logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Vatan Partisi, B. No: 2015/8764, 18/11/2015, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

VATAN PARTİSİ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2015/8764)

 

Karar Tarihi: 18/11/2015

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Burhan ÜSTÜN

Üyeler

:

Serruh KALELİ

 

 

Nuri NECİPOĞLU

 

 

Hasan Tahsin GÖKCAN

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

Raportör

:

Murat ŞEN

Başvurucu

:

Vatan Partisi

Temsilcisi

:

Serhan BOLLUK

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, 25. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Seçimi propaganda sürecinde siyasi partinin miting düzenlemek istediği meydanın Cumhurbaşkanı tarafından yapılacak olan halk toplantısına tahsis edilmesinin seçme seçilme hakkını ihlal ettiği iddialarına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru, 26/5/2015 tarihinde Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. Birinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca 31/7/2015 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

A. Olaylar

4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

5. Başvurucu, 7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak 25. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Seçimi öncesinde 29/5/2015 tarihinde saat 17.00’de Adana Uğur Mumcu Meydanı'nda miting yapmak üzere Seyhan 1. Seçim Kurulu Başkanlığına 7/5/2015 tarihinde başvuruda bulunmuştur.

6. Adana Valiliği, 15/5/2015 tarihinde Seyhan 1. Seçim Kurulu Başkanlığına resmî yazı yazarak 29/5/2015 tarihinde Seyhan ilçesi İstasyon Meydanı’nda (Uğur Mumcu Meydanı) Cumhurbaşkanı’nın halkla buluşma toplantısı olacağını ve bu nedenle meydanın herhangi bir siyasi partiye tahsis edilmemesi talebinde bulunmuştur.

7. Seyhan 1. Seçim Kurulu Başkanlığı 15/5/2015 tarihinde konu ile ilgili olarak Yüksek Seçim Kurulundan (YSK) görüş bildirmesini talep etmiştir. YSK 17/5/2015 tarihli ve K.938 sayılı kararı ile söz konusu duruma ilişkin kararın değerlendirmesinin İlçe Seçim Kurulunca yapılması gerektiğini bildirmiştir.

8. Seyhan 1. Seçim Kurulu Başkanlığı, YSK kararının ardından 18/5/2015 tarihli ve K.2015/14 sayılı kararı ile Adana Valiliğinin talebini reddetmiştir. Kararın gerekçesi özetle şöyledir:

"... 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun İle Yüksek Seçim Kurulunun 236 sayılı kararında siyasi partilerin talep ettikleri miting alanları ve miting tarihlerini değiştirme ve reddetme veya propaganda süresinde miting alanının baştan herhangi bir partiye tahsis edilmemesi yönünde karar verme yetkisi ilçe seçim kurullarına tanınmamış olduğundan..."

9. Adana Valiliği, Seyhan 1. Seçim Kurulu Başkanlığının kararına karşı Adana İl Seçim Kurulu Başkanlığına itiraz etmiş; İl Seçim Kurulu Başkanlığı 21/5/2015 tarihli ve 2015/21 sayılı kararı ile itirazı kabul ederek söz konusu meydanın ilgili tarihte Cumhurbaşkanı'na tahsis edilmesine karar vermiştir.

10. Başvurucu, Adana İl Seçim Kurulunun kararına karşı YSK’ya itirazda bulunmuş; YSK 25/5/2015 tarihli kararı ile İl ve İlçe Seçim Kurullarının kararlarının kaldırılmasına, söz konusu meydanın, önce Cumhurbaşkanı'nın konuşma programına göre tahsisinin yapılmasına, arta kalan zamanda da miting yapmak gayesi ile müracaat eden siyasi partilere tahsis edilmesine karar vermiştir.

11. Başvurucu 26/5/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

B. İlgili Hukuk

12. 26/4/1961 tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 11. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

“Yüksek Seçim Kurulu yedi asıl ve dört yedek üyeden oluşur. Üyelerin altısı Yargıtay, beşi Danıştay Genel Kurullarınca kendi üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir. Bu üyeler salt çoğunluk ve gizli oyla aralarından bir başkan ve bir başkanvekili seçerler.

Yüksek Seçim Kurulu üyelerinin görev süresi altı yıldır. Süresi biten üyeler yeniden seçilebilir.

Yeni üyelerin tamamının seçilmelerine kadar eski üyeler görevlerine devam ederler.

Başkanvekili, başkanlık görevlerinin yapılmasında başkana yardım ve bulunmadığı zaman ona vekillik eder. Başkanvekilinin de engeli halinde, asıl üyelerin en yaşlısı başkanlık görevini yerine getirir.

Her yenileme seçiminden sonra, Yüksek Seçim Kuruluna Yargıtay ve Danıştay'dan seçilmiş üyeler arasından ad çekme ile ikişer yedek üye ayrılır. Başkan ve başkanvekili ad çekmeye girmezler.

…”

13. 298 sayılı Kanun’un 110. maddesi şöyledir:

“Bu kanunda gösterilen kurulların veya kurul başkanlarının kesin olmayan kararlarına karşı seçme yeterliğine sahip yurttaşlar, siyasi partiler veya bunların tüzüklerine göre kuruluş kademelerinin başkanları veya vekilleri, müşahitler, adaylar ve Cumhuriyet Senatosu üyeleri ile milletvekilleri itiraz edebilirler.”

14. 298 sayılı Kanun’un 111. maddesi şöyledir:

“Bu kanunda, kurulların kesin olduğu yazılı bulunmayan kararlarına karşı, her kurulun bağlı olduğu üst kurul, itiraz merciidir

Yüksek Seçim Kurulunun re'sen veya itiraz üzerine vereceği kararlar kesindir.”

15. 298 sayılı Kanun’un 132. maddesi şöyledir:

“Yüksek Seçim Kurulu evrak üzerinde, incelemeler yapar. Ayrıca lüzum gördüğü bilcümle tahkik ve her türlü tetkik işlemlerini de yapar. Gerekli mercilerden her türlü bilgi ve belgeleri ister. Bu mercilerin, en kısa bir zamanda ve en geç yedi gün içinde istenilen bilgi ve belgeyi vermeleri mecburidir.

Kurul başkanı, lüzum ve ihtiyaca göre, bu işlerde çalışmak üzere, Yargıtay ve Danıştay memurlarını da vazifelendirebilir.

İtiraz dilekçesinin bir sureti, tutanağına itiraz edilene tebliğ olunur. Tutanağına itiraz olunan kimse, isterse yazı ile savunabileceği gibi, isteği üzerine, Yüksek Seçim Kurulunun tayin edeceği günde bizzat veya bir vekil marifetiyle kendini kurul huzurunda savunabilir. Kurul, yapılan itiraz ve ihbarları kendisine verildiği tarihten itibaren en geç üç ay içinde bir karara bağlar.

Kurulun kararı kesindir. Aleyhine hiçbir mercie ve kanun yoluna başvurulamaz.

Seçimin özelliğine göre seçim sonuçları hakkında kesin karar vermeye yetkili mercie yapılacak itirazlarda da yukarıki 1 inci ve 3 üncü fıkralar hükümleri uygulanır.

Ancak, bu kurul itirazları onbeş gün içinde kesin karara bağlar.

Yukarıki fıkralarda yazılı kararlar aleyhine hiçbir mercie ve kanun yoluna başvurulamaz.

Tutanakların iptali halinde özel kanunlarındaki hükümler uygulanır.”

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

16. Mahkemenin 18/11/2015 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 26/5/2015 tarihli ve 2015/8764 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

17. Başvurucu, Cumhurbaşkanı’nın doğrudan Adalet ve Kalkınma Partisine oy istediğini, söz konusu mitinginde de asıl konusunun 7 Haziran 2015 seçimleri için oy istemek olduğunu, YSK'nın anılan meydanı öncelikle Cumhurbaşkanı’na tahsis etmesinin adil, eşit, serbest seçim ilkeleri ile çeliştiğini, ilgili tarihlerde gerek 298 sayılı Kanun'da gerekse 236 sayılı YSK kararında siyasi partilerin yer tahsislerinden sadece ilçe seçim kurulları sorumlu olmasına karşın İl Seçim Kurulunun ve YSK’nın parti mitingini fiilen engellemiş olduğunu belirterek Anayasa’nın 67. maddesinde tanımlanan serbest seçim hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme

18. Anayasa'nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:

"Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır."

19. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un “Bireysel başvuru hakkı” kenar başlıklı 45. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

“Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir.”

20. Anılan Anayasa ve Kanun hükmüne göre Anayasa Mahkemesine yapılan bir bireysel başvurunun esasının incelenebilmesi için kamu gücü tarafından müdahale edildiği iddia edilen hakkın, Anayasa’da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (Sözleşme) ve Türkiye’nin taraf olduğu ek protokollerin kapsamına da girmesi gerekir. Bir başka ifadeyle Anayasa ve Sözleşme’nin ortak koruma alanı dışında kalan bir hak ihlali iddiasını içeren başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi mümkün değildir (Onurhan Solmaz, B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18).

21. Anayasa Mahkemesi, serbest seçim hakkı yönünden Anayasa ve Sözleşme’nin ortak koruma alanının “yasama organı” seçimleri ile sınırlı olduğuna karar vermiş ve bunun dışındaki seçimlere ilişkin başvuruları “konu bakımından” yetkisi dışında görmüştür (Nejdet Atalay, B. No: 2014/184, 16/7/2014; Mansur Yavaş ve Cumhuriyet Halk Partisi, B. No: 2014/5425, 23/7/2014; Mustafa Ekici, B. No: 2014/13675, 8/9/2014; Ahmet Çalışkan, B. No: 2014/11717, 4/11/2014). Başvurucunun 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimine ilişkin iddialarının “yasama organı” seçimlerine ilişkin olduğu ve bu bağlamda Anayasa Mahkemesinin yetkisi kapsamında olduğu hususunda herhangi bir tereddüt yoktur.

22. Anayasa’nın “Seçme, seçilme ve siyasî faaliyette bulunma hakları” başlıklı 67. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak, seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasî parti içinde siyasî faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir.”

23. Anayasa’nın 79. maddesinin birinci ve ikinci fıkraları şöyledir:

“Seçimler, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır.

Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzluklar, şikâyet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı seçimi tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek Seçim Kurulunundur. Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz.”

24. 6216 sayılı Kanun'un "Bireysel başvuru hakkı" kenar başlıklı 45. maddesinin (3) numaralı fıkrası şöyledir:

"(3) Yasama işlemleri ile düzenleyici idari işlemler aleyhine doğrudan bireysel başvuru yapılamayacağı gibi Anayasa Mahkemesi kararları ile Anayasanın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemler de bireysel başvurunun konusu olamaz."

25. Anayasa’nın 79. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi ile YSK kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamayacağı kabul edilmiş, 6216 sayılı Kanun’un 45. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince de Anayasa’nın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemlerin bireysel başvuru konusu olamayacağı belirtilmiştir.

26. Öte yandan Anayasa’nın 79. maddesinde seçimlerin yargı organlarının yönetim ve denetimi altında yapılacağı ve anılan ifadenin hemen ardından gelen fıkrada, bu yönetim ve denetimle görevli organın YSK olduğu belirtilmiştir. Anayasa’nın 79. maddesinin gerekçesinde ise “…Yüksek Seçim Kurulu kararlarının kesinliği ve bunlara uyulması tereddütlere yol açtığından bu maddeye Yüksek Seçim Kurulu kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamayacağı esası getirilmiştir.” denilmiştir. Gerekçeden de anlaşılacağı üzere Anayasa koyucu, YSK kararlarının kesin olmasını ve bu kararlar aleyhine başka merci ve kanun yollarına başvurulmamasını öngörmüştür (Atila Sertel [GK], B. No: 2015/6723, 14/7/2015, § 39; Oğuz Oyan [GK], B. No: 2015/8818, 14/7/2015, § 27).

27. Anayasa’nın 79. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde geçen “Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz.” ve 298 sayılı Kanun’un 132. maddesinde geçen “Kurulun kararı kesindir. Aleyhine hiçbir mercie ve kanun yoluna başvurulamaz” hükümlerinde yer alan “merci” ifadesiyle başvurulacak idari ve yargısal tüm yer veya makamların kastedildiği anlaşılmaktadır ve Anayasa Mahkemesi de buna dâhildir. Buna göre anılan hükümler karşısında YSK kararlarının Anayasa Mahkemesi önünde bireysel başvuruya konu olması mümkün değildir (Atila Sertel, § 39; Oğuz Oyan, § 27).

28. .Başvuru konusu olayda başvurucunun 7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak 25. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Seçimi öncesinde 29/5/2015 tarihinde miting yapma talebi YSK tarafından reddedilmiştir. Dolayısıyla başvurucunun iddialarının bireysel başvuruda incelenmesi mümkün değildir.

29. Açıklanan nedenlerle Anayasa'nın yargısal denetim dışında bıraktığı bir işleme karşı yapıldığı anlaşıldığından başvurunun konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına

18/11/2015 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Vatan Partisi, B. No: 2015/8764, 18/11/2015, § …)
   
Başvuru Adı VATAN PARTİSİ
Başvuru No 2015/8764
Başvuru Tarihi 26/5/2015
Karar Tarihi 18/11/2015

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, 25. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Seçimi propaganda sürecinde siyasi partinin miting düzenlemek istediği meydanın Cumhurbaşkanı tarafından yapılacak olan halk toplantısına tahsis edilmesinin seçme seçilme hakkını ihlal ettiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma Konu Bakımından Yetkisizlik

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 298 Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun 11
110
111
132
  • pdf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi