TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
MEHMET EMİN ÇEÇİ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2015/9524)
|
|
Karar Tarihi: 9/1/2019
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Recep
KÖMÜRCÜ
|
|
|
Celal Mümtaz
AKINCI
|
|
|
Muammer
TOPAL
|
|
|
M.Emin KUZ
|
Raportör
|
:
|
Ali KOZAN
|
Başvurucu
|
:
|
Mehmet Emin
ÇEÇİ
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru; telefon, ziyaret ve havalandırma haklarından haftalık
yararlandırılmaması nedeniyle özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal
edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 18/5/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonunca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin
Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına ve adli yardım talebinin kabulüne karar
verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir. Başvurucu Bakanlık
görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
8. Başvurucu hakkında, İzmir (kapatılan) Devlet Güvenlik
Mahkemesinin 24/11/1998 tarihli kararıyla Devletin
egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmının devlet idaresinden
ayırmaya çalışma suçundan,
1/3/1926
tarihli ve 765 sayılı mülga Türk Ceza Kanunu'nun 125.maddesi uyarınca ölüm
cezasına hükmedilmiştir.
9. 7/5/2004 tarihli ve 5170 sayılı Kanun ile yapılan
değişiklikle Anayasa'dan ölüm cezası ile ilgili maddelerin çıkarılması üzerine
21/7/2004 tarihli ve 5218 sayılı Kanunla Türk Ceza Kanunu'nda yer alan ölüm
cezası ile ilgili maddeler de çıkarılarak bu suçlara verilen cezalara karşılık müebbet ağır hapis cezası öngörülmüştür.
5218 sayılı Kanun'un geçici 11. maddesi ile de müebbet
ağır hapis cezasına dönüştürülen kesinleşmiş cezalar, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına
dönüştürülmüştür.
10. 1/6/2005 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 45.
maddesi ile suç karşılığında uygulanan yaptırım olarak cezalar, hapis ve adlî
para cezaları şeklinde düzenlenmiştir.
11. Anılan yasal değişiklikler gözetilerek ölüm cezasının
kaldırılması nedeniyle Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığının 16/11/2002 tarihli müddetnamesi ile başvurucunun cezası müebbet ağır hapis
cezası olarak belirlenmiştir.
12. Başvurucunun Adana F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna
nakledilmesinden sonra yaptığı başvuru sonucu Adana Cumhuriyet Başsavcılığı
2/7/2007 tarihli müddetname ile başvurucunun cezasını
müebbet hapis cezası olarak tespit etmiştir. Başvurucunun ziyaretçi görüş hakkı
ile havalandırma hakkını kullanma talebi Adana İnfaz Hâkimliğinin 14/11/2007
tarihli kararıyla başvurucu hakkında düzenlenen müddetnamede
cezanın müebbet hapis cezası olarak belirlenmiş olduğu vurgulanarak kabul
edilmiştir.
13. Başvurucu 10/11/2014 tarihinde Bolu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumuna sevk edilmiş; Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen
24/11/2014 tarihli müddetname ile başvurucunun infaza
esas cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis
cezası olarak tespit edilmiştir.
14. Başvurucu; infazın müebbet hapis cezasına göre
gerçekleştirilmesi gerektiğini belirterek telefonla görüşme, ziyaret ve
havalandırma haklarından haftalık olarak yararlandırılmasını ve lehine olan
hakların iade edilmesini Bolu İnfaz Hâkimliğinden (İnfaz Hâkimliği) talep
etmiştir. İnfaz Hâkimliğinin 6/3/2015 tarihli kararıyla başvurucunun talepleri
reddedilmiştir. Anılan kararda, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığının 24/11/2014
tarihli müddetnamesiyle hükümlünün cezasının
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olarak belirlendiği vurgulanarak talebin
reddine, 13/12/2004 tarihli 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı
Hakkındaki Kanun'un 25. maddesinde yer alan yasal hakların kullandırılmasına
hükmedilmiştir.
15. İnfaz Hâkimliğinin kararına karşı yapılan itiraz ise Bolu
Ağır Ceza Mahkemesinin 16/4/2015 tarihli kararıyla reddedilmiştir. Mahkeme,
kararın usule ve yasaya uygun olduğunu belirtmiştir.
16. Nihai karar başvurucuya 24/4/2015 tarihinde tebliğ
edilmiştir.
17.Başvurucu, 18/5/2015 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
18.5218 sayılı Kanun'un 1. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
"A) 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununun;
...
3) 13 üncü maddesinin
birinci fıkrası ile ikinci fıkrasının ilk cümlesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Ağır hapis cezası, ağırlaştırılmış müebbet,
müebbet veya muvakkattir.
Ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezası ve
müebbet ağır hapis cezası hükümlünün hayatı boyunca devam eder.
...
24) 125 inci maddesinde yer alan 'ölüm'
ibaresi, 'ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis' olarak değiştirilmiştir.''
19. 5218 sayılı Kanun'un geçici 11. maddesi şöyledir:
"Ölüm cezaları 3.8.2002 tarihli ve 4771
sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun hükümlerine göre
müebbet ağır hapis cezasına dönüştürülenlerin kesinleşmiş cezaları, bu Kanunun
yürürlüğe girmesiyle birlikte, kendiliğinden ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis
cezasına dönüşür. Bu hükümlülerin, ceza infaz kurumunda geçirecekleri süre ile
infaz usulü, hükmü veren mahkeme tarafından ve dosya üzerinden saptanır."
20. 5237 sayılı Kanun'un "Cezalar"
kenar başlıklı 45. maddesişöyledir:
"Suç karşılığında uygulanan yaptırım
olarak cezalar, hapis ve adlî para cezalarıdır. "
21. 5275 sayılı Kanun'un "Ağırlaştırılmış
müebbet hapis cezasının infazı" kenar başlıklı 25. maddesi
şöyledir:
"(1) Ağırlaştırılmış müebbet hapis
cezasının infazı rejimine ait esaslar aşağıda gösterilmiştir:
a) Hükümlü, tek kişilik odada barındırılır.
b) Hükümlüye, günde bir saat açık havaya çıkma
ve spor yapma hakkı tanınır.
c) Risk ve güvenlik gerekleri ile iyileştirme
ve eğitim çalışmalarında gösterdiği gayret ve iyi hâle göre; hükümlünün, açık
havaya çıkma ve spor yapma süresi uzatılabileceği gibi kendisi ile aynı ünitede
kalan hükümlülerle temasta bulunmasına sınırlı olarak izin verilebilir.
d) Hükümlü, yaşadığı yerin olanak verdiği ve
idare kurulunun uygun göreceği bir sanat veya meslek etkinliğini yürütebilir.
e) Hükümlü, kurum idare kurulunun uygun
gördüğü hâllerde ve onbeş günde bir kez olmak üzere
(f) bendinde gösterilen kişilere, süresi on dakikayı geçmemek üzere telefon
edebilir.
f) Hükümlüyü; eşi, altsoy ve üstsoyu,
kardeşleri ve vasisi, belirlenen gün, saat ve koşullar içerisinde onbeş günlük aralıklarla ve günde bir saati geçmemek üzere
ziyaret edebilirler.
g) Hükümlü hiçbir suretle ceza infaz kurumu
dışında çalıştırılamaz ve kendisine izin verilmez.
h) Hükümlü, kurum iç yönetmeliğinde
belirtilenlerin dışında herhangi bir spor ve iyileştirme faaliyetine katılamaz.
ı) Hükümlünün cezasının infazına, hiçbir
surette ara verilemez. Hükümlü hakkında uygulanacak tüm sağlık tedbirleri,
tıbbî tetkik ve zorunluluklar hariç ceza infaz kurumlarında, mümkün olmadığı
takdirde tam teşekküllü Devlet ya da üniversite hastanelerinin tek kişilik ve
yüksek güvenlikli mahkûm koğuşlarında uygulanır."
22. 5275 sayılı Kanun'un "Mahkûmiyet
hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama" kenar
başlıklı 98. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
"(1)Mahkûmiyet hükmünün
yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama olursa, cezanın kısmen
veya tamamen yerine getirilip getirilemeyeceği ileri sürülür ya da sonradan
yürürlüğe giren kanun, hükümlünün lehinde olursa, duraksamanın giderilmesi veya
yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için hükmü veren mahkemeden karar
istenir."
V. İNCELEME VE GEREKÇE
23. Mahkemenin 9/1/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü
24. Başvurucu;
hakkındaki ölüm cezasının yasa değişiklikleri sonucunda müebbet hapis cezasına
denk geldiğini, 2006-2014 yılları arasında tutulduğu farklı infaz kurumlarında
cezasının müebbet hapis cezasına göre infaz edildiğini, Bolu Ceza İnfaz
Kurumuna nakledildikten sonra ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olarak müddetname düzenlenmesi sonucu daha önce kullandığı
haklarının kısıtlandığını belirtmiştir. Başvurucu, cezasını 5275 sayılı
Kanun'da müebbet hapis cezası için öngörülen infaz rejimine göre çekmesi
gerektiğini, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası şeklinde müddetname
düzenlenmesi nedeniyle haftalık görüşme, telefon hakkı ve havalandırma
haklarından yararlanamadığını, taleplerinin de mahkeme tarafından haksız olarak
reddedildiğini vurgulayarak adil yargılanma ve özel hayata saygı hakkının ihlal
edildiğini ileri sürmüştür. Başvurucu ayrıca, bireysel başvuru harç ve
masraflarını karşılama imkânının bulunmadığını belirterek adli yardım talebinde
bulunmuştur.
25. Bakanlık görüşünde; İnfaz Hâkimliğince 24/11/2014 tarihli müddetnamede başvurucunun ağırlaştırılmış müebbet hapis
cezasının infaz edildiği hususunun dikkate alındığı, başvurucunun infaz
koşullarına dair şikâyetlerinin anılan müddetnamenin
ve 5275 sayılı Kanun'un 25. maddesinin uygulanmasının sonucu olduğu
vurgulanarak Anayasa'da yer alan hak ve özgürlüklerin ihlal edilmediği
belirtilmiştir.
B. Değerlendirme
26. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği gereği Anayasa Mahkemesine
başvuruda bulunabilmek için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi
zorunludur. Başvurucunun, bireysel başvuru konusu şikâyetini öncelikle ve
süresinde yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne uygun olarak iletmesi, bu
konuda sahip olduğu bilgi ve delilleri zamanında bu makamlara sunması ve bu
süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için gerekli özeni göstermiş olması gerekir(İsmail Buğra
İşlek, B. No: 2013/1177, 26/3/2013, § 17).
27. Başvuruya konu olayda başvurucunun iddialarının özünün
yukarıda anılan yasal değişikliklerin bir sonucu olarak hakkında düzenlenen müddetnameler nedeniyle farklı infaz rejimlerinin
uygulamasına yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca başvurucunun haklarının
kısıtlanma sebebinin de hakkında düzenlenen 10/11/2014 tarihli müddetnamede infaza esas cezanın ağırlaştırılmış müebbet
hapis cezası olarak belirlenmesi nedeniyle 5275 sayılı Kanun'un 25. maddesinin
uygulanmasından kaynaklandığı, İnfaz Hâkimliğinin de bu durumu vurguladığı
görülmüştür.
28. Somut olayda infaz rejimiyle ilgili farklı uygulamaların
başvurucu hakkında düzenlenen müddetnamelerden
kaynaklandığı anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat çerçevesinde müddetnamelere
karşı hükmü veren mahkeme veya başvurucunun bulunduğu yerdeki hükmü veren
mahkeme ile aynı derecedeki mahkemeye itiraz başvurusu yapılabilmesi mümkündür.
Bu kapsamda başvurucunun 5275 sayılı Kanun'un 98. maddesi gereği hükmü veren
mahkemeden yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için karar talep ettiğine ya
da hakkındaki müddetnameye itiraz ettiğine dair bilgi
ve belge sunmadığı görülmüştür. Dolayısıyla başvurucunun mevcut yargısal
yolları tüketmeden bireysel başvuruda bulunduğu anlaşılmaktadır.
29. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik
koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru
yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar
verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine
ilişkin iddianın başvuru yollarının
tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi
mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun
yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 9/1/2019 tarihinde
OYBİRLİĞİYLE karar verildi.