TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
İSKENDERUN DEMİR VE ÇELİK A.Ş. BAŞVURUSU (3)
|
(Başvuru Numarası: 2016/12214)
|
|
Karar Tarihi: 13/6/2019
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Celal Mümtaz
AKINCI
|
|
|
Muammer
TOPAL
|
|
|
M.Emin KUZ
|
|
|
Recai AKYEL
|
Raportör
|
:
|
M. Emin
ŞAHİNER
|
Başvurucu
|
:
|
İskenderun
Demir ve Çelik A.Ş.
|
Vekili
|
:
|
Av. Bekir
BAYKARA
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, üretilen elektrik ve kok gazı üzerinden elektrik ve
hava gazı tüketim vergisi alınması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvurular, 11/7/2016, 4/11/2016, 11/7/2017 ve 27/7/2017 tarihlerinde
yapılmıştır.
3. Başvurular, başvuru formları ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvuruların kabul edilebilirlik incelemesinin
Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. 2016/12214 numaralı başvuru ile 2016/23182, 2017/28963 ve
2017/30105 numaralı bireysel başvuruların kişi yönünden hukuki irtibatlarının
bulunması nedeniyle 2016/12214 numaralı bireysel başvuru dosyası ile
birleştirilmesine, incelemenin bu dosya üzerinden yürütülmesine ve diğer
başvuru dosyalarının kapatılmasına karar verilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından başvuruların kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüş bildirmemiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formları ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
9. Asıl işi çelik üretimi yapmak olan başvurucu, demir cevherini
saf çelik hâline getirmek için -gerekli karbonu edinmek üzere- ihtiyaç duyduğu
kok kömürünü ithal ettiği taş kömürünü işlemek suretiyle elde etmektedir.
Başvurucu ayrıca taş kömüründen kok kömürü elde edilirken ortaya çıkan kok
gazını elektrik ve buhar üretiminde veya doğrudan eritme işlemlerinde
kullanmaktadır. Başvurucu, böylelikle elektrik enerjisi ve gaz ihtiyacını kendi
imkânlarıyla karşılamaktadır.
10. Payas Belediyesi (Belediye),
başvurucu Şirketin bu şekilde elektrik ve havagazı tüketmiş olması nedeniyle
26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 34 ila 39.
maddelerinde düzenlenen hükümlere dayanarak başvurucu Şirketten elektrik ve havagazı tüketim vergisini
ödemesini istemiştir.
11. Başvurucu Şirket, elektrik ve kok gazı tüketiminin
vergilendirilmesiyle ilgili olarak Mart 2014, Ekim 2014, Aralık 2014 ile Ocak
2015 dönemleri için dosya kapsamından belirlenemeyen tarihlerde ihtirazi kayıtlarla Belediyeye beyannameler vermiş ve bu beyannamelere
istinaden Belediyece anılan dönemlere ilişkin elektrik ve havagazı vergileri
tahakkuk ettirilmiştir. Tahakkuk tutarlarının bir kısmı elektrik tüketimine,
bir kısmı ise kok gazı tüketimine ilişkin olup anılan tahakkuk tutarları yine
dosya kapsamından belirlenemeyen tarihlerde Belediyeye ödenmiştir.
12. Başvurucu Şirket sırasıyla 2/5/2014, 10/12/2014, 6/2/2015 ve
6/3/2015 tarihlerinde Hatay 1. Vergi Mahkemesinde (Mahkeme), elektrik ve
havagazı tüketim vergisi tahakkuklarının terkini ve ödenen vergilerin iadesini
talep ederek davalar açmıştır.
13. Mahkeme yine sırasıyla 3/9/2014, 9/2/2015, 27/4/2015 ve
17/6/2015 tarihlerinde davaların reddine karar vermiştir. Kararların
gerekçelerinde;
i. Davacı Şirketin elektrik ve kok gazı üretimi yaparak bunları
kendi tesislerinde tükettiğinin ihtilafsız olduğu belirtilmiştir.
ii. Şirketin 2464 sayılı Kanun'un 36. maddesinde istisna olarak
sayılan, doğrudan doğruya elektrik ve havagazı üreten dağıtım ve istihsal
müesseselerinden olmadığı vurgulanmıştır.
iii. Kanun'la gerek satın alma yoluyla karşılanan gerekse kendi
imkânlarıyla üretilmiş bulunan elektrik ve havagazı tüketiminin
vergilendirilmesinin amaçlandığı, müesseselerin ürettiği elektriği tüketmesi
hâlinde bu vergiden muaf olacağı yolunda herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı
belirtilmiştir.
iv. Bu sebeplerle başvurucu Şirketin ihtirazi
kayıtla verdiği beyannameler üzerinden ilgili dönemlere ait elektrik ve
havagazı tüketim vergilerinin tarh ve tahakkuk ettirilmelerinde hukuka
aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
14. Başvurucu tarafından temyiz edilen kararlar, Danıştay
Dokuzuncu Dairesince sırasıyla 22/6/2015,23/9/2015,28/12/72015ve 29/12/2015
tarihlerinde onanmıştır. Onama kararlarında, temyize konu kararların usul ve
kanuna uygun oldukları belirtilmiştir. Başvurucunun karar düzeltme talepleri de
aynı Daire tarafından yine sırasıyla 9/3/2016, 21/3/2016, 27/3/2017 ve
31/5/2017 tarihlerinde reddedilmiştir.
15. Nihai kararlar, sırasıyla 17/6/2016, 10/10/2016, 14/6/2017
ve 24/7/2017 tarihlerinde tebliğ edilmiştir.
16. Başvurucu sırasıyla 11/7/2016, 4/11/2016, 11/7/2017 ve
27/7/2017 tarihlerinde bireysel başvurularda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
17. İlgili hukuk için bkz. İskenderun
Demir ve Çelik A.Ş. (GK),
B. No: 2015/941, 25/10/2018, §§ 19-34.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
18. Mahkemenin 13/6/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
19. Başvurucu, tükettiği elektrik ve kok gazını yine kendisinin
üretmiş olması nedeniyle elektrik ve havagazı vergisine tabi tutulmaması
gerektiğini belirtmiştir. Başvurucu bu bağlamda 2464 sayılı Kanun'un 36.
maddesinde yer alan istisna hükmünün tartışılmasının söz konusu olmadığını,
zira kendisi tarafından üretilen elektrik ve kok gazının yine kendisi
tarafından tüketilmesinin söz konusu verginin konusuna girmediğini ifade
etmiştir. Başvurucu ayrıca verginin sorumlusunun, matrahının, oranının, beyan
ve ödeme usulünün kanunla düzenlenmesi gerektiği hâlde esaslı nitelikteki bu
hususların 2464 sayılı Kanun'da düzenlenmediğini, bu sebeplerle mülkiyet
hakkına yapılan müdahalenin kanuna dayalı olmadığını, otoprodüktör olarak
enerji üretimini ve dolayısıyla kamusal faydayı caydırıcı bir yönü bulunduğunu,
bu verginin istenmesi gerekli ve zorunlu olmadığı için müdahalenin ölçülü de
olmadığını belirtmiştir.
20. Başvurucu ayrıca söz konusu verginin terkin ve iadesi için
açtığı davalarda derece mahkemeleri tarafından verilen kararlarda temel
iddialarını karşılayan yeterli ve makul bir gerekçe bulunmaması nedeniyle
gerekçeli karar hakkı yönünden, derece mahkemelerinin hukuk kurallarının
yorumunda bariz takdir hatası bulunması nedeniyle de hukuki güvenlik ilkesi yönünden
Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal
edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
21. Anayasa'nın "Mülkiyet
hakkı" kenar başlıklı 35. maddesi şöyledir:
"Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla
sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına
aykırı olamaz."
22. Anayasa'nın "Vergi
ödevi" kenar başlıklı 73. maddesinin birinci ve ikinci
fıkraları şöyledir:
"Herkes, kamu giderlerini karşılamak
üzere, malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.
Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı,
maliye politikasının sosyal amacıdır."
23. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan
hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini
kendisi takdir eder (Tahir Canan,
B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucu, mülkiyet hakkının ihlali iddiası
yanında aynı gerekçelerle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini de ileri sürmüştür.Başvurucunun şikâyetinin
özünün vergilendirmenin kanuni dayanağının bulunmadığına yönelik olduğu dikkate
alındığında başvurucunun ihlal iddialarının mülkiyet hakkı kapsamında
incelenmesi uygun görülmüştür.
1. Kabul Edilebilirlik Yönünden
24. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir nedeni de bulunmadığı anlaşılan
mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna
karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
25. Başvurucunun aynı konu ile ilgili olarak yukarıda belirtilen
şikâyetleri daha önce Anayasa Mahkemesince incelenmiş ve karara bağlanmıştır (İskenderun Demir ve Çelik A.Ş., §§ 44-85).
26. Buna göre Anayasa Mahkemesi söz konusu başvuruda vergi
matrahının ve verginin tahsil yönteminin belirsiz olduğunu tespit etmiş ve
başvurucunun kendisinin ürettiği elektrik ve havagazı tüketim vergisinin esaslı
unsurlarının kanunla belirli ve öngörülebilir bir biçimde düzenlenmemiş olması
nedeniyle mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin Anayasa'nın 13., 35. ve 73.
maddelerinde öngörülen kanunilik ilkesini ihlal ettiği sonucuna varmıştır (İskenderun Demir ve Çelik A.Ş., §§ 71-80).
27. Aynı şikâyeti içeren somut başvuruda da bu ilkelerden
ayrılmayı gerektirir bir durum bulunmayıp mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin
kanuni dayanağının bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
28. Açıklanan gerekçeyle, Anayasa'nın 35. maddesinde güvence
altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
3. 6216 Sayılı Kanun'un
50. Maddesi Yönünden
29. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (1) ve (2)
numaralı fıkraları şöyledir:
"(1) Esas inceleme sonunda, başvurucunun
hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı
verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması
gerekenlere hükmedilir…
(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından
kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama
yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında
hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya
genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama
yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı
ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar
verir.”
30. Başvurucu; ihlalin tespiti, maddi tazminat ve yeniden
yargılama taleplerinde bulunmuştur.
31. Bireysel başvuru kapsamında bir temel hak ve hürriyetin
ihlal edildiğine karar verildiği takdirde ihlalin ve sonuçlarının ortadan
kaldırıldığından söz edilebilmesi için temel kural, mümkün olduğunca eski hâle
getirmenin, yani ihlalden önceki duruma dönülmesinin sağlanmasıdır. Bunun için
ise öncelikle devam eden ihlalin durdurulması, ihlale konu kararın veya işlemin
ve bunların yol açtığı sonuçların ortadan kaldırılması, varsa ihlalin sebep olduğu
maddi ve manevi zararların giderilmesi, ayrıca bu bağlamda uygun görülen diğer
tedbirlerin alınması gerekmektedir (Mehmet
Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, § 55).
32. Başvuruda, mülkiyet hakkının ihlal edildiği sonucuna
varılmıştır.
33. Anayasa Mahkemesi aynı başvurucunun 25/10/2018 tarihinde
karara bağlanan başvurusunda da mülkiyet hakkının ihlal edildiği sonucuna
varmış ve ihlalin sonuçlarının nasıl giderileceğini de göstermiştir (İskenderun Demir ve Çelik A.Ş., §§ 86-92).
Somut olayda da bu doğrultuda mülkiyet hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan
kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunduğundan
ihlal kararının bir örneğinin yeniden yargılama yapılmak üzere Hatay 1. Vergi
Mahkemesine (E.2014/400, E.2014/896, E.2015/154, E.2015/228) gönderilmesine
karar verilmesi gerekir.
34. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 994 TL harç ve 2.475 TL
vekâlet ücretinden oluşan toplam 3.469 TL yargılama giderinin başvurucuya
ödenmesine karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL
EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet
hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Kararın bir örneğinin mülkiyet hakkının ihlalinin
sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Hatay
1. Vergi Mahkemesine (E.2014/400, E.2014/896, E.2015/154, E.2015/228)
GÖNDERİLMESİNE,
D. 994 TL harç ve 2.475 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam
3.469 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,
E. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve
Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede
gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
13/6/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.