TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
EMRE BEBEK BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2016/11390)
|
|
Karar Tarihi: 24/10/2019
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Hasan Tahsin
GÖKCAN
|
Üyeler
|
:
|
Serdar
ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Burhan ÜSTÜN
|
|
|
Kadir ÖZKAYA
|
|
|
Yusuf Şevki
HAKYEMEZ
|
Raportör
|
:
|
Hüseyin
TURAN
|
Başvurucu
|
:
|
Emre BEBEK
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, yargılamanın yenilenmesi talebinin mahkeme başkanı
tarafından reddedilmesi nedeniyle karar elde etme hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 14/6/2016 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvurucu, bireysel başvuru harç ve masraflarını karşılama
imkânının bulunmadığını belirterek adli yardım isteminde bulunmuştur.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüş bildirmemiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal
Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler
çerçevesinde olaylar özetle şöyledir:
9. Başvurucu, Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesinde (Mahkeme) yapılan
yargılama neticesinde anılan Mahkemenin 5/12/2012 tarihli kararıyla kasten
öldürme suçundan 15 yıl hapis cezasına mahkûm edilmiş; söz konusu hüküm
Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 9/12/2013 tarihli onama ilamı ile kesinleşmiştir.
10. Başvurucu 25/11/2015 tarihinde Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Başkanlığına hitaben yazdığı dilekçesinde; atılı suçtan mahkûmiyetini gerektirecek
somut delil bulunmadığını, tanık olarak dinlenen kişilerin maktulün yakını
olması nedeniyle verdikleri ifadelerin hükme esas alınamayacağını, indirim
sebeplerinin uygulanmama gerekçesinin gerekçeli kararda açıklanmadığını, bu
sebeplerle Anayasa’da güvence altına alınan haklarının ihlal edildiğini
belirterek yargılamanın yenilenmesi
talebinde bulunmuştur.
11. Söz konusu talep Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığının
16/12/2015 tarihli yazısı ile talebin içeriğinin mahkeme kararını eleştirir nitelikte
olduğu, anılan hükmün Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği,
başvurucunun istemesi hâlinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda
bulunabileceği belirtilmek suretiyle reddedilmiştir.
12. Ret kararı üzerine başvurucu 13/1/2016 tarihinde Anayasa
Mahkemesine başvuruda bulunmuştur (B. No: 2016/1120). Başvurucu bu başvuruda;
kasten öldürme suçundan 15 yıl hapis cezasına ilişkin mahkûmiyet kararı
verilmesini gerektirecek somut, kesin ve inandırıcı bir delil bulunmadığını,
çelişkili ifadeler içeren tanık beyanlarının hükme esas alındığını, eksik
inceleme ile hatalı değerlendirmeye dayalı olarak verilen kararın yeterli
gerekçe içermediğini ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek adil yargılama
hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
13. Anayasa Mahkemesi İkinci Bölüm Birinci Komisyonu 2/3/2016
tarihinde bu başvuruyu, Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesinin başvuruya konu 5/6/2012
tarihli kararının Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 9/12/2013 tarihli onama ilamıyla
kesinleştiğini, böylece olağan başvuru yollarının tüketilmiş olduğunu, nihai
kararın başvurucuya tebliğ edildiği tarihin tespit edilememekle birlikte itiraz
yoluna gidilmesi istemiyle başvurucunun Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına
başvurduğu en geç 4/3/2014 tarihinde nihai kararı öğrendiğinin kabul edilmesi
gerektiğini belirtilerek süre aşımı nedeniyle kabul edilemez bulmuştur.
14. Başvurucu, Anayasa Mahkemesinin kararına itiraz etmiştir.
İtirazında Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığının yönlendirmesi nedeniyle
bireysel başvuruya başvurduğunu, Anayasa Mahkemesinin ise süre aşımı nedeniyle
kabul edilemezlik kararı verdiğini, böylece mahkemeye erişim hakkının ihlal
edildiğini ileri sürmüştür. Anayasa Mahkemesi Komisyonlar Başraportörlüğü
7/6/2016 tarihinde, Komisyonca verilen kararların kesin nitelikte olması
nedeniyle itiraz hakkında işlem yapılmasına gerek olmadığına karar vermiştir.
15. Bu karar 9/6/2016 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiş,
başvurucu 14/6/2016 tarihinde bireysel başvuruda bulunulmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
16. Mahkemenin 24/10/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Adli Yardım Talebi
Yönünden
17. Anayasa Mahkemesinin
Mehmet Şerif Ay (B. No: 2012/1181, 17/9/2013) kararında belirtilen
ilkeler dikkate alınarak geçimini önemli ölçüde güçleştirmeksizin yargılama
giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan ve bireysel başvuru
tarihinde ceza infaz kurumunda tutuklu bulunan başvurucunun açıkça dayanaktan
yoksun olmayan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
B. Adil Yargılanma Hakkının İhlal Edildiği
İddiası
1. Başvurucunun İddiaları
18. Başvurucu, Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesine yazdığı 25/11/2015
tarihli dilekçesinin 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi
Kanunu’nun 311. maddesi hükmü uyarınca yeniden yargılanma talebine ilişkin
olduğunu, bu talebin Mahkeme Heyeti tarafından değerlendirilerek karar
verilmesi gerekirken sadece Ağır Ceza Başkanı'nın imzalı bir yazısı ile
bireysel başvuru yoluna gidilebileceği belirtilmek suretiyle anılan kanun
yoluna başvurmasını ve dolayısıyla mahkemeye erişim hakkını engellediğini ileri
sürmüş; tazminat ve yeniden yargılanma hakkının verilmesini talep etmiştir.
2. Değerlendirme
19. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan
hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini
kendisi takdir eder (Tahir Canan,
B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun iddialarının adil yargılanma
hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
20. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 47. maddesinin (5) numaralı
fıkrası gereği bireysel başvurunun başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu
öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde
yapılması gerekir.
21. Başvurucu, Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama
neticesinde anılan Mahkemenin 5/6/2012 tarihli ve E.2012/43, K.2012/208 sayılı
kararıyla kasten öldürme suçundan 15 yıl hapis cezasına mahkûm edilmiş, söz
konusu hüküm Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 9/12/2013 tarihli onama ilamı ile
kesinleşmiştir (bkz. § 9).
22. Başvurucu 25/11/2015 tarihinde Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Başkanlığına hitaben yazdığı dilekçesinde, atılı suçtan mahkûmiyetini
gerektirecek somut delil bulunmadığını, tanık olarak dinlenen kişilerin
maktulün yakını olması nedeniyle verdikleri ifadelerin hükme esas
alınamayacağını, indirim sebeplerinin uygulanmama gerekçesinin kararda
açıklanmadığını, bu sebeplerle Anayasa’da güvence altına alınan haklarının
ihlal edildiğini belirterek yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuştur
(bkz. § 10). Söz konusu dilekçe Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığının
16/12/2015 tarihli yazısı ile dilekçe içeriğinin mahkeme kararını eleştirir
nitelikte olduğu, anılan hükmün Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği,
başvurucunun istemesi hâlinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda
bulunabileceği belirtilmek suretiyle reddedilmiştir (bkz. § 11). Başvurucu, söz
konusu cevap yazısına istinaden 14/1/2016 tarihinde, Hatay 1. Ağır Ceza
Mahkemesinin 5/6/2012 tarihli mahkûmiyet kararına konu yargılamanın sonucu
itibarıyla adil olmadığı iddiasıyla bireysel başvuruda bulunmuş, Anayasa
Mahkemesi 2/3/2016 tarihinde asıl dava yönünden yapılan şikâyetin süresinde
yapılmaması nedeniyle süre aşımı
yönünden başvuru hakkında kabul edilemezlik kararı vermiştir (bkz. §§ 12, 13).
Ne var ki başvurucu, bu başvuruda yargılamanın yenilenmesi talebinin
reddedilmesini başvuruya konu etmemiştir.
23. Somut başvuruda ise başvurucu, Anayasa Mahkemesinin 2/3/2016
tarihli süre aşımı nedeniyle
verilen kabul edilemezlik kararına itiraz etmiş; itirazında ise Hatay 1. Ağır
Ceza Mahkemesi Başkanlığının yönlendirmesi nedeniyle bireysel başvuruya
başvurduğunu, Anayasa Mahkemesinin süre aşımı nedeniyle kabul edilemezlik
kararı verdiğini, böylece mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğini ileri
sürmüştür. Komisyonlar Başraportörlüğü 7/6/2016
tarihinde, Komisyonca verilen kararların kesin nitelikte olması nedeniyle
itiraz hakkında işlem yapılmasına gerek olmadığına karar vermiş; bu karar
9/6/2016 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiş, başvurucu 14/6/2016 tarihinde
bireysel başvuruda bulunmuştur.
24. Bu durumda başvurucunun Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Başkanlığının 16/12/2015 tarihli yazısını en geç ilk bireysel başvuruda
bulunduğu 13/1/2016 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekli olup bu tarihten
itibaren otuz günlük başvuru süresi geçtikten sonra 14/6/2016 tarihinde
bireysel başvuruda bulunduğu anlaşılmıştır.
25. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik
koşulları yönünden incelenmeksizin süre
aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ
OLDUĞUNA 24/10/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.