TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
GÖKÇEN AKTULGA BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2015/879)
|
|
Karar Tarihi: 12/9/2018
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Celal Mümtaz
AKINCI
|
|
|
Muammer
TOPAL
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
|
|
Recai AKYEL
|
Raportör
|
:
|
Heysem KOCAÇİNAR
|
Başvurucu
|
:
|
Gökçen
AKTULGA
|
Vekili
|
:
|
Av. Kemal
MAKAROĞLU
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru; kesinleşmiş menfi tespit kararına rağmen para
cezasının kaldırılmaması, yargılamanın yenilenmesi isteğinin haksız olarak
reddedilmesi, yargılamanın uzun sürmesi ve lehe verilen hükmün bekletici mesele
yapılmaması nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına
ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 14/1/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
7. Başvurucu 6/8/2004 tarihli ipotek sözleşmesiyle 18 numaralı
bağımsız bölüm üzerinde alacaklı N.G. lehine 49.500 TL bedelli ipotek tesis
etmiştir.
A. İpoteğin
Kaldırılmasına (Fekki) İlişkin Yargılama Süreci
8. Başvurucu 13/10/2005 tarihli dava dilekçesiyle maliki olduğu
taşınmaz üzerinde alacaklı N.G. lehine ipotek tesis edilmişse de borcun
ödenmesi nedeniyle ipoteğin fekkine ve tapudan terkinine karar verilmesini
istemiştir.
9. Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi 26/2/2008 tarihli kararla
başvurucunun dayanmış olduğu 5/8/2004 tarihli anlaşma başlıklı belgede
alacaklıya atfen atılmış bulunan imzaların alacaklının eli ürünü olmaması
nedeniyle davanın reddine karar vermiştir.
10. Hüküm başvurucu tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 14.
Hukuk Dairesi 30/9/2009 tarihli kararla ipotek akdinin çerçevesini tayin eden
resmî akit tablosunun içeriğinden ipoteğin teminat ipoteği niteliğinde olduğu
ve akit tablosunda zikredilen senetlerin ödenmiş olması hâlinde bu niteliğini
yitireceğine ve senetlerin başvurucunun elinde bulunması durumunda bu hususun
borcun ödendiğine karine teşkil edeceğine işaret ederek bu hususun
değerlendirilmesi amacıyla ilk derece mahkemesi kararını bozmuştur.
11. Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi bozmaya uymuş ve 9/3/2010
tarihli kararla zikredilen senetlerin başvurucunun elinde bulunması borcun
ödendiğine dair karine teşkil ettiğinden ipoteğin fekkiyle tapudan terkinine
karar vermiştir.
12. Davalı N.G. tarafından temyiz edilen hüküm Yargıtay
denetiminden geçerek 17/1/2011 tarihinde karar düzeltme isteğinin reddi
sonucunda kesinleşmiştir.
B. İhalenin Feshine
İlişkin Yargılama Süreci
13. Alacaklı N.G. 6/8/2004 tarihli ipotek sözleşmesine dayalı
olarak başvurucu hakkında 1/11/2005 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi
yoluyla icra takibi başlatmıştır.
14. Takibin kesinleşmesi üzerine 22/5/2008 tarihinde taşınmazın
ihalesi yapılmıştır. Başvurucu anılan ihalenin feshi talebinde bulunmuş ve
Bakırköy 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 12/11/2008 tarihli kararıyla ihale
feshedilmiştir.
15. İlk ihalenin feshinden sonra taşınmaz ikinci kez ihaleye
çıkarılmış ve alacağa mahsuben ipotek alacaklısı N.G.ye satılmıştır. Başvurucu
ihaleye hazırlık aşamasındaki ve ihale sırasındaki usulsüzlükler nedeniyle
ihalenin feshi talebinde bulunmuştur.
16. Bakırköy 5. İcra Mahkemesi 15/6/2010 tarihli kararla ihaleye
fesat karıştırıldığına dair delil bulunmadığından davanın reddine karar
vermiştir. Mahkeme ayrıca, başvurucunun ipoteğin fekki yönündeki Mahkeme
kararının kesinleşmesinin beklenmesi yönünde bir talebi bulunuyorsa da bu husus
9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 134. maddesinde
düzenlenen ihalenin feshi nedenleri arasında bulunmadığından bekletici mesele
yapılmasına yer bulunmadığını belirtmiş ve başvurucunun ihale bedelinin %10
oranında para cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir.
17. Başvurucu tarafından temyiz edilen hüküm Yargıtay 12. Hukuk
Dairesinin 17/3/2011 tarihli kararıyla onanarak kesinleşmiştir.
18. İhaleye konu 18 numaralı bağımsız bölüm hâlen başvurucu
adına kayıtlı olup üzerindeki ipotek şerhi kaldırılmıştır. Öte yandan Bakırköy
İcra Müdürlüğünün 14/5/2012 tarihli kararıyla takibin ve ipoteğin kesinleşen
Mahkeme kararıyla iptali nedeniyle ihalenin feshi dosyası işlemden kaldırılmıştır.
C. Menfi Tespit İsteğine
İlişkin Yargılama Süreci
19. Başvurucu 14/3/2008 tarihli dilekçeyle N.G.den
almış olduğu 49.500 TL'lik maldan kaynaklanan borcunu ödemesine rağmen taşınmaz
üzerindeki ipotek kaldırılmadığı gibi alacaklı tarafından ipoteğin paraya
çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını belirterek borçlu olmadığının tespitine
ve ipoteğin fekkine karar verilmesini istemiştir.
20. Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 7/2/2012 tarihinde
ipoteğin fekkine ilişkin mahkeme kararı daha önceden kesinleştiğinden bu
hususta yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına ve yine aynı Mahkeme kararında
başvurucunun borçlu olmadığı yönünde tespit bulunduğundan ipoteğin paraya
çevrilmesi yolu ile takip nedeni ile davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar
vermiştir. Hüküm temyiz edilmeden 11/4/2012 tarihinde kesinleşmiştir.
D. İhalenin Feshi Davası
Sonucunda Verilen Para Cezasına İlişkin Yargılama Süreci
21. Ayvalık Vergi Dairesi Müdürlüğü Bakırköy 5. İcra Hukuk
Mahkemesinin 15/6/2010 tarihli kararının kesinleşmesi üzerine başvurucuya
ilgili kararda öngörülen para cezasının tahsili amacıyla ödeme emri
göndermiştir. Başvurucu, ihalenin feshi davasının aleyhe sonuçlanmasından sonra
icra takibinin dayanağını oluşturan ipoteğin Mahkeme kararıyla kaldırıldığını
ve bu karar üzerine icra müdürlüğünün ihaleyi feshettiğini belirterek yasal
dayanağı kalmayan para cezasına ilişkin ödeme emrinin iptaline karar
verilmesini istemiştir.
22. Balıkesir İdare Mahkemesi 25/2/2014 tarihli kararla icra
hukuk mahkemesi kararının kesinleşmesiyle başvurucuya para cezası tahakkuk
ettirildiği ve kamu alacağı niteliğindeki para cezasının ödenmemesi nedeniyle
düzenlenen ödeme emrinin iptali için ileri sürülen nedenlerin kanunda
belirtilen nedenler arasında sayılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar
vermiştir.
23. Başvurucu hükme itiraz etmiş, Bursa Bölge İdare Mahkemesi
12/6/2014 tarihli kararla itirazı reddetmiştir.
E. Yargılamanın
Yenilenmesine Talebine İlişkin Yargı Süreci
24. Başvurucu, 5/11/2012 tarihli dilekçesiyle ipoteğin fekkine
ve borçlu olmadığının tespitine ilişkin mahkeme kararları uyarınca takip
dosyasındaki satış işlemi kaldırılarak eski hâle getirildiğinden icra takibi
sırasında yapılan ihalenin feshi isteğinin reddi üzerine hükmedilen para
cezasının hukuki dayanağının kalmadığını belirterek yargılamanın yenilenmesi
talebinde bulunmuştur.
25. Bakırköy 5. İcra Hukuk Mahkemesi 16/5/2013 tarihli kararla
başvurucu tarafından yargılamanın yenilenmesi nedeni olarak ileri sürülen
hususlar daha önceden temyiz sebebi olarak ileri sürüldüğünden isteğin reddine
karar vermiştir.
26.
Başvurucu hükmü temyiz etmiştir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi
30/4/2014 tarihli onama ve 13/11/2014 tarihli karar düzeltme isteğinin reddine
dair kararlarıyla hüküm kesinleşmiştir.
27. Nihai karar 15/12/2014 tarihinde tebliğ edilmiş, başvurucu
14/1/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
28. Mahkemenin 12/9/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü.
29. Başvurucu, menfi tespit talebiyle açmış olduğu davada
verilen karar lehine olmasına rağmen bu kararın mağduriyetinin giderilmesinde
etkili olmadığını ve bu karara rağmen ihalenin feshi davası neticesinde verilen
para cezasını ödeme tehdidinin devam ettiğini belirterek adil yargılanma
hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
30. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün
(İçtüzük) 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendine göre başvurunun
incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir sebebin olmadığı kanaatine
varılması hâlinde başvurunun düşmesine karar verilebilir. Bununla birlikte İçtüzük'ün 80. maddesinin (2) numaralı fıkrası gereği
Anayasa'nın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve
sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı
hâllerde başvurunun incelenmesine devam edilebileceği öngörülmüştür.
31. Başvuru tarihinden sonra ölen başvurucuların mirasçılarının
makul bir süre içinde başvuruyu devam ettirme yönünde iradelerini Anayasa
Mahkemesine bildirmemeleri hâlinde anılan İçtüzük hükümleri uyarınca başvurunun
incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir sebebin olmadığı kanaatine
varılabilir (İskender Kaya ve diğerleri,
B. No: 2014/7674, 23/3/2017, §§ 18-21). Somut olayda başvurucu, başvuru
tarihinden sonra 2/12/2017 tarihinde vefat etmiş ancak mirasçıları makul bir
süre içinde başvuruya devam etme yönünde iradelerini bildirmemişlerdir. Anılan
başvurucu yönünden başvurunun incelenmesine devam etmeyi gerekli kılan ve İçtüzük'ün 80. maddesinin (2) numaralı fıkrasında öngörülen
nedenlerden biri de bulunmamaktadır.
32. Açıklanan gerekçelerle başvurunun düşmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun DÜŞMESİNE,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
12/9/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.