logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Memiş Yıldırım [2.B.], B. No: 2016/17, 13/6/2019, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

MEMİŞ YILDIRIM BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2016/17)

 

Karar Tarihi: 13/6/2019

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Engin YILDIRIM

Üyeler

:

Celal Mümtaz AKINCI

 

 

Muammer TOPAL

 

 

M.Emin KUZ

 

 

Recai AKYEL

Raportör

:

Volkan ÇAKMAK

Başvurucu

:

Memiş YILDIRIM

Vekili

:

Av. Güray GÜNEŞ

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, sağlık koşullarının elverişli olmamasına rağmen zorunlu askerlik hizmetinin yaptırılması sonucu uğranıldığı ileri sürülen zararların tazmini için açılan davanın süre aşımı yönünden reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 4/1/2016 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:

6. Başvurucu, zorunlu askerlik hizmeti çağına gelmesi üzerine sağlık kontrolünden geçerek askere sevk edilmiştir.

7. Zorunlu askerlik hizmetini 20/11/2008 tarihinde tamamlayan başvurucu, uzman erbaş sınavlarına katılarak başarılı olmuş ve 2012 yılı itibarıyla göreve başlamıştır.

8. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesinde görevine devam etmekte iken yapılan sağlık kontrolleri sonucu Gülhane Askerî Tıp Akademisinin (GATA) 2/10/2014 tarihli raporu ile "aortik kapak bozukluğu, aortik kapak yetmezliği" teşhisi konulan başvurucunun TSK bünyesinde görev yapamayacağına karar verilmiştir. Söz konusu rapor 3/11/2014 tarihinde kesinleşmiştir.

9. Bu rapor üzerine başvurucunun TSK ile ilişiği 18/12/2014 tarihi itibarıyla kesilmiştir.

10. Başvurucu 19/1/2015 tarihinde Millî Savunma Bakanlığına yaptığı idari başvuru ile doğuştan geldiği anlaşılan kalp rahatsızlığı bulunmasına karşın yeterli kontrol yapılmadan askere sevk edildiğini, askerliğe sevki nedeniyle düzenli işini bırakmak zorunda kaldığını, elverişli olmamasına karşılık zorunlu askerlik hizmetine tabi tutulmasının ağır hizmet kusuru teşkil ettiğini belirterek uğradığı maddi ve manevi zararın tazmin edilmesini istemiştir.

11. Talebin zımnen reddi üzerine başvurucu 25/3/2015 tarihinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) nezdinde tam yargı davası açmıştır.

12. AYİM İkinci Dairesi 21/10/2015 tarihli kararı ile davayı süre aşımı yönünden reddetmiştir.

13. Ret gerekçesinde öncelikle 4/7/1972 tarihli ve 1602 sayılı mülga Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu’nun dava açma süresine ilişkin hükümlerine yer verilerek idari eylemlerle hakları ihlal edilmiş olanların dava açmadan önce bu eylemlerin yazılı bildirimi üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her hâlde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde yetkili makama başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemelerinin şart olduğu, bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi hâlinde ret işleminin tebliği tarihinden ve altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren altmış gün içinde tam yargı davası açmaları gerektiği hatırlatılmıştır. Kararda başvurucunun zorunlu askerlik hizmetinden terhis edildiği 20/11/2008 tarihinden sonra idari başvuru yaparak dava açması gerektiği vurgulanarak, 2/10/2014 tarihli raporla zararı öğrendiği kabul edilse dahi başvurucu bu tarihten itibaren de altmış gün içinde idari başvuru yapmadığından raporun dava süresine etkisi bulunmadığı ifade edilmiştir. Bu noktadan hareketle başvurucunun dava açma usulünü belirleyen yasal süreler geçtikten sonra 19/1/2015 tarihinde yaptığı başvuru üzerine açtığı davanın süre aşımına uğradığı belirtilerek ret gerekçesi oluşturulmuştur.

14. Başvurucu nihai kararı 2/12/2015 tarihinde tebellüğ etmesinin ardından 4/1/2016 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

15. Mahkemenin 13/6/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

16. Başvurucu; sağlık koşulları yönünden elverişli olmadığı hâlde yeterli muayene yapılmadığı için zorunlu askerlik hizmetini yaptığını, bu sebeple uğradığı zararların tazmini istemiyle açtığı davanın süre aşımı nedeniyle reddedilmesinin adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme

17. Anayasa'nın 148. maddesinin üçüncü fıkrasının birinci cümlesi şöyledir:

"Herkes, Anayasa'da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir."

18. Anayasa'nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 45. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre Anayasa Mahkemesine yapılan bir bireysel başvurunun esasının incelenebilmesi için kamu gücü tarafından müdahale edildiği iddia edilen hakkın Anayasa'da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (Sözleşme) ve Türkiye'nin taraf olduğu ek protokollerin kapsamına da girmesi gerekir. Bir başka ifadeyle Anayasa ve Sözleşme'nin ortak koruma alanı dışında kalan bir hak ihlali iddiasını içeren başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi mümkün değildir (Onurhan Solmaz, B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18).

19. Anayasa'nın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

"Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir."

20. Anayasa'nın "Vatan hizmeti" kenar başlıklı 72. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

"Vatan hizmeti, her Türkün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir."

21. Anayasa'nın 36. maddesinin birinci fıkrasında, herkesin meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu belirtilmiş ancak hakkın kapsamı düzenlenmemiştir. 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanun'un Anayasa'nın 36. maddesinin birinci fıkrasına "adil yargılanma" ibaresinin eklenmesine ilişkin 14. maddesinin gerekçesine göre "değişiklikle Türkiye Cumhuriyeti'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerce de güvence altına alınmış olan adil yargılama hakkı" metne dâhil edilmiştir. Dolayısıyla Anayasa'nın 36. maddesinde herkesin adil yargılanma hakkına sahip olduğu ibaresinin eklenmesinin amacının Sözleşme'de düzenlenen adil yargılanma hakkını anayasal güvence altına almak olduğu anlaşılmaktadır (Yaşar Çoban [GK], B. No: 2014/6673, 25/7/2017, § 54). Bu itibarla Anayasa'da güvence altına alınan adil yargılanma hakkının kapsam ve içeriği belirlenirken Sözleşme'nin "Adil yargılanma hakkı" kenar başlıklı 6. maddesinin ve buna ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihadının da gözönünde bulundurulması gerekir (Onurhan Solmaz 22).

22. Sözleşme, bir kişinin sahip olduğunu ileri sürebileceği tüm hak ve yükümlülükler bakımından adil yargılanma hakkını güvenceye almamaktadır. Sözleşme'nin adil yargılanma hakkını düzenleyen 6. maddesinde, adil yargılanmaya ilişkin hak ve ilkelerin medeni hak ve yükümlülükler ile ilgili uyuşmazlıkların ve bir suç isnadının esasının karara bağlanması esnasında geçerli olduğu belirtilerek hakkın kapsamı bu konularla sınırlandırılmıştır. Hak arama hürriyetinin ihlal edildiği gerekçesiyle bireysel başvuruda bulunabilmek için ya başvurucunun medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili bir uyuşmazlığın tarafı olması ya da başvurucuya yönelik bir suç isnadının esası hakkında karar verilmiş olması gerektiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bahsedilen hâller dışında kalan adil yargılanma hakkının ihlali iddiasına dayanan başvurular, Anayasa ve Sözleşme'nin ortak koruma alanı kapsamı dışında kalacağından bireysel başvuruya konu olamaz (Onurhan Solmaz, § 23).

23. Bir kimsenin medeni hak ve yükümlülüklerinin karara bağlanmasıyla ilgili bir yargılama usulünde Sözleşme'nin 6. maddesi uygulanabilir. AİHM, Sözleşme'nin 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının medeni meselelerde uygulanabilirliği için ilk olarak ortada bir uyuşmazlığın bulunması koşulunu aramakta; uyuşmazlığın iç hukukta tanınmış olduğu söylenebilecek haklar ve yükümlülükler ile ilgili olması ve bu haklar ve yükümlülüklerin de Sözleşme'deki anlamıyla medeni olması gerektiğini vurgulamaktadır (Yusuf Gürkan [GK], B. No: 2014/11067,18/10/2017, §34).

24. Anayasa Mahkemesi Yusuf Gürkan kararında (aynı kararda bkz. Yusuf Gürkan, §§ 35, 36) devletin salt egemenlik yetkisini kullanarak bir bireye tanıdığı hak ya da yüklediği yükümlülüklerin medeni hak ve yükümlülük kapsamında değerlendirilemeyeceğini, medeni hak kavramının özel bir kişi olmaktan ziyade vatandaş olmanın bir gereği olarak bireyde var olan ve özü itibarıyla kamu hukukuna ilişkin bulunan hak ve yükümlülükleri içermediğini ifade etmiştir. Bu bağlamda askerlik ve askere alma işlemlerinin devletin egemenlik yetkisinin tezahürü olan ve müdahaleye kapalı bulunan çekirdek alanı oluşturduğu; vatandaşlık bağından kaynaklanan kamusal bir hak ve ödev olarak düzenlenen askerlik hizmetinin medeni hak ve yükümlülük kapsamında bulunmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca bir kişinin zorunlu askerlik hizmeti yükümlüsü olup olmadığı, kimlerin bu hizmeti yerine getirmekten muaf tutulacağı ya da muafiyet koşullarının ne olacağı, bu hizmetin hangi statüde ve ne kadar süre ile yerine getirileceği, askere sevk işlemlerinin hangi yöntem izlenerek ve ne şekilde yürütüleceği, bu süreçteki uygulamaların ne olacağı gibi meselelerin de özü itibarıyla askerlik hizmeti yapma yükümlülüğüne ilişkin olduğu ve anılan hususların damedeni hak ve yükümlülük kapsamına dâhil olmadığı belirlenmiştir. Sonuç olarak anılan kararla askerlik yükümlülüğünü konu alan ya da askere alma kararlarına ilişkin olan iş ve işlemlerden dolayı -tazminat talebine ilişkin dahi olsa- açılan davalardaki yargılama süreçleriyle ilgili adil yargılanma şikâyetlerinin Anayasa ve Sözleşme'nin ortak koruma alanı dışında olduğu kabul edilmiştir.

25. Somut bireysel başvuruya dayanak davanın açılmasına sebep olan olgu, askerliğe elverişli olmadığı ileri sürülen bir kimsenin askerlik hizmeti yapmakla yükümlü tutulmuş olmasıdır. Başvurucu, haksız şekilde yerine getirmek zorunda bırakıldığı askerlik hizmeti süresince çalışamadığı için gelirinden mahrum kaldığını ve manevi olarak yıprandığını belirterek tazminat talep etmiştir. Somut davanın da çözümünde tartışılması gereken temel mesele askere alma kararıdır.

26.Buna göre Anayasa Mahkemesinin yukarıda aktarılan kararından (bkz. § 24) ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmadığından medeni hak ve yükümlülük kapsamında yer almayan askerlik hizmeti yükümlülüğüne ilişkin olduğu anlaşılan uyuşmazlığın Anayasa ve Sözleşme'nin ortak koruma alanı dışında kaldığı sonucuna varılmıştır.

27. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 13/6/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Memiş Yıldırım [2.B.], B. No: 2016/17, 13/6/2019, § …)
   
Başvuru Adı MEMİŞ YILDIRIM
Başvuru No 2016/17
Başvuru Tarihi 4/1/2016
Karar Tarihi 13/6/2019

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, sağlık koşullarının elverişli olmamasına rağmen zorunlu askerlik hizmetinin yaptırılması sonucu uğranıldığı ileri sürülen zararların tazmini için açılan davanın süre aşımı yönünden reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Mahkemeye erişim hakkı (idare) Konu Bakımından Yetkisizlik
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi