniden ele alınması yasal olarak mümkün değildir.
Yargılamanın yenilenmesi sebepleri Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 311.
maddesinde tahdidi olarak sayılmış olup hükümlünün yargılamanın iadesi talebini
içeren dilekçesinde belirttiği hususların bu maddede yazılı bulunan
yargılamanın yenilenmesi sebeplerinden biri olmadığı, Anayasa Mahkemesi'nin bir
başka dosyada verdiği kararın bu dosyada da yargılamanın yenilenmesini
gerektirdiğine dair yasal düzenleme bulunmadığı..."
8. Anılan karara karşı yapılan itiraz, Adana 9. Ağır Ceza
Mahkemesinin 17/3/2015 tarihli kararıyla reddedilmiştir.
9. Karar 2/4/2015 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir.
10. Başvurucu 13/4/2015 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
11. Mahkemenin 18/4/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Asıl Yargılama Yönünden
12. Başvurucu; lehe deliller toplanmadan ve hatalı delil
değerlendirmesiyle mahkûm edildiğini, gözaltında müdafii
olmaksızın ifadesinin alındığını ileri sürmüştür.
13. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un geçici 1. maddesinin (8)
numaralı fıkrası uyarınca Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisinin
başlangıcı 23/9/2012 tarihi olup bu tarihten sonra kesinleşen nihai işlem ve
kararlar aleyhine yapılan bireysel başvurular incelenebilir (Zafer Öztürk, B. No: 2012/51, 25/12/2012,
§ 17).
14. Başvuru konusu olayda olağan kanun yolu, kararın 6/5/2009
tarihinde onanması ile tamamlanmıştır. Başvurucu tarafından yargılama sürecinde
ileri sürülen iddialardan farklı bir husus ortaya konulmadığından 4/12/2004
tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 311. maddesi gereği
yargılamanın yenilenmesi talebinin kesin nitelikteki karar üzerinde bir etkisi
bulunmamaktadır (Ümit Tekin, B.
No: 2013/781, 26/3/2013, § 18).
15. Somut olayda başvuru konusu kararın 23/9/2012 tarihinden
önce kesinleştiği anlaşılmıştır.
16. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının zaman bakımından yetkisizlik nedeniyle
kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Yargılamanın
Yenilenmesine İlişkin Dava Yönünden
1. Gerekçeli Karar Hakkının İhlal Edildiği
İddiası
17. Başvurucu, yargılamanın yenilenmesi talebinin gerekçesiz
olarak kabul edilmediğini ve bu karara karşı yaptığı itirazın da gerekçesiz
olarak reddedildiğini iddia etmişlerdir.
18. Anayasa'nın 36. maddesinin birinci fıkrasında herkesin adil
yargılanma hakkına sahip olduğu belirtilmiş ancak gerekçeli karar hakkından
açıkça söz edilmemiştir. Bununla birlikte Anayasa'nın 36. maddesine "adil
yargılanma" ibaresinin eklenmesine ilişkin gerekçede Türkiye'nin taraf
olduğu uluslararası sözleşmelerce de güvence altına alınan adil yargılama
hakkının madde metnine dâhil edildiği vurgulanmıştır. Nitekim Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasındaki hakkaniyete
uygun yargılanma hakkının kapsamına gerekçeli karar hakkının da dâhil olduğu
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin birçok kararında vurgulanmıştır. Dolayısıyla
Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının gerekçeli karar
hakkı güvencesini de kapsadığının kabul edilmesi gerekir (Abdullah Topçu, B. No: 2014/8868,
19/4/2017, § 75).
19. Anayasa'nın 141. maddesinin üçüncü fıkrasında da “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli
olarak yazılır.” denilerek mahkemelere kararlarını gerekçeli yazma
yükümlülüğü yüklenmiştir. Anayasa’nın bütünlüğü ilkesi gereği anılan Anayasa
kuralı da gerekçeli karar hakkının değerlendirilmesinde gözönünde
bulundurulmalıdır (Abdullah Topçu,
§ 76).
20. Gerekçeli karar hakkı, kişilerin adil bir şekilde yargılanmalarını
sağlamayı ve denetlemeyi amaçlamaktadır. Bu hak, tarafların muhakeme sırasında
ileri sürdükleri iddialarının kurallara uygun biçimde incelenip incelenmediğini
bilmeleri ve demokratik bir toplumda kendi adlarına verilen yargı kararlarının
sebeplerini toplumun öğrenmesinin sağlanması için de gereklidir (Sencer Başat ve diğerleri [GK], B. No:
2013/7800, 18/6/2014, §§ 31, 34).
21. Gerekçeli karar hakkı, yargılamada ileri sürülen tüm
iddialara ayrıntılı şekilde yanıt verilmesi gerektiği şeklinde anlaşılamaz. Bu
nedenle gerekçe gösterme zorunluluğunun kapsamı kararın niteliğine göre
değişebilir (Mehmet Yavuz, B. No:
2013/2995, 20/2/2014, § 51). Kanun yolu incelemesi yapan mercinin
yargılamayı yapan mahkemeyle aynı sonuca ulaşması ve bunu aynı gerekçeyi
kullanarak veya atıfla kararına yansıtması, kararın gerekçelendirilmiş olması
bakımından yeterlidir (Yasemin Ekşi,
B. No: 2013/5486, 4/12/2013, § 57).
22. Somut olayda 5271 sayılı Kanun'da tahdidi olarak sayılan
yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin bulunmadığı belirtilerek talep Mahkemece
reddedilmiş, itiraz mercii tarafından da itiraz değerlendirilmiş ve Mahkemenin
kararında gösterilen gerekçeler yerinde bulunmuştur. Dolayısıyla Mahkemenin
sebeplerden birinin bulunmadığı gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesi talebini
reddetmesi, gerekçeli karar hakkının ihlali olarak değerlendirilemez. Kanun
yolu incelemesi sonucunda verilen kararda, değerlendirme konusu hüküm ve
gerekçesinin uygun bulunduğu da dikkate alındığında gerekçeli karar hakkına
yönelik bir ihlal olmadığının açık olduğu anlaşılmaktadır.
23. Açıklanan nedenlerle başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Diğer İhlal İddiası
24. Başvurucu yargılamanın yenilenmesine ilişikin
talebinin haksız olarak reddedildiğini ileri sürmüştür.
25. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında, kanun
yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda incelenemeyeceği
belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava konusu yapılmış
maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk
kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile uyuşmazlıkla ilgili varılan
sonucun adil olup olmaması bireysel başvuru konusu olamaz. Ancak bireysel
başvuru kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir
hatası veya açık bir keyfîlik içeren tespit ve
sonuçlar bu kapsamda değildir (Ahmet Sağlam,
B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 42).
26. Başvurucunun yargılamanın yenilenmesi talebinin derece
mahkemesince değerlendirilerek yargılamanın yenilenmesi sebeplerine ilişkin
hukuk kuralları yorumlanmak suretiyle verilen kararda bariz takdir hatası veya
açık bir keyfîlik oluşturan bir durumun bulunmadığı
dikkate alındığında ihlal iddiasının kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu
anlaşılmaktadır.
27. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının da diğer kabul
edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez
olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Kamuya açık belgelerde başvurucunun kimliğinin gizli
tutulması talebinin KABULÜNE,
B. 1. Başvurunun asıl yargılamaya ilişkin iddialar yönünden zaman bakımından yetkisizlik nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Başvurunun yargılamanın yenilenmesine ilişkin iddialar yönünden açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
18/4/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.